Ana içeriğe atla

NEDEN ALLAH BİZLERİ ÖZELLİKLE, KUR’AN’DA DÜŞÜNMEYE YÖNLENDİRİYOR?


 

Allah Kur’an’da akla düşünmeye, aklımızı kullanmaya çok önem verir ve bu konuda birçok örnekler verir ve bizlerin dikkatini çeker. Hatta bazı ayetlerinde hala düşünmüyor musunuz, akıl etmiyor musunuz diye de uyarır. Birçok kez yemin ederek, bu kitabı anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdığını ve nice örneklerle açıkladığını söyler. Hatta Yunus suresi 100. Ayetinde bu konuya açıklama getirerek, çok önemli bir konuda bizleri Allah bilgilendirir.

Yunus 100: ALLAH’IN İZNİ OLMADIKÇA, HİÇBİR KİMSE İMAN EDEMEZ. ALLAH, AZABI AKILLARINI (GÜZELCE) KULLANMAYANLARA VERİR. (Diyanet meali)

Ayetin ilk cümlesini nasıl anlamalıyız? Allah’ın izni olmadan hiç kimse iman edemez dediğine göre, Allah bazı kişilere iman etme iznini vermiyor diye anlarsak, Kur’an’ın neredeyse tamamına ters düşen bir anlamı vermiş oluruz. Allah herkesin amelini özgürce kendisine bıraktık der. İmtihanında gereği bu değil mi zaten. Yunus suresi 100. Ayeti doğru anlamak istiyorsak, Kur’an’ın bu konudaki diğer ayetlerinden yardım almalıyız. Örneğin Enfal suresi 22. Ayetinde Allah bakın ne diyor. 

Enfal 22: ŞÜPHESİZ, YERYÜZÜNDE YÜRÜYEN CANLILARIN ALLAH KATINDA EN KÖTÜSÜ, AKILLARINI KULLANMAYAN (gerçeği görmeyen) SAĞIRLAR, DİLSİZLERDİR. ( Diyanet meali)

Demek ki Allah’ın iman etmesine izin vermediği sözünden anlamamız gereken, Allah böyle kişilere yardım edip iman etmelerini kolaylaştırmadığı bu kişiler, AKILLARINI KULLANMAYAN, KÖRÜ KÖRÜNE SORGUSUZCA İMAN EDEN KİŞİLER MİŞ. Çünkü bunlar akıllarını kullanmadıkları için gerçekleri göremiyorlar, batılı, rivayeti, hurafeyi Allah’ın dini diye yaşıyorlar. Bir başka şekliyle söylemek gerekirse, bu insanlar akıllarını kullanmadıkları için, kendi elleriyle kendi gözlerini perdeleyip, gönüllerini ve kulaklarını mühürlüyorlar. Bunun benzeri birçok ayeti Kur’an’da görebiliriz. Allah böyle kullarımın inançlarında, onlara yardım etmem diyor. Lütfen unutmayalım Allah’ın yardımı olmadan, hiçbir işte başarılı olamayız. Onun için Allah akıllarını kullanmayanları pislik içinde bırakır, onlara azabı kendi elleriyle veririm diyor. Aklını kullanmayanları, gerçekleri göremeyen sağır ve dilsizlere benzetiyor Allah. DEMEKKİ İMANIN İLK ŞARTI, AKLINI KULLANMAK MIŞ. BUNU YAPMAYAN, NE YAPARSA YAPSIN ALLAH’IN GERÇEK VAHYİ İLE BULUŞAMAYACAĞINI, ÇOK AÇIK ANLIYORUZ.

Düşünmeye aklımızı kullanmaya, küçük bir örnek vermek istiyorum. Allah şu hükmü verdiyse, bizler ne anlamalıyız? “SÖZ BAKIMINDAN, ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” (Nisa 87)” Ayetin uyarısı çok açık. SÖZ/HADİS BAKIMINDAN, ALLAH’TAN DAHA DOĞRU HİÇ KİMSE YOKTUR. Peki, bizler böyle anlayıp, bu hükmün gereğini yerine getiriyor muyuz? Elbette hayır. Diyoruz ki İslam, yalnız Allah’ın vahyi KUR’AN ile yaşanmaz. Allah’ın ayetlerini Resulün rivayet hadisleri ve Fıkıh açıklar, anlaşılır hale getirir demiyor muyuz? Bu durumda söz/hadis bakımından Allah’ın vahyi gibi, Resulünde sözleri/hadisleri var, hatta Allah’ın sözlerini/vahyini Resulü açıklayarak anlaşılır hale getirir diyerek, söz bakımından Resulün sözü de Allah’ın sözü gibidir inancıyla, ayete adeta muhalif-zıt İslam’ı yaşıyor, Allah’a şirk koşuyoruz. Böyle anlayıp yaşayınca da, Allah’ın yolundan sapıyoruz. SİZCE BÖYLE BÜYÜK BİR HATA YAPANA ALLAH, YARDIMCI OLUR MU?  Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Bu düşünceden yola çıkarak, şunu anlamamız yanlış olmaz. Allah kullarına Resuller gönderip, onun kanalıyla vahyini, mesajlarını kullarına iletmesinin en önemli nedeni, VAHYİN KULLARINA YOL GÖSTERİCİ OLMASI, YANİ KULLARININ DÜŞÜNMESİNE, AKILLARINI KULLANMALARINA DESTEK OLMASI İÇİN GÖNDERİLMİŞTİRDEMEK Kİ VAHİY/KUR’AN, YOL GÖSTERİİCİ OLARAK AKLA DESTEK OLSUN DİYE GÖNDERİLDİĞİ, ÇOK AÇIK ANLAŞILIYORBİR MÜSLÜMAN’IN İMANI İLE AKIL BAĞI KOPMUŞSA, İMANINDAN ASLA EMİN OLAMAZ. Allah kullarına doğru yolu bulabilmeleri için yalnız vahiyle yardım etmiyor, onları insan olmanın çok önemli özellikleri ile donatıyor. Özellikle fıtratımıza,  yaratıcıyı arama, bulma duygusunu, adeta doğduğumuzda bizlere veriyor. AKLIN YANINDA VİCDAN, ÖZGÜR İRADE VE KALP GÖZLERİ İLE GÖRME GÜCÜNÜ VERİYOR. Ama tüm bunları hareket ettirebilmemizi de, imtihanımız gereği bizlere bırakıyor, bu çabayı bizlerden bekliyor. Bunu yapmayıp körü körüne birilerine tabi olana, Allah yardım etmeyerek, gönül gözlerini açmayarak, gerçeklerle buluşmasına yardımcı olmuyor.

BİZLERİN DÜŞÜNEREK, AKLIMIZI KULLANARAK İMAN ETMEMİZİ ALLAH’IN İSTEMESİNİN, EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİSİDE, İNANDIĞIMIZ DİNİN YANİ İMANIMIZIN, BİLİNCİDE OLMAMIZ ADINADIR. NEYE VE NE AMAÇLA İNANDIĞINI DÜŞÜNEMEYEN, İMANINDAN ASLA EMİN OLAMAYACAĞI GİBİ, İMANLARI GÜÇLÜ VE SAĞLAM OLMAYACAĞI İÇİN, HER AN ALLAH İLE ALDATILMASIDA KAÇINILMAZ OLACAKTIR. ONUN İÇİN ALLAH, BİZ KULLARININ KÖRÜ KÖRÜNE DÜŞÜNMEDEN DEĞİL, AKLIMIZI KULLANIP SORGULAYARAK İMAN ETMEMİZİ ÖZELLİKLE İSTİYOR. Sorgulamamız gereken konu, inandığımız inancın gerçekten Allah’ın emrettiği VAHİYMİ, YOKSA BATIL RİVAYET ATALAR İNANCIMI olup olmadığı konusunda olmalıdır. Allah’ın indirdiği Kitaba uymuyorsa, O din Allah’ın dini asla olamaz.

Eğer aklımızı kullanmayıp, araştırmadan sorgusuzca âlim, Veli, Gavs ilan ettikleri kişilere ve onların sözlerine/hadislerine, kitaplarına tabi olursak, AKIL DEVRE DIŞI KALACAK, böylece gönül gözlerimiz açılmayacak, vahiyle de bulaşamayacağımız için, vicdanımızda doğru bilgilerle şekillenemeyeceği için devre dışı kalacaktır.  Böyle bir insanın Allah’ın istediği gibi iman etmesi, zaten fıtratı gereği asla mümkün olamaz. Çünkü bu hataları yapan bir insan, YARADILIŞ FITRATINA TERS DÜŞMÜŞ, BU DÜNYAYA GELİŞ AMACI OLAN İMTİHANDAN KAÇMIŞ, DÜŞÜNMEDEN ALLAH’A ŞİRK KOŞMUŞ, YALNIZ ALLAH’A KUL OLMASI GEREKİRKEN, KULA KUL OLMUŞ DEMEKTİR. Konumuzla ilgili bir ayeti daha hatırlatmak istiyorum ki, Allah’ın Kur’an’da neden düşünmeye, aklımızı kullanmaya bu kadar önem verdiği, çok daha iyi anlaşılabilsin.

“ALLAH, DİLEYENE/DİLEDİĞİNE HİKMETİ VERİR; KİME HİKMET VERİLMİŞSE, ONA BÜYÜK SERVET VERİLMİŞTİR. AMA AKIL SAHİPLERİ DIŞINDA KİMSE, BUNU DÜŞÜNÜP ANLAYAMAZ.” (Bakara 269)

Yine Allah çok önemli bir uyarıda bulunuyor ve diyor ki, Allah dileyene, dilediğine yani bir insan imtihanı gereği gerçeklerle buluşma çabasında olana doğru yolu, edindikleri Velilerde, gavs ilan ettikleri kişilerde değil, yalnız Allah’ı Veli edinip onun vahyine sarılana, güvenene Allah HİHMETİ veririm diyor. Peki, hikmet ne demek? Bu kelimenin tam karşılığı tek kelimeyle BİLGELİK. İnsan olmanın yolunun Allah, aklının kullanılmasından geçtiğini, üstüne basa basa söylüyor. Allah kime hikmet vermişse, ona büyük bir SERVET, GÜÇ vermiş demektir diyor. Ayetin sonun da yine akla vurgu yaparak, bu gerçeği ancak düşünen, araştıran körü körüne birilerine tabi olmayan, akıl sahipleri ancak fark edip anlar, diye de belirtiyor. Çok önemli olduğu için, tekrar etmek istiyorum. VAHİY/KUR’AN BİZLERE AKLA, DÜŞÜNMEYE DESTEK OLSUN DİYE GÖNDERİLMİŞTİR. EĞER BİZLER, KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR, KUR’AN’I HER MÜSLÜMAN ANLAYAMAZ DİYE İNANIRSAK, İMANIMIZI-İNANCIMIZI SORUMLU OLDUĞUMUZ EN DOĞRU BİLGİLERLE YAŞAMA KAYNAĞINI, ELLERİMİZLE BİR KENARA İTMİŞ, ALLAH’IN YOLUNDAN SAPMIŞ, ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA KENDİMİZİ TESLİM ETMİŞ OLURUZ. BU HATAYI YAPMAK İSTEMEYEN, KENDİ İMTİHANINI ÖZELLİKLE KENDİSİ YAŞAMAK İÇİN ÇABA HARCAMALIDIR.

Peki, bizler günümüzde, Allah’ın Kur’an’da birçok ayetinde, akla vurgu yaparak, bizleri düşünmeye yönlendirme gerçeğini fark edip, İMANIMIZI BU DOĞRULTUDA MI YAŞIYORUZ? Eğer bu gerçeğin farkına varmadan, bizler şunu söylüyorsak, Kur’an gerçekleri ile buluşamamışız demektir. “AKILLA İSLAM ANLAŞILMAZ VE YAŞANMAZ.”  Ne yazık ki günümüzde bunu söyleyip inananlar var. Çünkü din diye anlatılanlara akıl erdirmek, mantığımıza kabul ettirmek asla mümkün değil. Hâlbuki Allah Kur’an’ı anlayabilmemiz için, Allah’ın ilk şartı, Kur’an’ı aklında düşünerek oku diye emrediyor.

Kur’an’ı doğru anlayıp, İslam’ı doğru yaşamanın en önemli gücünü yani hikmetini, bizler hala anlayamadık. Allah’ın indirdiği dini, doğru yaşamak adına çaba gösteren her kuluma Allah, Hikmeti bahşederim dediği halde, bizler Resullere, Âlimlere ve veli, Gavs ilan ettiğimiz kişilere Allah ancak HİKMETİ verir diyerek, kendimizi bir kenara çekmiş, adeta robot misali, ne söylenirse yapan insanlar olmuşuz. Hâlbuki akıl devrede değilse, Kur’an’ı anlamak İslam’ı doğru yaşamak mümkün değil. Onun için aklı olmayanın, ya da aklını kullanmayanın, DİNİ YOKTUR DENİR. Mahşer günü aklını kullanmadan, sorgusuzca vahyin dışına çıkıp rivayet ve sanı sözlere inananların, nasıl yakınarak üzüntülerini bildireceklerine, bakın Allah nasıl bir örnek veriyor ve şimdiden ders alalım diye bizleri uyarıyor.

Mülk 10: YİNE ŞÖYLE DERLER: “EĞER KULAK VERMİŞ VEYA AKLIMIZI KULLANMIŞ OLSAYDIK, ŞU ALEVLİ ATEŞTEKİLERDEN OLMAZDIK.” (Diyanet meali)

Bu ayetten de çok açık anlaşılıyor ki, iman ettiğimizi söylüyorsak bizler, YALNIZ ALLAH’IN VAHYİNE, YANİ KUR’AN’A KULAK VERECEĞİZ VE VAHYİ KUR’AN’I AKLIMIZLA DÜŞÜNEREK, BİR ÖĞRENCİ MİSALİ DERSİMİZİ ÇALIŞARAK, ANLAMAYA YAŞAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. Lütfen, sen Kur’an’dan anlayamazsın diyen, din tacirlerinin tuzağına düşmeyelim. Allah anlayamayacağımız bir yol gösterici rehber gönderip, daha sonrada ondan bizleri asla sorumlu tutmaz. BİZLERİ ALLAH İLE ALDATANLARA DEĞİL, YALNIZ ALLAH’A ONUN KİTABI KUR’AN’A GÜVENELİM. ÇÜNKÜ ALLAH AYETLERİNİ ANLAYALIM DİYE, YEMİN EDEREK KOLAYLAŞTIRDIĞINI SÖYLÜYOR.

İMTİHANIMIZ GEREĞİ, İNANCIMIZIN TEMELLERİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN, AKLIMIZLA DÜŞÜNEREK ELDE KUR’AN, ONU ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK OKUMA ÇABASI BİZDEN, YARDIM YÜCE RABBİMİZDEN. UNUTMAYALIM İSLAM DİNİNDE RUHBAN SINIFI YOK. ONUN İÇİNDE ALLAH, HER KULUNU GÜCÜ NİSPETİNCE SORUMLU TUTACAĞINA HÜKMETMİŞTİR.

Dilerim Allah’ın Resulünün yaptığı gibi, onu örnek alarak, batılın ve rivayetlerin peşinden gitmeden gerçeklerin, doğruların arayışında olan ve yalnız Allah’ın sorumlu tutacağına hükmettiği gibi, YALNIZ KUR’AN’A SARILAN, onu anlayabilmek adına çaba harcayan, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...