Ana içeriğe atla

Nahl Suresi 89. Ayetten Alacağımız Çok Önemli Dersler.

 


Bu makalemin konusu Nahl suresi 89. Ayetinde Allah, bizlere çok önemli hangi bilgiyi veriyor ve nasıl uyarıyor onun üzerinde birlikte düşünelim. Çünkü günümüzde bu ve benzeri yüzlerce ayet göz ardı ediliyor ve kendi batıl inançlarımızı ayetlere söyletmeye çalışıyoruz, tabi bu hatayı yapınca batılı hak zannediyoruz. Önce ayeti yazalım.

Nahl 89: O GÜN KENDİLERİNDEN HER ÜMMETE BİR ŞAHİT GÖNDERECEĞİZ (GETİRECEĞİZ). SENİ DE BUNLARIN ÜZERİNE ŞAHİT OLARAK GETİRMİŞ OLACAĞIZ. BU KİTABI SANA, HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, MÜSLÜMANLAR İÇİN DE BİR REHBER, RAHMET VE MÜJDE OLARAK İNDİRDİK. (Mehmet Okuyan)

Lütfen ayet üzerinde çok ama çok dikkatle düşünelim. Rabbimiz biz her topluma kendi içlerinden şahitler yani Resuller gönderdim ki, benim gönderdiğimi onlara tebliğ edip etmediği konusunda, hesap günü onları şahit olarak çağıracağım diyor. Hz. Muhammed’e gelince de, senide bu konuda yani gönderdiğim Kur’an konusunda ŞAHİT OLARAK ÇAĞIRACAĞIM DİYOR. Peki, neyin şahitliğini yapacak Allah’ın Resulü? Onu da ayetin devamında söylüyor ve diyor ki, “BU KİTABI SANA, HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, MÜSLÜMANLAR İÇİN DE BİR REHBER, RAHMET VE MÜJDE OLARAK İNDİRDİK.”

Sizce Rabbimiz bu ayette bahsettiği, KUR’AN’DA HER ŞEY İÇİN AÇIKLAMA DERKEN, HANGİ KONUDA HER ŞEY İÇİN AÇIKLAMA YAPMIŞ OLABİLİR? ELBETTE ALLAH BİZ KULLARINDAN NE İSTİYORSA İSLAM DİNİNİ YAŞAYABİLMEK ADINA, ONLARI YAZMIŞ VE BİZLERE EKSİKSİZ REHBER OLSUN DİYE GÖNDERMİŞTİR. Allah, açıklamadığı detay vermediği herhangi bir şeyden hesap sorar mı, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum diye hükmünü verdikten sonra? Karar sizin. Şunu da çok açık söyleyebiliriz, MADEM DİN ADINA HER ŞEY İÇİN AÇIKLAMA VAR KUR’AN’DA, BİZLER KUR’AN DETAYLI DEĞİLDİR HER AÇIKLAMA DETAYLI YOKTUR, ASLA DİYEMEYİZ AMA DİYORUZ. Kur’an’da elbette dinin ve yol gösterici rehberliğin dışında farklı konularda bilgiler yoktur. Çünkü onlar zamana, çağın ilminin yardımıyla ortaya çıkan konulardır ve değişir. Kur’an uçaktan, arabadan bahsetmez çünkü o çağda, daha ilim adamları tarafından icat edilmemişti. Onun için Allah bir ayetinde HACCI İLAN ET GEREK YAYA, GEREK YORGUN DEVE SIRTLARINDA HACCA GİTSİNLER DİYORDU. Yani Allah Kur’an indirildiği zaman, O çağın toplumunun anlayacağı üslupta ayetlerini indirmişti. Lütfen Kur’an ayetlerini, indirildiği çağa hapsetmeyelim inanın yanlış anlarız.

Peki, bu ayetlere iman ettiğimizi söyleyen biz Müslümanlar, bu hükmün gereğini yerine getiriyor muyuz? Yoksa atalarımızın ve inandığımız mezhep inançlarımızı yaşayabilmek için bu ve benzeri yüzlerce ayeti görmezden gelerek, Kur’an detaylı değildir her bilgi yoktur açıklanmamıştır, İslam’ı doğru yaşayabilmek için Resulün rivayet hadislerine de ihtiyacımız vardır mı diyoruz, ne dersiniz? Tüm bu yanlışlar Kur’an gerçekleri ile hala, buluşamadığımızı gösteriyor.

Eğer bunu söylüyor ve inanıyorsak, Allah’ın Hz. Muhammed’i mahşer günü bizlere şahit olarak çağırdığında ona, RESULÜM SEN Mİ SÖYLEDİN ÜMMETİNE YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM’IN YAŞANMAYACAĞINI, KUR’AN’DA İSLAM’I YAŞAYABİLMEK ADINA HER BİLGİNİN OLMADIĞINI diye sorduğunda, sizce Allah’ın Resulü nasıl bir cevap verecektir? Evet, ben söyledim Allah’ım der mi sizce? Lütfen bu konuda Kur’an’da geçen Hz. İsa’nın kısasını okuyunuz, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kur’an’dan birkaç ayet hatırlatmak istiyorum, eğer bu ayetler gerçekten Resulün yalnız Kur’an’ı tebliğ etmediğini ve bizlerin yalnız Kur’an’dan sorumlu olmadığımızı söylüyorsa, Allah’ın Resulü şahit olarak çağrıldığında bu soruya evet ben söyledim diyebilir. Yok, eğer tam tersi Rabbim ben söylesem sen bunu bilirdin, benim böyle bir şey söylemem mümkün değildir diyecekse, lütfen bu büyük hatayı yaparak, ebedi hayatımızı cehenneme çevirmeyelim. Ayetleri hatırlayalım, bakalım Allah’ın Resulü ümmetine ne tebliğ etmiş, mahşer günüde nasıl bir şahitlik yapacak.

“DE Kİ: “HANGİ ŞAHİDİN ŞAHİTLİĞİ DAHA GÜVENİLİRDİR?” DE Kİ: “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH ŞAHİTTİR. BU KUR’AN BANA, HEM SİZİ HEM DE ULAŞTIĞI HERKESİ ONUNLA UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ.” (ENAM 19)

“YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10)

“GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!”( BAKARA 147)

DE Kİ: “BEN SİZİ ANCAK VAHY İLE UYARIYORUM.” AMA SAĞIRLAR UYARILDIKLARI VAKİT ÇAĞRIYI İŞİTMEZLER.(Enbiya 45)

“RABBLERİNİN HUZURUNDA TOPLANACAKLARINDAN KORKANLARI, KUR’ÂN İLE UYAR! ONLAR İÇİN RABBLERİNDEN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ARACI VARDIR; BELKİ SAKINIRLAR.” (Enam 51)

“RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİN HAK OLDUĞUNU BİLEN KİŞİ, KÖR OLAN BİRİ İLE AYNI MIDIR? SADECE AKIL SAHİPLERİ DÜŞÜNÜRLER.” (Rad 19)

“İŞTE BU KUR’AN, BİZİM İNDİRDİĞİMİZ MÜBAREK BİR KİTAPTIR. BUNA UYUN VE ALLAH’TAN KORKUN Kİ SİZE MERHAMET EDİLSİN. (Enam 155)

“DOĞRUSU O KUR’AN, SENİN İÇİN DE, KAVMİN İÇİN DE BİR ÖĞÜTTÜR VE SİZ ONDAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ.” (Zuhruf 44)

Sanırım başka örneğe gerek yok. Allah’ın Resulü, bu ayetleri ben sizlere tebliğ ettikten sonra, yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamazsınız benim açıklamalarım olmadan Kur’an’ı anlayamazsınız, demesinin mümkün olmadığı ayetlerden anlaşılıyor. Bu uyarıları yapan Rabbimiz, bir başka ayetinde bunun tam tersine hükmedip, Resulümü herhalde postacı diye göndermedim, oda benim hükümlerimin yanında dinde hükümler koyup, açıklamadıklarımı açıklar demiş olabilir mi? Buna inandığımız andan itibaren, ellerimizle Kur’an’da çelişki yaratmış oluruz, lütfen unutmayalım.

Demek ki Nahl suresi 89. Ayetinde Allah,  indirdiği İslam dini hakkında ne varsa Kur’an’da açıkladığını eksik bırakmadığını ve Allah’ın Resulünün de mahşer günü şahit olarak çağrıldığında; ALLAH’IM SEN NE EMRETTİYSEN BEN ONU ÜMMETİME TEBLİĞ ETTİM. ASLA TEK KELİME KENDİMDEN İLAVE ETMEDİM. ÇÜNKÜ BUNU YAPMIŞ OLSAYDIM, SENİN UYARIN, İKAZIN GERÇEK OLUR VE BENİM CANIMI ALIR ŞAH DAMARIMI KESERDİN, DİYECEĞİ KUR’AN’DAN ÇOK AÇIK ALAŞILIYOR. Hatırlayınız Allah bizlerin, yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı emretmemiş miydi?

Hepimiz bu dünyada imtihandayız. Rabbimiz imtihanımızı da Kur’an’dan olduğuna hükmediyorsa, sizce sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an’ı Allah, bizlerin anlayacağı ve hayatımıza geçireceği kadar açık, detaylı bir şekilde göndermemiş olabilir mi? Bunu söylemek, düşünmek ve inanmak Allah’a Kitabına yapılabilecek en büyük saygısızlık olduğu gibi, Rabbimizin adaletini zerre kadar tanımamaktır. Bizler atalarımızın mezhep inançlarının, dine yaptığı ilaveleri Kur’an’da göremediğimizde, işte bu büyük yanlışı yapıyoruz. Bakın Kur’an’da O yok bu yok diyoruz. Olmayacak elbette, çünkü Allah emretmemiş. Rabbimiz ben hükmüme, hiç kimseyi ortak etmem demiyor muydu? Apaçık ayetleri gördüğümüz halde, o batıl inançlarımızdan vazgeçmemek içinde direniyoruz. İşte biz insanlar aklı, düşünmeyi bir kenara bıraktığında nasıl hatalı kararlar verebileceğine çok güzel bir örnek. Dilerim batılın ve rivayetlerin baskısından kurtularak ALLAH’IN İPİ KUR’AN’A SARILAN, ONU ANLAYABİMEK İÇİNDE ÇABA HARCAYAN, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...