Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 163. AYETİ HAYATINA GEÇİRMEYENLERE, ALLAH’IN UYARISIDIR.


 

Biz Müslümanların ne yazık ki elinden Allah’ın Rehberini aldılar ve “SİZ KUR’AN’I ANLAYAMAZSINIZ, ONU ANCAK ÂLİM VELİ OLANLAR ANLAR” dediler ve bu kişiler ne anlattıysa, elimize hangi kitapları verdiyseler onları okuduk ve Kur’an böyle mi emrediyor diye merak bile etmeden, söylenenlere inandık. Ama cesaret edip Kur’an’a bakınlar, anladığı dilden dikkatle okuyanlar, anlattıklarının Allah’ın ayetlerine ne yazık ki uymadığını gördüler. Çoğunluğun bu gerçeği fark etmemeleri için, Allah’ın ayetlerine çok üzgünüm ama KENDİ BATIL İNANÇLARINI SÖYLETEREK, TOPLUMU ALLAH İLE ALDATTILAR, AYETLERİN ANLAMLARINI TAHRİF ETTİLER. Güneşi balçıkla sıvayamazlar, artık gerçekler su yüzüne çıktı. Lütfen sorumlu olduğumuz Allah’ın vahyini, dikkatle anlayarak okuyup hayatımıza geçirelim ki, hesap günü pişman olanların safında olmayalım. Bu makalemde çok önemli bir ayet üzerinde, sizlerin düşünmenize vesile olmak istiyorum. Önce ayeti yazalım.

Bakara 163: SİZİN İLÂHINIZ BİR TEK İLÂHTIR. O’NDAN BAŞKA İLÂH YOKTUR. O, RAHMÂN’DIR, RAHÎM’DİR. (Diyanet meali)

Ayete dikkat ettiyseniz, çok önemli bir konuya dikkat çekiliyor ve diyor ki, Sizin ilahınız tek bir ilahtır.  Peki, bunu kimlere söylüyor. Elbette Allah’a iman edenlere söylüyor. Yoksa ateistlere söyleyecek hali yok, onlar zaten ne İlah’a nede Allah’a inanmıyorlar. Demek ki Allah’a iman ettiğini söyleyenler, öyle bir hata yapıyor olmalılar ki, Rabbimiz bu konuda kullarını uyarıyor. Peki, İLAH kelimesi ne anlama geliyor da, Rabbimiz bu konuda kullarını uyarıyor şimdide ona bakalım.

“İLAH KELİMESİNİN GENEL ANLAMINI ŞÖYLE ÖZETLEYEBİLİRİZ. KULLUK EDİLEN, BAŞKASINA İHTİYACI OLMAYAN, YARDIM EDEN, BAĞIŞLAYAN, ŞEFAAT EDEN, KUŞKU DUYMADAN GÖNÜLDEN BAĞLANIP SIĞINILAN.”

Bu bilgilerden sonra, ayette yapılan uyarı sanırım daha iyi anlaşılmıştır. Çünkü Kitap Ehli tek bir Allah’a inandıkları halde ve Allah sakın benden başka güvenilecek VELİLER, EVLİYALAR edinmeyin dediği halde onlar, Allah ile aralarına Veliler koyuyorlar, onları aracı yapıyorlardı. Allah ile aralarına bu kişileri koymuşlar, onları adeta İLAHLAŞTIRIP, yalnız Allah’ın tek elinde olan yetkisini, gücünü onlara da vermişlerdi. Adeta Allah’ın yanında onları İLAH edindikleri için, Rabbimiz Kur’an’da son olarak tüm iman edenleri bu konuda uyarıyor ve diyor ki SAKIN BENDEN BAŞKA İLAH EDİNMEYİN, yani yardım isteyecek, kulluk edilecek, şefaat beklenecek VELİNİZ yalnız benim diyor. Tekrar hatırlatmak isterim İlah kelimesi burada, direk Allah anlamında kullanılmıyor. Çünkü hitap edilen toplum biliyor ki zaten, tek bir Allah var. Allah’ın yetkilerinin bir kısmını edindikleri ve güvendikleri VELİ, GAVS dedikleri kişilere verenlere hitaben söyleniyor. Farklı bir şekilde söylemek gerekirse, Allah’ın tek elinde tuttuğu herhangi bir yetkisini, gücünü VELİ, GAVS edindiğin bir insana layık görürsen, onu İLAH edinmiş olursun.

Peki, bizler Kitap Ehlinin yaptığı bu yanlışları yapmayarak, yalnız Allah’ı İLAH edinip yalnız Allah’a mı kulluk ediyoruz? Şefaati, yardımı yalnız Allah’tan mı diliyoruz? Yoksa bizlerde farkında olmadan aynı hataları yapıyoruz da farkında bile değil miyiz, ne dersiniz? Ayetin sonunda aslında yapılan hataların adeta bir özetini yaparak, ALLAH RAHMANDIR, RAHİMDİR diyor. Bu konuyu özetlemek gerekirse, ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’DAN BAŞKA KENDİSİNE KANIT DELİL, ŞEFAATÇI ARAYANLAR, ALLAH’IN YANINDA İLAHLAR EDİNENLERDİR.

Allah’ın sıfatlarından olan Rahman ve Rahim ne anlama geliyor isterseniz şimdide ona bakalım ki, yanlışlıkla çok güvendiğimiz ve kendisini VELİ, ÂLİM, GAVS edindiğimiz kişileri, yanlışlıkla İLAH edinmeyelim. Allah’ın RAHMAN sıfatı, sevme, merhamet etme, bağışlama, şefaat etme anlamlarına gelir. Rahim kelimesinin anlamı da ona yakın anlamlarda acımak, esirgemek, korumak, merhamet etmek, bağışlamak anlamlarına gelir. Onun için Allah ayetin özellikle sonunda, bu hatırlatmayı yapıyor ve sakın benim ile birlikte kendinize Veliler, gavslar edinip onlardan yardım beklemeyinbunu yapan ONLARIDA RAHMAN VE RAHİM İLAN ETMİŞ VE BANA ŞİRK KOŞMUŞ OLURSUNUZ DİYOR. HATIRLATIRIM ALLAH ŞİRK HARİÇ, DİĞER GÜNAHLARINIZI BAĞIŞLAYABİLİRİM DİYORDU KUR’AN’DA.

Çok üzgünüm ama Kitap Ehlinin yaptığı aynı yanlışları bizlerde yapıyoruz. Çünkü iman ettik diye söz verdiğimiz Kur’an’ı, belki de hiç anladığımız dilden okumadık, yani Allah’ın uyarılarını, mesajlarını hiç tebliğ alamadık. Hatırlatırım bunun sorumlusu bizleriz. Hesap günü Allah, bana falanca öyle söyledi şöyle söyledi diyerek, hiç birimizin kurtulamayacağımızı, Rabbimiz şimdiden Kur’an’da apaçık bildiriyor. BİZLER ÖYLE BİR DİN YARATTIK Kİ KENDİMİZE, ALLAH KUR’AN’DA NE EMREDİYORSA, NEREDEYSE TAM TERSİNİ YAPARAK, ALLAH İLE İNATLAŞTIĞIMIZIN FARKINDA BİLE DEĞİLİZ. Hangimiz haşa iman ettiğimiz halde, Allah ile inatlaşmak ister?

Bizlerin işine kolayına böyle geldiği için, ne yazık ki Kur’an ile tanışma, tebliği ilk elden alma çabasında olmadık. İnanın bu hatamızdan dolayı mahşer günü, özellikle Allah’ın Resulünün şahit olarak çağrıldığında çok üzüleceğiz. Çok daha üzücü olan, Allah’ın Resulünün asla söylemesi mümkün olmayan, onun adına rivayet edilen hadislerine de sorgusuz inandığımızdan, bizzat Hz. Muhammed’e iftira atanlarında safında olacağımızı lütfen unutmayalım ve arık kendimize gelerek KUR’AN İLE TANIŞALIM, BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAĞINDAN KURTULALIM.

Kur’an ile buluşamayanı şeytan ve şeytanlaşmış insanlar çok rahat kandırabileceği için HAKKI BATIL, BATILI HAK görecekler, ama bunun farkında bile olamayacaklardır. Allah sakın kendinize VELİ edinmeyin güvenilecek VELİNİZ yalnız benim, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, biz kitabı hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye nice örneklerle açıkladık, eksik bırakmadık kolaylaştırdık diyor, Peki bizler Kur’an’a iman ettik dediğimiz halde neler söylüyoruz Kur’an için? “KUR’AN’I HERKES ANLAYAMAZ ÂLİM OLANLAR ANLAR. KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR, ONU RESULÜ AÇIKLAMIŞ VE DETAYLANDIRMIŞTIR. RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI KUR’AN ANLAŞILMAZ, YAŞANMAZ VE KAPALI KALIRDI.” İşte Kur’an ile buluşmamak, ilk elden onu anlayarak okuyup üzerinde düşünmemek bu kadar tehlikeli. Ne yazık ki İslam toplumu, ALLAH İLE İNATLAŞTIĞININ FARKINDA DEĞİL.

CEHALET İNSANI ŞİRKE BATIRIR, BEYİNLERİ UYUŞTURUR. DÜŞÜNEMEYEN UYUŞMUŞ BEYİNLER BUNU FARK EDEMEZ. ÇÜNKÜ CAHALET İNSANA CESARET VERİR, BATAKLIĞA BATIRDIKÇA BATIRIR. ONUN İÇİN ALLAH, BENDEN BAŞKA VELİLER EDİNMEYİN VE YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN EMRİNİ VERMİŞTİR.

Dilerim hatamızı Kur’an ile farkında olan ve mahşer günü yüzleri gülen, Allah’ın azınlık kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A