Ana içeriğe atla

MÜ’MİNUN SURESİ 51. AYETTE ALLAH, NEDEN EY RESULLER DİYOR.


 

Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Mü’minun suresi 51. Ayet olacak. Bu ayetin başında, Ey Resuller diye bir hitap var. Bu hitabı okuyan bazı arkadaşlarımız, Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemde kaç tane Resul vardı da, Allah ey Resuller diye hitap ediyor diyerek, demek ki Hz. Muhammed’den sonra başka Resullerde gelecek ki, Allah böyle bir ayet indirmiş diyenleri duyarsınız. Yani Allah Nebilerin sonuncusu diyor, Resullerin değil diyerek bu ayeti kendilerine kanıt yaratmaya çalışıyorlar. Bizler ne yazık ki Kur’an ile buluşamadığımızdan, batıl inançlarımıza deliller kanıtlar yaratarak ve böylece nefsimizi kandırmaktan, asla vaz geçmeyeceğiz. ÇÜNKÜ BİZLER İSLAM DİNİNİ, ALLAH’TAN YANİ ONUN KİTABI KUR’AN’DAN DEĞİL, RİVAYETLERDEN BATIL İNANÇLARDAN MEZHEPLERİN VE GÜVENDİĞİMİZ VELİ, GAVS DEDİĞİMİZ KİŞİLERİN BASKILARININ SONUCU YAŞIYORUZDA ONDAN. Önce konumuzla ilgili ayeti yazalım, daha sonrada Kur’an bütünlüğünde ayeti doğru anlamaya çalışalım.

Mü’minun 51: EY RESULLER! HELÂL VE HOŞ/TEMİZ ŞEYLERDEN YİYİN VE GÜZEL İŞLER YAPIN, ÇÜNKÜ BEN NE YAPARSANIZ TAMAMEN BİLİRİM. (Elmalı meali)

Önce şunu açıklığa kavuşturmak isterim. Kur’an Ahzab suresi 40. Ayetinde çok önemli bir hükmünü bizlere bildiriyor ve bakın ne diyor. MUHAMMED, SİZİN ERKEKLERİNİZDEN HİÇBİRİNİN BABASI DEĞİLDİR. FAKAT O, ALLAH’IN RESÛLÜ VE NEBÎLERİN SONUNCUSUDUR.” Peki, bu ne demek? Bu ayeti doğru anlayabilmemiz için, Nebilik makamının ne olduğunu doğru anlamamız gerekir.  Ali İmran 81. Ayetinde bakın ne diyor Rabbimiz. ”ALLAH NEBİLERDEN KESİN SÖZ ALDIĞINDA, ŞÖYLE DEMİŞTİR: "SİZE KİTAP VE HİKMET VERİRİM DE ELİNİZDE OLANI ONAYLAYAN BİR ELÇİ GELİRSE, KESİNLİKLE ONA İNANACAKSINIZ VE DESTEK VERECEKSİNİZ.” Bu ayetten de çok açık anlaşıldığı gibi, Allah nebilerine Kitap vermiş. Buradan şunu anlıyoruz. Her nebiye Allah kitap vermiş ve bu kitap tebliğ edilmiş. Her nebi de bu durumda, Resul demektir. Allah nebilerin sonuncusunu gönderdim diyorsa, başka Resulde gelmeyecek demektir. Lütfen bunun birçok örneğini Kur’an’dan araştırınız. Surenin ismi Mü’minun suresi, MÜMİNLER anlamında yani, tüm iman edenlere sesleniliyor. Ayette de Ey Resuller diyerek, gelmiş geçmiş Resullerden bahsederek, onlara da biz kullarına vah yettiğinden farklı şeyler söylenmediği, özellikle dikkatimizi çekerek anlatılıyor.

Gelelim konumuz olan ayete. Allah Mü’minun 51. Ayetinde neden çoğul olarak Ey Resuller tabirini kullanmış olabilir. Önce bunu doğru anlamalıyız. Bu ayette Rabbimiz, tüm Resulleri hakkında ortak bir konuda, bizlere çok önemli bir bilgi veriyor. Lütfen bunu doğru anlayalım ki, Allah’ın Resullerine iftira atanların safında olmayalım. Bu ayetin öncesindeki ayetlere baktığımızda, Meryem anamızdan ve Hz. İsa’dan bahsediyor. Onunda bir öncesindeki ayette, Hz. Musa’dan bahsederek ona da kavminin ve kendisinin doğru yolu bulacak, bir kitap indirdiğinden bahsediliyor. Yine öncesindeki 47. Ayetinde çok önemli bir konuya değiniyor Rabbimiz ve bakın ne diyor. ONLAR ŞÖYLE DEMİŞLERDİ: “TOPLUMLARI BİZE KÖLELİK EDERKEN, BİZİM GİBİ OLAN BU İKİ İNSANA İNANIR MIYIZ HİÇ!” Tüm bu ayetlerden sonra, Allah çoğul eki kullanarak tüm resullerinin helal ve temiz şeyler yediğini ve hayırda barışta yarışarak güzel şeyler yaptığını bizlere anlatıyor. Buna benzer birçok ayette o günkü toplumlar, Allah Resul gönderecek olsaydı bizim içimizden gönderirdi, ya da bizim gibi insanlardan Resul mü olur diyerek itiraz ediyorlardı. Allah’ta Resulleri hakkında bizlere bilgi veriyor ve görev verdiğim Resullerimde, sizler gibi bir insandı diyerek konuya açıklık getiriyor.

