Ana içeriğe atla

BAKARA SURESİ 165. AYETİ, LÜTFEN GÖZ ARDI ETMEYELİM.


 

Bizler İslam’ı Allah’ın nuru, vahyi olan Kur’an’dan uzak yaşadığımız için, ne yazık ki Kur’an’dan habersiz Allah ne emrediyorsa, nerdeyse tam tersini yaşadığımızın farkında bile olamıyoruz. Çünkü bizlere, sen Kur’an’dan anlayamazsın senin ilmin ne ki, Kur’an’ı Âlim, veli insanlar anlar diye öğrettiler. Bizlerde Kur’an ile bir bağ kurmadığımız, onu anlayarak ve düşünerek bir kez bile okumadığımız için, anlatılanlara inandık. DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ İSLAM TOPLUMUNUN GENEL ÇOĞUNLUĞU, İMAN ETTİĞİ KUR’AN’I NEREDEYSE BİRKEZ BİLE, ANLADIĞI DİLDEN OKUMADAN İMAN ETMİŞLER VE BİZZAT KENDİLERİ ALLAH NE EMREDİYOR DİYE ANLAYARAK OKUMAK İÇİN MERAK EDİP, ÇABA GÖSTERMEMİŞLERDİR. Böyle bir imanı sizce, Allah kabul eder mi? Böyle olunca da farkında olmadan, Allah’ın yanında adeta ilahlar edindik ama bu acı gerçeği, hala fark edemiyoruz. Bu makalemde sizlere Bakara suresi 165. Ayeti hatırlatmak ve sizleri bu ayet üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum ki, yaptığımız yanlışlar varsa, yanlışlarımızın farkına varabilelim. Ayeti önce iki farklı tercümeden yazmak istiyorum.

Bakara 165: İNSANLARDAN BAZILARI, ALLAH’IN PEŞİ SIRA ORTAKLAR EDİNİR DE ONLARI ALLAH’I SEVER GİBİ SEVERLER. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır. Keşke zalimler azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) BÜTÜN KUDRETİN YALNIZCA ALLAH’A AİT OLDUĞUNU ve Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu (önceden) gör(üp anlayabil)selerdi! (Mehmet Okuyan meali)

Bakara 165: İNSANLARDAN KİMİ DE ALLAH’TAN BAŞKA ŞEYLERİ O’NA EŞ TUTUYORLAR DA ONLARI, ALLAH’I SEVER GİBİ SEVİYORLAR. OYSA İMAN EDENLERİN ALLAH SEVGİSİ DAHA KUVVETLİDİR. O ZULMEDENLER, AZABI GÖRECEKLERİ ZAMAN BÜTÜN KUVVETİN ALLAH’A AİT OLDUĞUNU VE ALLAH’IN AZABININ GERÇEKTEN ÇOK ŞİDDETLİ BULUNDUĞUNU KEŞKE ANLASALARDI. (Elmalı meali)

Allah ayetinde, günümüzde yaptığımız çok büyük yanlışımıza bakın nasıl dikkat çekiyor. Bizlere İslam’ı yaşarken, ne yazık ki Allah SİZE İNDİRİĞİM KUR’AN YETMİYORMU diye uyardığı halde, bizler sanki inatla Allah’ım gönderdiğin kitap detaylı değil, onun için Kur’an yetmiyor dercesine, İslam’ı yaşadığımızın hala farkında değiliz. Çünkü eşi benzeri olmayan Allah’ın nuru vahyine karşı bizler, Kur’an’da her bilgi detaylı yoktur ve Kur’an’ı herkes anlayamaz VELİ İnsanlar anlar diyerek, İslam dininde olmayan RUHBAN SINIFINI, ellerimizle yarattık. Yaratmakla kalmadık, onları öyle bir mertebeye getirdik ki, adeta Allah’ın sevgili kulları ilan edip, BU KİŞİLER ALLAH DOSTU DİYEREK, ALLAH’I SEVER GİBİ ONLARIDA AYNI DEĞERDE SEVDİK, HATTA YALNIZ ALLAH’A KUL OLMAMIZ GEREKİRKEN, ONLARADA KULLUK ETTİK. Sevmekle kalmadık yalnız Allah’a teslim olmamız gerekirken, edindiğimiz Veli kişilere de her konuda teslim olduk ne derlerse yaptık. Allah yapılan bu hatalar konusunda bizleri uyarıyor ki, bizlerde aynı yanlışa düşmeyelim.

Kitap Ehlide biz Müslümanlarda adeta Elçilerini kutsallaştırdı. Kimileri hızını alamayıp abarttı ve Allah’ın oğlu ilan ettiler. Bizlerde onları kıskanırcasına adeta onlarla yarıştık, Hz. Muhammed için öyle şeyler uydurduk ki din adına, Kitap Ehlinden hiçbir farkımız kalmadı. Bir örnek verelim, bakın Allah’ın Elçisi için ne söylediğine inandık. “SEN OLMASAYDIN, BU KÂİNATI YARATMAZDIM.” Ne yazık ki bunların hepsinin, ŞİRK yarışından başka bir şey olmadığının, hala farkında bile değiliz. Hatırlatmak isterim Kur’an’da VELİ kelimesi farklı anlamlarda da kullanılır. Aile büyükleri ve gerçek iman edenlerin birbirilerinin velisi yani dostu, arkadaşı olduğu da geçer Kur’an’da. Bir başka anlamda da kullanılır ki YARDIM EDEN, KORUYAN, ŞEFAAT EDEN anlamındadır, bununda yalnız Allah olduğunu bildirir Rabbimiz. Lütfen bu farklı anlamları yerinde ve doğru anlayalım ki aldatılmayalım.

“İNKÂRDA ISRAR EDEN BU KİMSELER BENİM KULLARIMI, BENDEN BAĞIMSIZ OLARAK, KENDİLERİNE KAYIRICI VELİ EDİNECEKLERİNİ Mİ SANDILAR? ŞÜPHESİZ BİZ CEHENNEMİ KÂFİRLER İÇİN BİR İKRAM (!) OLARAK HAZIRLADIK.” (Kehf 102)

“ALLAH GÖKLERİ, YERİ VE BUNLARIN ARASINDAKİLERİ ALTI GÜNDE/EVREDE/DÖNEMDE YARATAN, SONRA ARŞI HÂKİMİYETİ ALTINA ALANDIR. O’NDAN BAŞKA NE BİR VELİ/DOST NE DE BİR ŞEFAATÇİNİZ VARDIR. DÜŞÜNÜP DERS ALMIYOR MUSUNUZ?” (Secde 4)

Ne yazık ki düşünmeyi başkalarına bıraktığımız için, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışlardan ders almadık, aynı yanlışları daha da ileri gördük. Hâlbuki Allah Bakara 165. Ayetinde ne diyordu? Gerçek iman eden kullarım beni sever gibi hiç kimseyi aynı değerde sevmez diyor. SİZCEDE ALLAH SEVGİSİ, ALLAH AŞKIYLA EŞ DEĞER BİR SEVGİNİN OLABİLECEĞİNE, NASIL İNANIRIZ? Edindiğimiz Veli kişileri, Allah dostu ilan ettik,  yetmedi Allah’ın tek elinde olan yetkilerini de onlara vermekten korkmadık. Ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem dediği halde, onları da şefaati ilan ettik. Allah kimin en doğru yolda olduğunu, yalnız ben bilirim dediği ayetleri görmezden gelip, sanki bizlerde biliyormuş gibi, edindiğimiz velileri Allah dostu ilan edip onları da Allah’ı sever gibi sevdik. Aslında çok daha kötüsünü yaptık ve dedik ki VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR. Halbuki Allah’ın yanında veliler edinenlerin velisinin, şeytan olduğunu Allah Kur’an’da apaçık bildiriyor.

Şeytanın ve şeytanlaşmış insanların o kadar etkisinde kaldık ki, Allah yalnız benden yardım dileyin diye uyardığı ve HER NAMAZIMIZDA, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ DİYE ALLAH’A SÖZ VERDİĞİMİZ HALDE, SÖZÜMÜZDE DURMAYIP, YA ALLAH’IN REULÜNDEN, YA DA EDİNDİĞİMİZ VELİLERDEN ŞEFAAT, BAĞIŞLANMA VE YARDIMI DİLEMEKTEN ÇEKİNMEDİK. Yani bizler Allah’a ortak koştuğumuzun farkında bile olamadık. Çünkü bizleri Allah ile aldatanlar, inancımızda çok daha fazla güç kazandı. Bu hatamızı, yanlışımızı eğer bu dünyada fark edemeden, Allah’ın huzuruna gidersek, inanın çok ama çokkkkk pişman olanların safında buluruz kendimizi, lütfen unutmayalım.

Eğer bizler Pişman olmak istemiyorsak, imanımızı lütfen Kur’an ile sorgulayalım ve hatalı, yanlış inançlarımızdan vaz geçelim. Eğer bizler günümüzde, Allah’ın Resulünün rivayet Hadisleri olmasaydı, Kur’an kapalı kalır anlaşılamazdı diye inanıyorsak, Allah’a Resulünü şirk koşuyoruz demektir. Lütfen unutmayalım. Allah’ın Resulü de İslam dinini, yalnız Kur’an’dan, Allah’ın vahyinden öğrendi ve ümmetine yalnız Kur’an’ı vahyi tebliğ etti. Onun için Allah, SİZLERİ VAHYİMDEN YANİ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM DİYOR. Haşa Allah anlaşılmayan, detaylı olmayan bir kitaptan bizleri sorumlu tutar mı? Böyle bir adaleti, nasıl olurda Allah’a nispet ederiz, onu da mı düşünemiyoruz?

Bakara suresi 165. Ayetin sonunda Allah, BÜTÜN KUDRETİN, KUVVETİN YETKİ VE GÜCÜN YALNIZ ALLAH’A AİT OLDUĞUNU anlayamayanları, son kez Kur’an’da Allah uyarıyor ama bizlerin gözleri, kulakları ve kalbi ne yazık ki Kur’an ile aydınlanmadığı için, O pişman olanların safında olmaktan sanırım kurtulamayacağız. Değerli kardeşlerim, lütfen kendimize gelelim ve ALLAH’IN YANINDA KENDİMİZE HİÇ KİMSEYİ VELİ/EVLİYA EDİNMEYELİM. ÇÜNKÜ BAĞIŞLAYAN VE AFFEDEN TEK GÜÇÜN ALLAH KENDİSİ OLDUĞUNU, BİRÇOK KEZ KUR’AN’DA SÖYLÜYOR.

Eğer bizler hala bunca uyarılardan sonra, VELİSİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ. VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR demeye devam ediyor, kendimize Allah’ın yanında ŞEFAATÇILAR, VELİLER, GAVS DEDİĞİMİZ KİŞİLER EDİNİYORSAK,  lütfen unutmayalım bu yanlışı yapanların velisi şeytan/şeytanlaşmış insan olma ihtimali çok yüksektir. Çünkü Allah bu konuda ne diyordu, onu da son olarak hatırlatmak istiyorum.

“ONLAR ONUN GERÇEKLEŞMESİNDEN BAŞKA, BİR ŞEY Mİ BEKLİYORLAR? GERÇEKLEŞTİĞİ GÜN, ÖNCEDEN ONU UNUTMUŞ OLANLAR DERLER Kİ: “DOĞRUSU RABBİMİZİN RESULLERİ GERÇEĞİ GETİRMİŞLERDİR. ACABA BİZİM İÇİN ŞEFAATÇİLER VAR MI Kİ, BİZE ŞEFAAT ETSİNLER YAHUT DAHA ÖNCE YAPTIKLARIMIZDAN BAŞKASINI YAPALIM DİYE GERİ GÖNDERİLEBİLİR MİYİZ?” ONLAR CİDDEN KENDİLERİNE YAZIK ETTİLER VE UYDURDUKLARI ŞEYLER DE KENDİLERİNDEN KAYBOLUP GİTTİ. ” (Araf 53 )

Sanırım her şey çok açık anlaşılıyor, ama gözler perdeli değil, kalpler mühürlenmemişse ancak bu gerçekler fark edilebiliyor. Dilerim yalnız Allah’ın ipi Kur’an’a sarılan, yalnız Allah’ı VELİ edinen, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz. Çünkü Allah, iman ettiğini söyleyen genel çoğunluğunun, bakın nasıl büyük bir yanlışı yaparak iman ettiklerini söylüyor ve bizleri uyarıyor. sizlerde böyle iman edenlerin safında olmak ister misiniz?  YANILMAYANLARIN SAFINDA OLABİLMEMİZ DİLEKLERİMLE.

“ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK, ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR.” (Yusuf 106)

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...