Ana içeriğe atla

HADİD SURESİ 27. AYET VE KUR’AN’DA GEÇEN RUHBANLIK KONUSU.

 


Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Hadid suresi 27. Ayette geçen, RUHBANLIK üzerine olacak. İsterseniz önce ayeti yazalım, daha sonra Kur’an bütünlüğünde üzerinde birlikte düşünelim.

Hadid 27: Sonra bunların izinden art arda elçilerimizi göndermiştik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından göndermiş, ona İncil’i vermiştik. Ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirmiştik. UYDURDUKLARI RUHBANLIĞA GELİNCE, ONU ONLARA BİZ YAZMAMIŞTIK. FAKAT KENDİLERİ, ALLAH RIZASINI KAZANMAK İÇİN YAPMIŞ, (ANCAK) BUNA DA GEREKTİĞİ GİBİ UYMAMIŞLARDI. BİZ DE ONLARDAN İMAN EDENLERE ÖDÜLLERİNİ VERMİŞTİK. İÇLERİNDEN ÇOĞU YOLDAN ÇIKMIŞTI. (Mehmet Okuyan meali)

Ayet üzerinde düşünmeye başlamadan önce, RUHBANLIK kelimesinden ne anlamalıyız, hangi anlama geliyor önce ona bakalım. Genel anlamda hepimizin ruhban dediğimizde bildiği,  dünya hayatının normal yaşantısından uzak, hatta evlenmeyen yaşamın güzelliklerinden uzak yaşayan, sürekli manastırlarda inzivaya çekilerek, KENDİSİNİ İBADETE ADAYAN VE DİNİ EN İYİ BİLDİĞİ SÖYLENEN KİŞİLERE DENİR. Bunlar kendilerini dinin hizmetine adadıkları için, dini en iyi bilen ve anlatan kişiler olduklarını kabul ederler. Hatta Ruhban sınıfının lideri olan PAPA, bu dünyada Allah ile kulunun arasında kendisini bir temsilci, yetkili, aracı olarak kabul ettiği için, onun her söylediği adeta Allah’ın emri kabul edilir.

Gelelim bahse konu ayette geçen RUHBANLIK konusuna. Bu ayette özellikle Hristiyanların yaptığı yanlışa örnek verildiğini görüyoruz. Aslında Yahudilerinde onlardan farkı yok bu konuda, Kur’an’ın diğer ayetlerden anlıyoruz. Allah benim onlara gönderdiğim Resulüm ve onun tebliğ ettiği kitabında, onların yarattığı RUHBANLIK SIFINI BEN ONLARA EMRETMEDİM diyor Allah. Burası çok önemli. Çünkü ruhbanlık, rehebe kökünden türetilmiş, ÇOK KORKANLARIN KORKUSU, AŞIRIYA GİTMEK, YANİ ABARTMAK ANLAMINDADIR.  Allah gönderdiği hiçbir kitabında, Resullerine böyle bir din göndermediğini, kullarının böyle bir hayat sürmesini istemediğini bildiriyor ve Bakara suresi 143. Ayetinde açıklayarak bakın ne diyor. “İŞTE BÖYLECE, SİZ İNSANLARA ŞAHİT OLASINIZ, RESULDE DE SİZE ŞAHİT OLSUN DİYE SİZİ AŞIRILIKLARDAN UZAK, MUTEDİL, ORTA YOLU İZLEYEN BİR ÜMMET YAPTIK.” Demek özellikle ayette, Hristiyanların hayatlarına geçirip, adeta kendilerini TOPLUMDAN SOYUTLAYARAK YAŞAYAN, Allah’ın dininin temsilcisi ve yetkilileri gören, dini en iyi bilen ve anlatan böyle bir sınıfı emretmedim diyor. Ayetin devamında ise, önceleri iyi niyetle çalışan ruhban sınıfının, daha sonra aşırıya kaçarak gerçeklerden uzaklaştığını belirtiyor.  Bunlara uyanların çoğunun, yoldan saptığını da bizlere özellikle bildiriyor. Tevbe suresi 34. Ayetinde de Kitap Ehlinin aynı hatalara düşerek, kendilerini ruhban ilan edip, toplumu maddi çıkarlarına nasıl alet ettiklerini, bakın nasıl anlatıyor.

“EY İMAN EDENLER! HAHAMLARDAN VE RAHİPLERDEN BİRÇOĞU İNSANLARIN MALLARINI HAKSIZ YOLLARDAN YERLER VE ALLAH’IN YOLUNDAN ALIKOYARLAR. ALTIN VE GÜMÜŞÜ YIĞIP DA, ONLARI ALLAH YOLUNDA HARCAMAYANLAR YOK MU, İŞTE ONLARA ELEM VERİCİ BİR AZABI MÜJDELE!” Tevbe 34

Demek ki önceleri iyi niyetle başlayan kendilerinin uydurduğu RUHBANLIK, daha sonra onun temsilcilerinin nasıl işi maddi çıkarlara döktüğünü Allah bizlere bildiriyor. Peki, Allah bu örneği neden veriyor bizlere? Bizlerde aynı yanlışı yapmayalım diye elbette. Gerçekten bizler apaçık örneği verilmiş ruhban sınıfını, İslam inancında kurup yaşamıyor muyuz, yoksa yaşadığımızın farkında bile değil miyiz, ne dersiniz? Üzgünüm ama bizlerde, Kitap Ehlinin kurduğu ruhban sınıfını kurduk, ama Kur’an bu isimle kurulan bir dini sınıfa izin vermediği için Allah, adını gizleyerek KENDİMİZE VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER, DİN ÂLİMLERİ ADI ALTINDA RUHBAN SINIFINI ELLERİMİZLE YARATTIK.  
 
Bu sınıfın yaşayabilmesi ve maddi çıkarlarını sürdürebilmeleri için, İslam dinini bunlardan öğrenmemiz gerektiğine inandırıldık. İslam’ın yarattığı Ruhbanlar, Kur’an’da her bilgi detaylı yoktur sözleri ile başlayıp, Kur’an’ı herkesin anlayamayacağı korkutmasıyla, her istediklerini Allah’ın Resulünün ismini kullanarak, Resulün rivayet hadisleri ile ancak ayetleri anlayabiliriz diye inandırıldık. Bu yolla ancak İslam’ı anlayıp yaşayabiliriz aldatmacası ile İSLAM TOPLUMUNUN RUHBAN SINIFINI ELLERİMİZLE ÖYLE GÜÇLENDİRDİK Kİ, ŞİMDİDE BUNLARA İNANANLARA, KUR’AN’IN GERÇEKLERİNİ ANLATMAK, NEREDEYSE İMKÂNSIZ OLDU. 

Bu konuyu daha iyi anlayabilmemiz, bu aldatmacanın tuzağına düşmememiz için, bir örnek vermek istiyorum. Çevremizde oluşturulan cemaat, tarikat liderlerini bir araştırınız. Hiç birisinin ne tahsili-eğitimi vardır doğru dürüst, nede mesleği vardır. AMA HEPSİ MİLYARLARA HÜKMEDİYOR, BU PARANIN KAYNAĞI NEREDEN GELİYOR DİYE SORAN BİLE YOK. Hristiyan dünyasını düşünün. Ruhban sınıfının başı PAPA ve çevresi, dünyanın en güçlü şirketlerini yönetiyorlar. Peki, bu değirmenin suyu nereden geliyor diyen, neden yok? Kim ister bu gücün yok olmasını?  Hala bu gerçeği fark edemeyenlere sözüm yok zaten. Allah Kur'an'da bizleri bu konuda nasıl uyarıyordu hatırlayalım. “SİZDEN HİÇBİR ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN, ONLAR DOĞRU YOLDADIRLAR.” (Yâsin: 21)

Allah’ın biz kullarına Ruhban sınıfı diye bir sınıfı, asla emretmediğini bildirmesinin amacını sanırım anladınız.  Tam tersine Allah kullarının bu dünyada aşırıdan uzak, orta yolu izleyen kullar olmamızı istedikten sonra, birçok ayetinde, batıl ve rivayetlerden uzak, Allah bizlerin Veliler, efendiler edinmeden, yalnız Kur’an’a sarılmamızı istiyor. Bu konuda da açıklama yaparak, yemin olsun hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye, Kur’an’ı kolaylaştırdık diyerek, kendilerini RUHBAN ilan etmiş, yani dini en iyi anladığını söyleyen, kendilerini dinin temsilcisi ilan eden kişilere muhtaç etmediğini, birçok ayetinde Allah anlatıyor. KUR’AN İLE BULUŞAN BU GERÇEĞİN FARKINDA OLUR. Olmayan ise uydurulan rivayetleri dinin emri zanneder, hayatını boş sözlerle geçirir. Sizce hangi yolu izleyen sonunda huzura kavuşur? Onu da huzurda hep birlikte göreceğiz. KUR’AN ÇOK ÖNEMLİ BİR KONUDA BİZLERİ UYARIYOR VE DİYOR Kİ; BEN SİZLERE RUHBAN SINIFINI EMRETMEDİM. ÇÜNKÜ KULLARIM BUNU KULLANARAK SİZLERİ ALLAH İLE ALDATABİLİR. GEÇMİŞTEDE HEP BÖYLE OLDU. ONUN İÇİN VELİLER, EFENDİLER EDİNİP ONLARA DEĞİL, YALNIZ BENİ VELİ EDİNİP, YALNIZ BANA YANİ SİZLERE İNDİRDİĞİM KUR’AN’A GÜVENİN. 

Değerli kardeşlerim, lütfen İslam’ı anlamak ve yaşayabilmek adına, hiç kimseye muhtaç olmadığımızın önce farkında olalım. Geçmiş toplumlar buna inandıkları için yanlışa saptılar ve ALLAH İLE ALDATILDILAR. Bu tuzağa düşmek istemeyen, elinden geldiğince, ALLAH’IN SORUMLU TUTTUĞU KİTABI ANLAYARAK, GÜCÜ NİSPETİNCE AYETLER ÜZERİNDE DÜŞÜNEREK OKUYALIM VE ALLAH’IN VAHYİNİ İLK ELDEN TEBLİĞ ALALIM. Tabi Kur’an’ı doğru anlamak istiyorsak, önce kafamızdaki batıl ve rivayetlerden kurtulmalıyız. Çünkü HAK ile BATIL asla yan yana olamaz. Unutmayalım Allah, bizleri Kur’an’dan imtihan ediyor. Bizlere öğretilen ve Kur’an’da olmayan detaylardan sorumlu tutulacağımıza inanıp, bakın şunlar ya da bunlar Kur’an’da yazmıyor demeyelim. ALLAH NE EMRETMİŞSE, HANGİ DETAYLARI VERMİŞSE KUR’AN’DA, ONU ALIP HAYATIMIZA GEÇİRELİM. ONUNLA YETİNELİM.

UNUTMAYALIM HEPİMİZ İMTİHAN OLUYORUZ. İMTİHAN OLDUĞUMUZ KİTAP YALNIZ KUR’AN, HATIRLATIRIM BU HÜKÜM ALLAH’IN. AYRICA HİÇ KİMSENİN VERDİĞİ DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ KOPYA BİLGİLERLE, İMTİHANDA BAŞARILI OLACAĞIMIZI’DA ZANNETMEYELİM. ŞEYTAN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLAR, İMTİHANIMIZDA BİZLERE, YANLIŞ KOPYA BİLGİLER VEREREK ALDATMAYA ÇALIŞACAKLARINI, LÜTFEN UNUTMAYALIM. GÜVENİLECEK YALNIZ ALLAH’TIR VE ONUN KİTABI KUR’AN’DIR. Hepimiz hata yapabiliriz, ama en az hata yapanlardan olmak isteyen, aklını kullanır ve Allah’ın sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum hükmünü hayatına geçirerek, en az hata yapanlardan olur.

Dilerim tüm gerçeklerin Kur’an ile farkında olan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır