Allah yemin ederek Kur’an’ı anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdık diyor. Peki, bizler Allah’ın bu hükmüne karşı ne diyoruz? Allah’ım yemin ederek kolay diyorsun da, ne kadar kolay dercesine bakın ne diyoruz. “KUR’AN’I HERKES ANLAYAMAZ, KOLAYDA DEĞİLDİR. ONU ANLAYABİLMEK İÇİN, BİLMEM KAÇ YIL, İLİM TAHSİL ETMEK GEREKİR. KUR’AN’I ANCAK ALİMLER VE KİŞİLER ANLAR” Demiyor muyuz?
Allah zinaya yaklaşmayın, zina hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur diye uyarır ve zina yapanların bir daha zinaya yaklaşmaması için, nasıl cezalandırılması gerektiği konusunda hükmünü de Kur’an’da verir. Bunca açık hükmü, ayeti gördükleri halde bazı mezhep inancı ve tarikat, cemaatler apaçık ayeti Kur’an’da gördükleri halde, “ASLINDA ZİNANIN CEZASI RECM ETMEKTİ, AMA BU AYETİN YAZILI OLDUĞU KÂĞIDI BİR DALGINLIK ESERİ KEÇİ YEDİ VE BU AYET KUR’AN’A GEÇMEDİ” diyecek ve buna inanacak kadar gözlerimiz dönmüş ve Allah’a adeta meydan okuyan Müslümanlar olmuşuz. Hani Kur’an’ı Allah korumasına almıştı, ne oldu bu ayetin hükmü?
Allah kendi hükmüme, hiç kimseyi ortak etmem diye bizlere apaçık bildiriyor. Allah’tan daha iyi kanun koyucu olabilir mi diye de, ikazlı-uyarıcı bir soru soruyor. Peki, bizler bu ve benzeri onlarca ayete karşı nasıl bir cevap veriyoruz? “ALLAH ELÇİSİNİ, POSTACI OLARAK MI GÖNDERDİ. ALLAH’IN RESULÜNÜN’DE DİNDE HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VARDIR.” Demiyor muyuz?
Allah yemin ederek, andolsun biz Kur’an’da insanlara, her türlü misali DEĞİŞİK ŞEKİLDE AÇIKLADIK. Kur’an önce sağlam kılınmış, sonrada detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır, Kur’an’ı açıklamak bizim görevimiz diye bizlere birçok ayetinde bildirdiği halde, Allah’ın bu sözlerine, ayetlerine karşı nasıl cevap veriyoruz. “KUR’AN AÇIK VE ANLAŞILIR DEĞİLDİR, DETAY VERMEZ ÖZET BİLGİLER VERİR. KUR’AN’I AÇIKLAYAN ANLAŞILIR HALE GETİREN ALLAH’IN RESULÜDÜR. HADİSLER OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI.” Demiyor muyuz?
Allah Nisa suresi 14. Ayetinde; “ALLAH’IN KOYDUĞU SINIRLARI KİM AŞARSA ALLAH ONU, EBEDİ KALACAĞI BİR ATEŞE SOKAR” diye uyardığı halde, bizler Allah’ın Kur’an’da koyduğu sınırların dışına çıkmadan mı İslam’ı yaşıyoruz? Yoksa YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ diyerek, sınır tanımaz uçsuz bucaksız, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerin oluşturduğu, bir boşluğa mı kendimizi bırakıyoruz, ne dersiniz?
Allah ayetinde, HAK OLAN YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENDİR diye uyardığı halde, bizler adeta kör ve sağır olmuşçasına, Allah’ın Bakara suresi 42. Ayetinde; “BİLEREK HAKKI BÂTIL İLE KARIŞTIRMAYINIZ VE HAKKI GİZLEMEYİNİZ.” Uyarısını da dikkate almadan, Allah katından HAK olarak indirilen Kur’an’ detay sız, yetersiz ve açıklanmamış olduğuna inanıp, atalarımızdan intikal eden ama Kur’an’ın asla tek kelime bile bahsetmediği, ONAYLAMADIĞI onca rivayet ve sanı bilgileri, BEŞERİ HÜKÜMLERİ din diye yaşamıyor muyuz? Ondan sonrada Kur’an’ın bahsetmediği konuları ve onun detaylarını Kur’an’da göremediğimizde, Kur’an’dan yana çıkacağımıza, rivayetleri savunarak, BAKIN DEMEK Kİ KUR’AN’DA HER BİLGİ OLMUYORMUŞ, BUNLAR OLMASAYDI KUR’AN ANLAŞILMAZ KAPALI KALIRDI, DEMİYOR MUYUZ? Aklını zerre kadar kullanan, bu düşüncenin ve inancın Allah’a yapılacak en büyük saygısızlık olduğunun farkına varır.
Allah Kur’an’da birçok kez tekrar ederek, aklımızı kullanmamızı ve özellikle ayetler üzerinde düşünmemizi ister bizlerden. Bu ayetlere iman ettiğimizi söyleyen bazı arkadaşlarımız, nasıl cevap veriyorlar hatırlayalım. “AKILLA KUR’AN ANLAŞILMAZ, İSLAM YAŞANMAZ. KUR’AN’I HERKES ANLAYAMAZ, ONU VELİ İNSANLAR ANLAR.” Düşünebiliyor musunuz Allah’ı, her kulunun anlayamayacağı bir rehber kitap gönderip, daha sonra da tüm kullarını sorumlu tuttuğu, bir adaletsizlikle suçladığımızın farkında bile değiliz. HANİ ALLAH GÜVENİLECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM, SAKIN KENDİNİZE VELİLER EDİNİP, ARDI SIRA GİTMEYİN, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN DİYORDU. Ne oldu bu ve benzeri ayetlerin hükümleri, görmezden mi geliyoruz, yoksa inkar mı ediyoruz. Daha da kötüsü Allah’ın Veliler konusundaki uyarılarını görmezden gelip, neler diyoruz hatırlayalım. “VELİSİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ. VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR”
Allah ayetlerinde Resule düşen görev, apaçık tebliğden başka bir şey değildir, biz Resulleri sadece müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Senin görevin sadece tebliğ etmektir dediği halde Allah, bizler neler söylüyor ve inanıyoruz? “ALLAH’IN RESULÜNÜN DE KUR’AN’IN MİSLİ KADAR, DİNDE HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VARDIR.” Hani Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyordu, ne oldu bu ayetin hükmü? Görmezden mi geliyoruz, yoksa atalarının batıl inançlarını yaşayabilmek için, inkâr mı ediyoruz? İşte bizler İslam’ı böyle, ALLAH’IN AYETLERİNE KARŞI KÖR VE SAĞIR KESİLMİŞ, ADETA AYETLERE MEYDAN OKURCASINA, YAŞAYIP GİDİYORUZ.
Allah şefaat yani bağışlama affetme yetkisi yalnız benimdir, hiçbir şefaatin fayda etmediği O günden sakının, diye bizleri uyardığı onca ayete iman ettiğimizi söylediğimiz halde, atalarının inancını yaşayabilmek adına, “DİN ULEMALARININ, VELİ KİŞİLERİN, RESULLERİN ŞEFAAT ETME YETKİSİ VARDIR. ALLAH’IN RESULÜNÜN ŞEFAATİ, ÜMMETİNİN BÜYÜK GÜNAHLARINA OLACAKTIR.” Demiyor muyuz? Hâlbuki Allah büyük günahlardan sakınırsanız, küçük günahlarınızın üstünü örterim demiyor muydu? Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir inanç. HAŞA ALLAH’IN RESULÜ, ALLAH’TAN DAHA MI ŞEFKATLİ. Böyle bir inanç yaşayan kulunun Allah, dualarına sizce karşılık verir mi?
Allah ayetinde birçok kez tekrar ederek, Allah’ın indirdiği ile yetinmeyip, atalarının rivayet inançlarını da din diye yaşamak isteyenlere, O halde Kur’an’dan sonra hangi söze inanacaklar, Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze/hadise inanacaklar diye uyardığı ikaz ettiği halde, günümüzde bu ayetlere nasıl cevaplar verenler var. YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ. HADİ GÖSTER BAKALIM NAMAZIN NASIL KILINDIĞINI KUR’AN’DAN. KAÇ REKÂT OLDUĞUNU, HANGİ DUALARI OKUYACAĞIMIZI. RİVAYET HADİSLER VE FIKIH OLMASAYDI ALLAH’IN HİÇ BİR EMRİNİ YERİNE GETİREMEZDİK.” Diyerek Allah’a, onun kitabına şirk koştuğumuzun, farkında bile olamıyoruz. Daha doğrusu rivayetlerin ve mezheplerin öğretisini Kur’an’da göremediğimizde, bunları kabul etmememiz gerekirken, KUR’AN’I EKSİK GÖRÜYORUZ.
Allah yeryüzünde çoğunluğa uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar diye uyarıp, çoğunluğun inancının her zaman doğru olamayacağı uyarısını yaptığı halde, bu konuda nasıl örnekler veriliyor hatırlayalım. “MÜSLÜMAN TOPLUMLARININ ÇOĞU BUNA İNANIYOR, SİZ AZINLIK İSE FARKLI SÖYLÜYORSUNUZ. AZINLIĞA MI UYALIM, ÇOĞUNLUĞUMA. ELBETTE ÇOĞUNLUĞA UYMAK EN DOĞRUSUDUR.” Bizlerin Kur’an ile bağını koparanların sayesindedir ki, İslam toplumu Allah’ın hükümlerinin tam tersini, Allah’ın dini diye yaşadığının, ne yazık ki farkında bile değil.
Allah Kur’an’da helal ve haram konusunda bizlere açıklamalar yapmış, yalan yere uydurma sözlerle şu helaldir şu da haramdır demeyin, Allah’a iftira etmiş olursun diye uyarır. Allah Kur’an’da haram demediği halde, Allah şunu da haram etmiştir diyenlere şunu söyle diye Elçisini uyarıyor. “ALLAH ŞUNU HARAM ETMİŞTİR DİYE, TANIKLIK EDİP DURAN ŞAHİTLERİNİZİ GETİRİN. EĞER TANIKLIK EDERLERSE, SAKIN ONLARLA BİRLİKTE TANIKLIK ETME!” Diye Allah Elçisini uyardığı halde, Kur’an’a iman ettiğini söyleyen bazı Müslümanlar, bu konuda neler söylüyor hatırlayalım. “ALLAH’IN ELÇİSİNİNDE HELAL HARAM KOYMA YETKİSİ VARDIR.” Gerçek Müslüman bu uyarıyı hayatına geçirip, Allah’ın haram demediği hiçbir şeyi haram olarak asla kabul etmez. Günümüzde bizler, Allah’ın indirdiği Kur’an’ın onayladığı dini değil, insanların, mezheplerin, cemaat ve tarikatların rivayetlerin uydurup yarattığı ve Allah’a iftira atarak, bu Allah’ın dinidir dedikleri dine inandığımızın, ne yazık ki farkında bile değiliz.
Örnek verecek o kadar yanlışlarımız var ki, saymakla bitmez. BİZLER FARKINDA DEĞİLİZ, ALLAH’IN AYETLERİNE ADETA MEYDAN OKUYORUZ VE SIRF ATALARININ EMİN OLAMAYACAKLARI İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK ADINA, ALLAH’IN AYETLERİNİ TAHRİF EDEREK, ANLAMLARINI DEĞİŞTİREREK, ALLAH NE EMREDİYORSA, TERSİNİ SÖYLEMEKTE VE İNANMAKTA, HİÇ BİR SAKINCA GÖRMÜYORUZ. BÖYLE OLUNCADA İSLAM TOPLUMLARIN HALİNİ, SANIRIM ANLATMAYA GEREK YOK.
HATIRLATIRIM BİZE UZUN GİBİ GELEN YAŞAM, TAHMİN EDEMEYECEĞİMİZ KADAR ÇOK KISA. HATTA BİR GÖZ KAPATIP AÇACAĞIMIZ BİR AN GİBİ KISA. AMA BUNU, YILLAR GEÇTİKTEN SONRA ANLIYORUZ. ONUN İÇİN BU GEÇİCİ DÜNYADA, AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM VE ALLAH’IN ÖNERDİĞİ GİBİ EN EMİN, EN SAĞLAM KULP OLAN, ALLAH’IN KİTABINA SARILALIM. ONA SARILAN ASLA PİŞMAN OLMAZ.
Gemisini kurtaran kaptan misali, bizler kendi imtihanımızdan sorumlu olduğumuza göre, çevremizdeki yanlış yolda olan arkadaşlarımızı, dostlarımızı yalnız Kur’an ile uyarmak, elbette görevimiz. Dinleyen, araştıran ve Allah’ın ipine sarılan, tüm gerçekleri görecektir. Ne mutlu Kur’an gerçekleri ile buluşana. Ne mutlu Allah’ın yolundan, onun çizdiği şeriatından yürüyebilmek adına çaba harcayana. ALLAH CÜMLEMİZİN, BU YOLDA YARDIMCIMIZ OLSUN.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://kuranadavet1.wordpress.com/
https://twitter.com/KURANA_DAVET
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
Yorumlar
Yorum Gönder