Ana içeriğe atla

Bizlerden Özellikle Saklanan, Allah’ın İstediği Resulün Bizler İçin Örnek Davranışı.


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Hz. Muhammed’e Resul lük görevi tebliğ edildiğinde, onun hayatı yaşamı konusu üzerine olacak. Hepimizin bildiği gibi Allah Kur’an’da, Resulünü bizlere örnek gösterir. Demek ki Resul olmadan önce Hz. Muhammed, Allah’ın istediği vasıflara sahipmiş, hem bizlere örnek gösteriyor hem de kendisine onu Resul olarak seçiyor. Bu konuda ilk öğrenmek istediğimiz konu, Hz. Muhammed’in nasıl bir inanç üzerinde olduğu konusu olmalı. Sizce Allah, hiçbir Kitap Ehline tabi olmayan ÜMMİ birisini, NEDEN RESUL OLARAK GÖREVLENDİRMİŞ OLABİLİR? Sizce bundan alacağımız dersler yok mu? Madem Allah’ın Resulünde, bizler için güzel örnekler var, mutlaka Resul oluncaya kadar, ÜMMİ olarak kalmasında da bir ibret örneklik vardır.

Ne yazık ki bu konu, İslam toplumu tarafından hiç gündeme getirilmez, konuşulmaz topluma asla anlatılmaz. Peki neden? Eğer bu gerçeğin farkına varırsa Müslümanlar, Allah’ın Resulümü örnek alın uyarısına uyup Kur’an’dan uzak yaşanan mezhep, cemaat, tarikat eksenli inancından hemen uzaklaşırlar da ondan. Şöyle düşünün, kendileri gibi inanmayanlara neler söyleniyor günümüzde. O kâfir inkârcı, ona dinlemeyin demiyorlar mı? Kim bilir Kitap Ehlide, Allah’ın bizlere örnek gösterdiği Resulüne neler diyorlardı o çağda. Rabbimiz elbette Hz. Muhammed’in toplumda sevilen, çevresine yardım sever, adaletli, sözüne güvenilir bir insan olduğu için bizlere örnek göstermiş ve Resul olarak görev vermiştir ama en önemli özelliği yalnız bunlar mıydı? Bu özelliklere sahip Kitap Ehlinden, birçok insan mutlaka vardı.

Rabbimiz, Hz. Muhammed kulunu güven Elçisi seçmesinin nedeni, saydığım bu özelliklerinin yanında en önemli özelliği, DOĞRU OLMAYAN RİVAYET VE SANI BİLGİLERLE OLUŞMUŞ ATALARININ DİNİNE UYMAYIP, GERÇEKLERİN ARAYIŞINDA OLDUĞUNDAN DOLAYI ALLAH, ONU RESUL OLARAK SEÇMİŞTİ. Yani Hz. Muhammed, doğruluğundan asla emin olamayacağı dini bilgilerin peşine düşüp onları yaşamaktansa, gerçeklerin arayışında olmayı seçtiği için Allah, onu bizlere örnek gösteriyor ve Resul olarak görevlendiriyor. Düşünebiliyor musunuz Allah’ın Resulü, yaklaşık 40 yaşına kadar hiçbir inanca tabi değil, Kitap Ehlinin inançlarını yaşamıyor, onun içinde Hz. Muhammed’e ÜMMİ diyorlar. Peki, neden yaşamıyor? ÇÜNKÜ ALLAH’IN İNDİRDİĞİ KİTAPLAR BİR KENARA KONMUŞ, HAKKA BATIL KARIŞTIRILMIŞ, ALLAH’IN İNDİRDİĞİ KİTAP DİNLERİNİ YAŞAYABİLMEK ADINA YETERLİ GÖRÜLMEMİŞ, ATALARININ DİNE YAPTIĞI İNANÇLAR ÖN PLANA ÇIKARTILMIŞ VE YAŞANIYOR DA ONDAN. Hz. Muhammed bu araştırmaları yaptığında şu sonuca varıp, bu din Allah’ın dini olamaz diyerek, sürekli arayış içindeymiş. Allah Resulünü bizlere tanıtırken sizlere, ÜMMİ bir Resul gönderdim diye açıklama yapar ve ÜMMİLERİN Kitabı bilmediğini, onlara tabi olmadıklarının altını çizerek anlatır. İlginç olan, bu gerçeği Müslüman toplumundan saklamak için, ÜMMİ kelimesine Kur’an’ın verdiği anlamı değiştirip, ümmi okuma yazma bilmeyen anlamında diyebilmişler ve Allah’ın Resulünü adeta cahil gibi göstermekten çekinmemişlerdir. Bizler atalarımızın inancını yaşayabilmek için, ayetler üzerinde bu tür tahrifatı hiç korkmadan ne yazık ki yapıyoruz.  Hatta görev verdiği Resulü hakkında, Resul lük görevini almadan önce nasıl bir inanç üzerinde olduğunu, bakın nasıl bizlere açıklıyor Rabbimiz.

