Ana içeriğe atla

Bizler Fecr Suresi 27-28. Ayetlerde Bahsedilen, Allah'ın Sevgili Kullarından Olabildik Mi? 


 

Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayetler, fecr suresi 27 ve 28. Ayetler olacak. Allah bu ayetinde doğru yolu, bu dünyada HUZURU bulmuş kullarına diyor ki, ey huzuru doğru yolu bulmuş kulum. Benim istediğim doğru yolda giderek, ben senden memnun sende huzurlu bir şekilde bana dönüyorsun. Acaba bizler Allah'ın memnun olduğu kullarından olup, Rabbimize gönül rahatlığıyla dönebilme huzuru içinde miyiz? Yoksa.....? Evet o yoksanın cevabını, bu dünyada mutlaka vermeliyiz. Gelin önce ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim. 

Fecr 27-28EY HUZURA KAVUŞAN NEFİS (İNSAN)! SEN (ALLAH’TAN) MEMNUN, (ALLAH DA) SENDEN RAZI OLARAK RABBİNE DÖN! (Mehmet Okuyan meali)

Allah ayetinde indirdiği Kur’an’a uyan ve böylece huzur bulan kullarına sesleniyor ve diyor ki, BEN SENDEN MEMNUN VE RAZI OLARAK, SENDE DOĞRU YOLU BULMUŞ OLARAK HUZUR İÇİNDE BANA DÖN. Devamındaki ayette de, Allah’ın razı olduğu kullarını nasıl mükâfatlandıracağını bildiriyor ve SALİH KULLARIMIN ARASINA KATIL, GİR CENNETİME DİYOR. Ayetin son cümlesi çok önemli. Senden razı olarak Rabbine dön diyor. Rabbine dön uyarısı, batıl ve sanıdan uzak Allah'ın vahyine iman etmiş tüm kullarına yapılıyor. Yazdığım ayetin öncesindeki ayetleri lütfen okuyunuz. Yoldan sapmış, iman ettiğini söylediği halde, imanının gereklerini yerine getirmemiş insanlardan bahsediliyor. Hatta bu insanların çoğunluğu, hesap günü pişmanlılarını dile getirken, bakın ne söyleyeceklermiş. “KEŞKE BU HAYATIM İÇİN ÖNCEDEN BİR ŞEY YAPSAYDIM” İsterseniz Allah’ın kendisinden razı olduğu bu kullarından, Rabbimiz ne istedi de onlardan razı oldu ve böylece o insanlarda huzura kavuşup cennetine Allah davet ediyor, şimdide onu Kur’an’dan anlamaya çalışalım. Eğer başka kaynaklardan araştırmaya çalışırsak, inanın Allah’ın razı olmadığı, o pişmanlıklarını dile getiren kulları arasında oluruz.

Bu ayeti farklı bir şekilde anlayan düşünceyede, yer vermek isterim. Şöyle deniyor. Ayetin öncesinde inancının gereklerini doğru yerine getirmemiş, kendisini batıl inançlarla avutan ve bununla mutlu olan, huzur bulan kişden bahsediliyor deniyor.  Yanlış yoldasın, doğru yolu bulanların, Allah'ın halis kullarının arasına dahil ol ki, Allah'ta senden razı olanlardan olsun. Böylece onlarla birlikte cennetime gir şeklinde anlam veriyorlar. Yani burada huzura kavuşmuş sözü, tam ters anlamındadır deniyor. Doğrusunu Allah bilir. Bizler bıkmadan usanmadan, gerçeklerin arayışında olmalıyız.

Allah biz kullarını Kur'an'da nasıl ve neyle uyarmıştı, önce ona bakalım. Bakalım ki bizler, Allah’ın sarılmamız gereken bilgilere sarılıp huzura kavuşup, Allah’ın razı olduğu kullarından mıyız, onu doğru anlayalım.  Rabbimiz Ali İmran 103. Ayetinde uyarıyor ve “HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE/ KUR’AN’A SIMSIKI SARILIN. PARÇALANIP BÖLÜNMEYİN.” Diyordu, bizler Allah’ın bu uyarısına iman ediyor ve hayatımıza geçirip Allah’ın indirdiği İslam dinini yaşarken, yalnız Allah’ın ipi Kur’an'a sarılıyor dinde asla bölünmüyorsak, bizler Allah’ın doğru yolunda giden huzuru bulmuş Allah'ın cenneti ile mükâfatlandırılacak, kulları arasındayız demektir.  Yazar Mehmet Akif Ersoy'un, bu konuda çok dikkat çekici bir sözünü hatırlatmak istiyorum. “BEŞ ON MÜNAFIĞIN İMANINA KANDIK.  BİR UYKUYA DALDIK Kİ, CEHENNEMDE UYANDIK.” Mehmet Akif Ersoy.

Allah Enam 38. Ayetinde BİZ O KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK.” Diye uyardığı halde, bizler atalarımızın dine yaptığı ilaveleri, batıl inancını Kur’an’da göremediğimizde hiç düşünmeden genel çoğunluğumuz, şöyle demiyor muyuz? Eksiksiz olan Kur’an değil, Allah bu ayetindeki eksiksiz kitap olarak, kendi katındaki kitaptan bahsediyor, Kur’an her detayı vermez, yalnız Kur'an ile zaten İslam yaşanmaz. Allah'ın ayetlerinin detayını Resulün rivayet hadislerinden ve mezhep âlimlerinden öğreniyoruz diye inanıyorsak, BİZLER HALA ALLAH'IN HAK OLAN KUR'AN GERÇEKLERİ İLE BULUŞAMAMIŞ, BÖYLECE HUZURU BULAMAMIŞ BATILIN İPİNE SARILMIŞ VE ALLAH’IN MEMNUN OLMADIĞI KULLARI ARASINDAYIZ DEMEKTİR. Neden biliyor musunuz? Allah İsra suresi 89. Ayetinde ne diyordu Kur’an için hatırlayalım. “ANDOLSUN, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLARA, HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. YİNE DE İNSANLARIN ÇOĞU ANCAK İNKÂRDA DİRETTİLER.”

Ne yazık ki Allah biz Kur’an’da her türlü misali değişik şekilde açıkladık dediği halde, insanların Allah’ın sözüne güvenip inanacakları yerde, edindikleri VELİ, GAVS dedikleri kişilere inanmalarını Allah, inkârda diretme olarak açıklıyor. Hatırlatırım tüm bu hataları yapanlar İman ettiğini zanneden kişiler. Zuhruf suresi 44. Ayeti tebliğ alan ve zerre kadar düşünen aklını kullanan bir Müslüman, bu hataları asla yapmaz. Ayeti hatırlayalım. “ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ.” Zuhruf 44

Allah apaçık hükmünü verip, kullarım benim indirdiğim Kur’an’ın ipine sarılın, çünkü biz Kur’an’ı nice örneklerle açıkladık. Yemin olsun ki anlayasınız, hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdık. Sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın.  Çünkü sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim dediğini tebliğ aldığımız halde, eğer bizler Allah’ın bu hükümlerini hayatımıza geçirmeyip, “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYEMİ GÖNDERDİ” diyerek kendimizi hala avutuyor ve batılı rivayetleri Kur’an’ın önüne geçirip, bu bilgiler olmasaydı Kur’an’ı anlaşılamaz kapalı kalırdı diyorsak, bizlerin iman kalplerine hala yerleşmemiş ve Allah’ın bizlerden memnun olmadığı kullarının arasındayız demektir. Hâlbuki Allah Resulüne verdiği görevi, yetkiyi bizlere anlatırken nasıl bilgiler veriyordu? “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) Bizler Allah’ın apaçık uyarılarını dikkate almıyor ve hala batılı yaşayabilmek için, ALLAH’IN HAK OLAN AYETLERİNİN BİR KISMINA GÖZLERİMİZİ YUMUYORSAK, bizler hala Allah’ın doğru yolunda gidip, huzuru yakalayanların safında değiliz demektir. Bakın Allah gerçek Hak olanın hangi bilgiler olduğunu söylüyor.

“GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” (Bakara 147)

Allah apaçık gerçek, HAK olan Allah katından gelendir diyor ve bizlerin HAK olan Kur’an’ın asla dışına çıkmamızı yasaklıyorsa, bu uyarılara kulak asmayıp, hala YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ DİYEREK mezheplerin ve rivayetlerin bizlere öğretisini Kur’an’da göremediğimizde, bakın Kur’an'da şu yok, bu yok demek ki yalnız Kur’an ile İslam yaşanmıyormuş, ibadetlerimizi hayatımıza geçiremiyor muşuz diyerek, beşeri ilaveleri adeta Allah’ın vahyinin tamamlayıcısı olarak görmeye devam ediyorsak, değerli dostlarım iman bizlerin kalbine hala yerleşmemiş ve bizler hala fecr suresi 27 ve 28. Ayetinde, Allah’ın huzura kavuşan kullarından olamamışız demektir.

Verecek çok örnekler var. Bizler Allah’ın dini İslam’ı yaşarken, tek bir ayete ters düşen bir inancımız varsa, o batıl bizleri tamamen Kur’an’dan uzaklaştıracaktır. İmanımıza bir damla zehir bulaştıysa O zehir mutlaka inancımızın tamamını kaplayıp, bizlerin ebedi hayatımızı karartacaktır, lütfen bu gerçeği unutmayalım. Allah’ın Resulü O örnek insana karşı bizlerin sevgisini kullanan, BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN LÜTFEN TUZAĞINA, KUR’AN’A SARILARAK DÜŞMEYELİM. Unutmayalım lütfen, Allah sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum diye hüküm verdiyse, bizlere öğretilen hatta ibadetlerimize yapılan ilavelerden asla sorumlu tutmaz. Allah ne emretmiş ve ne kadar detay vermişse lütfen onu anlamaya çalışalım ve onu hayatımıza geçirelim ki, HUZURA KAVUŞAN VE HESAP GÜNÜDE ALLAH’IN BİZLERDEN MEMNUN OLAN, KULLARI ARASINDA OLALIM.

“İŞTE ONLAR, RABLERİNDEN GELEN BİR HİDAYET ÜZEREDİRLER ve KURTULUŞA ERENLER DE ANCAK ONLARDIR.”( Bakara 5)

“ANDOLSUN BİZ, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN?” (Kamer 17)

“EY İNSANLAR! ŞÜPHESİZ SİZE RABBİNİZDEN KESİN BİR DELİL GELDİ VE SİZE APAÇIK BİR NUR İNDİRDİK.”  (Nisa 174)

“ONLARIN ÇOĞU, ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZ. ŞÜPHESİZ ZAN, HAKTAN HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ. ALLAH, ONLARIN YAPMAKTA OLDUKLARINI ÇOK İYİ BİLENDİR.” (Yunus 36)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A