Ana içeriğe atla

ALLAH’IN KUR’AN’DA GEÇEN, GÖZLERİNE PERDE ÇEKTİĞİ, KULAK VE KALPLERİNİ MÜHÜRLEDİĞİ KULLARI, SİZCE KİMLERDİR?


 

Makaleme başlamadan önce, sizlere bir soru sormak istiyorum. Sizce Allah’a ve Resulüne daha iman etmemiş, ama araştırma soruşturma döneminde olan, bir insanın durumu mu Allah nazırında kötüdür, yoksa iman ettim dediği halde, imanın gereklerini tam yerine getirmeyip batılın, hurafenin ardına düşüp, inatla din diye yaşayanların mı durumu, Allah katında daha kötüdür desem, nasıl cevap verirsiniz? Çünkü bu sorunun doğru cevabını, hala toplum olarak bizler bulamadığımız için, şirk bataklığında çırpınıp duruyoruz. Gelelim makalemin konusuna. Kur’an’ı anladığı dilden dikkatle okuyan bir Müslüman, Allah’ın yaptıklarından dolayı çok kızdığı hatta ısrarla, İNATLA yaptıkları bu yanlışlarından vazgeçmediklerinden dolayı, onların gözlerine perde çektim, kalplerini ve kulaklarını mühürledim dediği kişiler, SİZCE ALLAH’IN EN ÇOK HOŞLANMADIĞI VE CEZALANDIRDIĞI, İMANLARI KONUSUNDA UMUDU KESİLMİŞ KİŞİLER OLMASI GEREKMEZ Mİ?

Peki, kim bunlar?  ATEİSTLER Mİ, DEİSTLER Mİ?  Allah kendisine hiç iman etmeyenlere mi söylüyor bu sözleri, ne dersiniz? Gelin Kur’an’dan bu konuyu araştıralım. Anlaşılıyor ki Allah katında bu büyük hataları yapanlara Allah, yaptıkları bu yanlışlardan dolayı, çok kızıyor olmalı ki, KALPLERİNİ VE KULAKLARINI MÜKÜRLERİM, ONLARIN GÖZLERİNE PERDE ÇEKERİM DİYOR. Konumuzla ilgili bir ayeti önce yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.

Bakara 7: BU NEDENLE ALLAH ONLARIN KALPLERİNİ VE KULAKLARINI MÜHÜRLEMİŞTİR. ONLARIN GÖZLERİNE DE BİR PERDE ÇEKİLMİŞTİR. ONLAR İÇİN BÜYÜK BİR AZAP VARDIR. (Bayraktar Bayraklı meali.)

Bakın Allah bu hatayı yapanları, büyük bir azap bekliyor diyor. Bu kişilerin kimler olduğunu, yada olmadığını anlayabilmemiz için, bu ayetin öncesindeki ayetlere bir göz atalım. Önce Allah bunların kimler olmadığını, bu ayetin hemen öncesinde açıklıyor ve bakın kimler değilmiş. Onlar gayba inanırlar, salatı gereği gibi yerine getirip, kendilerine verilen rızıktan infak ederler. Yine onlar SANA İNDİRİLENE, SENDEN ÖNCE İNDİRİLENEDE İMAN EDERLER VE AHİRETEDE KESİN BİR BİLGİYLE İNANIRLAR. RABLERİ TARAFINDAN GÖSTERİLEN DOĞRU YOL ÜZERİNDE OLANLAR ANCAK ONLARDIR VE KURTULUŞA ERENLER DE YALNIZCA ONLARDIR.

Bakın Allah demek ki kalplerini ve kulaklarını mühürlerim, gözlerine perde çekerim dedikleri kulları, Allah’ın Resulüne ve daha önce ki Resullere de kitap geldiğine iman edenler değil. Gerçek iman eden kullarını bizlere anlatırken Allah, onların nasıl bir yolda olduklarını da söylüyor. BU KULLARINI ALLAH, TARİF ETMEYE DEVAM EDİYOR. BU KULLARIM RABLERİ TARAFINDAN GÖSTERİLEN YOL ÜZERİNDE OLANLARDIR. ANCAK ONLAR KURTULUŞA ERENLER OLACAK DİYOR.  Yani Allah Kur’an’da emrettiği gibi asla batıla, rivayete, atalar dinine sapmadan, yalnız Allah’ın ipine yani Kur’an’a sarılıp, onun sınırlarını aşmayanlar kurtuluşa erecektir diyor. Gelelim gözlerine perde çektiği gönüllerini ve kulaklarını mühürlediği kullar kimlermiş, şimdide onun detayına bakalım. Onu da Bakara suresi 7. Ayetin devamında açıklıyor Allah ve bakın kimler olduğu açıklamasını nasıl yapıyor.

Bakara 8: İNSANLARDAN ÖYLESİ VARDIR Kİ ASLA İNANMADIKLARI HÂLDE “ALLAH’A VE AHİRET GÜNÜNE İNANDIK.” DERLER.

Bakara 9: ONLAR ALLAH’I VE MÜMİNLERİ (GÜYA) ALDATIRLAR. (OYSA) ONLAR KENDİLERİNDEN BAŞKASINI ALDATAMAZLAR VE (BUNUN) FARKINA DA VARMAZLAR.

Bakara 10: ONLARIN KALPLERİNDE BİR HASTALIK VARDIR. ALLAH DA (BU NEDENLERLE) ONLARIN HASTALIĞINI ARTIRMIŞTIR. YALANLAMALARI SEBEBİYLE, ONLAR İÇİN ELEM VERİCİ BİR AZAP VARDIR. (Mehmet Okuyan meali)

Sanırım bu ayetlerden sonra, bunların kimler olduğu çok açık anlaşılmıştır. Allah’a iman etmeyen kâfirler olmadığını anladık. İNANIYORLAR AMA İMANLARI ALLAH’IN İSTEDİĞİ İMAN DEĞİL. Sekizinci ayette, inanmadıkları halde Allah’a ve ahiret gününe inandık derler diyor, kim olabilir bunlar? Elbette Kitap Ehli. Hepsi inanıyor ama Allah’ın indirdiği şekliyle inanmıyor, atalarının ve rivayetlerin şekillendirdiği bir din yaratıp, bunlar Allah’ın emridir diyorlar. Yani bunlar farkında değiller, kendilerini aldatıyorlar. Bu kişiler inandık diyorlar ama asla onlar inanmış değillerdir diyor Allah. Yani imanları, kalplerine yerleşmemiş olanlar. Çünkü onlar söylemleri ve inançları ile hem Allah’ı hem de müminleri aldatıyorlar. Bu batıl asılsız inançları, ONLARIN KALPLERİNDE HASTALIK YARATMIŞ, GERÇEKLERİ GÖREMEYECEK HALE ELLERİYLE KENDİLERİNİ GETİRMİŞLER DİYOR. DEMEK Kİ İNANDIKLARI RİVAYET, ASILSIZ BATIL BİLGİLER Kİ, ALLAH BU ANLATTIKLARINIZ VE İNANDIKLARINIZ BENİM DİNİM DEĞİL, BUNDA ISRAR ETTİĞİNİZ, ARAŞTIRIP DÜŞÜNMEDİĞİNİZ İÇİN, SİZLER GÖNÜL GÖZÜNÜZÜ KENDİ ELLERİNİZLE KÖR ETTİĞİNİZ İÇİN GÖZLERİNİZ PERDELİ, KALP VE KULAKLARINI MÜHÜRLENDİ DİYOR. Aslında bu perdelenmeyi yapanlar, insanların bizzat kendileri. Allah bu zalimliklerinden dolayı onlara yardım etmiyor ve gerçekleri böylece artık göremiyorlar. Bu ayeti Münafıkun suresi 3. Ayet ışığında anlarsak, daha doğru olur. Bakın ayetin ismi bile münafıklar diyor. MÜNÂFIK, İNANMADIĞI HÂLDE İNKÂRINI GİZLEYEREK KENDİNİ MÜMİN GÖSTEREN VEYA İMANLA KÜFÜR ARASINDA BOCALAYAN KİMSE DEMEKTİR.

Münafikun 3BU, ONLARIN ÖNCE İMAN EDİP SONRA İNKÂR ETMELERİ, BU YÜZDEN DE KALPLERİNE MÜHÜR VURULMASI SEBEBİYLEDİR. ARTIK ONLAR ANLAMAZLAR. (Diyanet meali)

Yine Allah gözleri perdelenen kullarını, Mümin suresi 35. Ayetinde, bakın nasıl tarif ediyor.

Mümin 35: ONLAR KENDİLERİNE GELMİŞ HİÇBİR DELİL OLMAKSIZIN, ALLAH’IN ÂYETLERİ HAKKINDA TARTIŞAN KİMSELERDİR. BU İSE ALLAH KATINDA VE İMAN EDENLER KATINDA BÜYÜK ÖFKE VE GAZAP GEREKTİREN BİR İŞTİR. ALLAH, HER KİBİRLİ ZORBANIN KALBİNİ İŞTE BÖYLE MÜHÜRLER. (Diyanet meali)

Bakın bu ayet çok net, bu kişilerin kimler olduğunu açıklıyor. Bu kişiler kendilerine, Allah katından Resuller tarafından gelmiş hiçbir delil-kanıt olmaksızın, rivayet bilgiler ışığında, Allah’ın ayetleri hakkında tartışan, kendilerince rivayet ve sanı bilgilerle karıştırıp kendilerine kanıt yaratıp, anlatmaya çalışan kimselerdir diyor. BU YAPTIKLARI HATA, ALLAH KATINDA BÜYÜK ÖFKE UYANDIRAN, BÜYÜK GÜNAHTIR DİYOR. ONUN İÇİNDE ALLAH EMRETMEDİĞİ HALDE, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DEMEK, ALLAH KATINDA GAZAP GETİREN BİR SUÇ OLDUĞUNDAN, ALLAH İNANTLA BU HATALARI YAPANLARIN KALBİNİ MÜHÜRLERİZ DİYOR. Konumuzun doğru anlaşılması adına, son bir ayet daha hatırlatmak istiyorum.

Enam 82: İMAN EDENLER VE İMANLARINA HERHANGİ BİR [ZULÜM] (ŞİRK) BULAŞTIRMAYANLAR VAR YA, İŞTE GÜVEN ONLARINDIR VE ONLAR DOĞRU YOLA ULAŞTIRILMIŞLARDIR. (Mehmet okuyan meali)

Sanırım bu ayet son noktayı koyuyor ve bizlerinde günümüzde yaptığımız aynı yanlışlar konusunda uyarıyor. Eğer bizler Kitap Ehlinin yaptığı gibi, yalnız Allah’ın indirdiği vahiyle yetinmeyip, YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, KUR’AN’DA HER BİLGİ DETEYLI YOKTUR, RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ VE MEZHEPLERİN FIKIH İNANCI OLMASAYDI, İSLAM’I YAŞAYAMAZ KUR’AN KAPALI KALIRDI DEMEYE DEVAM EDERSEK, MAHŞER GÜNÜ KİTAP EHLİNİN AYNI YANLIŞLARI YAPANLARIN SAFINDA BULURUZ KENDİMİZİ. Allah bağışlamayacağım en büyük günah şirktir diyor, hatırlatırım.

Gözlerin perdelenmesi ve gönüllerin mühürlenmesini, aslında şöyle anlarsak daha doğru anlamış oluruz. Çünkü herkes, kendi yaptıklarının karşılığını alır diyor Rabbimiz bu dünyada. Kur’an ayetlerini, batıl ve hurafeden uzak düşünerek, anlayarak yalnız Allah’a güvenip dayanarak okuduğumuzda, BİZLERİN GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇACAĞINI SÖYLÜYOR. Eğer bizler yalnız Allah’ın kitabına güvenip yalnız Allah’a dayanmıyor da, kendimize veliler, gavslar, yardımcılar, şefaatçiler arıyorsak, işte o zaman bizler kendi ellerimizle kendi gözlerimize perde çekmiş, kulaklarımızı ve kalbimizi mühürlemiş oluruz. Çünkü Kur’an ile gönül gözümüzü açmadığımız için, Allah’ın hak olan gerçekleri ile buluşamayız.

Eminim şöyle bir soru gelmiş olabilir aklınıza. Ateistler, hiç iman etmeyenler ne olacak? Allah onunda elbette örneklerini veriyor Kur’an’da, yeterli tarafsız ve düşünerek Kur’an’ı okuyabilelim. Bu konunun daha açık ve net anlaşılması için, sizlere iki örnek vermek istiyorum.  Hatırsanız Kur’an’da bir ağma, gönül gözü kör  iman etmemiş olan bir örnek verilir. Bu kişi ile zaman harcamak istenmediğinden görmezden gelindiğinde, Allah’ın uyarısı bizlere örnek olmalıdır. Bakın Allah nasıl uyarıyor. NEREDEN BİLİRSİN, BELKİ DE O ARINIP TEMİZLENECEK.” BAKIN DAHA İMAN ETMEMİŞ BİR KİŞİDEN ALLAH ASLA UMUT KESMİYOR, ONUN ÖZGÜR İRADESİ İLE KARARINI BEKLİYOR. İkinci örnek ise çok daha önemli. Biliyorsunuz Allah’ın Resulü ÜMMİYDİ. Yani Hz. Muhammed’i Allah Resul olarak görevlendirmeden önce, hiçbir kitap ehline tabi olmamıştı ama güvenilir, adaletli doğruların, gerçeklerin arayışında olduğu için Allah, ONU GÜVEN ELÇİSİ OLARAK SEÇMİŞTİ. Hatırlayınız bir ayette ne diyordu? “SEN DAHA ÖNCE DİN İMAN NEDİR BİLMEZDİN, SENİ DOĞRU YOLA BİZ İLETTİK.”

Demek ki Allah, daha iman etmemiş ama gerçeklerin arayışında olan kuluna zaman tanıyor ve asla böyle kulunun önceden gözlerine perde çekip, gönüllerini mühürlemiyor. ALLAH’IN İNDİRDİĞİ VAHİY GERÇEKLERİ İLE BULUŞTUĞU HALDE, AKLINI KULLANMAYIP HAK OLANIN YANINA BATILIDA KOYARAK, ALLAH’A ŞİRK KOŞMAYA BAŞLADIĞIN ANDAN İTİBAREN, GERÇEKLERİ HAK OLANI FARK EDEBİLME DUYU ORGANLARINI, ASLINDA BU HATAYI YAPAN KİMSE KENDİ ELLERİYLE KAYBEDİYOR. Bir kör gibi adeta gerçekleri göremiyor, duyamıyor, hissedemiyor çünkü kalpler taş kesmişte ondan. Şunu da hatırlatmak isterim. Kendisine yol gösteren Kur’an elinde olduğu halde, onunla hiç ilgilenmeyen, araştırmayan, bunlar boş şeyler diyerek, kendi nefsini ilah edinenlerde, kendi gözlerine kendileri perde çekmiş, kalplerini mühürlemişlerdir. Çünkü Allah, benim tebliğim ulaşmayanı ondan sorumlu tutmam diyor.

SANIRIM İSLAM TOPLUMUNDAKİ BU BÖLÜNMÜŞLÜK, FARKLI DİN ANLAYIŞLARI VE TOPLUMLARIN ACI VE KEDERLE BOĞUŞMALARININ NEDENİ, BU HATALARIMIZ OLSA GEREK. Dilerim Kur’an gerçeklerinin farkında olan, gönül gözleri FURKAN ile parıldayan, HAK VE BATILI ayırt edebilen, Allah’ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...