Tüm bu bilgileri birleştirdiğimizde Allah 51. Ayetinde, Hz. Muhammed nezdinde onu uyarırken bu hitapla, bizler seni ve gönderdiğimiz tüm Resullerimizi, diğer kullarımızdan ayırmadık ve tüm kullarımıza aynı hükümler verdik. Yani bizim şeriatımızda, değişiklik yoktur hiç kimse ilavede yapamaz, yapmadı da diyor. Onun için kendinizi diğer kullarımdan farklı görmeyin ve SİZE HELAL KILDIĞIMIZ TEMİZ ŞEYLERİ YİYİN VE GÜZEL İŞLER YAPIN. BENİM HARAM DEMEDİĞİM BİR ŞEYE HARAM DEMEYİN, HER TEMİZ ŞEYİ SİZE HELAL KILDIM. HAYIRDA FAYDALI İŞLERDE YARIŞIN, BENİM YOLUMDAN SAPMAYIN. ÇÜNKÜ SİZİ İZLİYORUM VE NE YAPARSANIZ ONU BİLİRİM DİYE UYARIYOR.

Bakın Allah Resullerini izlediğini ve hata yaptıklarında uyardığını bizlere bildiriyor. Bu durumda bizler, Resulün bizlere tebliğ ettiği Kur'an dışında, hiç bir rivayet inanamayız. Çünkü bu rivayetlerin doğruluğu yada yanlışlığı konusunda Allah bir uyarıda bulunmamış, onları ikaz etmemiş. Çünkü tebliğci yalnız Resuldür. BURADAN ALACAĞIMIZ KISADAN HİSSE DİN VE İMANIMIZ ADINA, BİZLERİN EN EMİN BİLGİ KAYNAĞIMIZ, KUR'AN OLDUĞU ANLAŞILIYOR. Hatırlayınız Kur’an’da Allah, Hz. Muhammed’i uyarıyor ve size helal kıldığım bir şeyi, kendine nasıl haram kılarsınız diyordu. Mü’minun 51. Ayetinde de Ey Resuller hitabıyla Allah, görev verdiğim Resullerimde diğer kullarım gibidir, sizlerde benim helal dediğimi helal kabul edecek ve uyacak haram dediğimden uzak duracaksınız diyor. Ne yazık ki bizler ve geçmiş toplumlar, Allah’ın Resullerini öyle kutsallaştırdık, hatta Allah’ın oğlu ilan ettik ki, böylece Allah’ın vahyinden uzaklaştık. Ayette neden Resul kelimesini çoğul kullanıyor, devamındaki ayette, aslında bunun açıklamasını da yapıyor ve bakın ne diyor.

Mü’minun 52: BİLİNİZ Kİ, SİZİN ŞU ÜMMETİNİZ BİR TEK ÜMMETTİR, BEN DE SİZİN RABBİNİZİM. ONUN İÇİN YOLUMDAN ÇIKMAKTAN SAKININ.( Kur’an yolu Diyanet işleri meali)

Lütfen bu ayeti, bir öncesindeki ayetlerle birlikte anlamaya çalışalım. Hitap yine Hz. Muhammed nezdinde daha önce gelmiş tüm Resullere. Geçmiş Resuller aynı şekilde uyarılmıştı, Allah tekrar uyarıyor. Rabbimiz, şunu unutmayınız siz Resullerimin ümmeti yani Resullerime inanmış toplumlar, tek bir ümmettir. Çünkü hepsi benim vahyimi size tebliğ ettiler, vahyimin dışına asla çıkmadılar. Çünkü SİZİN RABBİNİZ BENİM. Hükmüme asla Resullerimi ortak etmedim, şefaat edecek yargılayacak ve yardım edecek, sizin Rabbiniz benim diyor. Dikkat ettiyseniz ayetin sonunda, yine tüm Resullerinin nezdinde tüm kullarını uyararak Allah, YOLUMDAN ÇIKMAKTAN, SAPMAKTAN SAKININ DİYOR. Hitap, Resulleri nezdinde tüm kullarına. Bakın biz Müslümanlar için Resulleri de dâhil, tek bir yol var. Oda Allah’ın Kur’an’da emrettiği yol. BU VE BENZERİ UYARILARI ALAN ALLAH’IN RESULLERİ, SİZCE ALLAH’IN DİNİNE TEK KELİME BİLE İLAVE EDİP, BUNLARDA BİZİM DİNE KOYDUĞUMUZ HÜKÜMLERDİR, DEMİŞ OLABİLİRLER Mİ? Elbette mümkün değil.

Lütfen ayetleri Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışalım. Ayetin öncesine ve sonrasına bakarak bağlantı kuralım. Kendi batıl inançlarımıza kanıt yaratabilmek için, ayetlere kendi inançlarımızı ilave etmeye çalışmayalım. İnanın belki nefsimizi tatmin etmiş olabiliriz ama kendimizi kandırmış ve avutmuş oluruz. Dilerim Kur’an gerçeklerinin arayışında olan, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A