Ana içeriğe atla

ANKEBUT 57. AYET VE ALLAH'IN NEFSİMİZ KONUSUNDA, BİZLERE UYARILARI.


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Ankebut suresi 57. Ayet olacak. Allah bizlerin körü körüne değil, ayetler üzerinde düşünmemizi aklımızı kullanmamızı istiyorsa, gelin birlikte bu ayeti Kur’an bütünlüğünde düşünelim ve bizlere neler anlatıyor anlamaya çalışalım.

Ankebut 57: HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAK, SONRA DÖNDÜRÜLÜP BİZE GETİRİLECEKSİNİZ. (Elmalı meali)

Bu ayet tercüme edilirken genellikle, her can ölümü tadacaktır diye tercüme edilir. Ben özellikle orijinal ayette geçtiği şekliyle yazdım. Çünkü CAN kelimesiyle NEFİS kelimesi çok farklı anlama geliyor. Can ismi, Farsça kökenli bir kelime olup, “hayat”, “ruh”, “yaşam anlamlarına gelir. Bir başka deyişle, yaşayan canlı varlık, nefis ise o canda bulunan ve her kişiye göre değişen arzu, istek, duygu diye çoğaltabiliriz. Yani, HER CANLININ BİR NEFSİ VARDIR, ONU DOĞRU KULLANMALIDIR dersek yanlış olmaz. ÖLÜM ASLA BİR SON DEĞİLDİR. HERKESİN KAT ETMESİ GEREKEN BİR YOLDUR. Değerli dostlarım, hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şeyler vardır. Onun içinde birbirimizi dinleyelim, düşüncelerine saygı gösterelim ki gerçeklerle buluşabilelim. Unutmayalım hepimiz insanız ve hata yapma riskimiz her zaman vardır. ÖNEMLİ OLAN ALLAH’IN AFFETMEYECEĞİ, BÜYÜK HATALAR YAPMAMAKTIR. AKIL VE KUR’AN DENKLEMİNİ KURABİLMEK ÇOK ÖNEMLİDİR. BUNU KURABİLEN EN AZ HATA YAPACAKTIR.  Şu konuya önce açıklama getirmek istiyorum. Allah Kur'an'da RUHLARIMIZ konusunda çok fazla bilgi vermediğini açıklamıştır İsra 85. ayetinde bakın ne diyor. "SANA RÛH HAKKINDA SORU SORARLAR. DE Kİ: “RÛH, RABBİMİN EMRİNDENDİR. SİZE ANCAK AZ BİR BİLGİ VERİLMİŞTİR." Onun için bizler RUH konusunda çok fazla yorum yapmamız doğru olmaz. Bizlere düşen açıklanan konular üzerinde konuşmak ve düşünmek olmalıdır.

Ayette her NEFİS ölümü tadacaktır diyor.  Burada ölümü tadan insanın RUHU değil dikkat ettiyseniz. Yani Allah hiçbir ayetinde her insanın ruhu ölecek, biz sonra o ruhu tekrar canlandıracağız demiyor. ÖLEN NEFSİN YAŞADIĞI BEDENİMİZDİRÖlümü tadanda ruh değil, insanın nefsidir. Onun için Allah ayetinde, her nefis ölümü tadacaktır diyor. O bedenin hiçbir önemi yok, önemli olan RUHUMUZDUR ve oda ölümsüzdür. Tekrar dirildiğimizde canlanacak olan yeniden yapılacak bedenimizdir, o beden ruhumuzla birlikte birleşecek ki, mahşer günü hesap görülebilsin. Onun için ayette hareket ettiğiniz her duyguyu tattığınız NEFSİNİZİ BEDENİMİZİ GERİ ALIYOR, YANİ ÖLDÜRÜYOR, RUHUNUZU TEKRAR BEDENLENDİRECEĞİMİZ GÜNE KADAR BEKLETİYORUZ DİYOR.

Nefis konusu üzerinde durmak istiyorum. Bizler bu dünyada imtihanımızı nefislerimizin etkisinde yaşıyoruz. Her kim nefsine hükmedip onu doğru yönetiyorsa, O imtihanında başarılı oluyor. Her kimde nefsinin istediği arzularının peşine takılıyorsa, oda nefsinin esiri oluyor demektir. BİR BAŞKA DEYİŞLE SÖYLEMEK GEREKİRSE, BİZLER NEFSİMİZLE HER ŞEYİ YAPYORSAK, HESAP GÜNÜDE MÜKÂFATI YA DA CEZAYI YİNE BEDENİMİZLE BİRLİKTE, NEFSİMİZ ÇEKECEKTİR. Nefis insanlara ya kazandırır, ya da kaybettirir. Onu yönetebilmek istiyorsak Kur’an ve akıl birlikte hareket etmelidir. Bu konuda Yusuf 53. Ayetinde bakın ne diyor. “BEN YİNE DE NEFSİMİ TEMİZE ÇIKARMIYORUM. ÇÜNKÜ NEFİS ŞİDDETLE KÖTÜLÜĞÜ EMREDER” Yazacağım ayet üzerinde dikkatle düşünelim.

Ali İmran 25: BAKALIM, KENDİLERİNİ O GELECEĞİNDE HİÇ ŞÜPHE OLMAYAN GÜN İÇİN BİR ARAYA TOPLADIĞIMIZ VE HİÇ KİMSEYE HAKSIZLIK EDİLMEDEN HERKESE KAZANDIĞI TAMAMEN ÖDENDİĞİ VAKİT, HÂLLERİ NİCE OLACAKTIR. (Diyanet meali)

Bakın her nefis ölümü tattı yani nefsi kullanılamaz hale geldi,  beden öldü.  Mahşer günü tekrar onları aynı bedenlerinde canlandırıp nefislerini de kendilerine verdikten sonra, ne yapılacağını söylüyor Rabbimiz.  Hiç kimseye haksızlık edilmeyecek, nefislerinin yaptıkları tastamam kendilerine verilecektir diyor. Aslında ayetin orijinalinde NEFİSLERİNİN KAZANDIĞI tamamen ödendiği vakit diye geçtiği halde, genelde ayet HERKESE KAZANDIĞI DİYE TERCÜME EDİLİYOR. Kazanan ve kaybedenin bu ve benzeri ayetlerde insanların DOĞRU VE YERİNDE KULLANAMADIĞI NEFİSLERİNİN OLDUĞU ANLATILIYOR. ONUN İÇİN ÖZELLİKLE NEFİS KONUSUNU ÖN PLANA ÇIKARTIP, KONUYA DİKKATİN ÇEKİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ.  Bir örnek daha vermek istiyorum.

“BİR NEBİNİN HIYANET ETMESİ OLACAK ŞEY DEĞİLDİR. KİM EMANETE HIYANET EDERSE, KIYAMET GÜNÜ HAİNLİK ETTİĞİ ŞEYİN GÜNAHI BOYNUNA ASILI OLARAK GELİR. SONRA HERKESE, ASLA HAKSIZLIĞA UĞRATILMAKSIZIN, KAZANDIĞI TASTAMAM VERİLİR.” (Ali İmran 161)

Yine bu ayette de kazandığı tastamam verilir şeklinde tercüme edilen kısım, NEFSİNİN KAZANDIĞI taslamam verilir diye geçer. Allah bu ve benzeri ayetlerde özellikle NEFİS kelimesini kullanarak, bizlerin bu konuya dikkatini çekiyor. Bizler bunu atlarsak anlatılmak istenen konunun özünü anlamamış oluruz. ALLAH BU KONUDA BİZLERİ, NEFSİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR VE DİYOR Kİ, BAŞINIZA GELECEK EN GÜZEL ŞEYDE NEFSİNDENDİR, EN KÖTÜ ŞEYDE NEFSİMİZİN ETKİSİYLEDİR. Onun için mükâfatınızda cezanızda, nefsinizin üzerinden olacaktır. Ölümü tadan ’da onun için nefisimizdir. RUHUMUZ ÖLMEZ, TEKRAR BEDENE DÖNÜŞ İÇİN BEKLETİLİR.

Allah bizlere ölümü anlatırken Kur’an’da, aslında sizler her gün ölüyorsunuz diyerek, uykuyu ölüme benzetiyor. Gerçekten de uyuduğumuzda, bu dünya ile irtibatımızı kesiyoruz. Allah bizim yaşadığımız dünyada bin yılın, kendi katında bir gün gibidir olduğunu Kur’an’da örnek verir. Bizlerde uyuduğumuzda gerçekten onun katına geçerek ölümü yaşadığımızı, bilim adamları tespit etmişler. Çünkü uyuduğumuzda çok uzun gördüğümüz bir rüyanın aslında, bu dünyada 15-20 saniye gibi kısa zamanda gördüğümüzü tespit etmişler. Buradan da anlıyoruz ki uyuduğumuzda gerçekten ruhumuz Allah’ın katına geçiyor ve onun zaman dilimine tabi oluyoruz. ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ UYURKEN, GÖZLERİMİZ KAPALI OLDUĞU HALDE, RÜYAMIZDA HERŞEYİ APAÇIK GÖRÜYORUZ. DEMEK Kİ GÖREN YALNIZ GÖZLERİMİZ DEĞİLMİŞ. LÜTFEN BU KONU ÜZERİNDE DE DİKKATLE DÜŞÜNELİM.

Bir insan uyuduğunda CANI/RUHU bedeninde duruyor. Peki, NEFSİ devrede mi? Hayır. Uyanıkken nefsimizin her istediğini yapabiliyoruz ama uykudayken o nefis bizlere hiçbir şey yaptıramıyor. Buradan da şunu çıkartabiliriz. BİR İNSANA İYİ YA DA KÖTÜ ŞEYLERİ YAPTIRAN, CANI DEĞİL NEFSİYMİŞ. Onun içinde Allah bizlerin özellikle nefisine hitap ediyor ve onun esiri olmayın diye uyarıyor.

Nisa 110: KİM BİR KÖTÜLÜK İŞLER, YAHUT NEFSİNE ZULMEDER, SONRA DA ALLAH’TAN BAĞIŞLANMASINI DİLERSE, ALLAH’I BAĞIŞLAYICI VE ESİRGEYİCİ BULUR. (Elmalı meali)

Bu ayeti tercüme ederken genelde, kendisine zulmederse diye çevriliyor. Genelde doğru olmakla birlikte ayette geçen NESİNE zulmetmek özellikle bizlerin dikkati çekilmek için söylenmemiştir. Bu ve benzeri ayetlerle ALLAH, BİZLERE YANLIŞ YAPTIRAN, GÜNAHA SOKAN YA DA AKIL DEVREDE İSE TAM TERSİNİ YAPTIRANIN, NEFSİMİZ OLDUĞUNUN DİKKATİNİ ÇEKİYOR. YANİ BİZLER İMTİHANIMIZI AKIL VE NEFİS İKİLEMİNDE YAŞIYORUZ. ONUN İÇİN ALLAH, AKLINI KULLANMAYANI PİSLİK İÇİNDE BIRAKIRIM DİYE, BOŞUNA UYAR MIYOR.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. AKILLI, NEFSİNE HÂKİM OLUP ONU HESABA ÇEKEREK, ÖLÜM ÖTESİ İÇİN ÇALIŞAN, AHMAK İSE NEFSİNİN HEVASINA TABİ OLDUĞU HÂLDE, BU DURUMUNDAN HAYIR UMANDIR. Dilerim bu dünyadaki imtihanımızda nefsine doğru yön veren ve ona hakim olan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır