Ana içeriğe atla

SİZCE BİZ MÜSLÜMANLAR, KUR'AN'A İMAN ETTİĞİMİZDEN, NE KADAR EMİNİZ?


 

Değerli dostlarım, sizlere bir soru sorsam ve desem ki, bizler BİR MÜSLÜMAN OLARAK KUR’AN’A İMAN ETTİĞİMİZDEN, GERÇEKTEN EMİN MİYİZ? Bizler iman ettiğimz Kur'an'ı anlayarak ve üzerinde düşünerek hiç okuduk mu? Eğer okumadıysak, Allah'ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği, Kur'an'ın yolundan gittiğimizi de asla iddia edemeyiz.  Eğer Kur’an’a iman ettiğimizden eminiz diyorsak eksiksiz ve ilave etmeden Allah’ın tüm ayetlerine iman ettiğimizi söylediğimiz gibi, HAYATIMIZADA MUTLAKA EKSİKSİZ  GEÇİRMELİYİZ. Çünkü Allah Bakara 85.ayetinde, Yahudilerin yaptığı yanlışlar konuşunda nasıl uyarıyordu? “YOKSA SİZ KİTAB’IN BİR KISMINA İNANIP, BİR KISMINI İNKÂR MI EDİYORSUNUZ? BÖYLE DAVRANANLARINIZIN CEZASI, DÜNYA HAYATINDA REZİLLİKTEN BAŞKA NEDİR Kİ!” Bir kısmına inanmıyor musunuz derken, iman ettiğinizi söylediğiniz halde, bazı ayetleri görmezden gelip üstünü örtüp, tam tersini yaşıyorsanız, ayetlerin bir kısmını farkında olmadan, inkâr ediyorsunuz demektir diye uyarıyor. GERÇEK MÜSLÜMANLARIN, BAKIN HANGİ KİTABI GEREĞİ GİBİ YANİ DİKKATLE ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK OKUDUKLARINI SÖYLÜYOR.

“KENDİLERİNE KİTAB VERDİĞİMİZ KİMSELER, ONU GEREĞİ GİBİ OKURLAR. İŞTE BUNLAR ONA İNANIRLAR. ONU İNKÂR EDENLERE GELİNCE, İŞTE ONLAR ZİYANA UĞRAYANLARIN TA KENDİLERİDİR.” (Bakara 121)

Yoksa bizlerde Kitap Ehli gibi, Kur’an’a iman ettiğimizi söylediğimiz halde, Allah’ın asla emretmediği şeyleri dinin emri kabul edip, atalarımızın inancını yaşayabilmek için, ALLAH’IN BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİP ÜSTÜNÜ ÖRTÜP, Kur’an’a şirk koşan Müslümanlardan olmayalım. Bu sorumun en doğru cevabını, iman ettiğimizi söylediğimiz Kur’an’ı anlayarak düşünerek okuyan kardeşlerimiz çok açık ve net verecektir. PEKİ, KUR’AN’I ANLADIĞIMIZ DİLDEN, DİKKATLE DÜŞÜNEREK AYETLER ARASINDA BAĞLANTI KURARAK KAÇ KEZ OKUDUK? Burası önemli, okuyup geçmekle olmaz. Ayeti tebliğ almak için, önce anlamak daha sonrada ne maksatla emredildiğini düşünmek gerekir. Eğer söylediğim gibi hiç okumadıysak, Allah ile aldatılıp, hatta Kur’an’a şirk koşarak İslam’ı yaşadığınız büyük ihtimaldir. Çünkü Yusuf 106. Ayetinde söylediği gibi, Allah’a iman ettiğini söyleyenlerin çoğunun, ALLAH’A ŞİRK KOŞMADAN İMAN ETMEDİKLERİ UYARISINI YAPIYOR ALLAH.

Bizler Allah’a çok şükür iman ettiğimizi söylüyoruz, ya Resulüne Allah’ın Kur’an’da emrettiği gibi ona da inanıyor ve onun biz ümmetine tebliğ ettiği Kur'an'ın yolundan mı gidiyoruz? Yoksa bizler Kur'an ile yetinmiyor, onun adına rivayet hedilen hadisleride, Kur'an ayeti gibi mi görüyoruz? Kur’an’da birçok ayetinde Allah RESULÜME UYUN, ONU ÖRNEK ALIN emrini doğru anlayıp, hayatımıza geçiriyor muyuz? Yoksa bu emrin mahiyetini, amacını Allah’ın neden söylediğini Kur’an’dan doğru anlamadan, bazı kişilerin tuzağına mı düşüyoruz, ne dersiniz? Eğer Kur’an’ı bizzat bizler anlayarak ve düşünerek okumadıysak mezheplerin, cemaat ve tarikatların etkisinde kalarak İslam’ı yaşıyorsak, Kur’an’ın bu ve benzeri hükümlerini doğru anlamamız, Allah’ın istediği gibi Kur’an’ın ipine sarılarak İslam’ı yaşamamız, asla mümkün olmayacaktır. Allah Resulümü örnek alın diyor, peki neden bunu söylüyor? Çünkü Hz. Muhammet batıl ve hurafelerle yoldan sapmış Kitap Ehline asla tabi olmamış, sürekli doğruların gerçeklerin arayışında olmuştur. Onun için size ÜMMİ bir Resul gönderdim diyor Allah. Demek ki Allah katında, batıl ve hurafelerin yarattığı mezheplerin baskın kıldığı bir inancı yaşamaktansa, Allah’ın emrettiği gerçeklerin arayışında olmak, ALLAH KATINDA İZLEMEMİZ GEREKEN, DOĞRU BİR YOLMUŞ.

Allah birçok ayetinde, Resulü Kur’an’ı tebliğ ederken, Ona kolaylık olsun diye, RESULÜME UYUN ONA UYMAK BANA UYMAK GİBİDİR DER. Peki, bu hükümlerinde Allah, ne demek istediğini Kur’an’ın diğer ayetlerinde açıklıyor mu? Açıklamıyor ve izah etmiyorsa, Allah’ın Resulü ne derse, ağzından ne çıkarsa onu dinin/Allah’ın emri olarak kabul etmemiz gerekir. Elbette Rabbimiz Resulüne verdiği görevi, yetkiyi çok net bir şekilde birçok ayetinde açıklıyor. Önce RESUL kelimesinin, bizim dilimizdeki anlamını doğru anlayalım ki, hata yapmayalım. RESUL KELİMESİ, ELÇİ ANLAMINDADIR. ELÇİ KELİMESİDE KISACA HABERCİ, TEBLİĞCİ ANLAMINDADIR. Eğer bizler Allah’ın Resulünün/Elçisinin asli görevini ve yetki sınırlarını doğru anlarsak, GÜNÜMÜZDE BİZLERE DİNİ ANLATTIĞINI ZANNEDENLERİN TUZAĞINA ASLA DÜŞMEYİZ, HATTA FARKINDA OLMADAN ALLAH’A ŞİRK KOŞMAYIZ. Çünkü Allah’ın Resulüne vermediği bir yetkiyi, bizler ona vermeye kalkarsak, Allah’ın yanında Resulünü de İlah ilan etmiş olacağımız gibi, Allah’ın dinine ortak etmeye çalışarak, Şirk koşmuş oluruz. ÇÜNKÜ ALLAH BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYOR. Hatırlatırım Kitap Ehli bu hataya düşerek, Allah’ın Resullerini, ne yazık ki İLAH edinmişlerdi. Şimdide Allah’ın Resulüne/Elçisine verdiği görev tanımını iyice öğrenelim ki, Allah neden Resulüme uyun, ona uymak bana uymak gibidir diyor, onu en doğru şekilde anlayabilelim. Bakın Allah Resulüne/Elçisine nasıl bir yetki görev vermiş.

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

BU BİLGİLERDEN DE ANLIYORUZ Kİ, ALLAH RESULÜME UYUN ONA UYMAK BANA UYMAK GİBİDİR DEMESİNİN NEDENİ, ALLAH’IN RESULÜNÜN BİZLERE YALNIZ KUR’AN’I, ALLAH’IN VAHYİNİ TEBLİĞ EDECEĞİ ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR. Hakka suresinde Allah bu konuda bizleri uyarıyor ve Resulüm benim vah yettiğim Kur’an dışında, sizlere bunlarda dinin emri diyerek kendisi ilave etmeye kalksaydı, bakın ona ne yapardık diyor.  EĞER O/RESUL BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMAYA KALKIŞSAYDI, ELBETTE ONU BUNDAN DOLAYI KISKIVRAK YAKALARDIK; SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESER ATARDIK. “ Batılı, rivayetleri, mezheplerin öğretisini yaşayabilmek için, bunca açık ayetleri görmezden gelerek, üstünü örterek, “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYE Mİ GÖNDERDİ” diyorsak, bizlerde Allah’a şirk koşan müşriklerin safındayız demektir hatırlatırım.

Değerli dostlarım, Allah aşkına sizlere soruyorum,  Allah Resulüne böyle bir yetki verdiyse, sizce bu yetkinin sınırlarını aşarak, Allah’ın dinine ilaveler yapıp Allah’ın Resulü, bunlarda Allah’ın sünnetinin yanında,  BENİM SÜNNETİMDİR, ALLAH BANADA DİNDE KENDİSİNİN VERMEDİĞİ KONULARDA, HÜKÜMLER VERME YETKİSİ VERDİ DERMİ? Allah Kehf suresi 26. Ayetinde, nasıl uyarıyordu hatırlayalım. “O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” Eğer bizler bu ayetlerin benzeri yüzlerce ayeti göz ardı edip, görmezden gelerek, Allah’ın Resulüne vermediği yetkileri verip, Onun asla söylemesi mümkün olmayan sözleri/hadisleri söylemiş gibi inanıyorsak, HEM ALLAH’A HEMDE RESULÜNE İFTİRA ATIYORUZ DEMEKTİR.

İnandığımız mezheplerin inancını yaşayabilmek için, BUNCA AYETLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR BATILI RİVAYETLERİ DİN DİYE YAŞIYOR, KORKMADAN DİNE İLAVE EDİYORSAK, ELLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ BU İLAVELERİ KUR’AN’DA GÖREMEDİĞİMİZDE, BAKIN HER BİLGİ KUR’AN’DA OLMUYORMUŞ DİYEREK, BATILI HAK GİBİ GÖSTERİYORSAK, BİZLERİN KALPLERİNE İMAN YERLEŞMEMİŞ, ALLAH’A ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLER OLMUŞUZ DEMEKTİR. ALLAH KUR’AN’A YANİ BENİM SÜNNETİME UYUN DEDİKÇE, ELLERİMİZLE YARATTIĞIMIZ BEŞERİ SÜNNETİ, RESULÜN ÜZERİNDEN YARATIP, ŞİMDİDE YARATTIĞIMIZ SÜNNET OLMADAN NAMAZIMIZI BİLE KILAMAZDIK DİYEBİLİYORUZ. HATIRLATIRIM BUNA ALLAH ŞİRK DİYOR VE AFFETMEYECEĞİ TEK GÜNAHINDA ŞİRK OLDUĞUNU BİLDİRİYOR.

