Ana içeriğe atla

Ölüm Ve Mahşer Günü, Yeniden Dirilme Konusu Üzerine.


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu ÖLÜM ve MAHŞER GÜNÜ YENİDEN DÜNYAYA GELME konusu üzerinde olacak. Genelde ölümü bizler çok fazla aklımıza getirmeyiz. Mahşer günüde tekrar dirileceğimiz konusunu ise sanırım hatırlamak bile istemeyiz. Onun içinde nefsimizin arzu ettiği her şeyi yapmak için, elimizden geleni yaparız. Doğru ya da yanlış olup olmadığını düşünmeden. Peki ölüm nasıl bir şey, Kur’an bu konuda nasıl örnekler veriyor hiç araştırdınız mı? Eğer bu konu hakkında hiç bilgimiz yoksa elbette ölümden korkarız. İnsan bilmediği şeyden korkar. Hatta inancımız konusunda fazla bilgi sahibi değilsek, rivayet sanı bilgiler ışığında yaşıyorsak İslam’ı,  ölümü aklımıza bile getirmemeye çalışırız. Gelin bu konuda Kur’an neler söylüyor ona bakalım. Ben şöyle desem ne dersiniz? “BİZLER HERGÜN ÖLÜMÜ BİZZAT YAŞIYORUZ.” Evet, ölümü her gece uyduğumuzda bizzat bizler yaşıyoruz, ama bunun farkında bile değiliz. Çünkü Allah ölümün ne olduğunu, özelliklerini bizlere anlatırken UYKU/RÜYA örneğini veriyor. Hemen önce ayeti hatırlayalım, üzerinde birlikte düşünelim.

Enam 60: GECELEYİN SİZİ VEFAT ETTİREN (UYUTAN), GÜNDÜZÜN DE NE İŞLEDİĞİNİZİ BİLEN; SONRA BELİRLENMİŞ SÜRE TAMAMLANSIN DİYE ONDA (GÜNDÜZ) SİZİ DİRİLTEN (UYANDIRAN) O (ALLAH)’TIR. SONRA DÖNÜŞÜNÜZ YİNE YALNIZCA O’NADIR. SONUNDA YAPTIKLARINIZI SİZE BİLDİRECEKTİR. (Mehmet Okuyan)

Bakın hiç farkında değiliz, Allah bizleri her gece uykumuzda vefat ettiriyor yani ölümü bizzat bizlere yaşatıyor ama bizler Kur’an ile gereken bağı kuramadığımız için, bunun farkında bile değiliz. UYUDUĞUMUZDA, ASLINDA RUHLARIMIZ ALLAH’IN KATINA GEÇİYOR, BEDENLERİMİZ BU DÜNYADA CANLI KALIYOR. Rabbimiz her gece bizim uyuduğumuzda, bizlere ölümü tattırıyor ama Kur’an’ı anlayarak okuyan ve üzerinde dikkatle düşünen bu gerçekleri fark edebiliyor. Bizler her gece uyuduğumuzda ölüyor ve tekrar canlanıyoruz. Konumuzla ilgili bir başka ayeti daha hatırlayalım.

Zümer 42: ALLAH (NEFİSLERİN) ÖLÜM ZAMANI GELİNCE, ÖLMEYENİN DE UYKUSUNDAYKEN [NEFİS]LERİ VEFAT ETTİRİR. ÖLÜMÜNE HÜKMETTİĞİNİ (KİŞİNİN RUHUNU KATINDA) TUTAR; DİĞERİNİ İSE (ÖLÜM ZAMANI GELMEYENİ İSE) BELİRLENMİŞ BİR SÜREYE KADAR (KİŞİYE) GÖNDERİR. ŞÜPHESİZ Kİ BUNDA DÜŞÜNEN BİR TOPLUM İÇİN DERSLER VARDIR. (Mehmet Okuyan)

Yine aynı konuya, bir başka ayetiyle açıklama getiriyor Rabbimiz. Bizlerin ölüm vakti geldiğinde iki şekilde vefat ettirildiğimizi anlatıyor. Birincisi vaktimizin dolduğunda nerede olursak olalım, ikincide uyduğumuzda nefsimizin, ruhumuzun Allah katında olduğunda geri bedenimize iade etmez ve tutar böylece ölmüş olacağımız bilgisi veriliyor. Bu konuda Kur’an’dan birçok örnek görebilirsiniz.

Rum 19: ÖLÜDEN DİRİYİ ÇIKARIYOR; DİRİDEN DE ÖLÜYÜ ÇIKARIYOR; YERİ ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN CANLANDIRIYOR. İŞTE SİZ DE (MEZARLARINIZDAN) BÖYLE ÇIKARILACAKSINIZ. ( Mehmet Okuyan)

Demek ki öldürende, her konuda diriltende Allah’ın olduğu anlatılarak, MAHŞER GÜNÜDE SİZLERİ BÖYLE DİRİLTECEĞİZ DİYE UYARIYOR. Demek ki Allah için öldürmek ve tekrar diriltmek çok kolaymış, hatta bunu sürekli bizler yaşıyor muşuz. İsterseniz bu konu üzerinde biraz düşünelim. Acaba uyuduğumuzda nasıl Allah’ın katına geçiyor olabiliriz, bu konuyu nasıl anlamalıyız? Biliyorsunuz uyurken gözlerimiz kapalı. Peki, gördüğümüz rüyayı nasıl görüyoruz ve gördüğümüzü de hatırlıyoruz, bir filim izlemiş gibi. Demek ki gerçekten ruhumuz/nefsimiz bedenimizden ayrılmış, farklı bir boyuta geçip tüm duyu organlarımızla orada canlanmışız ki, bizzat her şeyi görüyoruz ve hatırlıyoruz. Detayını elbette Allah bilir, bizlere düşen açıklanan bilgiler üzerinde düşünerek, anlamaya çalışmak olmalıdır.  DEMEK Kİ ALLAH TEKRAR SİZİ MAHŞER GÜNÜ CANLANDIRACAĞIZ, BU BİZİM İÇİN KOLAYDIR SÖZÜNÜ, BOŞUNA SÖYLEMEMİŞ. BİZLER HER GECE BUNU YAŞIYORUZ, AMA FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Farkında olamadığımızın sebebi, bizlerin Kur’an ile gereken bağı kuramamamızdan kaynaklanıyor.

Bahsettiğimiz konuyu, şimdide bilimsel deneylerin sonucu ile onaylayalım ki Allah’ın bizleri neden bilime, düşünmeye aklımızı kullanmaya yönlendirdiğini daha iyi anlayabilelim. Gerçekten bizler uyuduğumuzda, gördüğümüz rüyaları onun katında görüp görmediğimizi, Allah’ın katına geçip bizzat ölümü yaşıyor muyuz ona bakalım. Rabbimiz Kur’an’da Hac suresi 47. Ayetinde, bakın nasıl bir bilgi veriyor, kendi katının zaman akışı bakımından.

“ŞÜPHESİZ RABBİNİN NEZDİNDE BİR GÜN, SİZİN SAYDIĞINIZ BİN YIL GİBİDİR.” (Hac 47)

Ayetten çok önemli bir bilgi aldık. Demek ki bizim dünyamızda ki zaman ile Allah’ın katındaki zaman çok farklıymış. Hatta biraz düşündüğümüzde, akıl bile erdiremiyoruz. Neden mi, madem bizim katımızda ki bin yıl, Allah katında bir gün gibidir, demek ki Allah Hz. Muhammed’i Resul olarak görevlendirdiği kendi zamanına göre, yaklaşık bir buçuk gün geçmiş. İlginç değil mi? Şimdi vereceğim bilimsel bir bilgi ile bu bilgilerimizi karşılaştıralım. Uyurken çok uzun gibi gördüğümüz rüyanın, günümüzde bilimsel araştırmalar neticesinde, EN FAZLA 20 SANİYEYİ GEÇMEDİĞİ KANATİNE VARMIŞLAR. Bu bilimsel bilgi, Allah’ın Kur’an’da bu konuda verdiği örneklerle çok açık uyuşuyor. Demek ki bizler uyuduğumuzda ruhumuz, bizzat Allah’ın katına geçiyor ve ölümü bizzat yaşıyoruz. Oradaki zaman akışına tabi oluyoruz ve çok uzun gibi gördüğümüz rüyaları, aslında çok kısa saniyelerle gördüğümüz anlaşılıyor. Rüyayı araştıran bilim adamları, bakın bu konuda daha neler söylüyor.

“RÜYALAR YARATICI PROBLEM ÇÖZMEDE, BİR KONSEPTİ KAVRAMAKTA, ESTETİK DUYGULARI DOYURMAKTA, YENİ BAKIŞ AÇILARI GELİŞTİRMEKTE ÖNEMLİ ROL OYNAYABİLİR. ÇÜNKÜ RÜYA GÖRÜRKEN SINIRLARINIZ YOKTUR VE BEYNİNİZ FARKLI OLAYLAR ARASINDA BEKLENMEDİK BAĞLANTILAR KURABİLİR. ÖRNEĞİN BİLİMSEL BİR BULUŞ, MATEMATİKSEL BİR TEOREM, SANATSAL BİR ESER BİR RÜYA SONUCU ORTAYA ÇIKABİLİR Kİ, BUNUN ÖRNEKLERİ DE ÇOK SAYIDA BULUNMAKTA.”

Değerli dostlarım, her akşam uyuduğumuzda gördüğümüz rüyalar, aslında bizlere çok şeyler anlatıyor. Lütfen Kur’an’ı dikkatle okuyalım ve onun ışığında hayatımıza yön verelim. Bizler Kur’an’ı anlaşılması zor, açıklanmamış detay sız ilan ettiğimiz sürece, ONUN NURUNDAN VERDİĞİ BİLGİLERDEN, YOL GÖSTERİCİ REHBERLİĞİNDEN ASLA FAYDALANAMAYACAĞIMIZIN, ARTIK FARKINDA OLALIM. Allah Kur’an anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, yemin olsun ki kolaylaştırdık diyor. Bizler ise çok üzgünüm Allah’a güvenmemiz gerekirken, bizleri Allah ile aldatıp kendilerine bağımlı yapabilmek için, istedikleri gibi yönetmeye çalışanların sözlerine inanıp, şu sözleri söyleyebiliyoruz. ” KUR’AN ANAYASA KİTÂBIDIR. ONUN UZMANI OLMADAN HER BİREY OKUMAKLA ANLAYAMAZ. UZMANI OLMADAN KUR’ÂNI KERÎM NASIL ANLAŞILACAK?  Farkında mısınız, Allah Kur’an için ne diyor bizler nelere inanıyoruz. Rabbimiz sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum diyor, bizler ise Kur’an’ı alim olan, uzamanı olanlar anlar diyerek, üstünde düşünme gereği bile duymuyoruz. Buna inandığımızda aslında Allah’ın biz kullarına, herkesin anlayamayacağı bir rehber anayasa gönderip, ondan sonrada Kur’an’dan sorumlu tuttuğunu söylüyoruz. TABİ BUNUDA DÜŞÜNMEDİĞİMİZ İÇİN, NE SÖYLEDİĞİMİZİ BİLE BİLMİYORUZ. Allah, aklını kullanmayanı pislik rezillik içinde bırakırım diyor. Hatırlatırım Allah ile inatlaşan pişman olur.

Dilerim Kur’an gerçeklerin farkında olan, Allah’ın azınlık sevgili kulları arasında oluruz.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır