Ana içeriğe atla

TEVBE SURESİ 53-54-55. AYETLERDEN ALACAĞIMIZ DERSLER.


 

Bu makalemde sizlerin, düşünmenize vesile olmak istediğim çok dikkat çekici ve önemli bazı ayetler hatırlatmak istiyorum. Bu ayetler üzerinde dikkatle düşünmediğimiz takdirde, günümüzde yaptığımız aynı yanlışların, asla farkında bile olamayız. Ayeti önce yazalım daha sonra birlikte düşünelim.

Tevbe 53: DE Kİ: “İSTER GÖNÜLLÜ, İSTERSE ZORLA VERİN; (YAPTIĞINIZ İNFAK) SİZDEN ASLA KABUL EDİLMEYECEKTİRŞÜPHESİZ Kİ SİZ YOLDAN ÇIKAN BİR TOPLULUK OLDUNUZ.” (Mehmet Okuyan)

Bu ayette Allah, iman ettik diyenlerin yaptığı yanlışlarından dolayı, yaptığı hiçbir hayrı kabul etmeyeceğini bildiriyor ki, aynı hataya bizlerde düşmeyelim. Bu ayetten şunu anlıyoruz. İman ettiğini söyleyen bir kısım Müslüman, gerek savaş için, gerekse toplumun ihtiyaçları için Allah'ın Resulünün toplamaya çalıştığı vergi, ya da zekâtı vermek istemiyorlarmış. Allah’ın bu hükmünü yerine getirmeyenlere karşı aldığı tavır, bizler için günümüzde ders olmalıdır. Bakın onlara karşı Allah, YOLDAN SAPAN TOPLUM OLDUNUZ DİYOR. Peki, ne yapmışlardı onlar? Allah’ın o gün Resulüne özellikle yardım edilmesi, sözünün dinlenmesi için indirilen ayetlere muhalif olmuş, yerine getirmek istemiyorlardı. Hâlbuki hepsi Allah’ın indirdiği ayetlerdi, Resulüne yardımcı olun ki benim vahyimi Resulüm tebliğ edebilsin diyordu. Birde bu ve benzeri olayları günümüzde bizlerin yaptığı, Kur’an dışı inançlarımızla karşılaştırırsak, sanırım İslam toplumunun acıklı haline, neyin sebep olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Bu ayetin öncesinde 51. Ayetinde Allah, gerçek iman etmiş kullarının nasıl davrandığına örnek verip, şirke batmış yoldan sapmış kullarını bakın nasıl uyarıyor. “DE Kİ: “BİZİM BAŞIMIZA ANCAK, ALLAH’IN BİZİM İÇİN YAZDIĞI ŞEYLER GELİR. O, BİZİM YARDIMCIMIZDIR. ÖYLEYSE MÜ’MİNLER, YALNIZ ALLAH’A GÜVENSİNLER.” (Tevbe 51) Ne dersiniz, bizler inancımızı yaşarken, yalnız Allah’a mı güveniyoruz günümüzde? Yoksa Allah’ın yanında Resulünün rivayet ettiği hadisleri olmasaydı, bizler İslam’ı yaşayamaz, hatta Kur’an’ı anlayamazdık diyerek, kendimize edindiğimiz VELİ, GAVS adını verdiğimiz kişilere de mi sonsuz güveniyoruz, ne dersiniz? EĞER BUNU YAPIYORSAK, YAPTIĞIMIZ BÜTÜN HAYRIN, ZEKÂTIN, İNFAKIN BOŞUNA GİTMİŞ OLACAĞINI UNUTMAYALIM. Çünkü Allah güvenilecek VELİNİZ yalnız benim diyor ve iman etmiş bir mümin, yalnız Allah’a onun vahyine güvenir ,vahyin gereklerini sorgusuz yerine getirir diyordu.

Hayırlarının, infaklarının kabul edilmeme nedenini, bakın nasıl anlatmaya devam ediyor, devamındaki Tevbe 54. ayetinde. İNFAKLARININ KABUL EDİLMESİNE ENGEL OLAN ŞEY ONLARIN, ALLAH'A VE RESUL'ÜNE KARŞI GELMELERİ, SALÂTA ÜŞENE ÜŞENE GELMELERİ VE İSTEMEYEREK İNFAK ETMELERİDİR.” (Tevbe 54) İman ettiğini söyleyen bu kişiler Allah’a ve Resulüne nasıl karşı geliyordular da, bu uyarıyı yapıyordu Allah, burası çok önemli. Bu insanların, Allah’ın Resulüne nankörlük ettiğinden, karşı geldiğinden bahsediyor. Peki, ne yaptılar da Allah bunu söylüyor? Hatırlayalım, Müslümanlara savaş açan din düşmanlarına karşı, Allah’ın Elçisi asker toplarken, bu insanlar bizim malımız mülkümüz var, biz savaşamayız dediler müminlere destek olmadılar. Ama ganimet dağıtımına gelince pay istemeye kalktılar. Allah’ın Resulü gelin salat edin birbirinize destek olun, düşmana karşı birlik olalım dediği halde, bir kısmından karşılık görmedi. Düşünün bu insanların Allah’ın emri olan SALATI da gönülsüz yerine getirdikleri anlatılıyor. Resul yardım toplama ve birbirinize destek olun dediğinde, gönülsüz davranıyorlardı. Bu insanlar İslam’ı özünde değil, sözde yaşayanlar olduğunu anlıyoruz.

Tevbe 55. Ayetinde Allah, Resulünü ve gerçek iman edenleri bakın nasıl uyarıyor. “ONLARIN MALLARI VE ÇOCUKLARI SENİ İMRENDİRMESİN! ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH BUNLARLA ANCAK DÜNYA HAYATINDA, ONLARIN AZAPLARINI ÇOĞALTMAYI VE ONLARIN KÂFİR OLARAK CAN VERMESİNİ İSTİYOR.”( Tevbe 55) Yani bunlar sırf gösteriş için topluma yardım eder görünüp, SALATIDA gösteriş için yapanların, geçici hayatta boşa gidecek çabalarıdır diyor. Çok daha önemlisi bunlar, iman ettik dedikleri halde, Rabbimiz bunlar kâfir olarak can verecekler diyor.

Demek ki yaptığımız her ibadet, önce gösterişten uzak, gönül rızası ile olacak. Allah’ın MAUN suresinde bahsettiği salat eden kullarından olursak, kılacağımız namazın, yapacağımız hayırlarında gösteriş için olacağından, bu insanların yaptığı hiçbir hayrın, ALLAH KATINDA KABUL EDİLMEYECEKTİR DİYOR. Tevbe suresi 55. ayetinde bu insanların zengin insanlar olduğu, malları ile öğündükleri anlaşılıyor. Allah Elçisini uyarıyor ve diyor ki, bu insanların zenginliği seni imrendirmesin. Malının mülkünün esiri olmuş bu insanların yaptıkları boşa gidecek diyerek, aslında Allah bizlere çok dikkatle düşünmemiz gereken UYARISINI YAPIYOR.  Bunu ancak düşünen, aklını Kur'an ile kullanan kulları anlayacaktır.

