Ana içeriğe atla

«İSRA SURESİ 71. AYET.» YOKSA BİZLERDE, ALLAH’IN VAHYİNE KARŞI KÖR VE SAĞIR MI OLDUK?


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim çok dikkat çekici önemli bir ayeti paylaşmak istiyorum. Lütfen bu ayet üzerinde, Kur’an’ın diğer ayetlerinden de istifade ederek düşünelim ki, geçmiş toplumların yaptığı hataya bizlerde düşmeyelim. Önce ayeti yazalım üzerinde birlikte düşünelim.

İsra 72: KİM BU DÜNYADA KÖRLÜK ETTİYSE AHİRETTE DE KÖRDÜR, YOLUNU DAHA DA ŞAŞIRMIŞTIR. (Diyanet meali)

Allah biz kullarını, çok önemli bir konuda uyarıyor. Sizce bu ayette bahsedilen KÖR olanlar kimler? Her halde gözleri görmeyenlerden bahsetmiyor. Dikkat ederseniz kim bu dünyada KÖRLÜK ETTİYSE diyor. Hani bizlerde bazen arkadaşlarımıza, apaçık her şey önümüzde dururken, dikkatsiz davranıp hata yapanlara KÖRMÜSÜN GRMÜYOR MUSUN, DİKKAT ETSENE deriz. İşte Allah’ta aynısını söylüyor bizlere ve diyor ki, KİM BU DÜNYADA BENİM VAHYİME İNANDIĞINI SÖYLEDİĞİ HALDE, MESAJLARIMA YANİ KUR’AN’A KARŞI GÖRMEZDEN GELİP KÖRLÜK YAPTIYSA, ONU MAHŞER GÜNÜDE KÖR OLARAK HAŞREDERİM DİYOR.  Bir başka şekliyle söylemek gerekirse, bu dünyada ne yaparsan onun karşılığını mahşer günü görürsün diyor. Allah bizleri bu hatalarımızı yapmaktan korusun, gözlerimizin körlüğünü Kur’an ile aydınlığa çevirmeyi nasip etsin inşallah.  Bu konuyu bir başka ayetle daha iyi anlamaya çalışalım.

Taha 124: “HER KİM DE BENİM ZİKRİMDEN (KUR’AN’DAN) YÜZ ÇEVİRİRSE, MUTLAKA ONA DAR BİR GEÇİM VARDIR. BİR DE ONU KIYAMET GÜNÜNDE KÖR OLARAK HAŞREDERİZ.” (Diyanet meali)

Sakın yanlış anlamayalım lütfen. Bu hataları yapanların hepsi Allah’a Resulüne ve indirdiği Kitaba inandıklarını söylüyorlar, ama atalarının batıl inançlarını da yaşayabilmek için, Allah’ın birçok ayetini GÖRMEZDEN GELİYOR, HAYATLARINA GEÇİRMİYORLAR. Onun için Allah bu hataları yapanlara Kör diyor sağır diyor ayetlerinde. Yine Kitap Ehlinin yaptığı bu hataya Bakara suresi 18. Ayette de Allah örnek veriyor ve bakın ne diyor. “ARTIK ONLAR SAĞIRLARDIR, DİLSİZLERDİR VE KÖRLERDİR. BU YÜZDEN GERİ DE DÖNEMEZLER.” Sanırım sağır, dilsiz ve kör olanların kimler olduğu çok daha iyi anlaşılmıştır. Atalarının ve kendilerinin yarattığı batıl inançlarını yaşayabilmek için, Allah’ın vahyini görmezden gelerek, hatta üstünü örterek batılı yaşayanlara Allah kör, sağır ve dilsizdir onlar, asla gerçekleri artık fark edemedikleri, batılın etkisinde kaldıkları için geri dönüp, HAKIN YOLUNU BULAMAZLAR DİYOR.  Günümüzde de aynı hatayı yapan Müslümanları görebilirsiniz, apaçık Allah’ın ayetlerini hatırlattığımızda, onları duymazdan gelerek, sen Resulün sünnetini mi inkâr ediyorsun diyenleri duymuşsunuzdur. Allah aynı hatayı birçok kez yapan Kitap Ehli için, bakın nasıl dikkat çekici bir örnek veriyor. LÜTFEN BU ÖRNEKLERDEN BİZLER DERS ALALIM Kİ, AYNI HATALARA DÜŞMEYELİM.

Maide 71: BİR FİTNE KOPMAYACAK SANDILAR DA KÖR VE SAĞIR KESİLDİLER. SONRA ALLAH ONLARIN TÖVBESİNİ KABUL ETTİ. SONRA YİNE ÇOKLARI KÖR VE SAĞIR KESİLDİLER. ALLAH YAPTIKLARINI GÖRÜYOR. (Bayraktar Bayraklı)

Değerli dostlarım, lütfen bu ayetlerden dersler alalım. Bu ayetler Kitap Ehline söyleniyor diyerek, kendimizi temize çıkarmayalım. Hatırlatırım Kur’an’ın tamamı zaten onlara ve yaptıkları yanlışların düzeltilmesi için indirildi. Ayette Kitap Ehlinin, Allah’ın vahyinin yanında, atalarının batıl inançlarını da yaşadıklarında, Allah’ın ses çıkarmayacağını, dinde fitne yaratmayacaklarını sandılar ve BATILI YAŞAYABİLMEK ADINA, ALLAH’IN AYETLERİNE KÖR VE SAĞIR KESİLDİLER DİYOR.  Yaptıkları yanlışlar konusunda, daha sonra Allah’ın yaptığı uyarılar neticesinde Allah’tan af dileyip tövbe edenlerin, günahlarını affettiğini ama aynı toplumun daha sonra Allah’ın vahyinden tekrar uzaklaşıp, batıla saptıklarından yani sözlerinde durmadıklarından, ALLAH’IN VAHYİNE KARŞI KÖR VE SAĞIR KESİLDİKLERİ ÖRNEĞİ VERİLYOR. Enam suresi 50. Ayetinde Allah’ın Resulü, iman etmekte zorlanan Kitap Ehline ne diyordu hatırlayalım. “BEN, SADECE BANA VAHYOLUNANA UYARIM. DE Kİ: KÖR İLE GÖREN HİÇ BİR OLUR MU? HİÇ DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ?”  

Değerli dostlarım, bizler bu ve benzeri onlarca ayetin uyarılarına iman ettiğimizi söylediğimiz halde, sizce aynı hataları bizler günümüzde yapmıyoruz, Allah’ın vahyine karşı kör ve sağır olmadık, Onun emrettiği bir hükmü görmezden gelip, üstünü örtüp tam tersini yaşamıyoruz diyebiliyor muyuz? Bu konuda yaptığımız o kadar büyük hatalarımız var ki, inanın bizlerin Kitap Ehlinden hiçbir farkımız yok. Allah’ın ayetlerine karşı BİZLERİNDE NASIL KÖR VE SAĞIR OLDUĞUMUZA DAİR, BİRKAÇ ÖRNEK VERMEK İSTİYORUM.

Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının diye uyardığı halde, bizler Allah’ın Resulünün, âlim ve veli kişilerinde şefaat etme hakkı vardır demiyor muyuz? Allah yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK, emin olmadığınız bilgilerin sakın ardına düşmeyin, çünkü sizleri KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM diye uyardığı halde, bizler neler söylüyoruz. YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, KUR’AN AÇIK VE DETAYLI DEĞİLDİR, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR’AN ANLAŞILMAZ KAPALI KALIRDI DEMİYOR MUYUZ? Allah ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sakın Allah’ın yanında başka veliler edinmeyin, Kur’an’ın sınırları dışına çıkmayın dediği halde, bizler Allah’ın bu ve benzeri yüzlerce hükmüne karşı KÖR VE SAĞIR KESİLEREK, TAM TERSİNE İNANIP YAŞAMIYOR MUYUZ? Yazacak çok ama çok fazla örnekler var. Gözleri kör olana, Allah’ın Resulü bile kabul ettiremediyse, günümüzde de GÖZLERİ KÖR OLUP KULAKLARI SAĞIR OLANA, ELBETTE BİZLERİNDE GERÇEKLERİ, HAK OLANI KABUL ETTİRMESİ, MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Allah’ın huzurunda toplanacağımız günden çekinen ve kendisine çeki düzen vermek için çaba harcayanlara, Allah’ın bir uyarısını daha hatırlatmak isterim. Acaba anlattıkları o rivayetler mi bizleri Allah’ın huzurunda kurtaracak, yoksa Allah’ın vahyi Kur’an mı bizleri kurtaracak görelim.  

“RABBLERİNİN HUZURUNDA TOPLANACAKLARINDAN KORKANLARI, KUR’ÂN İLE UYAR! ONLAR İÇİN RABBLERİNDEN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ARACI VARDIR. BELKİ SAKINIRLAR.” (Enam 51)

Değerli dostlarım, bu dünyadaki zaman bir su gibi akıp gidiyor. İnanın yavaş akan bir dere gibi değil, coşkun çağlayan gibi akan bir nehir gibi akıp geçiyor. Bunu ne yazık ki ileriki yaşlarımızda anlıyoruz. Mahşer günü, Allah’ın huzurunda en az hata yapanlardan olmak istiyorsak, bu ayet üzerinde dikkatle düşünelim. Rabbimiz BU AYETTE APAÇIK BİLDİRİYOR Kİ, ALLAH’IN HUZURUNDA SORGULANACAĞIMIZ TEK BİR KİTAP VAR, ODA KUR’AN. LÜTFEN BİRBİRİMİZİ RİVAYETLERLE SANI BİLGİLERLE DEĞİL, YALNIZ KUR’AN İLE UYARALIM. Bizler için güvenilecek tek kaynak Allah’ın kitabı Kur’an’dır ve de bizlere yardımcı dost olan, Allah’tan başka hiç kimse yoktur. 

Bizleri Allah ile aldatanlar, yüzlerce yıldır İslam’ı yaşayabilmemiz için Kur’an’ın yetmeyeceğini anlattılar. Ama bizler Kur’an’ı anladığımız dilden, düşünerek okumaya başladığımızda ise Allah’ın, SİZLERE KUR’AN YETER DEDİĞİNİ ÖĞRENDİK. Demek ki İslam’ı yaşarken, Allah’tan başka hiç kimseye güvenmememiz gerekiyormuş, Kur’an’ı dikkatle okuduğumuzda bunu anladık. Bizlerin yaptığı en büyük hatamız, Kur’an’ı anlayarak okumadığımız için mezheplerin ve Allah’ın Resulüne ait olduğu iddia edilen rivayet hadislerin, dine yaptığı ilavelerini Kur’an’da göremediğimizde, onların tuzaklarına düşmemiz neden oldu. ŞUNU NASIL DÜŞÜNEMİYORUZ BİLEMİYORUM, O İLAVELERİ DİNE BİZ İNSANLAR İLAVE ETTİK, SORUMLU DEĞİLİZ, ÇÜNKÜ DİNİN EMRİ DEĞİL, ELBETTE KUR’AN’DA OLMAYACAK. Batılı aklayabilmek adına kanıt yaratmaya çalışırcasına, madem Kur’an’da her detay var, NAMAZIN KAÇ REKÂT OLDUĞUNU GÖSTER BAKALIM KUR’AN’DA DİYORLAR. Kur’an ile gereken bağı kuramayan kardeşlerimiz bu ve benzeri sorular karşısında suskun kalıyorlar, hatta onları haklı bile görebiliyorlar. Tekrar hatırlatmak istiyorum mezheplerin ve rivayetlerin dine yaptığı ilaveler DİN DEĞİLDİR, ONLAR OLMADAN DİNİ YAŞAYAMAYIZ, İBADET YAPAMAYIZ DEMEK, ALLAH’IN DİNİNE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR. LÜTFEN ÖNCE BU GERÇEĞİN FARKINDA OLALIM. Unutmayalım Allah asla vermediği bir hükümden, detaydan Kullarını sorumlu tutmaz. Hatırlatırım Allah biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, dinimizi tamamladık diyor. Sizler kime inanacağınıza, lütfen karar verin.

Bizler GÖZLERİMİZDEKİ PERDEYİ, KULAKLARIMIZDAKİ MÜHRÜ KALDIRMIŞ OLSAYDIK, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyenlere, elleriyle yapılan beşeri ilaveleri Kur’an’da göremediğimizde,  şöyle dememiz gerekirdi. Allah yemin ederek bu dini kolaylaştırdım ve hiçbir eksik bırakmadım yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sizleri ondan sorumlu tutuyorum hükmünü verdiyse Allah, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen, dine ibadetlerimize yapılan bu ilaveler olmadan da demek ki imanımızı yaşayabiliyor, ibadetlerimizi yapabiliyormuşuz dememiz gerekirdi. Ama demiyoruz diyemiyoruz, çünkü BİZLER KUR’AN’IN, ALLAH’IN SINIRLARINDA DEĞİL, RİVAYETLERİN BEŞERİ MEZHEP İNANCININ SINIRLARINDA, ONLARIN ETKİSİNDE BİR DİN YARATTIK VE YAŞIYORUZ. ELLERİMİZLE BİZLER GÖZLERİMİZİ KÖR ETTİK, KULAKLARIMIZI ALLAH’IN VAHYİNE TIKADIK SAĞIR OLDUK VE HİÇ DÜŞÜNMEDEN AKIL ETMEDEN YAŞIYORUZ. Adiyat suresi 6. Ayetinde, biz insanların Allah’a karşı tavrımıza Allah’ın verdiği örnek geldi aklıma, hatırlayalım ki aynı hataya düşmeyelim. “İNSAN, RABBİNE KARŞI ÇOK NANKÖRDÜR.”

Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkında olan, Allah’ın vahyine karşı KÖR VE SAĞIR KESİLMEYEN, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .