Ana içeriğe atla

Bilmiyorsanız Zikir Ehline, Bilenlere Sorun Sözüyle Ne Kast Ediliyor?


 

Değerli dostlarım, bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim öyle ayetler var ki, bu ayetlerin anlamını değiştirip, kendi batıl inançlarına nasıl kanıt yaratmaya çalıştıklarına şahit olacaksınız. Eğer bizler Kur’an ile tanışmayıp, ilk elden Allah’ın mesajlarını tebliğ alamadıysak, inanın anlatılan yalan yanlış sözlerin etkisinde kalmamız, kaçınılmaz olacaktır. Kur’an’da bazı ayetlerde, Allah bir konu hakkında bizlere bilgi verip, devamında zikir ehline yani bu konuda bilgi sahibi olanlara isterseniz sorun inanmıyorsanız, diye geçen ayetlerin anlamlarını nasıl değiştirip, Kur’an’ın tamamına aykırı bir anlamı nasıl verdiklerinin örneğini, sizlere hatırlatmak istiyorum. Ama önce şunu hatırlatmak isterim. Sizce Allah yemin ederek, Kur’an’ı anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdık, güvenilecek Veliniz yalnız benim, sakın kendinize Veliler edinip ardı sıra gitmeyin, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyoruz dedikten sonra, Kur’an’ı anlayamayanlar âlimlere, veli kişilere sorsun demiş olabilir mi? Bir örnek verelim.

Nahl 43: (EY RASUL!) SENDEN ÖNCE GÖNDERDİKLERİMİZ DE, KENDİLERİNE VAHYETTİĞİMİZ (ÂDEMOĞULLARINA MENSUP) ADAMLARDAN BAŞKASI DEĞİLDİ -EĞER BİLMİYORSANIZ (ÖNCEKİ) VAHİYLERİN MENSUPLARINA SORABİLİRSİNİZ. (Mustafa İslamoğlu)

Bu ayeti tercüme edenlerin bir kısmı, ayetin son bölümünü şöyle tercüme ediyorlarEĞER BU KONULARI BİLMİYORSANIZ İŞİN EHLİNE SORUNUZ.” “EĞER BİLMİYORSANIZ, BİLENLERDEN SORUNUZ” “EĞER BİLMİYORSANIZ, KİTAP EHLİNE SORUN.” “EĞER BİLMİYORSANIZ, İLİM SAHİPLERİNE SORUN” Aslında ayetin orijinalinde ZİKİR EHLİNE SORUN diye geçiyor. Peki, zikir ehli kimler? Kendilerine daha önce Kitap inmiş, tüm Kitap ehli kast ediliyor. Zikir ehli batıla hurafeye değil, yalnız Allah’ın indirdiği vahye yani en emin kaynağa, delile inanan kişilere denir. Onun için Allah zikir ehli, emin olmadığı bilginin ardına düşmez, yalnız Allah’ın emrettiği gibi vahye yani Allah’ın ipine sarılır diyor. Bu ve benzeri ayetleri özellikle farklı tercüme ederek, sanki Allah dinini bilmiyorsan Kur’an’dan anlayamadıysan, bilen âlimlere Veli insanlara sorun diyor diyerek, TOPLUMU KUR’AN’A DEĞİL, BİRİLERİNE YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR. Hâlbuki ayette, çok açık bir bilgi veriyor Allah hem Resulüne, hem de bizlere diyor ki, senden öncede senin gibi insanların arasından, Resuller seçip gönderdim. Bilmiyorsanız sözünden kast edilen, hala vahyimi tebliğ almadıysanız, şüpheniz varsa bu konuda yani inanmıyorsanız, daha önce gönderdiğim kitaplara inananlara sorun, aynı cevabı onlardan alacaksınız diyor. Bunu anlamak istemeyen, ancak kendisini kandırmak için zorlayandır. Böyle kişilere de zaten sözümüz yok. Şimdide aynı konuda farklı ayetlerden örnekler verelim.

Furkan 59: GÖKLERİ VE YERYÜZÜNÜ VE İKİSİ ARASINDAKİLERİ ALTI GÜN İÇİNDE (ALTI EVREDE) YARATAN, SONRA DA ARŞ’A KURULAN RAHMÂN’DIR. SEN BUNU HABERDAR OLANA SOR! (Diyanet meali)

Enbiya 7: BİZ SENDEN ÖNCE DE KENDİLERİNE MESAJLARIMIZI İLETTİĞİMİZ (ÖLÜMLÜ) İNSANLARDAN BAŞKA BİRİLERİNİ ELÇİ OLARAK GÖNDERMEDİK. HEM EĞER (BU KONUDA BİR ŞEY) BİLMİYORSANIZ, (GEÇMİŞ) VAHİYLERİN MENSUPLARINA/ZİKİR EHLİNE SORUN! (Mustafa İslamoğlu)

Ankebut 43: İŞTE BİZ, İNSANLARA BU MİSALLERİ ANLATIYORUZ AMA BUNLARIN HİKMETİNİ, GERÇEK BİLGİ SAHİBİ OLANLARDAN BAŞKASI KAVRAYAMAMAKTADIR. (Kur’an yolu Diyanet İşl.)

Furkan suresi 59. Ayetinde de Allah, bir konuda apaçık bilgi veriyor bizlere ve Nahl 43. Ayette olduğu gibi, verdiğim bu bilgiye inanmıyorsanız, daha öncede bu konuda Resullerim aracılığıyla bilgiler ulaştırmıştım Kitap Ehline, bunun bilgisi olanlarda var, isterseniz onlara sorun aynı cevabı onlardan alacaksınız diyor. Yani bilmediğiniz, anlayamadığınız konuları, bilenlere sorun asla demiyor. Eğer öyle söylemiş olsaydı, Kur’an’dan yüzlerce ayetle çelişirdi. Rabbimiz vahyimi anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, yemin olsun ki kolaylaştırdım diyor, unuttuk mu bu uyarıyı.

Enbiya 7. Ayette de yine aynı uyarıda bulunuyor Allah. Resulüm, senden önce de senin gibi ölümlü insanları Resul olarak gönderdik. Verdiğim bu bilgilere inanmıyorsanız, zikir ehline yani daha önce gönderdiğim kitaplara iman etmiş kullarıma sorun, onlardan da aynı cevabı alacaksınız diyor. Ama bu ve benzeri ayetlerde geçen bir kelimeyi, bilmiyorsanız bilenlere yani âlimlere veli kişilere sorun, şeklinde farklı tercüme ederek, insanların sanki dini öğrenmek için birilerine mutlaka muhtaç olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. LÜTFEN BU TUZAĞA DÜŞMEYELİM. DÜŞERSEK, BU BATAKLIKTAN ASLA ÇIKAMAYIZ.

Ankebut 43. Ayette aynı konuda Rabbimiz uyarıyor ve bakın ne diyor. Biz ayetlerimizle kullarıma, bunca açık misaller örnekler veriyoruz ki, bunların nedenlerini, amacını, hikmetini batıl ve hurafeden uzak arı duru vahyime iman eden kullarım kavrasın, gönülleri rahatlasın ve imanları güçlensin diyor. Hani bu ayette, sen anlayamadıysan bir bilene sorun emri nerede? Tam tersine, birçok misallerle anlatıyoruz ki anlasınlar diyor. ALLAH AYETİN SONUNDA, ZİKİR EHLİ YANİ VAHİYİME İMAN ETMİŞ, MESAJLARIMDAN HABERDAR OLAN KULUM, TÜM BU GERÇEKLERİN FARKINDA OLUR DİYOR.

Değerli kardeşlerim, lütfen Kur’an’ı farklı tercümelerden dikkatle, ayetler arasında bir bağ kurarak okuma çabasında olalım ki, ALLAH’IN ZİKİR EHLİ KULLARI ARASINDA OLABİLELİM. Bunu yapmadığımız takdirde, bizleri Allah ile aldatanlardan asla kutulamayız. Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkında olan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...