Ana içeriğe atla

ALLAH KUR’AN’DA KISAS VE CEZALANDIRMA KONULARINDA, BİZLERE NASIL TAVSİYEDE BULUNUYOR.


 

Kur’an bizlerin din adına sorumlu olduğumuz konularda, kafamızda belirecek her soruya cevap vermiştir. Yeter ki kafamızdaki batıl ve hurafeden kurtulup dikkatle, konuyla ilgili tüm ayetleri Kur’an bütünlüğünde birlikte düşünerek anlamaya çalışalım. Allah yarattığı kulunun yaşamasına, çok önem verdiğini Kur’an’da bizlere bildiriyor. Bir insanın kısasla öldürülmesinin, en son çare olduğu bilgisini de veriyor. Gelin bu konularda Allah Kur’an’da neler söylüyor bizlere, birlikte anlamaya çalışalım.

Bakara 178–179: EY İMAN EDENLER! ÖLDÜRÜLENLER HAKKINDA SİZE KISAS FARZ KILINDI. HÜRE HÜR, KÖLEYE KÖLE, KADINA KADIN. BUNUNLA BERABER KİM ÖLDÜRÜLENİN VELİSİ TARAFINDAN BAĞIŞLANIRSA, ARTIK O ZAMAN ÖRFE UYMAK VE ÖLDÜRÜLENİN VELİSİNE GÜZELLİKLE DİYET ÖDEMEK GEREKİR. BU, RABBİNİZDEN BİR HAFİFLETME VE RAHMETTİR. KİM BUNDAN SONRA ZULÜM YAPMAYA KALKIŞIRSA, ONA ACI BİR AZAP VARDIR. EY AKIL SAHİPLERİ! KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR. UMULUR Kİ SAKINIRSINIZ. (Bayraktar Bayraklı meali)

Önce şu konuya açılık getirmek istiyorum. Ayette kısas açıklamasını yaparken, Hüre hür, köleye köle, kadına kadın diyor. Bundan ne anlamalıyız. Bildiğiniz gibi, cahiliye döneminde özgür bir erkek, köle öldürmüşse haksız yere, çok fazla sorun teşkil etmiyor, kendi aralarında ceza almadan sorunu çözebiliyorlarmış. Yine özgür olduğu halde, bir kadının haksız yere öldürülmesi, bir erkeğin öldürülmesinde verilen tepki gibi olmuyor, bu konu bir şekilde aralarında halledilebiliyormuş. Allah bu konuya çok net ve kesin bir çözüm getirerek, HER KİM OLURSA OLSUN, İSTER HÜR, İSTER KÖLE, İSTER KADIN, BİR KİŞİYİ ÖLDÜRÜRSE, MUTLAKA AYRIM YAPILMADAN BİZZAT KENDİSİNE, KISAS UYGULANIR DİYOR ALLAH.

Dikkat ederseniz Allah, bir suç işleyen kişinin bile, titizlikle aşırıya gitmeden, işlediği suç nispetinde cezalandırılmasını istiyor. Kısas ta sizin için hayat vardır diyen Rabbimiz, aslında şunu söylüyor bizlere. HERKES YAPTIĞININ KARŞILIĞINI ALACAĞININ BİLNCİNDE OLMALIDIR, ONUN İÇİNDE BİR SUÇ İŞLEMEYE NİYET EDEN, BUNU ASLA UNUTMASIN. Ne yazık ki bu gerçek, yani kısas günümüzde uygulanmadığı için, suç işleme meylin de olanlarda korku ve tedirginlik olmuyor, suç oranında artış oluyor. Allah yalnız ölüm için değil, işlenen suçun mahiyeti nispetinde cezanın verilmesi örneğini de veriyor. Haksız yere öldürülenler içinde, kısas yetkisini öldürülenin velisine yani en yakınlarına veriyor. Bundan vazgeçenler içinde açıklama yapıyor. Maide suresi 45. ayette ise bu konu ile ilgili çok önemli bir detay veriyor ve bakın ne diyor. “KİM BUNU BAĞIŞLAR, KISAS HAKKINDAN VAZGEÇERSE O, KENDİSİ İÇİN KEFARET OLUR” DEMEK Kİ ALLAH İNTİKAM ALMAYI DEĞİL, BAĞIŞLAMAYI ÖZELLİKLE ÖĞÜTLÜYOR BİZLERE. Bir başka ayete bakalım şimdide.

Maide 32: İŞTE BU YÜZDENDİR Kİ İSRAİLOĞULLARI’NA ŞÖYLE YAZMIŞTIK: “KİM BİR CANA KARŞILIK OLMAKSIZIN, YANİ YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARMAYA KARŞILIK OLMAKSIZIN, (HAKSIZ YERE) BİR CANA KIYARSA, BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİ OLUR. KİM DE BİR CANA HAYAT VERİRSE (ONUN CANINI KURTARIRSA) BÜTÜN İNSANLARA HAYAT VERMİŞ (ONLARI KURTARMIŞ) GİBİ OLUR.” ELÇİLERİMİZ ONLARA APAÇIK DELİLLER GETİRMİŞLERDİ. SONRA, ONLARDAN ÇOĞU YİNE YERYÜZÜNDE AŞIRIYA KAÇMAKTADIR. (Mehmet Okuyan)

İsra 33:  HAKLI BİR SEBEP OLMADIKÇA, ALLAH’IN ÖLDÜRÜLMESİNİ HARAM KILDIĞI CANA KIYMAYIN. KİM HAKSIZ YERE ÖLDÜRÜLÜRSE, BİZ ONUN VELİSİNE YETKİ VERMİŞİZDİR. ANCAK O DA (KISAS YOLUYLA) ÖLDÜRMEDE MEŞRU ÖLÇÜLERİ AŞMASIN. ÇÜNKÜ KENDİSİNE YARDIM EDİLMİŞTİR.  (Diyanet meali)

Toplumlara haksız yere saldıran, canlarını alan Yahudilere karşı, bakın Allah nasıl hükümler indirdiğini söylüyor. Haklı bir neden olmadan, yani hiçbir suç işlemeden, BİR İNSAN HERHANGİ BİR İNSANI ÖLDÜRÜRSE, TÜM İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR DİYOR. Dikkat ettiyseniz haksız yere diyor yani bu iman eden bu etmeyen diye ayrım yapmadan, hiç kimse haksız bir nedenle hiç kimseyi öldüremez diye çok önemli bir hüküm veriyor Allah. Her iki ayette de ve bu şartlarda insan öldürmek HARAMDIR diye de belirtiyor. İsrail’in Filistinlilere karşı haksız ve adaletsiz bir şekilde ayırt etmeden çoluk çocuk, ve kadınlara katliam yapması, sanırım onlara atalarından genleri ile geçmiş olmalı. HAKSIZ YERE İNSAN ÖLDÜRMEK, ALLAH’A GÖRE TÜM İNSANLARI, HATTA İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR. ALLAH’IN LANETİ ELBETTE ONLARIN ÜZERİNE OLACAKTIR AMA ALLAH BU ZULMÜN DURDURULMASINI TÜM KULLARINDAN BEKLEYİYOR VE BİZLERİ BU KONUDA İMTİHAN EDİYOR. SANIRIM BU İMTİHANDAN, HEPİMİZ SINIFTA KALDIK.

Haksız yere öldürülenin velisine, yakınına kısas yetkisi verilmiştir, yani öldürenin ölümünü isteme hakkı vardır. Dikkat ederseniz bu ayette, iman eden ya da etmeyen ayrımı yapılmıyor. Kısasta ölçüleri aşmayın sözünden, bu kişiye işkence ederek, intikam alırcasına, acılar çektirerek ölümünü ya da cezalandırılmasını istemeyin, yani suçu nispetinde kısas yapın diye anlamalıyız. Çünkü kısas yetkisi verilen veliye, isterse diyet alma yetkisi de verilerek, kısastan vazgeçme hakkı, diğer ayetlerde geçmektedir. Bu konuda mezheplere bölünmüş İslam toplumunun yaptığı bir yanlış inanç geldi aklıma. ZİNA YAPANI TAŞLAYARAK RECM ETMEK, ÖLDÜRMEK. ALLAH’IN KİTABINDAN UZAKLAŞINCA, İŞTE BÖYLE KISAS HÜKMÜNE TAMAMEN TERS BİR HÜKMÜ, ALLAH’IN DİNİ DİYE YAŞAKTA BİR SAKINCA GÖRMÜYORLAR. Hâlbuki zina yapan kadın ya da erkeğe, nasıl ceza verileceği Kur’an’da apaçık yazıyor. Şimdi vereceğim örnek ayet üzerinde düşünelim.

Nisa 93: KİM BİR MÜMİNİ KASTEN ÖLDÜRÜRSE, CEZASI, İÇİNDE EBEDÎ KALACAĞI CEHENNEMDİR. ALLAH, ONA GAZAP ETMİŞ, LÂNET ETMİŞ VE ONUN İÇİN BÜYÜK BİR AZAP HAZIRLAMIŞTIR. (Diyanet meali)

Bu ayet öne sürülerek, bakın yalnız mümin kişi mümin bir kişiyi öldürürse ceza alır diyor ayet diyerek, adeta farklı anlamlara çekilmekte, diğer ayetler arasında çelişki yaratılmaktadır. Eğer ayetleri Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışmazsak, asla doğru anlayamayız. Bu ayette Allah, iman edenlerin bir birine düşmanlık yapmaması gerektiği uyarısını özellikle yapıyor. Çünkü o dönemde iman eden toplumlar, çıkar çatışmaları ve kavimler arasında düşmanlıklar yaparak birbirleri ile savaşıyorlardı. Böylece kâfirlere karşı birlik olamıyorlardı. Bu ayet özellikle Müslüman toplumların yaptığı yanlışlıklara dikkat çekmek ve uyarmak adınadır. Nisa suresi 93. Ayette aslında, ebedi cehennemlik şeklinde değil cehennemliktir yada süreli cehennemliktir diye tercüme de ediliyor, onu da hatırlatmak isterim. Ama Maide 32. Ayetinde bir kişiyi haksız yere öldürenin, bütün insanları öldürmüş gibi olur hükmünden yola çıkarak, ebedi cehennemlik diye tercüme edildiğini görüyoruz. Bu ayetten bir önceki ayete bakalım şimdide. Bu sözleri Allah neden söylemiş, onu anlamaya çalışalım.

Nisa 92: HATA (KAZA) İLE OLMASI DIŞINDA, BİR MÜMİNİN BİR MÜMİNİ ÖLDÜRMEYE HAKKI OLAMAZ. HATA İLE BİR MÜMİNİ ÖLDÜREN KİMSENİN, MÜMİN BİR KÖLEYİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURMASI VE ÖLENİN AİLESİNE TESLİM EDİLECEK BİR DİYET VERMESİ GEREKLİDİR. ANCAK (ÖLÜNÜN AİLESİNİN O DİYETİ) BAĞIŞLAMASI BAŞKA.  (HATA İLE ÖLDÜRÜLEN KİŞİ) MÜMİN OLDUĞU HÂLDE, DÜŞMANINIZ OLAN BİR TOPLUMDAN İSE MÜMİN BİR KÖLEYİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURMASI GEREKİR. (HATA İLE ÖLDÜRÜLEN KİŞİ) KENDİLERİYLE ARANIZDA ANTLAŞMA BULUNAN BİR TOPLUMDAN İSE AİLESİNE TESLİM EDİLECEK BİR DİYET VE BİR MÜMİN KÖLEYİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURMASI GEREKİR. (BUNLARI) BULAMAYAN KİMSENİN, ALLAH TARAFINDAN TEVBESİ(NİN KABULÜ) OLARAK İKİ AY PEŞPEŞE ORUÇ TUTMASI (GEREKLİ)DİR. ALLAH BİLENDİR, DOĞRU HÜKÜM VERENDİR. (Mehmet Okuyan)

Ayet, bir mümin mümini kasten öldürürse cehennemliktir sözlerini, bir önceki ayette açıkladıktan sonra bu hükmü veriyor. Aslında, iman eden Müminin din kardeşini, öldürme hakkının asla olmadığını açıkça bildiriyor. Bu ayet, iman edenlerin birbirleriyle kardeş olması savaşmaması gerektiğini, İslam düşmanlarına karşı tek yumruk olmaları uyarısını yapıyor. Çünkü Allah bu ayette, ister birbirinize düşman olan Müslüman olsun, isterse mümin olmayıp, DİĞER EHLİ KİTAPTAN OLAN, AMA ARANIZDA SAVAŞMAMAK ADINA SÖZLEŞME BULUNAN DİĞER TOPLUMLAR ARASINDA BÖYLE BİR SORUN ÇIKTIĞINDA, AYNI CEZANIN DİYETİN VERİLMESİ GEREKTİĞİ AÇIKLAMASINI YAPIYOR. Kur’an adaletlidir, asla ayrım yapmaz. Çünkü kimin daha sonra iman edeceğini, en doğru yolda yürüyeceğini bizler bilemeyiz, ama Allah bilir. Konuyu şöyle özetleyebiliriz. İnancı ne olursa olsun, hiç kimse karşısındaki bir kişiye, haksız yere saldıramaz öldüremez. Çünkü Allah yarattığı kulunun canını, istisnalar hariç, BEN VERDİM BEN ALMALIYIM DÜŞÜNCESİNİ BİZLERE ANLATMAYA ÇALIŞIYOR. İki örnek daha verelim ki, konu daha iyi anlaşılsın.

Enam 151: DE Kİ: “GELİN, RABBİNİZİN SİZE NELERİ HARAM KILDIĞINI OKUYAYIM: O’NA HİÇBİR ŞEYİ ORTAK KOŞMAYINIZ; ANNE BABAYA İYİLİK EDİNİZ; FAKİRLİK KORKUSUYLA ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİNİZ! SİZİN DE ONLARIN DA RIZKINI BİZ VERİRİZ; KÖTÜLÜKLERİN AÇIĞINA DA GİZLİSİNE DE YAKLAŞMAYINIZ VE ALLAH’IN YASAKLADIĞI CANA HAKSIZ YERE KIYMAYINIZ! İŞTE, AKLINIZI KULLANASINIZ DİYE ALLAH SİZE BUNLARI EMRETTİ.” (Bayraktar Bayraklı mali)

Furkan 68ONLAR, ALLAH İLE BERABER BAŞKA BİR İLÂHA KULLUK ETMEYEN, HAKSIZ YERE, ALLAH’IN HARAM KILDIĞI CANA KIYMAYAN VE ZİNA ETMEYEN KİMSELERDİR. KİM BUNLARI YAPARSA AĞIR AZABA UĞRAR. (Diyanet meali)

Bu ayetlerden de şunu çok açık anlıyoruz. Hiç kimse inancı ne olursa olsun, haksız yere kendisini savunma, savaş dışında, öldüremez. ÖLDÜREN ALLAH KATINDA AĞIR BİR CEZAYA ÇARPTIRILIR. Cezanın ağırlık oranını, yalnız Allah bilir. Tam bu esnada Kasas 15. Ayette Hz. Musa’nın karıştığı kavgada, birisini öldürdüğü ayet geldi aklıma. Bu ayeti örnek vermemdeki amaç, olayın özüne tam vakıf olamadığımız sürece, sonucunu da bizlerin doğru tahmin etmesi mümkün olmayacaktır. Allah o kadar adaletli, insaflı ve kulları arasında barışa, dostluğa davet ediyor ki kullarını, hem de asla ayrım yapamadan, bakın bir ceza vermeniz gerekirse nasıl davranın diye tavsiyede bulunuyor.

Nahl 126: EĞER CEZA VERECEKSENİZ, SİZE YAPILANIN MİSLİYLE CEZALANDIRIN. EĞER SABREDERSENİZ, ELBETTE BU, SABREDENLER İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. (Diyanet meali)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...