Yapılan bu yanlışları günümüze uyarladığımızda, üzücü gerçeğin günümüzde de nasıl yaşandığı anlaşılıyor. İslam dini öyle bir hal almış ki, guruplara ayrılmış, cemaatlere bölünmüş, şeyhler, veliler, gavslar edinilerek, adeta din para kazanmanın yolu olmuş. Her cemaat ve tarikat kendisini düşünür olmuş. Allah dinde sakın bölünmeyin dediği halde.  GÖSTERİŞ VE ZENGİNLİK, TOPLUMUN GÖZLERİ ÖNÜNDE ŞAN VE ŞÖHRETİN GÖZ KAMAŞTIRACAK PARILTISI İLE TOPLUM, ALLAH İLE ALDATILIYOR. Cemaatlerin, tarikatların mal ve mülk edinmeleri,  kullandıkları arabalar adeta göz kamaştırıyor. Toplumun gözlerinin içine sokarcasına göstermelik kılınan namazlar, reklâmlarla fotoğraflarla lanse edilerek fakir ve fukaraya yapılan infak/zekât ve hayırlar göz kamaştırıyor. İŞTE ALLAH BU İNSANLARI UYARIYOR. Bazı hayır kurumları adı altında toplanan paraların, geçmiş tarihlerde bazı kişilerce, nasıl farklı yerlere harcandığını duyduk. Allah onların cezasını verecek,  küfre sapmış bir şekilde canlarını alacaktır. Yazımın başında verdiğim ayetlerin devamında bahsedilen, görünüşte Müslüman olan kişilerin gerçek yüzünü, Allah bakın nasıl açıklıyor. Ayetleri doğru anlamak istiyorsak, mutlaka öncesi ve sonrası ayetlerle birlikte yani konunun bağlamında anlamaya çalışırsak, herşey çok açık ortaya çıkıyor.

“MUTLAKA SİZDEN OLDUKLARINA DAİR ALLAH'A YEMİN EDERLER. HÂLBUKİ ONLAR SİZDEN DEĞİLDİR, FAKAT ONLAR KORKAK BİR TOPLULUKTUR.” (Tevbe 56)

“EĞER SIĞINACAK BİR YER VEYA BARINACAK MAĞARALAR YA DA GİRİLECEK BİR DELİK/KOVUK BULSALARDI, KOŞARAK O TARAFA YÖNELİP GİDERLERDİ.” (Tevbe 57)

“ONLARDAN SADAKALARIN (TAKSİMİ) HUSUSUNDA SENİ AYIPLAYANLAR DA VARDIR. SADAKALARDAN ONLARA DA (BİR PAY) VERİLİRSE RAZI OLURLAR, ŞAYET ONLARA SADAKALARDAN VERİLMEZSE HEMEN KIZARLAR.” (Tevbe 58)

Düşünebiliyor musunuz yapılan bu yanlışlar, hatalar Allah’ın Resulünün yanı başında gerçekleşiyor. Birde günümüzde neler yapılıyor, onun yorumunu sizlere bırakıyorum. Bu hataları yapan biz Müslümanların Allah HAYRINI, ZEKÂTINI KABUL ETMEDİĞİ ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR. ÇÜNKÜ AYNI HATALARIN DAHA FAZLASINI BİZLER GÜNÜMÜZDE YAPIYORUZ. Allah’ın Elçisinin yaşadığı dönemde, iman ettiğini söyleyen bazı Müslümanların, aslında görünüşte Müslüman olduğunu, bunların çıkarları için iman edenler olduğu gerçeğini bizlere anlatıyor. GÜNÜMÜZDEDE BÖYLE İNSANLAR YOK MU? Tebessüm ettiğinizi görür gibiyim. Buradan da şunu anlıyoruz. İman etmek sözde olmaz. Gönül işidir. Zora geldiğimizde eğer yapılması gerekeni yapmıyorsak, İslam’ı yaşarken nefislerimizin esiri oluyorsak, ALLAH'IN HÜKÜMLERİNE DEĞİL, BİZE ANLATILAN RİVAYETLERİN ETKİSİNDE İSLAM'I YAŞIYORSAK, yaptığımız ibadetinde asla bir hayrı olmayacaktır.  ALLAH BÖYLE İNSANLARIN YAPTIĞI HAYRI, SALATI ASLA KABUL ETMEM DİYOR. Hatırlayınız, Maun suresinde de aynı ikaz vardır. Sanırım İslam toplumu bu gerçeklerle artık yüzleşmeli ve bu hatadan dönmelidir. Yoksa müşrik, kâfir olarak can vermemiz kaçınılmaz olacaktır.

Küfre sapmak, Allah’ın apaçık emirleri dururken batılı, hurafeyi din edinmekle olur. Ayetlerde de Rabbimiz vahyediyor ve Resulüme yardımcı olun emrini dinlemeyenlerin akibeti konusunda bilgi veriyor bizlere. Ya günümüzde benzeri hataları bizler yapıyorda, yalnız Allah'ın vahyi ile İslam yaşanmaz diyorsak, SİZCE BİZİM HALİMİZDE AYNI SONLA SONUÇLANMAZ MI? Yorumunu sizlere bırakıyorum. ALLAH’IN RESULÜ YANI BAŞLARINDAYKEN, BU HATALAR HİÇ KORKMADAN YAPILDIYSA, GÜNÜMÜZDE BUNUN SINIRLARINI TAHMİN ETMEK BİLE İSTEMİYORUM. Allah’ın Kur’an’dan herhangi bir emri ile nefsimiz ya mezhep inancımız karşı karşıya geldiğinde, SEÇİMİ ALLAH’IN KUR’AN’DA APAÇIK HÜKMÜ OLAN EMRİ YÖNÜNDE YAPMIYORSAK, BİZLERDE AYNI HATALARA DÜŞMÜŞ HAYRI, ZEKÂTI VE SALATI ALLAH KATINDA KABUL GÖRMEYENLERİN SAFINDA YER ALMIŞIZ DEMEKTİR.

Allah sakın veliler efendiler edinip, ardı sıra gitmeyin diye uyardığı halde, bizler hala veliler edinip hiç kuşku duymadan onları şefaatçi ediniyorsak, küfre sapmışız demektir. Allah sizlere indirdiğim Kur’an yetmiyor mu, yalnız Kur’an’a sarılın, sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim diye uyardığı halde, bizler atalarımızdan öğrendiğimiz inancımızı yaşayabilmek için; YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ VE MEZHEP İMAMLARIMIZIN İÇTİHATLARIDA VAR DİYORSAK, ALLAH YAPTIĞIMIZ NE HAYRIMIZI, ZEKÂTIMIZI, NEDE SALATIMIZI, YANİ DUALARIMIZI VE KILDIĞIMIZ NAMAZIMIZI KABUL ETMEYECEKTİR.

Ne yazık ki günümüzde, bizlerin İslam’ı yaşama şeklimiz, gösteriş üzerine kuruldu. Allah toplu kılınacak namazın, haftada bir kez Cuma namazı olduğunu söyleyip, günlük vakit namazımız konusunda vakti girdiğinde, bulunduğunuz yerde yerine getirin dediği halde, NAMAZI BİZLER ADETA BİR GÖSTERİŞE DÖNÜŞTÜRDÜK VE EVİNİZDE YADA BULUNDUĞUNUZ YERDE KILACAĞINIZ NAMAZDAN, KAT KAT DAHA FAZLA  SEVABI CAMİDE KILARSANIZ ALIRSINIZ DİYEREK , ALLAH'IN VERMEDİĞİ BİR HÜKMÜ KORKMADAN VERDİK. Birilerinden yana görünmek, yada daha dindar olduğunuzu çevrenize kanıtlamak için camiye gidiyor namaz kılıyorsak, birilerine yaranmak için oruç tutup Hacca gidiyorsak, işimizi garantiye alabilmek adına onlarla beraber oluyorsak, bu davranış Allah’ın istediği bir Müslüman’ın davranışı asla olamaz. ALLAH BÖYLE İNSANLARIN YAPTIKLARININ TAMAMI, BOŞA GİDECEKTİR DİYE BİZLERİ UYARIYOR. Ders alabilene ne mutlu.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır