Ana içeriğe atla

ALLAH’IN RESULÜNÜN, İSLAM’I TEBLİĞ ETME ŞEKLİ İLE GÜNÜMÜZ TEBLİĞİ ARASINDAKİ BÜYÜK FARK.


 

Makaleme başlamadan önce, sizlere şöyle bir soru sormak istiyorum. Allah’ın Resulü, Allah’ın dini İslam’ı, hangi kaynaktan ve hangi bilgiler ışığında tebliğ etmiştir ve günümüzde İslam aynı şekilde mi tebliğe devam ediyor, yoksa arasında çok büyük farklar mı var? Ne dersiniz bu soruma? Gelin bunu Kur’an’dan anlamaya çalışalım. Günümüzde bizlerin İslam’ı, yalnız Kur’an ile yaşamamızın mümkün olmadığı öğretildi. Kur’an’ın yanında Resulün sünneti yani hadisleri, icma ve kıyas adı verdikleri yöntem ve kaynaklarla ancak İslam’ın yaşanacağı ve İslam toplumunu, bu bilgiler ışığında Allah’ın doğru yoluna davet edilmesi gerektiği topluma anlatıldı. Peki, bizler bu söylenenlerin doğruluğunu Kur’an’dan hiç araştırdık mı? Çünkü Allah, sizleri Kur’an’dan hesaba çekeceğim diyor. Yoksa bizler hesaba çekileceğimiz kitaba değil, sorumlu olmadığımız kitaplara mı çalışıyoruz? ALLAH’IN RESULÜDE, BİZLERE ANLATILDIĞI YOL VE YÖNTEMLERLE Mİ ÜMMETİNİ UYARMIŞ VE İSLAM’I TEBLİĞ ETMİŞTİR. Gelin birlikte bunu Kur’an’dan anlamaya çalışalım. Anlayalım ki, hesap günü üzülen, pişman olanların safında olmayalım. Sebe suresi 50. Ayetinde Allah, Resulünün bizlere bakın ne söylemesini istiyor.

Sebe 50: DE Kİ: “(GERÇEKLERDEN) SAPARSAM, SADECE KENDİ ALEYHİME SAPMIŞ OLURUM. DOĞRU YOLU BULURSAM BU DA RABBİMİN BANA VAH YETTİĞİ (KUR’AN) SAYESİNDEDİR. ŞÜPHESİZ Kİ O DUYANDIR, YAKINDIR.” (Mehmet Okuyan meali)

Bakın Allah, Resulünün özellikle bizlere ne söylemesini istiyor. Gerçeklerden Hak yolundan saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum de kullarıma diyor Rabbimiz. Devamında ise Allah’ın Resulünün hangi kaynaktan ve hangi bilgilerden istifade ederek, doğru yolu bulduğunu söylüyor. Hatırlatırım Allah’ın Resulü ümmiydi, yani daha önce Kitap Ehline tabi olmadığı için, din hakkında hiç bir bilgisi yoktu ve din adına ne öğrendiyse, KUR’AN’DAN ÖĞRENDİ. “DOĞRU YOLU BULURSAM, BU DA RABBİMİN BANA VAH YETTİĞİ KUR’AN SAYESİNDEDİR” Allah’ın Resulü doğru yolu Allah’tan aldığı vahiy Kur’an ile bulduğunu söylüyor. Bu durumda sizce bizler, Allah’ın doğru yolunu, yalnız Kur’an ile bulamaz mıyız? Yalnız Kur’an ile doğru yolu bulamayıp, Resulün rivayet hadisleri ve kıyas icma ile ancak doğru yolu bulacağımızı, İslam’ı yaşayacağımızı söylememiz, bu ve benzeri ayetlere uyuyor mu? Ya da bu düşünce Kur’an’dan onay alıyor mu sizce?

Elbette almıyor, ama bunu düşünen bile yok. Çünkü Kur’an ile bağımızı öyle kesmişler ki, Allah Kur’an’da ne emrediyorsa, tam tersini İslam dininin emri diye yaşadığımızın farkında bile değiliz. Kur’an’ı bir kez anladığımız dilden okumuş olsaydık. Bakara suresi 147. Ayetinde, Allah’ın bizlere yaptığı uyarıyı tebliğ alır, asla Kur’an dışı kaynaklara yönelmezdik. Bakın Allah bu konuda ne diyor. “GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” Ne yazık ki bizler, bu ayeti tebliğ aldığımız halde, hala kuşkulanmaya devam ediyor, Allah katından gelen nurun yanına, beşeri rivayetleri de ilave ediyoruz. Bu konuyu Kur’an’dan araştırmaya devam edelim. Bakın yine Allah Resulüne nasıl bir emir veriyor.

Enam 51: RABLERİNİN HUZURUNDA TOPLANACAKLARINDAN KORKANLARI, KUR’AN İLE UYAR! ONLAR İÇİN RABLERİNDEN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ARACI VARDIR; BELKİ SAKINIRLAR. (Bayraktar Bayraklı meali)

Bakın Allah Resulüne nasıl bir uyarıda bulunuyor. Allah’ın huzurunda hesap günü toplanacakları, neyle uyar diyor? YALNIZ KUR’AN İLE UYAR. Eğer Kur’an her konuda açık anlaşılır, detaylı ve nice örneklerle izah edilmiş olmasaydı, Allah böylemi söylerdi? Ben detaylı göndermedim, detayını sen anlat Resulüm derdi, ama asla Kur’an’da böyle bir bilgi yoktur. Bakın Kur’an dışı kaynakları Allah, nasıl reddediyor ve kullarımı YALNIZ KUR’AN İLE UYAR DİYOR. Ayetin devamında Allah’ın dışında ne bir dost, veli nede bir aracı yoktur diye de açıklık getiriyor. AMA BİZLER ONCA AÇIK, MUHKEM AYETLERİ GÖRMEZDEN GELİP, KUR’AN’IN YANINA ÖYLE KİTAPLAR, ALLAH’IN DIŞINDA EDİNDİĞİMİZ VELİLER, GAVSLAR ARACILAR KOYUYORUZ VE ONLARDAN YARDIM BEKLİYOR Kİ, ADETA ŞEYTANIN YOLUNU İZLİYORUZ. Allah’ın Resulü görevini yaparken, yalnız ümmetini Kur’an ile uyardığını anlamaya devam edelim.

Enbiya 45: DE Kİ: “BEN SİZİ ANCAK VAHİY İLE UYARIYORUM.” AMA SAĞIRLAR UYARILDIKLARI VAKİT ÇAĞRIYI İŞİTMEZLER. (Diyanet meali)

Kaf 45: BİZ ONLARIN NE DEDİKLERİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ. SEN, ONLARA KARŞI BİR ZORBA DEĞİLSİN. O HÂLDE SEN, BENİM UYARIMDAN KORKAN KİMSELERE KUR’AN İLE ÖĞÜT VER. (Diyanet meali)

Sizce Allah’ın Resulü O örnek insan, İslam’ı tebliğ ederken Allah’tan nasıl bir emir aldığı çok açık ve net değil mi? Elbette çok açık ama gözlerde perde, gönüllerde mühür yoksa Kur’an ile bir bağ kurmaya çalışılıyorsa, ancak o zaman gerçekler görülebilecektir. Bu emri alan Allah’ın Resulü, siz Kur’an’ı anlayamazsınız, yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamazsınız benim hadislerimi iyi takip edin, birbirinize aktarın âlimlerin bilgilerine de başvurun, onları izleyin demiş olma ihtimali sizce var mı? Elbette yok ama bizler neden bu hataları yapmaya devam ediyoruz, işte onu anlamakta zorluk çekiyorum. Çünkü Allah, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, emin olmadığın bilgilerin ardına sakın düşmeyin, hesabını sorarım diye uyarmıştı. Allah’ın Resulü ben sizi ancak vahiyle yani Kur’an ile uyarıyorum diyor ama batılı yaşamakta ısrar edenler, Resulün rivayet hadisleri de vahiydir diyerek, adeta hem kendilerini hem de toplumu aldatmaya devam ediyorlar. HİÇ DÜŞÜNMÜYORLAR, HÂLBUKİ ALLAH SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM DİYE HÜKMÜNÜ VERMİŞTİ. Allah bakın Kur’an’ı neden indirdiğini söylüyor.

İbrahim 52: BU KUR’AN; KENDİSİYLE UYARILSINLAR, ALLAH’IN ANCAK TEK İLÂH OLDUĞUNU BİLSİNLER VE AKIL SAHİPLERİ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALSINLAR DİYE İNSANLARA BİR BİLDİRİDİR. (Diyanet meali)

Bakın Kur’an’ı Allah, uyarılmak Allah’ın tek ilah olduğunun bilinmesi, çok daha önemlisi akıl sahipleri yani düşünen aklını kullananlarda, öğüt alsınlar doğru yolu bulsunlar diye indirilmiş bir bildiridir, uyarıdır yol gösterici bir kitaptır diyor. Bizler bunca açık ayetlere karşı KÖR VE SAĞIR KESİLİP, Kur’an’ı herkes anlayamaz, onu âlimler, veli kişiler anlar, akılla Kur’an anlaşılmaz diyerek, ALLAH’IN KULLARINA ULAŞTIRDIĞI BİLDİRİSİNİ, MESAJINI BÖYLECE ENGELLİYORLAR. Bunları yapanların mahşer günü hesabı, çok çetin geçecektir hatırlatırım. Sizlere Allah’ın Resulüne verdiği görevi, yetkiyi apaçık anlatan bir ayeti hatırlatmak istiyorum. Düşünüp aklını kullanana ne mutlu.

Enam 70: DİNLERİNİ OYUN VE EĞLENCE EDİNENLERİ VE DÜNYA HAYATI KENDİLERİNİ ALDATMIŞ OLANLARI BIRAK. HİÇ KİMSENİN KAZANDIĞI YÜZÜNDEN MAHRUMİYETE SÜRÜKLENMEMESİ İÇİN, KUR’AN İLE ÖĞÜT VER. YOKSA ONA ALLAH’TAN BAŞKA NE BİR DOST VARDIR, NE DE BİR ŞEFAATÇİ. (KURTULUŞU İÇİN) HER TÜRLÜ FİDYEYİ VERSE DE BU ONDAN KABUL EDİLMEZ. İŞTE ONLAR KAZANDIKLARI YÜZÜNDEN HELÂKE SÜRÜKLENMİŞ KİMSELERDİR. KÜFRE SAPLANIP KALMALARINDAN DOLAYI ONLARA ÇILGINCA KAYNAMIŞ BİR İÇECEK VE ELEM DOLU BİR AZAP VARDIR. (Diyanet meali)

Hatırlatırım bu ayet, kendilerinin iman ettiğini söyleyen, Kitap Ehline hitaben söyleniyor. Ayetin ilk cümlesi o kadar önemli ki, lütfen dikkatle üzerinde düşünelim. Dinlerini oyun ve eğlence edinmekten kast edilen sizce ne olabilir? Ayetin devamında onların kim olduğunu, ne maksatla bu sözün söylendiği anlatıyor. Dünya hayatı kendilerini aldatanlar, yani apaçık Allah’ın ayetleri ortada dururken, batıla sapan ve atalarının o batıl inançlarını, Allah’ın dini diye yaşayarak, adeta Allah’ın dinini eğlence edinenlerden bahsediyor. Allah Resulüne, inatla batılı yaşayanları bırak diyor. SENİN GÖREVİN, DAHA SONRA PİŞMANLIK YAŞAMASINLAR DİYE, SANA VAHYETTİĞİM KUR’AN İLE UYAR, İKAZ ET DİYE ÖZELLİKLE BELİRTİYOR. Allah’ın Resulünün Kur’an dışından kendi inisiyatifi ile dine tek kelime bile ilave edemeyeceğini, Hakka suresi 44-45-46-47. ayetlerinden çok açık anlıyoruz. bakın Allah Resulüm böyle bir şey yapmış olsaydı ona ne yapardık diyor. “EĞER RESULÜM, BİZE ATFEN BAZI SÖZLER UYDURMAYA KALKIŞSAYDI, ELBETTE ONU BUNDAN DOLAYI KISKIVRAK YAKALARDIK; SONRA DA ONUN ŞAH DAMARINI KESER ATARDIK. HİÇBİRİNİZ BUNA ENGEL DE OLAMAZDINIZ.”

Enbiya suresi 70. ayetin devamında sen Kur’an ile uyardıktan sonra, Ona Allah’tan başka ne bir dost ne yardımcı nede şefaatçi yoktur diyor. Ama bizler gözlerde perde, gönüller taş kesmiş HALA ALLAH’IN YANINDA KENDİMİZE ŞEFAATÇİLER EDİNMEYE DEVAM EDİYORUZ. İŞTE BİZLER İSLAM’I BÖYLE, ALLAH’IN RESULÜNÜN DİNİ TEBLİĞ ETTİĞİNİN TAM TERSİ YOL VE YÖNTEMLERLE, YANİ BATIL BİLGİLER IŞIĞINDA YAŞIYOR, KENDİMİZE ALLAH’IN YANINDA KENDİSİNE BİLE FAYDASI DOKUNAMAYAN, ŞEFAATÇİLER EDİNİYORUZ.

Değerli dostlarım, Allah’ın Resulünün aldığı görev gereği ümmetine, ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR YALNIZ KUR’AN’I TEBLİĞ ETMİŞ VE YALNIZ KUR’AN İLE HÜKMETMİŞTİR. BUNU SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENİYORUZ. ONUN YOLUNU İZLEYEN, ONU ÖRNEK ALAN, ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIR, RİVAYET VE SANI SÖZLERİN ARDINA ASLA DÜŞMEZ. Eğer hala mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kur’an’da göremediğinizde bakın şunlar, bunlar Kur’an’da yok, bu durumda nasıl ibadet edeceğiz diyorsanız, sizlerde kitap Ehlinin düştüğü aynı bataklıkta çırpınıyorsunuz demektir, hatırlatmak isterim. LÜTFEN PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSANIZ, İMANINIZI KUR’AN İLE SORGULAYINIZ.

“BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.” (Kehf 56)

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır