Ana içeriğe atla

FARKINDA OLMADAN YAPTIĞIMIZ, BÜYÜK YANLIŞLARIMIZ.


 Bugün sizleri, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim konu, meleklerin cinsiyeti konusunda olacaktır. Cahiliye devrinde söylenenler ile günümüzde farkında olmadan, bizlerin yaptığı aynı hatalara, sizlerin dikkatinizi çekmek istiyorum. Çünkü benzeri hataları aynı yolu izleyerek, ne yazık ki bizlerde yapıyoruz. Kur’an ile gereken bağı kuramadığımız içinde, yaptığımız yanlışların farkına varamıyoruz. Cahiliye döneminde, meleklerin dişi oldukları söylenir ve resimleri de yapılırken, dişi olarak yapılırmış. Allah’ta buna karşılık bakın ne diyor bir ayetinde.

İsra 40: RABBİNİZ ERKEK ÇOCUKLARI SİZE SEÇİP-AYIRDI DA, KENDİSİNE MELEKLERDEN KIZ ÇOCUKLARI MI EDİNDİ? GERÇEKTEN ÇOK BÜYÜK BİR SÖZ SÖYLÜYORSUNUZ. (Diyanet meali)

Bakar mısınız lütfen, Allah bunu söyleyenlere ve böyle düşünenlere nasılda kızıyor. Gerçekten çok büyük bir söz söylüyorsunuz diyor. Yani Allah siz bu sözünüzle, büyük bir iddiada bulunuyorsunuz diyerek, kızgınlığını belirtiyor. Bugün kiliselerin içini süsleyen resimlere baktığımızda, meleklerin bir dişi olarak resmedildiğini görürüz. İşte bu cahiliye devrinden günümüze kadar gelen, yanlış inancın etkisindendir. Peki, biz Müslümanların durumu, acaba çok mu farklıdır dersiniz. Sizlere sormak isterim, hatırlayınız evlatlarımıza melek ismini koyarız. Siz hiç erkek çocuğuna, melek ismini koyduğumuzu gördünüz ya da duydunuz mu çevrenizde? Cevabınızı duyar gibiyim.

Evet, hiçbir zaman bir erkek çocuğa, melek ismini her nedense koymayız, o ismi kızlarımıza layık görürüz. Fakat meleklerden olan ve çok özel görevleri belirtilen özel isimleriyle zikredilen melekleri, erkek ismi olarak koyarız, çünkü onlar güçlü ve yetkili melekleri temsil ediyor da ondan. Genel ismiyle anılan melek ismini, her nedense kızlarımıza layık görürüz. Ne dersiniz inançlarımızın gizli bir yerinde, hala cahiliye döneminin izleri çok baskın bir şekilde hayatımızı etkilemiyor mu? Bu yanlışları yapanları Allah, nasıl yukarıdaki ayette ikaz ediyordu hatırlayınız. Bu yanlışları yapanlara, Allah’ın ikazı devam ediyor ve bakın neler söylüyor.

Saffat 150: YOKSA BİZ MELEKLERİ DİŞİ OLARAK YARATMIŞIZ DA, ONLAR ŞAHİD Mİ BULUNUYORLARMIŞ? (Diyanet meali)

Zühruf 19: ONLAR, RAHMÂN’IN KULLARI OLAN MELEKLERİ DE DİŞİ SAYDILAR. ONLARIN YARATILIŞINA ŞAHİT Mİ OLDULAR? ONLARIN (YALAN) ŞAHİTLİKLERİ YAZILACAK VE SORGULANACAKLARDIR. (Diyanet meali)

Allah bizleri bu kadar açık ikaz ettiği halde, sakın sizlere açıklama yapmadığım, detay vermediğim konularda yorumlar yapmayın, konuşmayın dediğim halde sizler, meleklerimin yaradılışına sanki şahit olmuşçasına onları dişiler sayıp, dişi isimleri takıyorsunuz diyor. Bunu yapanlar için bakın ne diyor. “TANIKLIKLARI YAZILACAK VE SORGUYA ÇEKİLECEKLER.” Allah bu yanlışlardan bizleri korusun. Bu hatalara benzer günümüzde yüzlerce örneği, Allah kitabında apaçık yazmasına rağmen, hala devam ettirdiğimizin farkında bile değiliz. Çünkü öyle bir yanlışa inanıyor ve KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR diyerek benzeri hataları, gönül rahatlığıyla yapmakta sakınca görmüyoruz. İşin ilginci Allah, sizleri Kur’an’dan sorumlu tutacağım dediği halde, Kur’an’da hiç bahsedilmeyen onca bilgileri rivayetlerden, mezheplerin fıkıh inancından, dinin emri diye inanıyoruz. Bu örneği sizlere hatırlatarak, yaptığımız diğer yanlışları görebilmek ve düşünebilmemiz için verdim. Son olarak hatırlatacağım ayet ise, böyle yanlışları yapan, Kur’an’ın ayetlerine gözlerini yuman, üstünü örten, beşerin rivayet sanı sözleri ile imanını yaşayanlara, ciddi bir ihtar niteliğinde, bakın ne söylüyor Rabbimiz.

Necm 27: ŞÜPHESİZ AHİRETE İMAN ETMEYENLER, MELEKLERE DİŞİ İSİMLERİ VERİYORLAR. (Diyanet meali)

Ayette örneği verilen, ahirete inanmayanlardan kast edilenler, hiç iman etmeyenler değil hatırlatmak isterim, Kitap Ehli. Hiç inanmayanlar melekleri de kabul etmez zaten. Onlar ahirete inanıyorlar, AMA ALLAH’IN EMRETTİĞİ ŞEKLİYLE DEĞİL, KENDİ RİVAYET İNANÇLARININ ŞEKİLLENDİDİĞİ BATIL ŞEKLİYLE İNANIYORLAR. DEĞERLİ DOSTLAR, ALLAH SİZE GÖNDERDİĞİM KİTABA TAM İMAN ETMEDİĞİNİZ SÜRECE, SİZLERİ GERÇEK İMAN EDEN SAYMAM DİYOR. Sizlere gönderdiğime ne ilave yapabilirsiniz, nede çıkarabilirsiniz. Ayette anlatılmak istenen çok açık, tabi anlayabilene. İşin ilginci bizler inandık, iman ettik dediğimiz halde, melek ismini yalnız kızlarımıza takıyoruz. Neden erkeklerimize de genel ismiyle anılan, melek ismini vermiyoruz? Bu soruyu lütfen kendimize soralım ve üzerinde dikkatle düşünelim ki, bizlerde aynı yanlışı farklı şekillerde yaşadığımızı anlayabilelim.

Bir bina yaparken harcını eksik koyarsanız, ya da koymanız gereken malzemeden başka malzemelerde koyarsanız, küçük bir sarsıntıda yıkılır. İşte bizleri yaratan mülkün sahibi de, bizlerin iman adına yapacaklarımızın yalnız Kur’an merkezli olmasını ve bu hükümlerinin dışına asla çıkmadan yaşamamız gerektiğini, yüzlerce kez söylüyor bizlere Kur’an’da. Çünkü Allah’ın Elçisi, bizlerin Başöğretmeni Hz. Muhammet de yalnız ve yalnız Kur’an’ı hayatına geçirmiş ve yalnız Kur’an’ı tebliğ etmiş ve ona sarılmamızı öğütlemişti.

Dilerim cümlemiz arı, duru batıl ve hurafeden uzak, Kur’an’ın doğru yolundan giden, halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla 

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır