Ana içeriğe atla

KASAS SURESİ 47. AYETİN UYARILARININ FARKINDA OLMAYANLARA, ALLAH’IN DİKKAT ÇEKİCİ, BU DÜNYADAKİ SON UYARISIDIR.


 

Bu makalemde sizlerin üzerinde çok fazla durmadığınızı tahmin ettiğim, çok önemli bir ayet üzerinde düşünmenize vesile olmak istiyorum. Allah yarattığı biz kullarını o kadar çok seviyor ve bizlerin bu dünyadaki imtihanımızda başarılı olabilmemiz için, öyle yardımlar yapıyor ki, adeta gelecekte yapacağımız yanlışlarımızı bizlere hatırlatıp, o yanlışları yapmamızı engellemeye çalışıyor. Ama bizler Allah’ın mesajı olan Kur’an ile gereken bağı kuramadığımız için, o uyarılardan ne yazık ki istifade edemiyoruz. Allah Kur'an'da biz kullarını uyarırken, SAKIN SİZLERİ ALLAH İLE ALDATMASINLAR ikazını, Kur’an’ı anladığımız dilden düşünerek hiç okumadığımız için bu ikazı ya alamadık, ya da sakın Kur’an’ın Türkçe tercümesini okumayın, dinden saparsınız diyenlerin tuzağına düştüğümüzden, ALLAH İLE ALDATILDIĞIMIZI HİÇ FARK EDEMEDİK.

Bizler günümüzde İslam’ı ne yazık ki Allah’ın çizdiği sınırlar içinde yaşamıyoruz. Hâlbuki Allah Maide suresi 77. Ayetinde nasıl uyarıyordu bizleri? DE Kİ: “EY KİTAP EHLİ! HAKSIZ OLARAK DİNİNİZDE AŞIRIYA KAÇMAYIN! DAHA ÖNCEDEN SAPMIŞ OLAN, BİRÇOĞUNU SAPTIRAN VE YOLUN DOĞRUSUNDAN UZAKLAŞAN BİR TOPLUMUN HEVESLERİNE UYMAYIN!” Maide suresi 87. Ayetinde de Allah yine aynı konuda uyarıp, sizlere koyduğum sınırları sakın aşmayın diye bakın nasıl uyarıyordu. “EY İMAN EDENLER! ALLAH’IN SİZE HELÂL KILDIĞI İYİ VE GÜZEL ŞEYLERİ HARAM SAYMAYIN, SINIRI DA AŞMAYIN. ALLAH SINIRI AŞANLARI SEVMEZ.” Bizler bu uyarıları dikkate almadığımız için, ne yazık ki Allah’ın sınırlarını öğrenemediğimizden,  İMANIMIZI YAŞARKEN SINIR TANIMAYAN KULLAR OLDUK. Makalemin konusu olan ayete gelince. Önce ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.

Kasas 47: KENDİ ELLERİNİN YAPIP ETTİKLERİ NEDENİYLE, BAŞLARINA BİR MUSİBET GELDİĞİNDE “RABBİMİZ! BİZE BİR ELÇİ GÖNDERSEYDİN DE AYETLERİNE UYUP MÜMİNLERDEN OLSAYDIK!” DİYECEK OLMASALARDI (SENİ GÖNDERMEZDİK). (Mehmet Okuyan)

Allah ayetinde, hem bu dünyada hemde hesap günü yaşadıkları batıl inançlarını mahşer günü fark ettiklerinde, nasıl kendilerini savunacaklarını Allah, daha şimdiden bildiği için buna önlem alıyor. Bakın nasıl uyarıyor şimdiden bizleri. Düşünmeden, araştırmadan kendi iradeleri ile yaptıkları yanlışların karşılığı olan cezayı gördükleri zaman, Rabbimiz bize bir Elçi/Resul gönderseydin bizlerde senin hükümlerine, ayetlerine gösterdiğin doğru yola uysaydık, böylece senin mümin kullarından olsaydık diyeceklerini bildiğim için, ONLARA RESULÜMÜ VE VAHYİM OLAN KUR’AN’I GÖNDERDİM DİYOR. Demek ki Allah kullarım, hem bu dünyada hemde mahşer günü kendilerine bahaneler bulmasın diye onlara Elçiler/Resuller ve onlarla birlikte kullarıma yol gösterecek, REHBER KİTAPLAR GÖNDERDİM DİYOR.

Tekrar hatırlatmak istiyorum, atalarının rivayet ve sanı inançları ile yaşadıkları inançlarından pişmanlık duyacak oldukları kesin olan bu kişilere, BİZE AYETLERİNİ GÖNDERSEYDİNDE ONA UYSAYDIK DEMESİNLER VE KENDİLERİNE BAHANE BULMASINLAR DİYE, ALLAH RESULÜ KANALIYLA AYETLERİMİ KULLARIMA GÖNDERDİM ONLARI UYARDIM DİYOR. Bu ayetten de çok açık anlaşılıyor ki, biz Müslümanların pişman olmak istemiyorsak uymamız gerek tek kaynak, ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN OLDUĞU APAÇIK ANLAŞILIYOR.. Ama bizler Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları devam ettirip hatta fazlasını yaparak, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz olduğuna inanıp, doğruluğundan asla emin olamadığımız, hatta Kur’an’ın asla onaylamadığı öyle batıl inançlara inanıyoruz ki, ÜZGÜNÜM AMA MAHŞER GÜNÜ ALLAH’A KARŞI HİÇ BİR BAHANEMİZİN OLAMAYACAĞINI, BU AYETTEN ANLIYORUZ.

Allah bu konuda, gelecekten bizlere Kur’an’da başka bir örnek veriyor ve mahşer günü ile ilgili nasıl uyarıyordu hatırlayalım“ELÇİ ŞÖYLE DİYECEKTİR. KAVMİM BU KUR'AN'I BÜSBÜTÜN TERK ETTİLER.” (Furkan 30) Allah’ın Elçisi mahşer günü şahitlik yaptığında, gördüğü üzücü manzara karşısında bunları söyleyecekse, lütfen kendimize gelelim ve yaptığımız hatalarımızı sorumlu olduğumuz, Allah’ın bizleri imtihan ettiğine hükmettiği Kur’an’a sarılarak farkında olalım. Batıl ve rivayetten uzak yalnız Kur'an'ın ipine sarılalım ki, hesap günü gördüğümüz acı manzara karşısında, ne diyeceğini bilemeyenlerin safında değil, alnı açık, Allah’ın yolundan giden o azınlık mutlu kullarından olabilelim.

Bizleri Allah ile aldatıp, kendilerine geçim kaynağı yaptıkları batıl dini, gelin bu kişilerin ellerinden alalım ve onların kurduğu bu tuzağa düşmeden YALNIZ ALLAH’IN İPİ KUR’AN’A SARILALIM, YANLIŞ YOLDA OLANLARIDA KUR'AN İLE UYARALIM.  Böylece hem bu dünyada hem de ahirette yüzleri gülen, Allah’ın azınlık halis kulları arasında olalım. Lütfen şunu asla unutmayalım, İslam dininde Allah, RUHBAN SINIFININ olmadığını açıkça bildiriyor. Yani İslam dininde dini anlatan, öğreten bir sınıf yoktur. Onun için Allah kendinize VELİLER, EFENDİLER, GAVSLAR edinmeden, sorumlu olduğumuz Kur'an'a sarılın, sizlere gösterdiğim HAK YOLU KUR’AN’DAN OKUYARAK ÖĞRENİN, HAYATINIZA GEÇİRİN DİYOR. Bizler bu dünyada imtihandayız, unutmayalım imtihanımız birilerine havale edilmeyecek kadar önemlidir. ALLAH BEN SİZLERE KAPASİTENİZ ÜSTÜNDE ASLA YÜK YÜKLEMEM DİYORSA, GELİN ELİMİZDEN GELDİĞİNCE KUR’AN’I ANLAMAYA VE HAYATIMIZA GEÇİRMEYE ÇABA HARCAYALIM, ÖZEN GÖSTERELİM. ÇABA BİZDEN, YARDIM YÜCE RABBİMİZDEN.

Dilerim Rabbimiz bu dünyada ki imtihanımızda, bizlerin yardımcısı olsun inşallah.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız