Ana içeriğe atla

SAYIN ABDULHAMİT KAHRAMAN BEYİN, KUR’AN’A ÇAĞIRDIĞINI SÖYLEYENLERE, SORDUĞU SORULARA CEVABIMDIR.


 

Bizler inancımızı, karşımızdaki kişilere kabul ettirebilmek için, çok ilginç yöntemlere başvurmaktan çekinmiyoruz. İnancımızda’ da o kadar katı davranıyoruz ki, acaba yanlışlık bizde de var mı diye düşünmeyi bile kabul etmiyoruz. Yani empati yapmaya, ne yazık ki hiç alışmamışız. Okuduğum bir yazıda, “KUR’AN’A ÇAĞIRDIĞINI SÖYLEYENLERE SORULAR” başlığında, bazı maddeler saymış Sayın Abdulhamit Kahraman Bey ve Kur’an’a davet edenlerin yanlışlarını, kendince sorduğu sorularla anlatmaya çalışmış. Gelin madde madde, söylediklerini birlikte değerlendirelim. 

1-“KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER NEDEN KUR’ÂN’DA OLMAYAN, KENDİ KANAATLERİNE (HEVÂLARINA) İNANMAMIZI BEKLİYORLAR?”

Önce şunu belirtmek isterim. Bende İslam’ı yaşamak ve doğru anlayabilmek adına, tıpkı Allah’ın bizleri davet ettiği gibi, yalnız Kur’an’a davet ederim, yazılarımda din kardeşlerimi. ÇÜNKÜ YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM DİYEN RABBİMİZDİR. Arkadaşımızın söylediği gibi, Kur’an’da bahsedilmediği, açıklanmadığı halde, herhangi bir konuyu, kendi kanaatlerimizle anlatmaya çalışıyorsak, ya da kendi düşüncelerimizi Kur’an’a ilave etmeye çalışırsak, batılı dine sokanlardan, hurafenin peşi sıra gidenlerden, hiçbir farkımız kalmaz. Ama Kur’an’a davet eden gerçek Müslüman, asla böyle bir şey yapmaz. Allah’ın haram dediği haramdır, bahsetmediği serbesttir. İŞİMİZE GELDİĞİNDE RİVAYETLERİ KANIT, DELİL GÖSTERİP BİR KONUYU ANLATIYOR, İŞİMİZE GELMEDİĞİNDE DIŞLIYORSAK, BUDA YANLIŞTIR. Ne yazık ki bunu yapanlar var günümüzde. DİNDE KANIT, YALNIZ KUR’AN’DIR. Bunu ben söylemiyorum, Allah Kur’an’da söylüyor.

2-“KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER HADİS VE SÜNNET İLE NEDEN SÜREKLİ ‘KAVGA’ EDİYORLAR?”

Buna kavga demek yerine, din ve iman adına daha seçici ve titiz olmak demeliyiz. Çünkü Kur’an’ın bahsetmediği, açıklamadığı bir konuyu, Resulün ismini kullanarak dine sokmaya çalışıyorlarsa, bu Kur’an’a göre, hem dinin sınırlarını aşmak, yani dinden sapmak, hem de Resule iftira atma riski var demektir. Bu durumda çok daha titiz ve dikkatli olmalıyız, her söyleneni kabul etmemeli, onayını mutlaka Kur’an’dan almalıyız. Ölçümüzün Kur’an olduğunu Allah söylüyor ve ne diyordu? “SANA İNDİRDİĞİMLE ONLARA HÜKMET.” Bu durumda Kur’an’ın onaylamadığı bir konuyu, Allah’ın Resulünün söylemesi mümkün değildir. Sünnet konusuna gelince. Allah’ın Resulünün sünneti, Kur’an’ı hayatına geçirmiş halidir. Kur’an’a uymayan bir davranış, Allah’ın Resulünün davranışı asla olamaz. Bu uyarıyı bizzat kendisi yapmış ve SİZLERE KUR’AN’IN DIŞINDAN HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİM DEMİŞTİR. Allah’ın Resulü sağlığında Kur’an’ın dışından, hiçbir bilgiyi ve kendi sözünü din adına kayda alınmasını yasaklaması, buna apaçık kanıttır.  ÇÜNKÜ ALLAH, SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM HÜKMÜNÜ VERMİŞTİR.

3-“KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER HZ. RESULULLAH (SAV) DÖNEMİNDE YAŞASAYDI, KUR’ÂN’I ALIP, O’NUN HADİSLERİNİ VE SÜNNETİ ALMAYACAK MIYDI?

Bu soru çok önemli. Çünkü Allah’ın Resulü bir konu hakkında topluma bir şey tebliğ ederken, çevresindeki ve en yakınındakiler şu soruyu hemen soruyorlarmış. “EY ALLAH’IN RESULÜ, BU SÖYLEDİĞİN ALLAH’IN VAHYİMİ, YOKSA SENİN SÖZLERİN Mİ” Eğer Allah’ın Resulü, Allah’ın ayetidir derse, hiç kimse sesini çıkarmadan kabul ed. Eğer kendi düşüncesi ile bir konuda fikrini söylediyse, bu durumda çevresindekiler tarafından gerekirse tartışılır, hatta Allah’ın Resulünü bazen, düşüncesinden vazgeçirdikleri de olurmuş. Çünkü Müslümanlar, yalnız Kur’an’dan sorumlu olduklarını ve dinin sınırlarının yalnız Kur’an olduğunu, kendilerine tebliğ edilen ayetlerden çok açık biliyorlarmış. İŞTE O GÜNKÜ TOPLUM, ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, ALLAH’IN VAHYİ İLE BEŞERİ SÖZLERİ BÖYLE AYIRT EDEBİLİYORMUŞ. YA GÜNÜMÜZDE DURUM NEDİR SİZCE? Sanırım bu sorudan, günümüzün içler acısı hali çok iyi anlaşılıyor. Sorgusuzca inanmak, Allah’ın kanunlarına aykırıdır.

4- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER KENDİ FİKİRLERİNİ – HEVÂSINI ELEŞTİRENLERE NEDEN SANKİ ‘KUR’ÂN’I ELEŞTİRİYORMUŞ’ MUAMELESİ YAPIYORLAR?

Her kim Kur’an’ın bahsetmediği bir konuda kendi fikirlerini söylüyorsa, bunu da Allah’ın, dinin emri gibi anlatıyorsa, bu kişi dini kendine uydurmuş demektir. Buda zaten Kur’an’a davet değil, kendi düşüncesine davet etmekten öteye gidemez.

5- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER (SIKIŞINCA) “BİZ HADİSLERİ İNKÂR ETMİYORUZ DİYORLAR!” PEKİ, NEDEN HADİSLERİ TAMAMEN REDDEDENLERE HİÇBİR ELEŞTİRİ GETİR(E)MİYORLAR? ONLARA MESAFE KOYMUYORLAR.

Tekrar hatırlatmak istiyorum, ben İslam’ı yaşamak adına din kardeşlerimi, yalnız Kur’an’a davet ediyorum. Hadis söz demektir. Kur’an’da Allah’ın hadisleridir. Allah’ın Resulü de, yalnız Allah’ın hadisleri yani ayetleri ile hükmetme görevi aldığına göre, Resule atfedilen hadislerin/sözlerin ben Kur’an ile uyumuna bakarım. EĞER SÖYLENENLER, KUR’AN’IN VERDİĞİ HÜKÜMLERE UYUYORSA, NEREDEN GELDİĞİNE, KİMİN SÖYLEDİĞİNE BAKMAM, SORUMLU OLDUĞUM, ANA KAYNAĞA UYMASI BENİM İÇİN YETERLİDİR, KABUL EDERİM. Ama şunu açıksa söylerim. Allah’ın Resulünün hadisleri olmasaydı, Kur’an anlaşılmazdı ve dinimizi yaşayamazdık demek, şirktir Kur’an’a iftiradır. Çünkü Allah’ın Resulü yalnız Kur’an’dan  İslam’ı anlamış ve ümmetine yalnız Kur’an ile hükmetmiştir. Zaten Allah’ın Resulü ÜMMİYDİ, yani daha önce dini konularda hiçbir bilgisi yoktu. Enam suresi 50 ayetinde, Allah’ın Resulü, “YALNIZ BANA VAHYEDİLENE UYARIM BEN” dedikten sonra, bizlerin farklı sözlere/hadislere inanmamızı nasıl beklersiniz. Kur’an’ın dışından hiçbir bilgiye, kitaba ihtiyacımızın olmadığını, aşağıdaki ayet anlatamıyor mu?

Enbiya 10: And olsun, SİZE ÖYLE BIR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

6- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER, NEDEN KUR’ÂN İLE İNSAN ARASINA SÜREKLİ GİRİYORLAR? NEDEN, HZ. RESULULLAH (SAV) HADİSLERİNDEN DAHA FAZLA SÖZ SÖYLÜYORLAR? BU APAÇIK BİR ÇELİŞKİ DEĞİL Mİ?

Yalnız Kur’an’a davet eden bir Müslüman, Kur’an’ın hüküm vermediği hiçbir konuda, yorum yapamaz, söz söyleyemez,  din adına kendi şahsi düşüncesini, din diye anlatamaz. Bunu yapan Kur’an’a davet etmiyordur. Çok ilginçtir, Kur’an’a davet edenlerin, Kur’an ile insan arasına girdiklerini söylüyor kardeşimiz. Kur’an ile bir Müslüman’ın arasına, bırakın herhangi bir kişinin girmesini, Allah Resulünü bile kulu arasına sokmuyor ve ne diyordu ayetinde? TEBLİĞ ETMEK SANA, HESAP SORMAK BİZE DÜŞER. KULUMLA ARAMDAN ÇEKİL.” Eğer bundan ders alamıyorsak, bizleri Allah ile aldatıcılar her zaman çıkacaktır. Haşa Allah’ın anlatamadığını, aramızda anlatmaya çalışanlar mı var?

7- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER, NEDEN KUR’ÂN’I ANLAMAK İLE İLGİLİ BU KADAR KİTAP YAZIYORLAR? EĞER KUR’ÂN BU KADAR KOLAY ANLAŞILIYORSA, KUR’ÂN’I ANLAMAKLA İLGİLİ BU KADAR KİTAP YAZMAK NEYİN NESİ? HEM KUR’ÂN’I ANLAMAMIZ İÇİN SADECE ONLARIN SÖZLERİNE (HADİSLERİNE) İHTİYACIMIZ MI VAR? KALDI Kİ NEDEN KUR’ÂN’I ONLARIN İSTEDİĞİ GİBİ ANLAMAMIZI İSTİYORLAR? ONLAR GİBİ ANLAMAYINCA NEDEN HEMEN KIZIYORLAR?

Güzel bir soru, ama bunu söylemekte neyin kast edildiği önemli. Kur’an’ın kolay  anlaşılacağını, yemin ederek bir çok kez söyleyen Allah’tır. Kur’an’ın anlaşılır olduğunu, birçok ayetinde bizlere söyler ve hiç kimseye muhtaç olmayalım diye, ayetleri nice örneklerle açıkladık ki anlayasınız diye de özellikle belirtir. Tabi bizler bunca ayete iman etmek yerine, hala bu konuyu tartışıyoruz. Kolay mı, zor mu, kolaysa neden bunca yazılar yazılıyor Kur’an ile ilgili türünden sorular, yanlış anlaşılabilecek sözlerdir. Kitaplar elbette yazılmalıdır ama asla Kur’an’ın sınırlarını aşmadan yazılmalıdır. Kur’an bir deryadır, onun ışığını yaymak her Müslüman’ın görevidir. Ne yazık ki Kur’an toplumlar ve kişiler tarafından kendi çıkarları adına kullanılmıştır. Onun içinde çok farklı kitapları, din adına görebiliyoruz toplumda. Allah bu konuda bizleri uyarmış ve SAKIN SİZLERİ ALLAH İLE ALDATMASINLAR DEMİŞTİR.

Kur’an’ın anlaşılan ayetleri, MUHKEM ayetlerdir. Müteşabih konusu çok farklıdır ona girmek istemiyorum. Bizlerin din ve iman adına sorumlu olduğumuz ayetlerin, MUHKEM ayetler yani şüphe götürmeyecek kadar açık ayetler olduğunu Kur’an’dan anlıyoruz. Bu ayetlerin dinin anası olduğunu söyler bizlere Kur’an. BUNCA YAZILAN DİN ADINA KİTAPLAR, NE YAZIK FARKLI KAYNAKLAR REFERANS ALINARAK YAZILDIĞI İÇİN, FARKLI ŞEYLER ANLATIYOR. Sakın dinde bölünmeyin diye uyardığı halde Kur’an, dinde bölünmüşlüğün yarattığı FIKIH inancının gölgesinde Kur’an anlatılıyor. BUNLAR KUR’AN DEĞİL, KİŞİLERİN DÜŞÜNCELERİDİR. Lütfen unutmayalım, FIKIH din değil, kişilerin dini yaşama şekilleridir. Her zaman yanlışlar ve hatalar olabilir, onun için bu bilgilere dikkatle yaklaşmalıyız. Kur’an’ı bu bilgiler ışığında değil, bizzat yine Kur’an’ın verdiği diğer ayetlerden yararlanarak anlamaya çalışmalıyız. ÇÜNKÜ KUR’AN, KENDİSİNİ ANLATAN AÇIKLAYAN, EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR IŞIKTIR, NURDUR.

8- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLERİN ARKASINDAN GİDENLER, NEDEN HADİSLERİ ÇOK RAHAT ELEŞTİRİRKEN, HOCASININ HERHANGİ BİR SÖZÜNÜ (HADİSİNİ) ASLA ELEŞTİREMİYORLAR?

Kur’an’a çağırdığını söyleyenler, eğer birilerinin din adına söylemleri ardına gidiyorlarsa, onlar Kur’an’a davet etmiyorlar, bahse konu kişilerin sözlerine davet ediyorlar demektir. Hepimiz hata yaparız, hata yapmayan yalnız Kur’an’dır.  Kur’an’ın dışından her beşeri söz eleştirilebilir, eleştirilemeyecek yalnız Allah’ın sözleridir, ayetleridir.

9- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER NEDEN KENDİSİ İLE AYNI DÜŞÜNMEYENLER İLE CANLI YAYINDA KARŞI KARŞIYA GELMİYORLAR? HERKESİN BU KONULARI AÇIKÇA GÖRMESİNİ VE ANLAMASINI NEDEN İSTEMİYORLAR?

Bunu yapanların tarikat, cemaat, fıkıh ve mezhep eksenli İslam’ı yaşayanlarda özellikle görüyoruz. Tam tersine Kur’an’ı referans gösteren bir Müslüman, televizyona çıkmaktan korkmaz. Çünkü onun referansı, Resulün de referansı olan KUR’AN’DIR. Üzücü olan, tartışmada saygının olmamasıdır. Artık tarafların birbirilerine, tahammülleri kalmamış, senin fıkıh kaynağın bilgilerin şöyle, benimkisi böyle yazıyor sözleri ön plana çıkmaktadır. KUR’AN DAN BAHSEDEN BİLE YOK. Özellikle tahammülsüz olanların, Kur’an’ı dinde yeterli kaynak görmeyen ve rivayet eksenli İslam’ı yaşayanlar olduğunu gözlemliyorum. Çünkü birçok sitede, bana söz hakkı bile vermiyorlar, sitelerinden atıyorlar, yazılarımı yayımlamaya izin vermiyorlar. Hatta bazı internet sitelerinde, bu kişinin yazılarını sakın okumayın dediklerini biliyorum. Karşı düşüncedeki insanlara kâfir, dinsiz diyecek kadar saygı duvarı yıkılmış. Bu durumda farklı düşünceleri yan yana getirmekte, mümkün olmuyor sanırım. 

Geçen gün televizyonda iki farklı düşüncedeki kişilerin, din adına tartışmaları vardı. Birisinin referansı Kur’an, diğerinin ise doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerde Kur’an’ı açıklayan bilgiler olarak sunuluyordu. İlginç olan, rivayetlerin olmazsa olmaz olduğunu kanıtlamak adına, Allah’ın apaçık ayetinin bile üstünü örtmekten çekinilmemesi dikkatimi çekti. Bu kişi Cuma namazının Kur’an’da olmadığını, bunu Resulün rivayet edilen hadislerden öğrendiğimizi söyleyebilmesi, batılın aklanması adına nerelere başvuracağımızı şaşırmış lığımıza, güzel bir örnekti. Hâlbuki Kur’an, Cuma yani toplantı namazı konusunda, gereken bilgileri çok açık vermiştir.

10- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER NEDEN KUR’ÂN’DAN PARA KAZANIYOR? NEDEN ‘KİŞİSEL’ TEFSİRLERİNDEN VE ‘UYDURUK’ YORUMU MEALLERDEN NEDEN PARA KAZANIYORLAR? KUR’ÂN GEÇİM  KAYNAĞIMIDIR. BAŞKA İŞİ YOK MU BUNLARIN?

11- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER, HADİSLERİN BİRÇOĞUNA ŞÜPHEYLE BAKIP ARKAYA ATARKEN, NEDEN KENDİ ‘KİŞİSEL’ TESİRİNDE, MESELA YUSUF SURESİNİN TEFSİRİNİ YAPARKEN BOLCA EHL-İ KİTAP (YAHUDİ VE HİRİSTİYAN) KAYNAKLARINDAN ALINTILAR YAPARAK KONUYU ANLATIYOR? BU APAÇIK BİR ÇELİŞKİ DEĞİL Mİ? BİZİM AKLIMIZI KÜÇÜMSEMEYE DAHA NE KADAR DEVAM EDECEKLER?

Bunu yapanların olduğunu görüyorum. Gerçekten bu doğru değil. Dini, Kur’an’ı anlatmak, bir geçim kaynağı olamaz. Bunu yapanlar Allah dan karşılığını göremezler.  Tabi bu soruda, Kur’an’ı anlatanların kitaplarına UYDURUK YORUM VE MEALLERİ dersek, bizler baştan taraflı davranmış oluruz. Bir gerçeği ortaya çıkarmak istiyorsak, önce tarafsız olmasını bilmeliyiz. Allah ne diyordu bizlere; “KİMİN EN DOĞRU YOLDA GİTTİĞİNİ YALNIZ BEN BİLİRİM.” Onlar uydurukta, kimin yazdıkları en doğru? İşte bu zihniyette olduğumuz için ne televizyonlarda, nede başka platformlarda yan yana gelemiyoruz. Çünkü Kur’an’ı rehber almayı bırakmışız. DÜŞÜNCE VE İNANÇLARIMIZIN ONAY MAKAMI, KUR’AN OLMAKTAN ÇIKMIŞ. Böyle olunca da bir noktada birleşmemiz mümkün değil. Hatırlatırım Allah ne diyordu? SİZLERİ KUR’AN DAN SORUMLU TUTUYORUM.

Kur’an’a davet eden bir Müslüman, Kur’an’ın dışından gelen her bilgiye ve söze dikkatle yaklaşmalıdır. Çünkü bu Allah’ın uyarısıdır. Ne diyordu Rabbimiz? EMİN OLMADIĞIN BİLGİNİN ARDINA DÜŞMEYİN, SORUMLU TUTARIM. Bugün Yahudi ve Hıristiyanların ellerindeki kitapların tamamı, tahrif olmuş kitaplardır. Elbette bunları kanıt olarak gösteremeyiz. Bizim için delil, kanıt yalnız Kur’an’dır.

12- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER KUR’ÂN İLE İLGİLİ 15–20 YIL ÖNCE SÖYLEDİKLERİNİ NEDEN BUGÜN DEĞİŞTİRİP İNKÂR EDİYORLAR? 13- “KUR’ÂN’A ÇAĞIRDIĞINI” SÖYLEYENLER BUGÜN KUR’ÂN İLE İLGİLİ SAVUNDUKLARI FİKİRLERİ 15–20 SENE SONRA DEĞİŞTİRİP İNKÂR MI EDECEK? NEDEN KAFALARI BU KADAR ÇOK DÖNÜYOR? BUNLARI KİM BU KADAR ETKİLİYOR?

Kur’an’a çağırdığını söyleyenlerin, Kur’an ile ilgili bazı konularda, 15–20 yıl önce söylediklerini değiştirdiklerini söylüyor. Eğer bu değişim, Kur’an’ın onayladığı yönde bir değişim ise, onları tebrik etmek gerekir.  Hatta bu cesaretlerinden dolayı da onları kutlamalıyız. Önemli olan yanlışta ısrar değil, yanlıştan vazgeçmektir. Tüm bu soruları soran kardeşimiz, Abdulhamit Kahraman Bey diyor ki son olarak; Kur’an’ı anlattığını söyleyip, fikirlerini değiştirenler, 15–20 yıl sonra tekrar söylediklerini inkâr mı edecekler diyerek, serzenişte bulunuyor.  Tekrar söylemek istiyorum, fikir değişiklikleri eğer yanlıştan vazgeçmek, doğruya yönelmek adına ise, onları bu cesaretlerinden dolayı kutlarım. EN BÜYÜK HATA YANLIŞTA VE BATILDA ISRAR ETMEKTİRÖnemli olan, bu emaneti teslim etmeden, doğrulara iman etmek olmalıdır.

Bizler eğer, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an çevresinde toplanamazsak, işte böyle birbirimize sitemlerde bulunmaktan ileriye asla gidemeyeceğiz. Daha kötüsü, birbirimize tahammülde edemeyiz, etmiyoruz da zaten. Unutmayalım, herkes kendi inancından sorumludur. Kimin neye inandığı bizleri ilgilendirmemeli. Müslümanlar olarak bizi ilgilendiren, Kur’an’ın çevresinde tek yumruk olmaya çalışmak olmalıdır. YİNE MÜSLÜMANA DÜŞEN YALNIZ VE YALNIZ DİN KARDEŞİNE, ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN’ HATIRLATMAK OLMALIDIR. Üzücü olan günümüzde Allah’ın uyarıları, kulak arkası edilmiş, beşeri rivayetler Kur’an’ın önüne geçmiş, ONLARIN SAVUNUCULUĞU YAPILIYOR. Allah’ın Resulü, mahşer günü ne söyleyecekti hatırlayalım.“ BENİM ÜMMETİM KUR’AN I TERK ETTİ” Elbette bizlere düşen pes etmeden, bu birliği sağlamak adına, çaba harcamak olmalıdır. 

Lütfen Allah’ın Resulüne verdiği görev yetki ve sorumluluğu, Kur’an dan doğru anlayalım. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyorsa, lütfen Resulünü dinde Allah’ın ortağı konumuna getirmeyelim. Bunun hesabını veremeyiz.

RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Ankebut 18) Diyanet meali.

BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.  (Kehf 56) Diyanet vakfı meali

SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. (Rad 40) Diyanet meali.

BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM. (Ahkaf 9 ) Diyanet meali.

Saygılarımla

Haluk GÜMÜŞTABAK.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A