Ana içeriğe atla

KUR’AN’I ANLAYABİLMEK İÇİN, HERKES İMAMI AZAM GİBİ İLİM SAHİBİMİ OLMALIDIR?

 


Bizlere öyle şeyler söylüyor ve kafamızı karıştırıyorlar ki, Kur’an’dan haberdar olmayan kişilerin aldatılması, yada yoldan sapması çok kolay olabiliyor. Önce şunu çok iyi anlamalıyız, Allah Kur’an’ı hangi özellikte ve kimlere ne maksatla göndermiştir, onu doğru anlamalıyız. Yani her okuyanın anlayamayacağı, zor anlaşılan bir kitap mıdır Kur’an? Eğer bu gerçeği fark edemediysek, birileri bizlere âlim kişiler gibimi zannediyorsun kendini, sözleriyle tehdit edildiğimizde susar ve onların dediklerini yapar, onlara tabi oluruz. Çünkü gerçekten de genel çoğunluğumuzun, âlim kişiler seviyesine gelmesi mümkün değildir. Eğer Kur’an’ı çok azınlık kişilerin anlayabileceğine inandığımız andan itibaren, bizler Kur’an’ı terk etmemiz ve Kur’an bilgilerini âlim dediğimiz kişilerden öğrenmeye çaba göstermemiz kaçınılmaz olacaktır. NE YAZIK Kİ DİN TACİRLERİ BUNU İSTİYORLAR Kİ KENDİ SALTANATLARI DEVAM EDEBİLSİN. Lütfen bu tuzağa düşmeyelim. Allah bunu yasaklamış ve emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, bunun hesabını sorarım demiştir. Din adına anlatılanlardan emin olabilmek için, önce bizler Kur’an’ı anlayarak, düşünerek okumalıyız. Bu Allah’ın FARZ emridir. ANLAYAMAYACAĞIMIZ BİR KİTABIN AYETLERİ ÜZERİNDE ALLAH, DÜŞÜN EY KULUM ASLA DEMEZ. ALLAH VELİLER EDİNİP ARDINA DÜŞMEYİN, GÜVENİLECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM, YEMİN OLSUN Kİ BU KİTABI ANLAYASINIZ VE HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIM DİYE BİZLERİ UYARIYOR VE KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI EMREDİYOR. BÖYLE BİR KİTABI, HER AKLI BAŞINDA BİR İNSANIN ANLAYAMAYACAĞINA NASIL İNANIRIZ. ELBETTE HERKES, GÖSTERDİĞİ ÇABA NİSPETİNDE ANLAR.

Elbette âlim insanların, bizlerden çok daha iyi konuyu derinlemesine inceleyip anlaması çok normaldir. Ama aklı başında, Allah’ın tüm kullarına Kur’an’ın hitap etmediğini, herkesin anlayamayacağını söylemek, Kur’an’a ve tüm ayetlerine yapılacak en büyük saygısızlıktır. Bizler şunu unutmayalım, Allah Kur’an’dan imtihan ediyorsa bizleri, imtihanımızın gerektirdiği kuralları herkesin anlayamayacağını söylemek, Allah’ın adaletine saygısızlık ve adaletini sorgulamaktır.

Allah’ın kitabını hiçbir bilgiyle, kitapla asla karşılaştıramayız. Bir bilim adamının yazdığı kitap, tüm dünyada okunduğunda anlaşılıyor ve bilim adamları yetişiyorsa, Allah katından gelen eşi benzeri olmayan bir kitap için, çok az âlimlerin anlayacağını söylemek, aklın ötesinde saygısızlıktır. Allah sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum diyorsa, okuma yazma bilen, aklı yerinde düşünebilen herkes Kur’an’ın özünü, ana kurallarının ne olduğunu anlayacaktır. LÜTFEN ALLAH’A GÜVENELİM, EDİNDİĞİMİZ VELİLERE DEĞİL. Çünkü Allah her kulun, anlayacağı şekilde ana konuları çok basit izah etmiştir. Hatırlayınız Kur’an’da aynı konular birçok kez tekrar edilmiştir. Bunun amacı önemli konuların, çok daha iyi anlaşılması adınadır. Anlaşılmayan bir kitaptan, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına inanmak, aklın mantığın alacağı bir konu değildir. Aklını kullanmayanları Allah nasıl cezalandıracağının da örneğini, Kur’an’da açıkça veriyor.

Hiç birimiz âlim olmamız gerekmiyor, Kur’an’ı anlayabilmek için. Bakın tekrar etmek istiyorum. Kur’an’ın temel hükümlerini, yani dinin anası olan muhkem ayetleri anlamaktan bahsediyorum, tebliğden söz ediyorum. Müteşabih ayetler ya da normal ayetlerin derinlemesine, örneklerle anlatılması çok daha farklı bir şeydir. Bu açıklama ve detaylar, asla herkesin anladığı muhkem düşüncenin, fikirlerin zıttı olamaz, onun manasına ters düşemez.  Hepimiz aynı kapasitede değiliz. Birbirimizden yararlanmalıyız ama bu yararlanma körü körüne değil, bizlerinde çaba göstermesi ile olur. Hiçbir bilgimiz olmadığı bir konuyu başkalarından öğrenmeye kalkarsak, doğruluğundan asla emin olamayız. ONUN İÇİN ALLAH OKU, DÜŞÜN, AKLINI KULLAN DİYOR BİZLERE. OKUDUĞUMUZDA ANLAYAMASAYDIK ALLAH OKU, DÜŞÜN DER MİYDİ? 

Allah İslam dininde ruhban sınıfı yoktur diyorsa, Kur’an’da sorumlu olduğumuz muhkem ayetlerin apaçık olduğunu bildiriyorsa, bu ayetleri anlayabilmemiz için, hiç kimseye muhtaç değiliz demektir. Allah yemin ederek, bu kitabı sizler için kolaylaştırdık diyecek birçok kez, ama birileri çıkacak, siz kendinizi İmamı Azam mı zannettiniz, kendinizi âlim mi zannediyorsunuz diyerek, Kur’an’ı anlayamayacağımızı iddia ederek, toplumu tedirgin edecek.  Lütfen bunlara değil, YÜCE RABBİMİZE KULAK VERELİM.   Beşeri fıkıh inancı mezhepler, rivayetler dine öyle ilaveler yapmış ki, şimdide bunları Kur’an’da göremediklerinde, gerçekten doğru söylüyorlarmış, Kur’an’da her bilgi detaylı yokmuş deyip çıkıyoruz işin içinden.  Hâşâ Allah eksik mi bıraktı emirlerinde de, bu ilaveleri birileri tamamladı? Bunu düşünemiyor muyuz? HÂŞÂ ALLAH’IN AÇIKLAYAMADIĞINI, İZAH EDEMEDİĞİNİ, ARAMIZDAN BİRİLERİMİ BAŞARDI VE BİZLERİN ANLAYACAĞI ŞEKLE GETİRDİ? ARAMIZDA BUNA İNANAN VAR MI? Namazın kaç rekât olduğunu Kur’an da arıyoruz, bulamadığımızda bakın kaç rekât olduğu yazmıyor diyoruz. İyide Allah böyle bir sınırlama yapmamışsa, neden bunu bir eksiklik gibi görüyoruz? Allah Kur’an’da hiçbir eksik bırakmadık dediği halde, bizler her şeyin Kur’an’da olmadığını iddia etmeye devam ediyoruz, peki neden? Sırf bizlere öğretilen rivayetleri doğrulamak adına. Allah bizleri affetsin.

Allah Kur’an’ı iyi niyetle okuyanların, GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇACAĞINI SÖYLÜYOR. Bu durumda Kur’an gibi bir nurun beşeri kitaplarla, karşılaştırılması normal mi? Kimin yazdığı kitap, okuyanların gönül gözünü açar? Lütfen Kur’an’ı doğru anlayalım, yoksa yolumuzu sapıtırız. Allah Elçisine, TEBLİĞ ETMEK SANA, HESAP SORMK BANA DÜŞER DİYOR. Sizce Allah’ın Elçisinin tebliğ ettiği ve sorumlu olduğumuz ayetleri bizler anlayamasaydık, Allah böyle söyler miydi? Söylemezdi diyorsanız, lütfen bizlere öğretilenleri, Kur’an ile karşılaştıralım ve bizleri Allah ile aldatmaya çalışanların yalanlarına inanmayalım. Kur’an’ın nasıl bir kitap olduğunu, bakın Allah bizlere nasıl anlatıyor. 

Kehf 54: Andolsun, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. (Diyanet meali)

Tebne 115: Doğru yola ilettikten sonra, SAKINACAKLARI ŞEYLERİ KENDİLERİNE APAÇIK BİLDİRMEDİKÇE, Allah bir toplumu saptıracak değildir. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. (Diyanet meali)

Nisa 82: HÂLÂ KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ANLAMAYA ÇALIŞMIYORLAR MI? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı. (Diyanet meali)

Zuhruf 2–3: APAÇIK KİTAB’A ANDOLSUN Kİ, İYİCE ANLAYASINIZ DİYE biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık. (Diyanet meali)

Şuara 78: “O, BENİ YARATAN VE BANA DOĞRU YOLU GÖSTERENDİR.” (Diyanet meali)

Kamer 22: Andolsun biz, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. Var mı düşünüp öğüt alan? (Diyanet meali)

Ali İmran 105: KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER GELDİKTEN SONRA PARÇALANIP AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN. İşte onlar için büyük bir azap vardır.(Diyanet meali)

Muhammed 24: ONLAR KUR’AN’I DÜŞÜNMÜYORLAR MI? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var? (Diyanet meali)

Nur 34: ANDOLSUN Kİ BİZ SİZE AÇIK AÇIK BİLDİREN ÂYETLER, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. (Elmalı meali)

Araf 174: Belki inkârdan dönerler diye ÂYETLERİ BÖYLE AYRINTILI BİR ŞEKİLDE AÇIKLIYORUZ. (Diyanet vakfı meali)

Bu ayetlere benzer yüzlerce ayet sayabiliriz. Siz ayetleri okuduğunuzda, Kur’an’ı anlayabilmek için, âlim bir insan olmak gerekir, ya da ayetleri anlamak için âlimlere danışmalıyız diye mi anladınız, yoksa Allah kullarını imtihan ettiğine hükmettiği Kur’an’ı kolay, anlaşılır ve birçok örneklerle BİZZAT KENDİSİ AÇIKLAYIP İZAH ETTİĞİNİ Mİ ANLADINIZ? Yorum ve karar elbette sizin. İmtihan sizin imtihanınız. BUNCA AÇIK AYETLERİ GÖRDÜĞÜMÜZ HALDE, HALA ALLAH’A DEĞİL EDİNDİĞİMİZ VELİ, ALİM DEDİĞİMİZ KİŞİLERE GÜVENİP İNANIYORDA, HERKES KUR’AN’I ANLAYAMAZ ALİM KİŞİLER ANLAR DİYORSAK, İMAN BİZLERİN KALBİNE DAHA YERLEŞMEMİŞ DEMEKTİR HATIRLATIRIM.

Değerli din kardeşlerim, lütfen birilerinin sözlerine değil, ALLAH’IN SÖZLERİNE KULAK VERELİM.  Allah anlaşılması zor bir rehber kitap gönderip, daha sonrada bizleri birilerine muhtaç edip, O kitaptan asla hesap sormaz. Bunu da unutmayalım. Yazıma İmamı Azam Ebu Hanife nin, çok düşündürücü ve dikkat çeken bir sözüyle son vermek istiyorum. Yorum sizlerin.

“BU BİZİM SÖYLEYEBİLDİĞİMİZ EN GÜZEL SÖZDÜR. KİM BİZİM SÖZÜMÜZDEN DAHA DOĞRU BİR SÖZ GETİRİRSE, O HAKİKATE BİZİMKİNDEN DAHA YAKINDIR” DEDİĞİ; “SENİN BU VERDİĞİN FETVALAR DOĞRULUĞUNDA HİÇ ŞÜPHE OLMAYAN HAKİKATLER MİDİR?” DİYE SORULUNCA DA: “BİLMİYORUM BELKİ DE YANLIŞLIĞINDA HİÇ ŞÜPHE OLMAYAN YANLIŞTIR” ŞEKLİNDE KARŞILIK VERDİĞİ NAKLEDİLMEKTEDİR. (Bağdadi, Tarih, XIII: Cilt, sh. 352)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...