Ana içeriğe atla

Ankebut Suresi 45. Ayeti Bizler, Hayatımıza Geçirebiliyor Muyuz?

 


Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Ankebut suresi 45. Ayet olacak.  Ayetleri tercüme ederken, Kur’an’da geçen her SALAT kelimesini namaz diye çevirdiğimiz için, ne yazık ki Allah’ın ayette bizlere anlatmak istediğini değil, bizlerin anlamak istediğimiz şekliyle yazıyoruz. Önce ayeti yazalım, daha sonra ayet üzerinde birlikte düşünelim.

Ankebut 45: (Ey Muhammed!) KİTAPTAN SANA VAHYOLUNANI OKU, NAMAZI DA DOSDOĞRU KIL. ÇÜNKÜ NAMAZ, İNSANI HAYÂSIZLIKTAN VE KÖTÜLÜKTEN ALIKOR. ALLAH’I ANMAK (OLAN NAMAZ) ELBETTE EN BÜYÜK İBADETTİR. ALLAH, YAPTIKLARINIZI BİLİYOR. (Diyanet meali)

Ayete ilk muhatap elbette Allah’ın Resulü ama şu anda, kendisini Müslüman olarak kabul eden bizler muhatabız. Ayette ilk emir aslında bizlerin, çok önemli bir konuda dikkatimizi çekiyor ve diyor ki, SANA VAHYETTİMİZ KUR’AN’I OKU. Buradan da şunu çok açık anlıyoruz, bir Müslüman daha salata başlamadan önce, Kur’an’ı dikkatle okuması gerekiyormuş. Okumadığımızda salatın ne olduğunu anlayamayızda ondan. YANİ DİNİN TEMELİ, DİREĞİNİN KUR’AN’I ÖNCE ANLAYARAK OKUMAK OLDUĞUNU ANLIYORUZ. Binayı yaparken olması gereken bir malzeme konmadıysa, o bina asla ayakta durmaz. Bizlerde imanımızı inşa ederken temelinde hata yapıyorsak, O iman kalplerimize yerleşmez ve bizlere de hiçbir faydası olmaz, böyle bir inanç ayakta kalamaz, Allah'tan'da karşılık bulmaz.

Devamında namazı dosdoğru kıl diye tercüme ettikleri bölüm, aslında SALATI GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRİN, İKAME EDİN şeklinde yazılması gerekirken, salat kelimesini kullanmak yerine, namazı dosdoğru kılın diye tercüme ediliyor. Çünkü salatın yalnız namaz anlamı yok ki. Sizce böyle bir tercüme doğru olabilir mi? Doğru olup olmadığını biraz sonra anlayacaksınız. Tercüme ettikleri şekliyle anlamaya devam edelim. Namazı dosdoğru kıl dedikten sonra, namaz insanı hayasızlıktan yani yüz kızartıcı suçlardan, kötülüklerden alıkoyar diyor.

Sizlere sormak istiyorum. Müslüman toplumuna lütfen şöyle bir bakın. Her gün bolca namaz kılınıyor, peki o kıldıkları namaz onları hayasızlıktan, yüz kızartıcı suçlardan, kötü davranışlardan uzak tutup, örnek bir toplum oluyorlar mı?  Yoksa tam tersimi oluyor? Bu satırları okuduğunuzda, tebessüm ettiğinizi görür gibiyim. Örnekler verip, detaylı yazmama gerek yok sanırım. YAPTIĞIMIZ HERHANGİ BİR ŞEYİN, ÖNCE NE OLDUĞUNUN BİLİNCİNDE DEĞİLSEK, ONU GEREĞİ GİBİ DOĞRU HAYATIMIZA GEÇİREMİYORSAK, O YAPTIĞIMIZ ŞEYİNDE ASLA FAYDASINI GÖREMEYİZ, ANCAK KENDİMİZİ KANDIRMIŞ OLURUZ. O kıldığımız namazda bizleri hayâsızlıktan uzaklaştırmaz, kötü davranışları yapmamızı da asla engellemez.  Birde şunu düşünün, Müslümanların namazda okuduğu ayetlerin, sizce yüzce kaçı ne anlama geldiğini biliyor? NE SÖYLEDİĞİNİ BİLMEDEN, ALLAH’IN HUZURUNA DURAN BİR MÜSLÜMAN, BUNUN ALLAH’TAN KARŞILIĞINI ALABİLECEĞİNE NASIL İNANIR? Tabi bizler İslam’ı Kur’an’dan değil güvendiğimiz birilerinden öğrendiysek ve onlar sen Arapça bilmesen de oku, Allah sevap yazar sözlerine de inandıysak, sonucunun da böyle olması kaçınılmaz olacaktır.

Bu durumda nasıl bir hata yapıyoruz da, kıldığımız namazın bizlere olması gereken faydası olmuyor. Çünkü Allah salat sizi kötülüklerden, hayasızlıktan uzak tutar diyorda bizlere bunlar yansımıyorsa, demek ki bizler çok önemli bir konuda yanlışlar yapıyoruz demektir. Ayete dikkat ettiyseniz Allah Resulüne ve onun nezdinde tüm iman edenlere olmazsa olmaz emrini bildiriyor ve KİTAPTAN SANA VAHYETTİĞİNİ OKU DİYOR. Peki bizler bu emri, gereği gibi yerine getiriyor muyuz? Bırakın yerine getirmeyi, toplumun ilk elden Kur’an’ı anlayarak okumalarına, hayatlarına geçirmelerine engel oluyor ve sen Kur’an’ı anlayamasın diyerek, BİRİLERİNE TABİ OLMAYI VE KUR’AN’I ONLARIN ANLADIĞI ŞEKLİYLE ANLAMANIN YOLUNU SEÇİYORUZ. Çok üzgünüm ama bu hatayı yapıyorsak, bizler istediğimiz kadar namaz kılalım, bu namazın faydasını göremeyiz ve bu namaz bizleri hayasızlıktan, kötülüklerden asla uzak tutmaz.

Yaptığımız bu hatamızın nedenlerini anlamaya devam edelim. Allah bizlere ayetlerinde SALAT EDİN emrini verirken, Kur’an’ın diğer ayetlerinde verdiği bu SALAT emrinin detaylarını da açıklıyor. Ama bizler her salatı namaz diye çevirirsek, onun diğer çok önemli anlamını hayatımıza geçirmiyorsak ne olur biliyor musunuz? NAMAZ KILAN AMA HAYÂSIZLIKTAN UZAK KALAMAYAN, NAMAZ KILAN AMA KUR’AN’DAN HABERİ OLMAYAN, BÖYLECE ALLAH’IN YANINDA VELİLER, GAVSLAR EDİNİP ALLAH’A ŞİRK KOŞAN, NAMAZ KILAN AMA ÇEVRESİNDEKİ İNSANLARLA KURMASI GEREKEN DOSTLUK BAĞINI KURMAYAN, YANİ İNSANLARA YARDIMDA, DESTEKTE BULUNMAYAN MÜSLÜMANLARDAN OLURUZ.

Allah Kur’an’da SALAT edin emrini veriyor ama o salatın tüm detaylarını da veriyor.  Örneğin bizlerin Farsça namaz dediğimiz ve kıyam, rükû ve secdeyle yaptığımız ibadete Kur'an salat dediği gibi, çok daha başka ve önemli yapmamız gereken bir konuya da salat diyor. BU SALAT, YALNIZ ALLAH’A DUA ETMEK VE YALNIZ ALLAH’TAN YARDIM İSTEMEK ANLAMINDA. Bizler her namazımızda ve her rekâtında, Allah’a şu sözü veriyoruz. “YALNIZ SANA KULLUK EDERİZ, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ.” Namaz bitiyor Allah’a verdiğimiz sözü hemen unutup, ŞEFAAT YA RESULALLAH demiyor muyuz? Ayetin devamında Allah’ı anmak en büyük ibadettir dediği halde, bizler yardım ve destek için YALNIZ ALLAH’I MI ANIP ONDAN YARDIM DİLİYORUZ? Allah yalnız namazla anılmaz, her an her dakika ona şükürlerimizi bildirmekle de bunu yaparız. Ayrıca namazda bizler Allah’ın yanında Resulüne de hitap ediyor, onu da muhatap alıyorsak, O namazın karşılığını Allah’tan göremeyiz. Biz iman ettik dediğimizde önce, Allah Kur’an’ı okuyun emrini veriyordu. Ama bizler bunu atladık yani biz Kur’an’ı anlayamayız dedik, okumayı birilerine bıraktık. Bıraktığımız içinde, kıldığımız namazın ÖZÜNÜ İDRAK EDEMEDİĞİMİZ VE HAYATIMIZA GEÇİREMEDİĞİMİZ İÇİN, O NAMAZ BİZİ HAYÂSIZLIKTAN, KÖTÜ DAVRANIŞLARDAN ALIKOYMADI. Bizler Kur’an’ı dikkatle anlayarak ve üzerinde düşünerek okumadığımız sürece, KILDIĞIMIZ NAMAZIN FAYDASINI GÖRMEMİZ DE, MÜMKÜN OLMAYACAKTIR.

Çünkü bizler yardımı, şefaati yalnız Allah’tan dilemeyip onun yanına,  bu konuda hiçbir yetkisi olmadığı halde Resulünden, edindiğimiz VELİ, GAVS adını verdiğimiz kişilerden yardım, şefaat bekliyorsak YALNIZ ALLAH’A DUA ETMEMİZ GEREKİRKEN ALLAH İLE ARAMIZA ARACILAR KOYUYORSAK, KUSURA BAKMAYIN AMA O NAMAZ BİZLERİ ALLAH’A DEĞİL, ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA YAKLAŞTIRIR. BUNU YAPAN SALATI İKAME ETMİYOR, GÖSTERİŞ YAPIYOR DEMEKTİR. Salatın olmazsa olmaz bir önemi de, Müslümanların birbirine destek olması anlamındadır. Eğer bir Müslüman yalnız namaz kılıyor, hatta yalnız Allah’tan yardım diliyorsa bile, eğer toplumda Müslümanlar arasında yardımlaşma yapmıyor, destek olmuyorsa, Allah’ın SALAT emrini eksik yerine getiriyor demektir. YALNIZ BU EKSİKLİK BİLE TOPLUM ARASINDA HAYÂSIZLIĞI ARTIRACAK, İNSANLARIN BİRBİRİNE KARŞI DÜŞMANLIĞINI KÖRÜKLEYİP, KÖTÜ DAVRANIŞLARA NEDEN OLACAKTIR. Demek ki herşey bir birine bağlı.

Bizler yalnız namazı ön plana çıkarıp, topluma öneminden bahsedelim derken,  SALATIN olmazsa olmazlarını görmezden geldik. Onun içinde kıldığımız namazın, yaptığımız duanın karşılığını Allah’tan göremediğimiz gibi, NEFSİMİZİ KUR’AN İLE TERBİYE EDEMEDİĞİMİZ İÇİNDE, İMANIMIZ KALPLERİMİZE YERLEŞEMEDİ, BİR SAĞA BİR SOLA YÖNLENDİRİP BİZLERİ ALLAH’IN DOĞRU YOLUNDAN SAPTIRDI.

Değerli dostlarım gelin el birliğiyle önce Kur’an’ı şaha kaldıralım. Yani onu başucu kitabı yaparak, Allah’ın bizlerden istediği ilk emrini yerine getirip, KUR’AN’I HİÇ BİR ETKİ ALTIDA KALMADAN DÜŞÜNEREK OKUYALIM VE ÖELLİKLE HAYATAMIZA GEÇİRELİM. ÇÜNKÜ YALNIZ OKUMAK YETMEZ, ONU YAŞAMAK GEREKİR. Bizler mezheplerin ya da tarikat gibi oluşumlarının öğretilerini yaşayabilmek için, Kur’an’ın hiçbir ayetini görmezden gelmeyelim. Bizlere dinin emri diye öğretilen her ne varsa Kur’an’a ters düşen, derhal ondan uzaklaşalım ve terk edelim. Yalnız Allah’ı VELİ edinip, yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılalım. Yalnız Allah’tan yardım, şefaat dileyelim. BAKIN İŞTE O ZAMAN KILDIĞIMIZ NAMAZ, ALLAH’A YAPTIĞIMIZ DUALAR, ÇEVREMİZE VERDİĞİMİZ DESTEK, YARDIM BİZLERİ NASIL HAYÂSIZLIKTAN UZAK TUTACAK, KÖTÜLÜKLERDEN UZAKLAŞTIRACAKTIR. ÇÜNKÜ İNSANI DOĞRU YOLA İLETEN AKILDIR, BİLİNÇLİ OLMAKTIR. BİLİNÇLENMEYEN BİR İNSANDA, CAHİL CESARETİ VARDIR. BU CESARETİ İNSANA, HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPTIRIR. BİZLERİ ALLAH'A DEĞİL, ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA YAKLAŞTIRIR.

DİLERİM BU GERÇEKLERİN FARKINDA OLABİLEN, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...