Ana içeriğe atla

GÜNÜMÜZDE ŞERİAT İSTERİZ DİYENLERİN, ASIL AMACINI DOĞRU ANLAYALIM.

 


ŞERİAT İSTERİZ sloganlarını sık sık duyarsınız. Genelde İslam’ı mezheplerin etkisinde tarikat ve cemaat merkezli yaşayan guruplarda, bu konu çok sık dile getirilir. Şunu hatırlatmak isterim, ŞERİAT kelimesi Kur’an’da geçer. Müslümanım diyen herkes, Allah’ın Kur’an’da hükmettiği şeriat kanunları ile yönetilmek ve yaşamak ister. Peki, ŞERAT İSTERİZ nutukları atan bu guruplar, bu durumda haklıdır diyebilir miyiz? Değerli dostlarım bende elbette şeriat istiyorum AMA KİMİN ŞERİATINI, İŞTE BU ÇOK ÖNEMLİ. Şeriat kelimesinin YAŞADIĞIMIZ DİN İLE DİREK BAĞLANTILI OLDUĞUNU ÖNCE HATIRLATMAK İSTERİM. Peki, şeriat ne demek önce onu doğru anlayalım.  Çok kısaca tarif etmek gerekirse ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN İLE SINIRLARI BELİRLENMİŞ, İZLENMESİ GEREKEN DOĞRU YOL anlamındadır diyebiliriz. 

Peki, Allah’ın bizlerden istediği, bizlerin izlemesi gereken şeriatını yani doğru yolu, nerede anlatıp izah edip, ona uymamızı istiyordu? ELBATTE KUR’AN’DA. Allah çok açık ve net kendi sünnetine yani şeriatına uyulmasını emrederken, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN, SAKIN KUR’AN’IN SINIRLARINI AŞMAYIN, SİZLERİ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM diyerek, bizlerin izlemesi gerek şeriatını bizlere Kur’an’da tarif ediyor anlatıyor. Eğer bizler Allah’ın Kur’an’da ki şeriatını istiyorsak, doğru yapıyoruz demektir. Yok, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek, kendimize mezheplerin ve rivayetlerin oluşturduğu BEŞERİ ŞERATTAN BAHSEDİYORSAK, İŞTE BU ŞERİAT BİZİ ALLAH’A DEĞİL ŞEYTANA VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA DOĞRU GÖTÜRECEKTİR. Çünkü mezheplerin oluşturduğu beşeri şeriatta, Allah’ın emretmediği hükümler olduğu gibi, Allah’ın hükmünün tam tersi hükümlerde vardır. Elbette toplumun korktuğu şeriat Allah’ın Kur’an’da ki şeriatı değil, mezheplerin Kur’an dışı beşeri şeriatıdır. Şimdide bu konuyu Kur’an’dan araştıralım.

Casiye 18: SONRA DA SENİ DİN KONUSUNDA BİR ŞERİAT SAHİBİ KILDIK. SEN ONA UY. BİLMEYENLERİN İSTEKLERİNE UYMA.  (Diyanet vakfı)

Bakın Allah, Resulünü bu konuda uyarıyor ve diyor ki, sana kendi şeriatımızı indirdik. ONA UY, SAKIN KİTAP EHLİNİN ATALARININ YAŞADIĞI BATIL ŞERİATINA UYMA DİYOR. Böyle şeriata can kurban. Demek ki Allah’ın Resulü bile, Allah’ın şeriatına ilave edemiyor ona uyuyormuş. Resulü ilave edemiyor ama mezhepler öyle bir şeriat yaratıp, Allah’ın dinine nispet ediyorlar ki, toplum adeta bu şeriattan korkuyor. Allah’tan bu emri alan Allah’ın Resulü, sizce Kur’an’ın emirleri dışında, dine tek bir şeriat hükmü ilave edebilir mi? Elbette hayır. Her Müslüman, Kur’an’ın emrettiği şeriatı istemelidir, mezheplerin oluşturduğu beşeri şeriatı değil. Din Allah’ın dini olduğu için, Allah Resulüne bile benim indirdiğim şeriatıma uyacaksın diye uyarıyorsa, bizlerinde uyması gereken şeriat çok açıktır. Ama bizler öyle bir din yaşıyoruz ve öyle şeriattan bahsediliyor ki, Allah’ın şeriatıyla neredeyse tam tersi bir din anlatılıyor. Elbette böyle olunca toplum mezheplerin oluşturduğu BEŞERİ ŞERATTAN KORKUYOR. KORKMALARIDA ÇOK NORMAL. ALLAH’IN DİNİ İSLAM’I YAŞARKEN, KİTABINI DİN ADINA  YETERLİ GÖRMEYENLER, KUR’AN’DA Kİ ŞERİATINIDA YETERLİ GÖRMEYİP, KENDİLERİNE BEŞERİ BİR ŞERİAT YARATTILAR. Bu konu ile ilgili bir ayeti daha hatırlatmak istiyorum.

“ŞÜPHESİZ Kİ BİZ, ELÇİLERİMİZİ APAÇIK DELİLLERLE GÖNDERDİK VE İNSANLARIN ADALETİ YERİNE GETİRMELERİ İÇİN BERABERLERİNDE KİTABI VE ÖLÇÜYÜ İNDİRDİK.” (Hadid 25) 

Ayette çok açık bir konuya değiniliyor. Bu ayetten şunu anlıyoruz. İslam’ı yaşarken bir Müslümanın ölçüşu, imanı ile ilgili hükümleri, kanunları yani bizim şeriatımızın Allah, indirdiği ve sorumlu olacağımıza hükmettiği, Kur’an olduğunu apaçık bildiriyor.  Ayette, biz Elçilerimizi apaçık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberinde kitabı ve ölçüyü indirdik diyede belirtiyor. Bunca açık ayeti tebliğ alan biz Müslümanların bir kısmı, yaşamak istedikleri şeriat konusunda ne diyorlardı hatırlayalım. “YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, KUR’AN DETAYLI DEĞİLDİR. MEZHEPLERİN FIKIH İNANCI VE RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI KUR’AN ANLAŞILMAZ KAPALI KALIR VE YAŞANMAZDI.” Bunlara inananlar yalnız söylemekle kalmıyor elbette, Allah sakın dinde bölünenler gibi olmayın diye uyardığı halde, MEZHEPLERE BÖLÜNMEYİ BİR MAHAREK GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞANLAR, bölünmekte bereket ve zenginlik vardır diyerek, NE YAZIK Kİ İNSANLARIN GÜNÜMÜZDE KORKTUKLARI ŞERİATI, KENDİ ELLERİYLE YARATIYORLAR. Allah Resulüne bile vermediği bu yetkiyi, bizler ne yazık ki kendimize layık görebiliyoruz. Tabi yaptıklarının hepsini topluma kabul ettirebilmek için, Allah’ın Resulünün üzerinden yaptıklarınıda hatırlatmak isterim. Konumuzla ilgili yine bir başka ayet.

(Ey Muhammed!) SANA DA O KİTAB’I (KUR’AN’I) HAK, ÖNÜNDEKİ KİTAPLARI DOĞRULAYICI, ONLARI GÖZETİCİ OLARAK İNDİRDİK. ARTIK, ALLAH’IN İNDİRDİĞİ İLE ARALARINDA HÜKMET VE SANA GELEN HAKTAN AYRILIP DA, ONLARIN ARZULARINA UYMA. SİZDEN HER BİRİNİZ İÇİN BİR ŞERİAT VE BİR YOL KOYDUK. EĞER ALLAH DİLESEYDİ, ELBETTE SİZİ TEK BİR ÜMMET YAPARDI. (Maide 48)

Bu ayette çok açık Allah Resulünü uyarıyor ve ne diyor? Sana Kur’an’ı HAK OLARAK indirdik. Demek ki İslam dininde HAK yani Allah’ın dininin emri olduğunu iddia ediyorsak, Allah’ın Kur’an’da emretmesi kesinlikle şart olduğunu ayetten anlıyoruz. HAK’TAN GELMEYEN DİNİN EMRİ OLMADIĞI GİBİ, ALLAH’IN ŞERİATIDA DEĞİLDİR. Kur’an’da bir ayetinde de Rabbimiz, HAK OLAN ALLAH KATINDAN GELENDİR demiyor muydu? Allah Resulüne de uyarıda bulunuyor ve sana indirdiğim HAK olan Kur’an ile onlara HÜKMET. Sana indirdiğim hak olan Kur’an’dan sakın ayrılıp, onların arzularına uyma. SİZLERE ŞERİATIMI İNDİRDİM O YOLU İZLEYİN DİYOR. Allah daha nasıl açıklasın. Ankebut suresi 18. ayetinde Resulünün yetk ve sorumluluğunu hakkında ne söylüyordu hatırlayalım. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” Rabbimiz Resulüne bile, Allah’ın Kur’an’da koyduğu şeriatına tek bir kelime ekleme yetkisi vermediği halde, bizler Kur’an’ın sınırlarını tanımayarak, bakın Kur’an’da şunlar yok bunlar yok diyerek, KENDİMİZE MEZHEPLERİN OLUŞTURDUĞU BEŞERİ ŞERİATLAR YARATTIK. ŞİMDİDE MÜSLÜMANLAR OLARAK BİRBİRİMİZLE ŞERİAT, MEZHEP KAVGASI SAVAŞLARI YAPIYORUZ. Şimdi hatırlatacağım ayet üzerinde lütfen dikkatle düşünelim.

Taha 124: “HER KİM DE BENİM ZİKRİMDEN (KUR’AN’DAN) YÜZ ÇEVİRİRSE, MUTLAKA ONA DAR BİR GEÇİM VARDIR. BİR DE ONU KIYAMET GÜNÜNDE KÖR OLARAK HAŞREDERİZ.” (Diyanet meali)

Eğer bizler yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyorsak, ALLAH’IN ŞERİATINI KANUNLARINI YETERLİ GÖRMÜYORUZ DEMEKTİR Kİ, ELBETTE KENDİ BEŞERİ ŞERİATLARINI YARATANLARDAN TOPLUMLAR KORKACAK, UZAK DURMAYA ÇALIŞACAKLARDIR.  Allah ayetinde, her kim benim zikrimden yani indirdiğim vahyimden/Kur’an’dan yüz çevirirse diyor. Peki, kime sesleniyor bu ayetiyle Rabbimiz ve ne maksatla söylüyor bu sözünü? Kimlerden bahsediyor olabilir? İman ettiğini söyleyen tüm kullarına. Çünkü Kitap Ehli Allah’ın indirdiği vahiyle yetinmeyip, atalarının inançlarını da yaşıyorlar HAKKA BATIL KARIŞTIRIYORLAR ve o batıl inançlarını yaşayabilmeleri için, ALLAH’IN APAÇIK BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİYORLAR, ÜSTÜNÜ ÖRTÜYORLAR, ADETA YÜZ ÇEVİRİYORLARDI.

Aynı hatayı bizlerde yapmıyor muyuz? Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının, sakın Veliler edinip ardı sıra gitmeyin, güvenilecek veliniz yalnız benim, Kur’an’ın sınırlarını aşmayın dediği halde, Resule atfen söylenen rivayet hadisleri ve mezhep inançlarını yaşayabilmek için, bazı ayetleri görmezden gelerek, böylece ayetlerin üstünü örterek, Yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diye inandık. Böylece Kur’an’ın sınırlarını aştık kendimize şefaatçiler, veliler edindik onların şeriatlarıyla İslam’ı yaşamaya başladık. İşte bu hataları yapanlara Allah, vahyimden yüz çevirenler, görmezden gelenler bana ŞİRK KOŞANLAR diyor Kur’an’da. Allah böyle yapanları uyarıyor ve atalarınızın rivayet inançlarınızı yaşayabilmek için, benim vahyimi görmezden gelirseniz YANİ BENİM ŞERİATIMIN SINIRLARINDAN ÇIKIP, KENDİNİZE BEŞERİ ŞERİATLAR YARATIRSANIZ, SİZE DAR BİR GEÇİM VERİRİM, AYRICA KIYAMET GÜNÜDE KÖR OLARAK HAŞREDERİM DİYOR. Müslüman toplumlara şöyle bir göz atın. Hepsi fakir ve muhtaç durumda, birbirleri ile savaşıyorlar, ne huzur var nede mutluluk. Demek ki Allah’ın bu hükmü, bazı ülkelerin üzerinde gerçekleşmiş görünüyor, çok üzgünüm.

Ne yazık ki bizler Kur’an’ı yeterli görmeyip, yüzlerce ayeti görmezden gelerek, adeta Kur’an’dan yüz çevirdik. Furkan suresi 30. Ayetinde, Allah’ın Resulü mahşer günü şahit olarak çağrıldığında, ümmetine üzüntüsünü belirtmek için şunları söyleyeceğini Allah, şimdiden bizlere bildiriyor. “ELÇİ ŞÖYLE DİYECEKTİR: “EY RABBİM! KAVMİM BU KUR’AN’I TERK ETTİ, YALNIZ BIRAKTI.” Lütfen bu ayetten ders alalım batıl ve rivayetten uzak, Allah’ın emrettiği gibi yalnız Kur’an’a onun şeriatına sarılalım. ALLAH’IN ŞERİATINA UYMAMIZ GEREKİRKEN, KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI GİBİ, ATALARININ RİVAYET VE SANI İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, KENDİ ŞERİATLARINI YARATIP, ONUDA ALLAH’IN ŞERİATI DİYE TOPLUMA KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞMAYALIM, ALLAH’IN LANETİ ÜZERİMİZE OLUR.  

Bu aldatmaca sanırım böyle sürüp gidecek gibi görünüyor. Tabi gerçeklerle yüzleşenler, yalnız Allah’ın ipine sarılanlar, imtihanlarını ALLAH’IN ŞERİATIYLA YAŞAYIP, HESAP GÜNÜ YÜZLERİ AK, ALLAH’IN HUZURUNA ÇIKACAKLARDIR. Dilerim yüzleri ak olanların safında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız