Ana içeriğe atla

ALLAH’IN AFFETMEYECEĞİ KULLARDAN OLMAK İSTEMİYORSAK….


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim çok önemli konu, Kur’an’da Allah’ın affetmeyeceği, hatta cennetini haram kıldığı ŞİRK konusu üzerine olacak. Önce Kur’an’da bahsedilen şirk ne anlama geliyor onu önce doğru anlamaya çalışalım. Şirk Arapçada, ALLAH’A ORTAK KOŞMAK ANLAMINA GELİYOR. Önce şunu açıkça hatırlatmak isterim, Kur’an’da şirk uyarısı kâfirlere yani Allah’a ve kitaplarına hiç inanmayanlara yapılmıyor. Yani iman ettiğini söyleyen kişilere yapılıyor. Burası çok önemli. Buradan da şunu anlıyoruz. Şirk koşabilmek için, önce Allah’a iman ediyor olmamız gerekir.

Kur’an’da Allah bu konuyu doğru anlayabilmemiz için, iman ettiğini zanneden kişilere Rabbimiz, bakın nasıl bir uyarıda bulunuyor Yusuf 106 ayetinde. ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ORTAK/ŞİRK KOŞARAK ALLAH’A İMAN EDERLER.” Lütfen bu uyarıyı dikkate alalım. Bu ayetten anlıyoruz ki iman ettiğini söyleyenlerin çoğu, cennet yüzü göremeyebilir. Demek ki bu büyük hatayı, iman ettiğini zannedenler yapıyor ve Allah iman edenleri bu konuda uyarıyor. İlginç olan bu hataları günümüzde yapanlar, bu ayetler Kitap ehli ya da kâfirlere söyleniyor diyerek, hiç üstlerine alınmıyorlar.  Peki, Allah’a nasıl şirk/ortak koşulur gelin onu anlamaya çalışalım ki, bu hatayı bizlerde yapıyorsak, hatamızdan vazgeçelim. İman eden bir mümin bilir ki yalnız tek bir ilah, Allah vardır. Şirk koşanlar, Allah’ın yanında başka bir ilah ya da Allah mı var diyor da, Allah bu iman edenlerin çoğu şirk koşmadan iman etmezler diyor. Burası çok önemli.

Elbette iman eden bir müminin, Allah’tan başka İlah olmadığını biliyor. Biliyor ama Atalarının rivayet ve sanı inancını da yaşamak isteyenler, işte bu hataya, Allah’ın tek elinde olan yetkilerini yaratılmış insanlara da vererek, ŞİRK suçunu işliyorlar. Allah ne diyordu ayetinde, “BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM.” Bu ve benzeri ayetleri görmezden gelip, bizlere din diye öğretilen onca yanlış bilgilere inanıyor ve Allah’ın yetkilerini edindiğimiz VELİ, ÂLİM, GAVS dediğimiz kişilere de veriyorsak, bizler Allah’a ortak/şirk koşuyoruz demektir. Hatırlatırım Allah ŞİRK HARİÇ, HER GÜNAHINIZI AFFEDEBİLİRİM DİYOR. Bu durumda bu hatayı yapmamak için, önce yaşadığımız İslam’da bu hatayı yapıp yapmadığımızı, gözden geçirmeliyiz. İsterseniz önce Allah’ın bu konuda yaptığı uyarılarına bakalım.

ALLAH KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMASINI ASLA BAĞIŞLAMAZ; ŞİRKTEN BAŞKA GÜNAHLARI, DİLEDİĞİ KİMSE İÇİN BAĞIŞLAR. KİM ALLAH’A ŞİRK KOŞARSA BÜSBÜTÜN SAPITMIŞTIR.” (Nisa 116)

ANDOLSUN, “ALLAH ANCAK MERYEM OĞLU MESİH’TİR” DİYENLER KÂFİR OLMUŞLARDIR. HÂLBUKİ MESİH DEMİŞTİ Kİ: “EY İSRÂİLOĞULLARI! BENİM RABBİM VE SİZİN RABBİNİZ OLAN ALLAH’A KULLUK EDİNİZ; ZİRA KİM ALLAH’A ORTAK KOŞARSA MUHAKKAK Kİ ALLAH ONA CENNETİ HARAM ETMİŞTİR VE ONUN VARACAĞI YER ATEŞTİR. ZÂLİMLERİN YARDIMCILARI YOKTUR!” (Maide 72)

“LOKMAN’IN OĞLUNA ÖĞÜDÜNÜ HATIRLA! O ŞÖYLE ÖĞÜT VERİYORDU: “YAVRUCUĞUM! ALLAH’A ASLA ORTAK KOŞMA! ÇÜNKÜ ŞİRK, BÜYÜK BİR ZULÜMDÜR.” (Lokman 13)

“HİÇBİR ŞEYİ ORTAK KOŞMADAN SAMİMİ BİR ŞEKİLDE ALLAH’A YÖNELİNİZ. KİM ALLAH’A ORTAK/ŞİRK KOŞARSA, ONUN DURUMU SANKİ GÖKTEN DÜŞEN VE KUŞLAR TARAFINDAN KAPILIP KAÇIRILAN YA DA RÜZGÂRIN UZAK BİR YERE SAVURDUĞU EŞYA GİBİDİR.” (Hac 31)

Ayetlere baktığımızda Allah, çok önemli bir konuda, özellikle iman ettiğini söyleyen kullarını uyarıyor ve “ALLAH KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMASINI ASLA BAĞIŞLAMAZ.” “ZİRA KİM ALLAH’A ORTAK KOŞARSA, MUHAKKAK Kİ ALLAH ONA CENNETİ HARAM ETMİŞTİR” diyerek, bizleri uyarıyor. Çok dikkat çekici uyarısı ise, bizlerin yalnız Allah’a yönelmemiz isteniyor. Yani kendimize güvenilecek Veliler edinmeden, yalnız Allah’ı Veli edinmemiz, olmazsa olmaz Allah’ın şartı. Demek ki bu konuyu bizler çok doğru anlamalıyız ki, Allah’a şirk koşarak iman edenlerden olmayalım. Bu hatayı yaparsak, üzgünüm ama Allah cennet yüzünü bizlere göstermeyeceğini bildiriyor. Ali İmran 51. Ayetinde Allah, bakın bu konuda nasıl uyar. “ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH BENİM DE RABBİMDİR; SİZİN DE RABBİNİZDİR. O’NA KULLUK EDİN! DOĞRU YOL BUDUR.” Bu ayetiyle Rabbimiz, yalnız bana boyun eğin ve yalnız benden yardım isteyin uyarısını yapıyor. Eğer bir mümin, Allah’ın yanında, kendine veliler, gavslar edinip ona da koşulsuz boyun eğiyorsa, Allah’a şirk koşuyor demektir. HATIRLATIRIM ALLAH, BUNU YAPANA CENNETİ HARAM KILARIM DİYOR. Bizler bunca uyarıyı tebliğ aldığımız halde, hala velisi olmayanın velisi şeytandır diyorsak, bizler Allah’a şirk koşarak iman edenlerin safındayız demektir.

Sanırım Allah’a nasıl şirk/ortak koşulur anlaşılmıştır. Zaten Allah bu sorunun cevabını, Kehf 26. Ayetinde veriyor ve bakın ne diyordu? ”O, HÜKMÜNE HİÇBİR KİMSEYİ ORTAK ETMEZ.” Bakın yalnız bu ayetten bile, Allah’a ortak koşmak yani şirk koşmanın ne olduğu anlaşılıyor. Din Allah’ın dini olduğuna göre, dinin hükümlerini de yalnız Allah koyacaktır. Onun için Allah ayetinde, ben hükmüme hiç kimseyi ortak etmem, EĞER KUR’AN’DA EMRETMEDİĞİM HALDE, BUNLARDA DİNİN EMRİ DİYEREK, HÜKÜMLERİME ORTAK OLMAYA ÇALIŞANLAR VARSA, ONLAR BANA ŞİRK KOŞANLARDIR DİYOR RABBİMİZ.

Yaşadığımız inancımızdan birkaç örnek verelim. Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı O günden sakının diyor da, bizler hala bu hükümlerin tam tersini söyleyip Resuller, din âlimleri, veli, gavs dediğimiz kişilerde, Allah katında şefaatçidir diyorsak, bizler Allah’a ortak, şirk koşuyoruz demektir. ALLAH APAÇIK, ŞEFAAT YETKİSİ TÜMDEN BANA AİTTİR DEDİĞ HALDE, HAŞA ALLAH’IN BU SÖZÜNE İNANMAYIP, GÜVENMEYENLER Mİ VAR? Allah bizlere yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın diyor da, bizler hala yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz. Kur’an özet bilgi verir detay vermez diyerek, bizlere öğretilenleri Kur’an’da göremediğimizde, bizler dinimizi yaşayabilmek için ciltlerce beşeri kitaplara muhtaç olduğumuzu söylüyor ve onların fetvalarını din diye yaşıyorsak BİZLER ÇOK AÇIK, ALLAH’A ŞİRK KOŞUYORUZ DEMEKTİR. Allah bakın bu konuda, nasıl uyarıyor bizleri.

“BİZ, İNSANA, ANA-BABASINA İYİLİK ETMESİNİ EMRETTİK. ŞÂYET ONLAR SENİ, HAKKINDA HİÇBİR BİLGİN OLMAYAN ŞEYİ, BANA ORTAK KOŞMAN İÇİN ZORLARLARSA, BU TAKDİRDE ONLARA İTAAT ETME. DÖNÜŞÜNÜZ ANCAK BANA OLACAKTIR VE BEN YAPMAKTA OLDUKLARINIZI SİZE HABER VERECEĞİM.” (Ankebut 8)

Ayet üzerinde lütfen dikkatle düşünelim. Bizler ilk dini bilgiyi her konuda olduğu gibi, önce ailemizden öğreniriz. Allah bu konuda özellikle uyarıyor. Çünkü Allah’ın indirdiği kitaplar, bu yolla terk edilmiş atalarının rivayet ve sanı dini yaşanıyordu. Allah özellikle bu konuda uyarıyor ve diyor ki; HAKKINDA EMİN OLMADIĞIN BİR KONUDA, BANA ORTAK ŞİRK KOŞARAK SENİ ZORLARLARSA, ONLARA İTAAT ETME DİYOR. Ayetteki uyarıya lütfen dikkat. Doğruluğundan emin olmadığın bir şeye annen, baban seni zorlasalar bile, sakın inanma diyor. Elbette en emin ve doğru bilginin Allah kendi indirdiği vahyi yani Kur’an olduğunu söylüyordu. Bu konuda Allah, Kehf 29. Ayetinde ne diyordu? GERÇEK HAK OLAN, RABBİNİZDEN GELENDİR” Tekrar etmek gerekirse, çok açık anlıyoruz ki Allah, senin sorumlu olduğuna hükmettiğim Kur’an’da, kesin kanıt indirmediğim bir şeyi, anne ya da baban sana din diye zorluyorlarsa, ONLARA SAKIN İTAAT ETME DİYOR.

Hatırlayınız Allah bizlerin YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZI İSTİYORDU. HATTA YALNIZ KUR’AN’DAN SORGULANACAĞIMIZ UYARISINIDA YAPIYORDU. Bunun nedeni bizlerin yalnız Allah’ın vahyine yöneltmekti. Kur’an’ın sınırlarının dışına çıkan, beşeri bilgileri de din diye öne sürenler, ALLAH’IN DİNİNE ORTAK OLMAK İSTEYEN ŞİRK KOŞANLARDIR, HATIRLATIRIM.

Dilerim bu gerçeklerin farkına varan, Allah’ın azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. Çok güzel anlatmış sınız. Teşekkürler. Yazıyı okuyup ta hüküm koyucunun yalnız Allah ( cc ) olması gerektiğini ve bu gün yaşadığımız hayatta Allah'ın kesin hükmüne rağmen faiz ile muamele yapanlar devletin herkesi bankalara yönlendirdiği maaşları bankadan almak ve bankaların da faiz ile çalıştığını bildiğimiz göre banka düzeninde yaşamak ve bu düzene sessiz kalmanın hükmü nedir?
    Veya Allah ( cc ) kadınların sokağa çıkarken kapanmalarını emretmişken göğüs ve göbeklerini açıp mini etek veya şort ile sokağa çıkan özellikle genç ve güzel bayanların erkekleri tahrik edici giyinmelerinden dolayı bunların hükmü nedir? Bunlara müşrik mi kâfir mi deniliyor?
    Allah'ın ( cc ) hükümleri kanunları yerine İtalyan alman fransız ingiliz kanunları ile yönetilme şirk mi kâfir lik mi oluyor?
    Cevap verirseniz memnun olurum. Saygılar

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız