Ana içeriğe atla

BİZLERİ KUR’AN’A DEĞİL, BATILA YÖNLENDİRENLERİN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM.


Bizlere öyle bir İslam anlatıldı ki, Kur’an’a tamamen ters inançlar olmasını, her nedense hiç yadırgamıyoruz. ÇÜNKÜ KUR’AN’DAN HABERİMİZ YOK. Allah Kur’an’ı gönderme amacını anlatırken, Kitap Ehlinin daha önce gönderilen, Allah’ın kitaplarını neredeyse bir kenara bıraktıkları bilgisini verir. Atalarının batıl inançları ile yaşadıkları, hatta Ali İmran 78. Ayette, Kitap Ehlinin çoğunluğunun, kitapta olmayan bir şeyi, Allah’ın kitabından sanmaları için, dilleriyle kitabı, ayetleri çarpıtıp, Allah emretmediği halde, bunlarda Allah katındandır dedikleri uyarısını Kur’an’dan öğreniyoruz. Bu davranışların Allah’a iftira atmak, Allah hakkında yalan söylemek olduğunu da bizlere bildiriyor. Unutmamamız ve üstünde dikkatle düşünmemiz gereken Allah’ın bir uyarısını da sizlere hatırlatmak istiyorum. İman ettiğini zanneden müminlerin genel çoğunluğu, bakın nasıl inanıyorlarmış. “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A ANCAK, ŞİRK/ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR.” (Yusuf 106) Hangimiz böyle bir iman üzerinde olmak ister? İstemiyorsak batılı değil, Kur’an’ı izleyelim.

Yazdığım makalelerime de bunun benzeri cevaplar geliyor. Yani bizlerde Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları, ne yazık ki tekrar ediyor ve ayette bahsedilmediği halde, aslında bu ayeti yanlış tercüme ediyorlar, ayette Allah şunu söylemek istiyor aslında diyerek, batıl inançlarını Kur’an’a, Allah’a onun ayetlerine söyletmeye çalışıyorlar. Allah bizlerin sorumlu olduğu ayetleri MUHKEM, yani şüphe duyulmayacak kadar açık, okunduğunda anlaşılacak bir şekilde gönderildiğini söylediği halde, kendi ruhbanlığını koruyabilmek ve toplumun kendilerine muhtaç olduğuna inanmalarına devam etmeleri için, Kur’an kolayda ne kadar kolay. Kur’an’ı herkes anlayamaz, âlim olanlar anlar diyerek, adeta Kur’an’ın yüzlerce ayetinin üstü örtülüp, toplum aldatılmakta, kendilerine muhtaç olan bir toplum yaratılmaktadır.

Allah Kur’an’ı açıklamak bizim görevimiz dedikten ve anlayasınız HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE, nice örneklerle Kur’an’ı açıkladık diye de birçok ayetinde uyardığı halde, din tacirleri ayetlerin tam tersini söyleyip, Kur’an apaçık ta ne kadar açık dedikten sonra, şunları söylemekten korkmuyorlar. “KUR’AN’IN AÇIKLIĞI HAK İLE BATILIN AYIRMAK NOKTASINDA APAÇIKTIR, YOKSA KUR’AN DETAY VERMEZ. DETAYINI ALLAH’IN RESULÜNDEN ÖĞRENİYORUZ,” MANTIĞINI TOPLUMA KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞMAKTADIRLAR. Hatırlatırım Allah, ben RUHBANLIK diye bir sınıf emretmedim diyor. Peki neden? Çünkü Allah sizleri Kur’an’dan sorumlu tutuyorum, yalnız onun ipine sarılın. Sakın VELİLER edinmeyin, çünkü güvenilecek VELİNİZ yalnız benim diyor. Niye böyle söylüyor. ÇÜNKÜ ALLAH HÜKÜMLERİME GÜVENİP UYANLAR, İMTİHANLARINI BENİM KİTAPLARIMDAN MI VERECEK, YOKSA AKLINI KULLANMAYIP BENİM KİTABIMA GÜVENMEYİP, EKSİK VE YETERSİZ GÖRÜP, EDİNDİKLERİ VELİLERİN SÖZLERİNE KİTAPLARINA MI YÖNELECEK DİYE, BİZLERİ İMTİHAN EDİYOR. Elbette kime güveneceğiniz size kalmış. Bu durumda Kur’an’ın Muhkem ayetlerinin açık, anlaşılır ve detaylı olması, sizce yalnız genel anlamda HAK İLE BATILI AYIRMAK İÇİN OLABİLİ Mİ?

Allah hak ile batılı apaçık bizlerin gözlerinin önüne seriyorsa, Kur’an’da emrettiği her hükmünde hak ve batıl olan konularının DETAYLI açıklamasını yapmış olması gerekmez mi? Elbette gerekir ama bunu kabul edenlerin, asla Kur’an dışı bilgilere inanmaması gerekir. Ne yazık ki atalarının mezhep ve fıkıh inancından vazgeçmek istemeyenler, BU GERÇEĞİ KABULLENMEK İSTEMİYORLAR. Böylece Allah’ın ayetlerini, işlerine geldiği gibi tahrif edip anlamları ile oynuyorlar.

Kitap Ehli, Allah’ın vahyinin anlamlarını öyle tahrif edip, atalarının inancını yaşayarak, kitaptan öyle uzaklaşmışlardı ki, Allah ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇ BİR ŞEFAATİN OLMADIĞI O GÜNDEN SAKININ diye, bizleri uyardığı gibi onları da uyarmıştı. Çünkü onlar yalnız Allah’tan şefaat beklemeleri gerekirken, edindikleri veli kişilerden, hatta Allah’ın gönderdiği Resullerinden bile şefaat bekler olmuşlardı. Allah da bu yanlışı tekrar düzeltip ikaz edip, bu hatayı yapmayın ve yalnız benden şefaat, yardım dileyin diye uyarıyor. Ama bizler bu gerçeği dahi görmek istemiyoruz, kendimize Allah’ın yanında şefaatçiler, hatta RABLAR edinmekten korkmadık.  

Kur’an bir konudan bahsediyor, uyarıyor ve açıklama getiriyorsa, demek ki O Kitap Ehli tarafından terk edilmiş demektir ki, Allah bu konularda çok net açıklama yapıyor ve detay veriyor. Kitap Ehli Kur’an’da SALATI/namazı da terk etmişti. Onun için gereken tüm bilgiyi kolay ve basit olarak Kur’an’da veriyor. Ama bizlere öğretilenleri Kur’an’da göremediğimizde, tam tersini yapmamız gerekirken, Kur’an’ı eksik ve detay sız görüyoruz. SALAT/NAMAZ Allah’ın huzuruna durup, ona şükranlarımızı iletmek ve ondan yardım dilenenin bir yoludur. Elbette salat dua ve insanların birbirine destek olması anlamlarına da gelir. Eğer Allah biz kullarından, bunu yapmamızı istiyorsa, nasıl olurda bu konuda gereken detayları Kur’an’da açıklamayıp, bizlerin yüzlerce yıl sonra rivayet ve sanı bilgilerden öğrenip yerine getirmemizi ister. Hatırlatırım Allah, ben geleceği bilirim diyor. HANİ ALLAH SİZLERİ, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM DİYORDU? Verilen emri Allah açıklamamış olsaydı, sizce bizleri SALAT/NAMAZ hükmünden sorumlu tutar mıydı? Allah bizleri, doğruluğundan emin olmadığınız bilgilerin, sakın ardına düşmeyin diye uyarıyorsa, bizlerinde Kur’an dışı bilgilere sorgusuzca güvenerek inanıp, O bilgilerle inancımızı yaşamamız asla doğru olamaz. BU HATAYI YAPIYORSAK, KUR’AN’DAN UZAKLAŞIYORUZ DEMEKTİR.

Kur’an’ın apaçık oluşu konusunda hala şüpheler yaratarak, İslam’ı yaşamak ve anlayabilmek için, mutlaka birilerine, kitaplarına muhtaç olduğumuzu kanıtlamaya çalışanlar, bilsinler ki ŞEYTANA YARDIMCI OLUYORLAR DEMEKTİR. Hatırlatırım Allah Kur’an için, hadi bir benzerini getirin bakalım diyordu. Ama bizler eşi benzeri olmayan bir kitabı anlayabilmemiz için, beşeri bilgilere muhtaç olduğumuzu söylemekten korkmuyoruz. Kamer suresi 17. Ayetinde Allah yemin ederek, bakın ne diyor. “ANDOLSUN BİZ, KUR’AN’I DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. VAR MI DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN?” Allah sizce neyi kolaylaştırmış olabilir? Doğruyla yanlışı ayırt etmemizi sağlayıp, verdiği emirleri yerine getirmemiz için, gereken detayı vermemiş ve sakın benden başka güvenebilecek VELİLER, RABLAR edinmeyin diye uyardığı halde, yerine getirmemizi emrettiği ibadetlerin detaylarını, bizlerin rivayetlerden ve veli edindiğimiz kişilerden öğrenmemizi Allah istemiş olabilir mi? Öğüt almak, ibadetlerde dahil, yapılan tüm hatalı ve yanlışlar konusunda, detaylı bilgi almakla olur. Kur’an’ı bir kez dikkatle anladığı dilden okuyan bir Müslüman, bu yanlışları yapmaz.

Enbiya suresi 10. Ayetinde, bizleri Allah ile aldatıp, Allah’ın ayetlerinin anlamlarını eğip bükenlere kanmayalım diye, bakın nasıl uyarıyor bizleri. “AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?” Sizce Allah bizleri Kur’an’a yönelterek, size öyle bir kitap indirdik ki uyarısıyla, bu kitap sizler için her konuda rehberdir diyor ve onun ipine sarılmamızı emrediyorsa, Kur’an yalnız eğriyle doğruyu ayırmak için açık ve detaylı bilgiler verir, sizin sorumlu olduğunuz ibadetlerin detayını vermez, onu da Resulün rivayet hadislerinden öğreniriz nasıl deriz? Hâlbuki Allah Enam 19. Ayetinde, Resulünün bizlere ne söylemesini istiyordu? “BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” Sizce Allah’ın Resulü, uyardığı O eşsiz rehberinde, bizlerin sorumlu olduğu tüm ibadetlerin detayı yok mudur? Hatırlatırım eğer yok diyorsanız, Allah’ın Resulü aldığı görevine Kur’an’ın yanına birde onu açıklayan bir kitap ilave etmesi gerekirdi ki, Allah’ın buna asla izin vermediğini görüyoruz. ALLAH’IN RESULÜ HER BİLGİNİN, HÜKMÜN AÇIKLANMADIĞI BİR KUR’AN’MI TEBLİĞ ETTİ SİZCE BİZLERE? Buna inanmaktan Allah’a sığınırım.

Bizler Kur’an’ı takip etmek yerine hiç ders almadan, Kitap ehlinin yaptığı yanlışları tekrarlıyoruz. Allah Kalem suresi 36 ve 37. Ayetlerde, Kitap Ehlini uyararak bakın ne diyordu. “SİZE NE OLUYOR, NASIL HÜKÜM VERİYORSUNUZ? YOKSA SİZE AİT BİR KİTABINIZ VAR DA (BU BATIL HÜKÜMLERİ) ONDAN MI OKUYORSUNUZ?” Ne yazık ki tıpkı Kitap ehli gibi, bizlerinde yanımızda batıl öyle bir beşeri FIKIH kitabı var ki, bu kitap olmasaydı Kur’an’ı anlayamazdık, İslam’ı yaşayamazdık, hatta ibadetlerimizi bile yapamazdık diyerek, ALLAH’A VE RESULÜNE İFTİRA ATMAKLA GEÇİYOR HAYATIMIZ. Evet, yüce Rabbimiz, bizlerin elindeki O beşeri kitapları adeta, dinin İslam’ın emri gibi gördük, HATTA ONLAR OLMASAYDI KUR’AN ANLAŞILAMAZDI DİYEBİLİYORUZ. Buna inanan, Kur’an’ı ikinci plana koymuş ve böylece ALLAH’A ŞİRK KOŞMUŞ OLACAĞINI SAKIN UNUTMASIN.

Verecek o kadar çok örnek var ki gözler perdeli, gönüller mühürlenmişse, ne söyleseniz boşuna olacağını çok iyi biliyorum. Ömür çok kısa hatırlatırım. Birde bakmışsın, bu dünyadan göç vakti gelmiş. Pişman olmak istemeyen, imanını Kur’an ile sorgular. Dilerim bu dünyada imtihan vaktimiz sona ermeden önce, Kur’an gerçekleri ile buluşuruz. EMİN OLAMAYACAĞIMIZ RİVAYET VE SANI BİLGİLERİ SAUNACAĞIMIZA, GELİN ALLAH’IN NURU KUR’AN’I SAVUNALIM VE ONU ANLAYABİLMEK ADINA ÇABA HARCAYALIM. EN GARANTİLİ YOL BU DEĞİL Mİ? Dilerim bu gerçeklerin farkında olan, Allah’ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A