Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gözlerimizdeki Perdeyi Kur’an İle Kaldıramadığımız Sürece, Bu Hatayı Yapmaya Devam Edeceğiz.

  Bizler geleneksel İslam inancımızın o kadar etkisinde kalıyoruz ki, adeta transa geçmiş insanlar gibi hareket ediyor, kendi ellerimizle gözlerimizi kapatıp, nefsimizi avutmak adına beynimizin düşünmesini bile engelliyoruz. Hâlbuki elimizde, Allah’ın korumasında apaçık Kur’an dururken, inatla Kur’an’ı açıklanmamış detay sız ilan edip, doğruluğundan asla emin olamayacağımız bilgilerin, rivayetlerin ardına düşebiliyoruz. Bunu yaparken de ayetlerin anlamlarını değiştirip farklı anlamlar yükleyip, birde haşa Allah’a din öğretircesine kendi düşüncelerimizi, atalarımızdan öğrendiğimiz inançlarımızı aklamaya çalışıyoruz. Benim yazılarımın genel çoğunluğu, geleneksel İslam anlayışının söylemleri, düşünce ve inançlarının Kur’an ve akılla nasıl ters düştüğü konusu üzerinedir. Bu makalemde de yine bir yazıma cevap veren arkadaşımız, geleneksel İslam anlayışını bakın nasıl savunuyor ve Kur’an’dan bakın nasıl örnekler veriyor. “KUR’AN’IN HEM KUR’AN AYETLERİ, HEM DE RASÛLULLAH (SAV) TARAFINDAN AÇIK

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense itirazsız, hiç düş

Ölüm Ve Mahşer Günü, Yeniden Dirilme Konusu Üzerine.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu  ÖLÜM ve MAHŞER GÜNÜ YENİDEN DÜNYAYA GELME  konusu üzerinde olacak. Genelde ölümü bizler çok fazla aklımıza getirmeyiz. Mahşer günüde tekrar dirileceğimiz konusunu ise sanırım hatırlamak bile istemeyiz. Onun içinde nefsimizin arzu ettiği her şeyi yapmak için, elimizden geleni yaparız. Doğru ya da yanlış olup olmadığını düşünmeden. Peki ölüm nasıl bir şey, Kur’an bu konuda nasıl örnekler veriyor hiç araştırdınız mı? Eğer bu konu hakkında hiç bilgimiz yoksa elbette ölümden korkarız. İnsan bilmediği şeyden korkar. Hatta inancımız konusunda fazla bilgi sahibi değilsek, rivayet sanı bilgiler ışığında yaşıyorsak İslam’ı,  ölümü aklımıza bile getirmemeye çalışırız. Gelin bu konuda Kur’an neler söylüyor ona bakalım. Ben şöyle desem ne dersiniz?  “BİZLER HERGÜN ÖLÜMÜ BİZZAT YAŞIYORUZ.”  Evet, ölümü her gece uyduğumuzda bizzat bizler yaşıyoruz, ama bunun farkında bile değiliz. Çünkü Allah ölümün ne olduğunu, özelliklerini