Biz Müslümanların Kur’an ile bağını kestikleri için, ne yazık ki yaşadığımız İslam’ın nasıl Kur’an’dan uzak, adeta taban tabana zıt yaşandığının da farkında olamıyoruz. Allah Kur’an’da birçok ayetinde Resulüne destek olmak ve onun vahyi yani Kur’an’ı tebliğinde yardım etmek için, RESULÜME İTAAT EDİN, UYUN emrini vermiştir. Bu emir benim ona verdiğim görevi yerine getirmesi için, onun tebliğ ettiği benim vahyime uyun demektir diyor. Birçok ayette Resulünün yalnız Allah’ın vahyi Kur’an’ı tebliğ edeceğini ve onun tebliğ ettiği ayetlere imanın bizzat Allah’a iman yani Allah’a uymak olduğunu anlatmak ve anlamını güçlendirmek için şöyle bir tabir kullanır. “ALLAH’A VE RESULÜNE İTAAT EDİN.”
Batıl inançlarını Kur’an’a söyletmeye çalışanlar bu ve benzeri ayetleri Kur’an bağlamından koparıp, Kur’an’ın diğer ayetleri ile çelişmesine rağmen farklı anlamlar vererek, BAKIN ALLAH RESULÜNE İTAAAT ETMEMİZİ İSTİYOR, DEMEK Kİ RESULÜN KUR’AN DIŞINDAN SÖYLEDİĞİ HADİSLERİDE, ALLAH EMRİDİR DİYEBİLİYORLAR. Hâlbuki Allah birçok ayetinde Resulüm sizleri yalnız Kur’an ile uyarma görevi aldı, onun sınırları dışına asla çıkamaz. Biz vah yetmediğimiz halde, bunlarda Allah’ın emridir Resulümüz demiş olsaydı, onun şah damarını keser canını alırdık diye bizleri uyardığı halde, GÖZLER PERDELİ GÖNÜLLER TAŞ KESMİŞ, KUR’AN GERÇEKLERİNE TAMAMEN TERS DÜŞEN BİR İNANÇ YARATTIK KENDİMİZE, ADINI DA İSLAM KOYDUK. Bakın Allah en doğru en güzel iman üzerinde olan kullarına, nasıl bir örnek veriyor.
Nisa 125: KİMİN DİNİ, İYİLİK YAPARAK KENDİNİ ALLAH’A TESLİM EDEN VE HAKKA YÖNELEN İBRAHİM’İN DİNİNE TABİ OLAN KİMSENİN DİNİNDEN DAHA GÜZELDİR? ALLAH, İBRAHİM’İ DOST EDİNDİ. (Diyanet meali)
Demek ki Rabbimiz tıpkı Hz. İbrahim gibi, Hanif olan yani kâinatın tek hâkimi olan yaratıcıya, arı duru batıl ve hurafeden uzak inanıp güvenen, KENDİSİNİ YALNIZ ALLAH’A TESLİM EDEN kullar olmamızı istiyor. Peki, bizler böyle bir iman üzerinde mi yaşıyoruz İslam’ı? Yoksa Allah benden başka Veliler edinmeyin diye uyardığı halde, kendisine veliler, gavslar edinip VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR diyerek, kendimizi ALLAH’A ONUN KİTABI KUR’AN’A TESLİM ETMEMİZ GEREKİRKEN, kendimizi güvendiğimiz velilere mi teslim ediyoruz, ne dersiniz?
Hâlbuki İslam yalnız Allah’a teslim olmaktır. Rabbimiz çok açık ve net ayetinde, BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM diyorsa, Resulünü ya da edindiğimiz Veli kişileri bizler Allah’ın hüküm ortağı yapıyorsak, Allah’ın yanında Resulünü ve edindiğimiz Veli kişileri de İLAH edinmiş oluruz. Çünkü kimin hükmüne boyun eğiyorsak, kime teslim oluyorsak, onu İLAH edinmiş oluruz. Onun için Allah’ın hüküm ortağı yoktur diyoruz ve yalnız ona boyun eğip yalnız ona kulluk ediyoruz. Aslında Allah bu hatayı yapmayalım diye, Resulüne verdiği görev ve yetkisini de açıklayarak ne diyordu hatırlayalım. “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)
Yoksa bizler Allah’ın Resulüne verdiği yetkiyi görev ve sorumluluğunu beğenmeyip, NE YANİ ALLAH’IN RESULÜ ALLAH’IN POSTACISIMIYDI MI DİYORUZ? Lütfen bu hatayı yapmayalım, inanın hesap günü kâfirlerin safında buluruz kendimizi. Bizlerin en büyük hatası, Kur’an ile bizzat kendimizin buluşma çabasında olmayışımızdan kaynaklanıyor. Çünkü bizlere, sen Kur’an’ı anlayamazsın dediler, bizlerde ne yazık ki sorgulamadan inandık. Kendisini ruhban sınıfının görevlileri görenlerin tuzağına düşmek istemiyorsak, lütfen Kur’an’ın tercümesini, farklı meallerden dikkatle düşünerek okuyalım. İnanın bunu yaptığınızda, kötü niyetli hatalı tercümelerin farkına varacaksınız. Çünkü Allah aynı konuda birçok örnekler vermiş ki, art niyetli olanların foyası meydana çıksın. Sizlere çok değil birkaç ayet hatırlatmak istiyorum. Allah bu ayetlerde hem benim indirdiğim Kur’an’a, yani benim hükümlerime uyun, ayrıca Resulümün rivayet hadislerine de mi uyun, ona da mı teslim olun diyor ona bakalım.