Şura 52: İŞTE SANA DA BÖYLE, EMRİMİZDEN BİR RUH/CAN VAHYETTİK. SEN KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN. FAKAT BİZ KUR’ÂN’I, KULLARIMIZDAN DİLEDİĞİMİZİ DOĞRU YOLA İLETTİĞİMİZ BİR NUR YAPTIK. ŞÜPHESİZ SEN DOĞRU YOLA GÖTÜRÜYORSUN. (Bayraktar Bayraklı)

Bu ayetten de çok açık anlıyoruz ki, Hz. Muhammed Resul lük görevini almadan önce, herhangi bir Kitap Ehline tabi değildi. Şunu da özellikle söylemek isterim, Kitap Ehline tabi olmadığından namaz da kılmıyordu, oruçta tutmuyor hatta Hacca da gitmemişti dememiz yanlış olmaz. Çünkü Kitap Ehline Salat’ın bir boyutu namaz, oruç ve Hac emri verilmişti ama öyle bir hale gelmişti ki, Allah’ın emriyle vahyi ile hiçbir ilgisi neredeyse kalmamıştı. Onun içinde Hz. Muhammed bu yanlışları yapmaktansa, gerçeklerin arayışında olmak daha doğru olur mantığını hayatına geçirmişti. BU MANTIK DEMEK Kİ ALLAH’IN ONAYLADIĞI BİR İMAN ŞEKLİ Kİ, ALLAH HZ. MUHAMMED’İ RESUL OLARAK GÖREVLENDİRMİŞ. NEDEN, ÇÜNKÜ BEYNİ VE NEFSİ ZEHİRLENMEMİŞ TERTEMİZ KALMIŞ.  ALLAH’IN VAHYİ İLEDE GÜNEŞ GİBİ AYDINLANMIŞ.

Allah’ın bizlere Resulünü, örnek göstermesinin en önemli nedeni bu özelliğiydi. Batılı rivayetleri hurafeyi atalar dinini din diye yaşamaktansa, gerçeklerin doğrunun arayışında olmak, Allah’ın bizlerden istediği en önemli özellik olduğunu anlıyoruz. ONUN İÇİN ALLAH, RESULÜMDE SİZLER İÇİN ÇOK GÜZEL ÖRNEK VARDIR DİYOR.

Değerli kardeşlerim, dostlarım. Günümüzde yaşanan İslam, Hz. Muhammed’in zamanında Kitap Ehlinin yaşadığı din, yani İslam’dan hiçbir farkı kalmamıştır, lütfen bu gerçeğin önce farkında olalım. Biliyorsunuz tüm Kitap Ehline indirilen dinin adı İSLAMDIR. Peki Kitap Ehli, Allah’ın indirdiği İslam’ı nasıl yaşıyorlardı? Allah bizlere nasıl indirdiğim vahye, yalnız onun ipine sarılın, sizleri vahyimden sorumlu tutuyorum dediği halde, bizler Kur’an’ı yeterli görmeyip onun yanına ciltlerce dolusu batıl inançları koyduysak, onlarda bizim yaşadığımız İslam’da yaptığımız yanlış gibi, yalnız Allah’ın vahyini yeterli görmedikleri için, Allah’ın kitabının yanına rivayetleri, atalarının batıl beşeri inançlarını da koyarak, Allah’ın dini diye yaşıyorlardı. Daha da ileri giderek, Allah’ın gönderdiği Resulleri ilahlaştırıp, Allah’ın oğlu ilan etmişlerdi. Belki bizler Hz. Muhammed’i Allah’ın oğlu ilan etmedik ama öyle şeyler söyledik ki onlarla yarışırcasına, onların inancının adeta üstüne geçtik. Peki, ne dedik ve inandık? Allah’ın asla söylemediği bir sözü, adeta Allah söylemiş gibi göstererek, yani Allah’a iftira atarak nelere inandırıldık? “EĞER SEN OLMASAYDIN BEN ÂLEMLERİ, KÂİNATI YARATMAZDIM.” Hâlbuki Allah, âlemleri yaratmasının nedenini açıklarken ne diyordu. “BEN CİNLERİ VE İNSANLARI, ANCAK BANA KULLUK ETSİNLER DİYE YARATTIM.” (Zariyat 56) Demiyor muydu? Kitap Ehline, Allah’ın indirdiği kitaplar yetmemişti, çünkü yalnız vahye tabi olduklarında, atalarının batıl inançlarını yaşayamıyorlardı. 

Bizlerde aynı yanlışı tekrarlayıp, YALNIZ VAHİYLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK, ATALARIMIZIN DİNE YAPTIĞI İLAVELERİ KUR’AN’DA GÖREMEDİĞİMİZDE, BAKIN ŞUNLAR YADA BUNLAR KUR’AN’DA YOK. HADİ KIL BAKALIM BUGÜN KILDIĞIMIZ NAMAZI, YAP BAKALIM HACCI, VER BAKALIM ZEKÂTI ŞEKLİNDEKİ YAKINMALARIMIZ, NE YAZIK Kİ KİTAP EHLİNİN DÜŞTÜĞÜ HATANIN BİR BAŞKA VERSİYONUNDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. Hz. Muhammet’te onun için Kitap Ehline tabi olmamış, ama sürekli GERÇEKLERİN DOĞRUNUN arayışı içinde olduğu için onu güven Elçisi seçmişti Allah.

Değerli dostlarım, din kardeşlerim. Lütfen Allah’ın Resulü neden ÜMMİ OLARAK KALMIŞTI, RESUL OLUNCAYA KADAR, bu sorunun doğru cevabını Kur’an’dan anlayamadığımız sürece, ONUDA ÖRNEK ALIP HAYATIMIZA GEÇİRMEMİZ, ASLA MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Dilerim bizlerden saklanan bu gerçeğin farkında olan ve yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılarak, ARI- DURU KATIKSIZ İSLAM DİNİNİ YAŞAYAN, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...