Ana içeriğe atla

Kur’an’ı Anlamaya Çalışmak Yerine, Ayetleri Kendi İnançlarımıza Uydurmanın Yolunu Arıyoruz.

 


Bizler ne yazık ki Allah, Kur’an’da ne emrediyor diye Kur’an’ı anlayarak ve düşünerek okumak yerine, Allah’ın ayetlerini atalarımızın mezheplerinin inancının rivayet bilgiler ışığında anlamaya çalışıyoruz. YANİ BİZLER KUR’AN’A, KENDİ İNANCIMIZI SÖYLETİYORUZ, NEFSİMİZE UYDURMANIN YOLUNU ARIYORUZ, ALLAH NE EMREDİYOR ONU ANLAMA ÇABASINDA DEĞİLİZ. Allah’ın ayetlerinin anlaşılması için hiçbir söze, hadise ihtiyacı asla yoktur. Allah bizlere şah damarımızdan daha yakın olduğuna göre, bizlerin anlayacağı şekilde Kur’an’ı açıklamış ve detaylandırmış olduğunu, lütfen unutmayalım. Bu konuda sizlere, birkaç örnek vermek istiyorum.

Lütfen önce şunu unutmayalım çok eşlilik, cahiliye devrinin adeta olmazsa olmazıydı. Hatta çok eşli olmak zenginliğin ve gücün sembolüydü adeta. Allah’ta bu geleneklerinden hemen kullarının vazgeçmeyeceğini bildiği için, yavaş yavaş indirdiği ayetlerle ortadan kaldırmaya ve tek eşliliğe kullarını yönlendirmeye çalışmıştır. Mezheplerin kabul ettiği çok eşlilik konusundan bahsedilirken günümüzde, Allah 4 eşe kadar evlenme izni vermiştir diye anlatılır. Buna da kanıt olarak Nisa suresi 2 ve 3. ayetleri gösterirler. Bu ayetleri sizlere hatırlatmadan önce, Nisa suresi 129. ayetinde, Allah’ın çok eşlilik konusunda özellikle erkekleri nasıl uyardığını hatırlayalım.

“NE KADAR UĞRAŞIRSANIZ UĞRAŞIN, KADINLAR ARASINDA ADALETİ YERİNE GETİREMEZSİNİZ.” Nisa 129

Sizler Allah’ın bu uyarısından ne anladınız? Eşleriniz arasında,  adalet sağlamanız mümkün değil, ama siz birden fazla eşle de evlenebilirsiniz, öneriyorum diye mi anladınız? Yoksa Allah, adaletin asla sağlanamayacağı çok eşliliğin ne derece adaletsiz bir evlilik olduğunu konusunda, özellikle erkekleri uyarıyor ve dikkatini mi çekiyor ne dersiniz? Rabbimiz Araf suresi 29. Ayetinde ne emretmişti? “DE Kİ: “RABBİM ADALETLE DAVRANMAYI EMRETTİ.“ Demek ki geleneklerimizde, yaşantımızda adaletin saptığı bir yaşam varsa, önce ondan uzaklaşmamız gerekiyormuş. Şimdide gelelim Nisa suresi 2 ve 3. ayetlere.

Nisa 2: YETİMLERE MALLARINI VERİNİZ; TEMİZİ PİS OLANLA DEĞİŞTİRMEYİNİZ, ONLARIN MALLARINI SİZİN MALLARINIZA KATARAK KENDİ HELÂL VE TEMİZ MALINIZI KİRLETİP YEMEYİNİZ, ÇÜNKÜ BU BÜYÜK BİR GÜNAHTIR.

Nisa 3: ŞAYET YETİMLER HAKKINDA ADALETİ YERİNE GETİREMEYECEĞİNİZDEN KORKARSANIZ, SİZE HELÂL OLAN BAŞKA KADINLARDAN İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER ALINIZ. O KADINLAR ARASINDA DA ADALETİ SAĞLAYAMAYACAĞINIZDAN KORKARSANIZ, BİR TANE ALINIZ YAHUT ELLERİNİZİN ALTINDA BULUNANLARLA YETİNİNİZ. ZULÜM VE HAKSIZLIK ETMEMENİZ İÇİN EN UYGUN OLAN BUDUR. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakın bu ayetin indirilme amacı, kendilerine emanet edilmiş yetimlerle özellikle ilgili olduğunu, asla unutmadan ayeti anlamaya çalışalım. O devirde savaşlar neticesinde, yetim kalmış çocukların korunması ile ilgili bir ayet. Onların mallarına göz dikerek, onlarla evlenmeye çalışmayın diyor Allah. Devamında da şayet onlara ve onların mal ve mülküne karşı adaletli olamayacağınızdan korkarsanız, onlarla malı mülkü için evlenmeyin, başka kadınlarla evlenin diyor. Hatta şunu da söyleyebiliriz, sizlere emanet edilen yetimlerle siz evlenmeyin, başkalarıyla onları evlendirin diye de anlayabiliriz. Nisa 4. Ayetinde, çok eşlilik geleneklerinde olan topluma hitaben onlarla evleneceğinize, sizlere helal olan diğer kadınlardan İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER EVLENİN diyor. Bu sözlerden bizler, Allah dört eşe kadar evlenebilirsiniz diye hüküm veriyor şeklinde anlam çıkarmışız. Hâlbuki kesin bir sınır Allah koymamış ama uyarıyor. Birden fazla evliliği yasaklamıyor savaşların, hastalıkların ve çok özel durumlarda bu tür evlilikler bazen gerekli olabileceğini Allah biliyor. Çünkü Kur’an tüm zamana hitaben indirilmiş başka bir kitap gelmeyecek, Allah’ın son mesajı Kur’an’dır. Ayetin devamını hiç düşünmeden bizler, ayette geçen bir cümleye dayanarak kendimizce hükümler veriyoruz. Hatta Nisa suresi 129. ayeti de görmezden gelerek, unutarak.

Nisa suresi 3. ayetin devamında Allah, Nisa 129. ayetin hükmünü hatırlatarak,  birden fazla evlendiğinizde eşleriniz arasında adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız BİR TANE ALIN, YANİ TEK EŞLE EVLENİN DİYOR.  Çünkü Allah çok eşlerin arasında asla adaleti sağlayamazsınız diyorsa, sizce aklı başında bir erkek adaletin olmadığı bir evlilik yapar mı? YA DA ALLAH, ADALETİN SAĞLANAMADIĞI BİR EVLİLİĞİ, BİZ KULLARINA TAVSİYE EDER Mİ? Karar sizlerin. Bizler Allah’ın ayetlerini, işte böyle evirip çevirip, kendi nefsimize uydurmanın yolunu buluyoruz. Bir başka örnek vermek istiyorum. Bildiğiniz gibi Allah, yapılmasını istemediği konularda kesin ve net hükmünü vermiş ve bu HARAMDIR demiştir. Çok büyük günah anlamında. Hatta Allah, büyük günahlardan sakınırsanız, diğerlerinin üstünü örteriz diye de bizleri bilgilendirmiştir Kur’an’da. Bakara suresi 219. ayeti sizlere hatırlatmak istiyorum.

Bakara 219: SANA SARHOŞLUK VEREN ŞEYLER VE ŞANS OYUNLARI HAKKINDA SORUYORLAR. DE Kİ: “ONLARIN HER İKİSİNDE DE İNSANLAR İÇİN BÜYÜK BİR KÖTÜLÜK VE BİRTAKIM MENFAATLER VARDIR. HER İKİSİNİN YOL AÇTIKLARI KÖTÜLÜK SAĞLADIKLARI MENFAATTEN ÇOK DAHA BÜYÜKTÜR.” YİNE ONLAR “NE İNFAK EDELİM?” DİYE SORUYORLAR. DE Kİ: “FAZLA OLANI”. BÖYLECE ALLAH SİZE MESAJLARINI AÇIKLIYOR Kİ, TEFEKKÜR EDEBİLESİNİZ. (Mustafa İslamoğlu meali)

Bu ayet dilimize çevrilirken, büyük günah diye tercüme edilir. Kötülük ve günah aslında çok farklı değildir. Her ikisinin de anlamı kötü davranış, kabahat, hafif suç anlamlarına gelir. Zaten ayetin devamında bu konuya da açıklık getiriyor ve her ikisinde de yani sarhoşluk veren her şeyin ve kumarın zararı faydasından çok daha fazladır diyor. YANİ ALLAH NEFİSLERİNİN ESİRİ OLMUŞ, İÇKİ VE KUMAR ALIŞKANLIKLARI OLAN KULLARINI, KESİN BİR DİLLE DIŞLAYARAK İÇKİ İÇEN KUMAR OYNAYAN BÜYÜK GÜNAHA GİRER HARAMDIR DEMEDEN, BİZLERE EN DOĞRU OLANI GÖSTERİYOR VE DOĞRUYU TAVSİYE EDİYOR SEÇİMİ BİZE BIRAKIYOR. ÇÜNKÜ BU DÜNYADA HEPİMİZ İMTİHANDAN GEÇİYORUZ. BUGÜN MEZHEPLERİN ÖĞRETİSİNDE SARHOŞLUK VEREN HERŞEY VE KUMAR HARAMDIR DENİR. Peki, neden Kur’an’da direk HARAM demiyor? Bunu hiç düşündünüz mü?  Düşünme ve aklını kullanma gereği duymayanlar, elbette bunun nedenini anlamak için çaba harcamayacaklardır. 

Allah istiyor ki kullarım, tavsiyelerimi dinlesin ve kendilerine zarar verecek her şeyden kendi özgür iradeleri ve nefisleriyle karar vererek uzaklaşsın. İMTİHANINDA GEREĞİ BU DEĞİL MİDİR ZATEN. Maide suresi 90. ayetinde bakın nasıl uyarıyor bizleri. “EY İNANANLAR! ALKOL, KUMAR, DİKİLİ TAŞLAR, FAL OKLARI ŞEYTAN İŞİ BİRER PİSLİKTİR. BUNLARDAN KAÇININIZ Kİ KURTULUŞA ERESİNİZ.” Yine Maide suresi 91. Ayetinde, bakın aynı konuda nasıl uyarıyor. “ŞEYTAN, ALKOL VE KUMAR İLE ARANIZA DÜŞMANLIK VE KİN SOKMAK, SİZİ ALLAH’I ANMAKTAN VE SALÂTTAN ALIKOYMAK İSTİYOR. ARTIK BUNLARDAN VAZGEÇECEK MİSİNİZ?”

Şu güzel uyarıya, yapıcı ikaza bakar mısınız lütfen? Âdete bir annenin babanın evladına karşı takındığı, şefkatiyle yaklaşıyor Allah kullarına. Rabbimiz işte böyle içki ve kumar konusunda bizleri ikaz ediyor ve istiyor ki bu uyarılarımı dikkate alsınlar ve kendilerini korusunlar. ÇÜNKÜ ALLAH BİLİYOR Kİ BU İLLETTEN VAZGEÇMEYENLER, KENDİ ELLERİYLE KENDİLERİNİ CEZALANDIRACAKLAR. HER TÜRLÜ İLLET, HASTALIK, AİLE GEÇİMSİZLİĞİ HUZURSUZLUĞU ONLARA ACI VE KEDER VERECEK.  Ama bu gerçekleri görmek istemeyenler, ya da ayetleri kendi mezheplerinin inançlarına uydurmaya çalışanlar, Allah’ın Kur’an’da hiç bahsetmediği bir anlamı vererek, TOPLUMU KORKU İLE DOĞRUYA DAVET ETMEYE ÇALIŞIYORLAR. ALLAH İSTESEYDİ BAZI KONULARDA YAPTIĞI GİBİ, DİREK HARAM DİYEREK EBEDİ CEHENNEMLİK OLURSUNUZ DİYEBİLİRDİ. YADA İÇKİ İÇENE KUMAR OYNAYANA ŞU CEZAYI VERİN DİYEBİLİRDİ. AMA NEDEN DEMEMİŞ? İŞTE BUNUN NEDENİNİ ÖNCE DOĞRU ANLAMALIYIZ. DAHA SONRADA ALLAH’IN TAVSİYELERİNE UYARAK, TÜM BU ŞEYTAN İŞİ PİSLİK OLAN İÇKİ VE KUMARDAN UZAK DURUP, DOĞRUYU BULMALI VE HUZURA, SAĞLIĞA KAVUŞMALIYIZ.

Bizler ne yazık ki Allah’ın ayetlerini, kendi İnançlarımıza ve nefsimize uydurmanın yolunu çok güzel buluyoruz. Allah’ın yemin ederek kolaylaştırdığı dini, bizler elimizden geldiğince zorlaştırıyoruz. Öyle olunca da Kur’an’ın eğitiminden, ışığından uzak, toplumu dinden soğutuyoruz. Tek eşle yetinmek istemeyen erkek egemen mezhep anlayışı, ALLAH’IN ADALETLİ OLAN TEK EŞLİLİKTİR TAVSİYESİNİ görmezden gelip, Allah dört eşe kadar izin veriyor demişler, ama ALLAH’IN ADALETİ ASLA SAĞLAYAMAZSINIZ UYARISINI, TAVSİYESİNİ GÖRMEK İSTEMEMİŞLER. İçki ve kumar konusunda ’da Allah kullarını uyarıp ikaz ederek, doğruya davet ettiği gerçeğini toplumdan gizleyen mezhep anlayışı, toplumu korkutarak içkiden ve kumardan uzaklaştıracaklarını zannetmişler. SANKİ HÂŞÂ ALLAH’IN AKIL EDEMEDİĞİNİ ONLAR BAŞARMIŞLAR GİBİ. Bazı kötü alışkanlıklardan vazgeçmek ya da insanları vazgeçirmek zorla olmaz. Böyle yaparsanız aksi tesir yapabilir. Onlara izah ederek ve anlatarak, eğiterek adeta bir terapiyle ancak vazgeçirebilirsiniz. Günümüzde de zaten alkol ve uyuşturucu bağımlılarını, böyle bir yol izlenerek onlar tedavi edilmiyor mu? Allah da öyle yapıyor ama ne yazık ki bu uyarıları dinleyen, anlamaya çalışan yok. Bizleri yaratan Rabbimiz, bizleri de en doğru en güzel nasıl eğiteceğini biliyor.

Allah bu konuda kullarına çok şefkatle yaklaşmış, özellikle içki, kumar illetinden kurtulmaya çalışan kullarını dışlamadan, huzuruna namaza duracak kullarını Nisa 43. ayetinde ikaz ederek, salata/namaza durmadan önce sakın kendinizi bilmeyecek kadar sarhoş bir şekilde huzuruma durmayın diye de uyarmıştır. Peki neden? Sen alkol kullanıyorsun namaz dan uzak dur dememiş. Çünkü kulunu her zaman huzurunda durmasını isteyerek kendisinden asla uzaklaştırmamış ve bu yolla biliyor ki kulu bu illetten bir gün kurtulacak. İşte Allah’ın yüceliği şefkati. NE YAZIK Kİ MEZHEP VE TARİKAT ANLAYIŞI, BU AYETİN NESH EDİLDİĞİNİ YANİ HÜKMÜNÜN KALKTIĞINI BİLE SÖYLEYEBİLMEKTEDİRLER. Kim kaldırdı diye soran bile yok. Çünkü rivayet hadislerin, ayetlerin hükmünü kaldırabileceğine bu toplum inandırıldı. Kendi inançlarına uymayan ayetleri, bu yöntemle İslam inancından çıkarmaya çalışmaktadırlar. Allah Kullarını ikaz ediyor, açıklama yapıyor ama asla dışlamıyor. Çünkü bu yolla ancak kullarının, bu illetten vazgeçebileceklerini Rabbimiz biliyor.

Dilerim toplum olarak, Kur’an gerçeklerinin farkında oluruz. Yine dilerim İslam toplumu olarak batıl ataların inancından ve mezheplerin öğretisinden kurtulup, Kur’an’ın önerdiği gibi, YALNIZ ALLAH’IN İPİNE SARILAN VE ONU HAYATINA GEÇİREN, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...