Çok fazla örneğe gerek yok sanırım. Allah’ın Resulü ümmetini yalnız Kur’an ile uyarma görevi aldığını, Enam suresi 19. Ayetinde nasıl apaçık bildiriyordu hatırlayalım. “BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” Lütfen unutmayalım, Allah uyardığı kitabı nice örneklerle biz açıkladık, hiçbir eksik bırakmadık diyor. Kime inanacağınız elbette size kalmış. Ayrıca Rabbimiz bizlerin batıl ve rivayetlerden uzak, Kur’an’dan sorumlu olacağımıza hükmettikten sonra, nereye sarılmamızı istiyordu Ali İmran 103. ayetinde?” HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE KUR’AN’A SIMSIKI SARILIN” Sizce bu tebliği apaçık alan ve bizleri ikaz eden Allah’ın Resulü, Kur’an detaylı değildir, yalnız Kur’an ile İslam yaşayamazsınız. Onu ben detaylandıracağım ve size öğreteceğim, onu da benim sünnetimden, hadislerimden öğreneceksiniz der mi? BU DÜŞÜNCE VE İNANÇ İNANIN, NEREDEYSE KUR’AN’IN TAMAMINA TERS DÜŞTÜĞÜ GİBİ, DOĞRU OLDUĞUNA İNANIRSAK, KUR’AN’DA ELLERİMİZLE ÇELİŞKİ YARATMIŞ OLURUZ.

Elbette Allah’ın Resulü böyle bir şey söylemez, söylemeyeceğini Allah Kur’an’da apaçık bildiriyor. Bizlere Kur’an’ın asla bahsetmediği bilgileri, hatta ibadetlerimize yapılan ilaveler Kur’an’da göremediğimizde, bunlar Allah’ın emri değil uyma konusunda zorunlu değiliz dememiz gerekirken, Allah’ın kitabını yetersiz, detay sız yani adeta eksik görürcesine, BAKIN RESULÜN HADİSLERİ OLMASAYDI KUR’AN ANLAŞILMAZ KAPALI KAILIR, HATTA NAMAZIMIZI BİLE KILAMAZDIK DEME GAFLETİNE DÜŞÜYORUZ. Bakın Kitap Ehli, Hz. Muhammed’i az kalsın hangi konuda şaşırtmaya çalıştığı örneğini veriyor Allah. Sizce bu uyarıyı alan Allah’ın Resulü, Kur’an’da Allah’ın emretmediği herhangi bir şeyi, bunlarda benim sünnetim, dine koyduğum hükümlerim diye ümmetine tebliğ etmiş olma ihtimali var mı? Karar sizlerin.

İsra 73: ONLAR, SANA VAHYETTİĞİMİZDEN BAŞKASINI BİZE KARŞI UYDURMAN İÇİN, AZ KALSIN SENİ ONDAN ŞAŞIRTACAKLARDI. (EĞER BÖYLE YAPABİLSELERDİ) İŞTE O ZAMAN SENİ DOST EDİNİRLERDİ. (Diyanet meali)

Değerli dostlarım, bizler hem iman ettiğimizi söylediğimiz dinin kitabını okumuyoruz, hem de inandığımız batıl inancı Allah’ın dini yapmaya kalkarak, ALLAH’A DİNİNİ ĞRETMEYE ÇALIŞIYORUZ. Hatırlatırım bu hataları ısrarla yapanların Allah, GÖZLERİNE PERDE ÇEKERİM KULAKLARINI VE KALPLERİNİ MÜHÜRLERİM DİYOR. Lütfen gözlerimizdeki perdeyi, kulak ve kalplerimizdeki mührü Kur’an ile kaldırmanın çabasında olalım. İNANIN BU DÜNYADA ÖMÜR, ÇOK ÇABUK GELİP GEÇİYOR. Eğer bizler Kur’an’ı anlayamayız diyerek, Kur’an ile buluşma çabasında olmazda birilerine tabi olmanın yolunu seçersek, mahşer günü Allah’ın huzurunda toplandığımız O çetin gün,  çok üzücü bir manzarayla karışılacağımız kaçınılmaz olacaktır. Lütfen unutmayalım;

“GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” (BAKARA 147)

Kime ya da kimlere inanacağınız, güveneceğiniz size kalmış. Bu dünyada hepimiz Allah’ın imtihanından geçiyoruz. Allah’ta imtihan olduğumuz kitabın yalnız Kur’an olduğuna hükmediyorsa, sizce başka kaynak aramaya ve EBEDİ HAYATIMIZI TEHLİKEYE ATMAYA gerek var mı? Karar sizlerin.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...