Ana içeriğe atla

Gerçekleri Israrla Görmek İstemeyenlere, Vahyi Hatırlatmaktan Başka Sözümüz Olamaz.

 



Bizler mezheplerin ve rivayetlerin o kadar etkisinde İslam’ı yaşıyoruz ki, ne söylerseniz söyleyin, istediğiniz kadar Kur’an ayetlerini hatırlatın fayda etmiyor. Ne yazık ki bizler rivayetlerin güdümünde, adeta transa girmiş gibiyiz. Çünkü bu güne kadar yaşadığı inancının yanlış olduğunu kabul etmek istemiyor. Hâlbuki Allah, düşünüp araştıran ve hak olan doğrunun yoluna yönelen kullarının, tüm geçmiş günahlarını affedeceğini söylüyor. Bizlerin yalnız Kur’an’ın sınırlarında İslam’ı yaşamamızı ve yalnız Kur’an’ın ipine sarılmamızı isteyen Rabbimiz, Kur’an’dan sorumlu olduğumuzu da apaçık söylediği halde, bakın bir arkadaşımız, hala Kur’an’ın yetmeyeceğini kanıtlamaya çalışırken, bana nasıl bir cevap veriyor.

“TAMAM, BİZ NE DİYORUZ YANİ O DÖNEMDE PEYGAMBER EFENDİMİZ SALLALLAHU ALEYHİ VESSELAM, HİÇ BİR ŞEY KONUŞMAMIŞ MI AYETTEN BAŞKA. KALDI Kİ AYETLERDE PEYGAMBERE SEVK VARKEN!”

Kur’an’dan habersiz olursak, Allah’ın vahyi ile bizzat buluşmayıp, rivayetlerin şekillendirdiği bir din yaşıyorsak, elbette söylediklerimizi doğru zanneder ve savunuruz. Allah’ın Resulü elbette konuştu hem de eminim bizim deyimimizle, dilinde tüy bitercesine konuştu, yaşadıkları yanlış inancı Kur’an ile anlatmaya çaba gösteriyordu. Yoksa Allah’ın Resulü Allah’ın din ortağı değildi ki, vahyin dışında dine ilaveler yapsın. Bir insan olarak elbette konuştu tavsiyelerde de bulundu ve yaşantısıyla da bizlere örnek oldu. Ama Kitap Ehlinin, çok azına kabul ettirdi anlattıklarını tebliğ ettiklerini. Peki neden? Çünkü Allah’ın Resulünün anlattıkları, Kitap Ehlinin o devirde inandıkları ile tamamen ters düşüyordu da ondan.

BUGÜN HZ. MUHAMMED ARAMIZA GELSE ELİNDE KUR’AN, İNANIN ONUN TEBLİĞ ETTİĞİ AYETLERE BİLE MÜSLÜMANLARIN ÇOĞU KARŞI ÇIKAR, HAYIR O AYETLER ÖYLE ANLAMDA DEĞİL DİYEREK. Neden biliyor musunuz, çünkü Allah’ın Resulü O örnek insan Kur’an’ı tebliğ ederken şunu söylüyordu. Sizler atalarınızın batıl inançlarının yolunda gidiyorsunuz. GELİN YALNIZ SİZLERE TEBLİĞ ETTİĞİM, KUR’AN’A İNANIN SİZE TEBLİĞ ETTİKLERİM, ASLINDA SİZİN ATALARINIZA GELENLERDEN FARKLI DEĞİLDİ DİYORDU. O gün Kitap Ehlinin çoğu hayır bizim atalarımızdan öğrendiklerimizde var, onlara da inanırız diyorlardı. KUR’AN’A İMAN ETMENİN TEK YOLU, ÖNCE DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLMADIĞIMIZ RİVAYETLERİ İNKÂR EDECEĞİZ, DAHA SONRADA YALNIZ ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN’A SARILACAĞIZ. Bunu Kitap Ehli kabul etmek istemiyordu, ne yazık ki şimdi de aynı yanlışı Müslüman toplumun genel çoğunluğu yapıyor ve YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESUL HİÇ KONUŞMADIMI, ALLAH ONU HERHALDE POSTACI DİYE GÖNDERMEDİ sözleriyle, ne yazık ki batılı yaşamak adına kendimize kanıtlar yaratmaya çalışıyoruz. Allah’ın Resulü konuştu AMA ÖZ KONUŞTU, TEBLİĞ GÖREVİNİ YAPTI peki neler söyledi?

“DE Kİ: “ŞAHİTLİK BAKIMINDAN HANGİ ŞEY DAHA BÜYÜKTÜR?” DE Kİ: “ALLAH BENİMLE SİZİN ARANIZDA ŞAHİTTİR. İŞTE BU KUR’AN BANA, ONUNLA SİZİ VE ERİŞTİĞİ HERKESİ UYARAYIM DİYE VAHYOLUNDU…”.(Enam 19)

“SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)

“O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” (Kehf 26)

“ALLAH’TAN DAHA İYİ KANUN KOYUCU OLABİLİR Mİ?” (Maide 50)

Bakın neler söylemiş. Allah şahittir ki, bu Kur’an bana vah yoldu ki yalnız onunla sizi uyarmam emredildi bana diyor ama hala, atalarının rivayet inançlarını yaşamak isteyenler, Allah’ın Resulüne onun söylemesi mümkün olmayan sözleri/hadisleri söyletmeye çalışıyorlar. İNANIN MAHŞER GÜNÜ, RESULÜN YÜZÜNE BAKAMAZ OLURUZ, ÇÜNKÜ BUNLARIN ÇOĞU RESULE İFTİRADIR. Yine Allah’ın Resulü ne dedi, söz/hadis bakımından Allah’tan daha doğru kim vardır diye uyarıp, diğer ayetlerinde de yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, çünkü O kitaptan sorumlusunuz demedi mi? Yine Allah’ın Resulü, din Allah’ın dinidir ve O kendi dinine asla hiç kimseyi ortak etmeyeceğini söylemedi mi? Anlamayan ya da anlamak istemeyenlere de, Allah’tan daha iyi kanun koyucu olabilir mi dedi ama bugün onun ümmeti, NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYEMİ GÖNDERDİ diyebiliyor. Ne yazık ki insanlar inanmak istediğine inanmakta ısrar ediyor, araştırıp gerçeklerle buluşmaya hiç çaba harcamıyor. Bir başka deyişle, yalnız Allah’a kulluk etmek yerine, kulluk edecek veliler, gavslar arıyor kendine.

Allah Kur’an’ın birçok ayetinde, Resulüme uyun diyor. Peki, neden diyor bunu? Çünkü onun tebliğ görevini kolaylaştırmak istiyordu da ondan. Hatırlatırım bu emir, Resulün yaşadığı dönemle ilgilidir. Yoksa Allah Resulüm yaşarken ona uyun, vefatından sonra onun hadislerine/sözlerine uyun demiyor, tam tersine yalnız Kur’an’a uyun emrini veriyor. Bunu da mı akıl edemiyoruz? Resulü Allah’ın kontrolündeydi ve onu gerektiğinde uyarıp ikaz ediyordu ve diyordu ki ona, SAKIN BAŞKALARIN HEVASINA UYMA, YALNIZ SANA VAHYETİĞİM KUR’AN’I KULLARIMA TEBLİĞ ET. Onlarca bunun örneği vardır Kur’an’da. Ama atalarının batıl inançlarını yaşamakta ısrar edenler, kendilerine kanıt, delil arama yarışına girip, Kur’an ile taban tabana çelişen düşünce ve inançları sözleri/hadisleri ayetlere ilave etme çabasında oluyorlar. Bunlar boşuna çabalardır. Çünkü Allah Resulünün yetki ve sorumluluğunu bizlere Kur’an’da bildirmiş ve ne demişti hatırlayalım. “RASULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “BİZ RASULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)  “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

Siz bu ayetlerden, Allah’ın Resulünün Kur’an dışından da, İslam’ı yaşayabilmemiz için hükümler verebileceğini ve Allah’ın biz kullarının bu rivayetlere de uymamız gerektiğini mi anladınız? Yoksa Allah’ın Resulüne verdiği yetkinin, yalnız tebliğ etmek olduğunu mu anladınız? Ne dersiniz? Allah’ın Resulü elbette konuşmuş ama bakın ne demiş. “YEMİN OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP GÖNDERDİK Kİ, ÖĞÜT VE UYARINIZ/ZİKRİNİZ/ŞEREFİNİZ YALNIZ ONDADIR. HÂLÂ AKLINIZI ÇALIŞTIRMAYACAK MISINIZ?” (Enbiya 10) Sizce bu tebliği yapan Allah’ın Resulü, sizlere Kur’an yetmez, benim hadislerime/sözlerime de uyacaksınız demiş olabilir mi? Karar sizin. Allah’ın Resulü bakın yine konuşmuş ama neler söylemiş. Bunu söyleyen Resul, sizce bu hükmün dışına çıkmış olabilir mi?

“İMAN EDİP YARARLI İŞLER YAPANLARIN, RABLERİ TARAFINDAN HAK OLARAK MUHAMMED’E İNDİRİLENE İNANANLARIN GÜNAHLARINI ALLAH ÖRTMÜŞ VE HALLERİNİ DÜZELTMİŞTİR. BUNUN SEBEBİ, İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI, İNANANLARIN DA RABLERİNDEN GELEN HAKKA UYMUŞ OLMALARIDIR. İŞTE BÖYLECE ALLAH, İNSANLARA KENDİLERİNDEN MİSALLERİNİ ANLATIR. (Muhammed 2–3)

Sanırım başka örneğe gerek yok.  Gerçekleri hala görmemek için inat edenlere, Allah’ın Resulü bile gerçekleri kabul ettiremediyse, biz aciz kullarının bu inatta ısrar edenlere, hiçbir sözümüz geçmeyecektir. Yine de dilerim bu kardeşlerimiz bu can emanetini teslim etmeden önce, HAK İLE BULUŞUP BATILDAN KURTULURLAR.

“O, BİZE İSNÂDEN BAZI SÖZLER UYDURMAYA KALKIŞSAYDI, ELBETTE BİZ ONU BUNDAN DOLAYI KUVVETLE YAKALARDIK. SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESER ATARDIK.” (Hakka 44-45-46)

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...