"AZAP SİZE GELMEDEN ÖNCE RABBİNİZE DÖNÜN VE O’NA TESLİM OLUN. SONRA SİZE YARDIM EDİLMEZ." (Zümer 54)
“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)
“SİZ, HADDİ AŞAN KİMSELER OLDUNUZ DİYE, SİZİ KUR'AN'LA UYARMAKTAN VAZ MI GEÇELİM?” (Zuhruf 5)
“AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)
Bu ayetlerden de anlıyoruz ki, ALLAH’IN RESULÜNE UYACAĞIZ ÇÜNKÜ RESUL KUR’AN’I TEBLİĞ EDİYOR, AMA YALIZ ALLAH’A, ONUN VAHYİ KUR’AN’A TESLİM OLACAĞIZ. Bakın Zümer suresi 54. Ayetinde Allah, mahşer günü gelmeden önce atalarınızın batıl inancını bırakıp YALNIZ RABBİNİZE DÖNÜN ona teslim olun, yoksa size yardım edilmez diyor. Siz bu uyarıdan ne anladınız? Hem Kur’an’a iman edin, hem de Resulümün sizlere ulaşan hadislerine de uyun, itaat edin diyor Allah demiş olabilir mi? Elbette mümkün değil, çünkü Rabbimiz yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı ve ondan sorumlu olduğumuzu emrediyordu. Enam suresi 19. Ayetinde de, Allah’ın Resulü bizlere seslenerek, bu Kur’an bana vah yedildi ki onunla yani, KUR’AN İLE BİZLERİ UYARMA GÖREVİ ALDIĞINI SÖYLÜYOR. Bakın günümüzde söylendiği gibi, Resulün hadisleri olmadan Kur’an anlaşılmaz kapalı kalır demek, demek ki Kur’an’a yapılacak en büyük saygısızlık aldatmacaymış. Lütfen mezheplerin, rivayetlerin dine yaptığı ilaveler olmadan İslam’ı yaşayamayız, namaz kılamayız, oruç tutamayız, zekât veremeyiz demeyelim. Allah verdiği emirleri bizler yerine getirebilelim diye, yemin ederek KOLAYLAŞTIRDIĞINI SÖYLÜYOR. Lütfen Allah’a güvenelim ve kafamızdaki bu batıldan kendimizi önce kurtaralım. Bunu yapmazsak, bakın şunlar bunlar yok Kur’an’da diyerek, Allah’ın kitabını eksik, detay sız görmeye devam ederek, Kur’an’a şirk koşarız.
Zuhruf suresi 5. Ayetinde de Allah’ın vahyini yeterli görmeyip sınırı aşan Kitap Ehline Allah, bakın yalnız neyle uyardıklarını bildiriyor. “SİZ, HADDİ AŞAN KİMSELER OLDUNUZ DİYE, SİZİ KUR'AN'LA UYARMAKTAN VAZ MI GEÇELİM?” Bu ayetlerden bizler sorumlu değil miyiz? Yalnız Kitap Ehline mi söyleniyor? Ne yazık ki bunu iddia edenler var. Hatırlatırım Kur'an'ın tamamı, Kitap Ehlinin yanlışlarını düzeltmek için indirilmiştir. Bakın uyarılacak ve uyulacak tek bir bilgi kaynağı var, oda yalnız Kur’an. Peki neden? Çünkü Allah Zuhruf 44. Ayetinde, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM DİYORDU DA ONDAN. Allah'ın bu uyarısını unuttuk mu, yoksa batıl inançlarımıza inanmak adına görmezden mi geliyoruz. Eğer hurafe inançlarımızı yaşayabilmek için bu ve benzeri yüzlerce Ayeti görmezden geliyorsak, mahşer günü inanın kâfirlerin safında buluruz kendimizi.
Enbiya suresi 10. Ayetinde, aslında son noktayı koyuyor ve uyarısını Allah yapıyor bakın ne diyor, tekrar hatırlayalım. “AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?” Bu ayete iman ettik dediğimiz halde hala, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek rivayetlerin Kur’an’ı açıkladığını, anlaşılır hale getirdiğine inanıyorsak, VAY BİZİM HALİMİZE DEMEKTEN BAŞKA SÖZÜM OLAMAZ. Siz bu uyarıdan, hem Kur’an’a hem de Resulümün rivayet hadislerine uyun, onlardan da mı sorumlusunuz diye anladınız, yoksa SİZE YOL GÖSTERİCİ ÖYLE BİR REHBER KİTAP GÖNDERDİK Kİ DİN ADINA, SİZLERE DOĞRU YOLU GÖSTERECEK HER BİLGİ, DETAY YALNIZ KUR’AN’DA VAR MI DİYOR? Ne dersiniz? Sanırım batılın ve rivayetlerin baskısından kurtulan ve Kur’an ile gönül gözünü açan her Müslüman, YALNIZ KUR’AN İLE ALLAH’IN DİNİ İSLAM’I YAŞAMASI GEREKTİĞİNİ ALAYACAKTIR.
Kendisini Allah’a onun kitabına teslim etmeyen, asla bu gerçeklerin farkında olamadan bu dünyada emanetini teslim edip, huzurda çok ama çok üzülenlerin safında kendisini bulacaktır. DİLERİM YALNIZ ALLAH’IN KİTABINA TESLİM OLANLARIN SAFINDA OLURUZ.
Yorumlar
Yorum Gönder