Ana içeriğe atla

ALLAH’IN SÜNNETİNE İLAVELER YAPARAK, ALLAH’IN RESULÜNÜ DİNDE HÜKÜM ORTAĞI YAPANLARA…..


İslam günümüzde öyle yanlış bilgiler ışığında yaşanıyor ki, üzgünüm ama kıyamete kadar böyle gidecek gibi görünüyor. Çünkü Allah’ın Resulü mahşer günü şahit olarak çağrıldığında, gördüğü manzara karşısında şunu söyleyeceğini Allah, şimdiden bizlere bildiriyor. “BENİM TOPLUMUM BU KUR’AN’I, YALNIZLIĞA MAHKÛM ETTİ, TERK ETTİ.” Ne yazık ki bu acı gerçek, günümüzde gerçekleşti. İslam toplumunun çoğunluğunun, Kur’an gerçekleri ile buluşması pek mümkün görünmüyor. Allah bizleri uyarıp, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın diye uyardıkça, Müslümanlar sanki haşa Allah’a inat edercesine, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, O özet bilgiler verir ve herkes zaten Kur’an’ı anlayamaz deme gafletine düşmüş. Allah yemin ederek Kur’an’ı kolaylaştırdım dediği halde, bu gaflet nasıl biir düşüncenin ürünü, doğrusu anlamakta zorluk çekiyorum. Kur’an’ı açıkladığını ve anlaşılır hale getirdiğini iddia edenler ise adeta sloganlaştırdıkları bir sözle, “İSLAM KUR’AN VE RESULÜN SÜNNETİ HADİSLERİ İLE YAŞANIR”, diyerek Kur’an’a şirk koştuklarının ne yazık ki farkında bile olamıyorlar. Çünkü mahşer günü Resulün üzüntüyle söyleyeceği acı olay gerçekleşmiş ve Müslüman toplumlar Kur’an’ı anlaşılması zor ve detay sız ilan ederek, Kur’an’ı yalnızlığa terk etmişlerdir. Bolca anlamını bilmeden okunan Kur’an ile de ne yazık ki avunduğumuzu söylemek, beni çok üzüyor. 

Kafamıza yerleştirdiğimiz öyle yanlış, batıl, hurafe bilgiler var ki, adeta bu inanç Kur’an’ı terk etmemize neden oluyor. Toplum yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz mantığına inandırılmış ve mezheplerin fıkıh inancının dine, ibadetlerimize yaptığı ilaveleri Kur’an’da göremediğimizde, demek ki doğruymuş, yalnız Kur’an ile İslam yaşanmıyormuş diyebiliyoruz. Örneğin bu mantığı topluma kabul ettirmeye çalışanlar şu soruyu sorup, toplumun kafasında karmaşa yaratıyorlar. “HANİ KUR’AN’IN NERESİNDE YAZIYOR, NAMAZIN KAÇ REKÂT OLDUĞU? NAMAZDA HANGİ DUALARI OKUYACAĞIZ? HANGİ MALIMIZDAN, NE KADAR ZEKÂT VERECEĞİMİZ BİLE YAZMIYOR KUR’AN’DA” şeklindeki söylemlerle, toplum adeta Kur’an’ın dışına itiliyor yeterli görülmüyor ve Kur’an’ın yanına Resulün hadisleri olduğu iddia edilen rivayetler konarak, sanki Allah’ın sünnetinin yanına, Resulünün de sünneti var izlenimi veriliyor. Kur’an’dan uzaklaştırılmış Müslüman toplumlar, yaşadığı inancını Kur’an ile sorgulayamadığı için, ne yazık ki ne söylenirse Allah’ın dinin emri zannediliyor. Eğer Kur’an’ı anlayarak ve düşünerek okumuş olsaydı, söylenen bu batıl sözlere çok rahat şu cevapları vermesi gerekirdi. 

“ALLAH ZOR VE TEHLİKELİ BİR ANINDA KULUNUN NAMAZLA ALLAH’IN HUZURUNA NE KADAR DURACAĞI ÖRNEĞİNİ KUR’AN’DA VERİP, NORMAL KOŞULLARDA BİR SINIR KOYMADIYSA, BUNU HİÇ KİMSE SINIRLAYAMAZ VE BUNU HAŞA EKSİKLİK GİBİ GÖREMEZ. HUŞU İÇİNDE ALLAH’IN HUZURUNA DURABİLDİĞİ KADAR KALIR VE ONUN ŞANINI YÜCELTİP, ONDAN YARDIM DİLER. CEMAATLA KILINAN NAMAZDA DA İMAMAM UYAR. İSTER NAMAZDA, İSTERSE NORMAL DUALARIMIZDA NASIL KENDİSİNE HİTAP EDİP, YARDIM DİLEYECEĞİMİZİN ÖRNEKLERİNİ KUR’AN’DA ALLAH  VERMİŞ, BU ÖRNEKLERDEN YARDIM ALARAK, ONA NAMAZDA KALBİZİ İSTEDİĞİMİZ ŞEKİLDE AÇIP YARDIM DİLEYEBİLİRİZ. BUNU HİÇ KİMSE SINIRLAYAMAZ. ZEKÂT, HAYIR, İNFAK KONUSUNDA DA ALLAH, BİZLERE KOLAYLIK SAĞLAMIŞ VE İMTİHANIMIZ GEREĞİ ÖZELLİKLE BİZLERE BIRAKARAK, İHTİYACINIZDAN ARTA KALANI, YANİ ZEKÂT İÇİN AYIRABİLECEĞİNİZ HER ŞEYİ VERİN, DAĞITIN DİYE BİLGİ VERDİYSE KUR’AN’DA, NASIL OLURDA ALLAH’IN KOLAYLAŞTIRILMIŞ APAÇIK HÜKMÜNÜ BEĞENMEYİP, BEŞERİ RİVAYETLERİ ALLAH’IN SÖZÜNÜN ÖNÜNE GEÇİRİRİZ.”

Kur’an ile buluşmuş, zikir ehli bir Müslüman böyle cevap verir. Çünkü Allah böyle emrediyor der. Allah’ın emretmediği bir şey, nasıl olurda dinin emri olur, bunu da mı akıl edemiyoruz? Bizler Kur’an’ı terk edilmiş bırakarak, ne yazık ki Resule ait olduğu iddia edilen rivayet ve sanı sözleri/hadisleri Kur’an süzgecinden geçirmeden, kontrol ve denetimden geçirmeden, Kur’an’ın önüne geçiriyoruz. Yetmiyor birde Allah’ın sünnetinin, onun bizler için çizdiği izlememiz gereken yol ve yönteminin yanına, Resulünün de sünneti var, ona da uyacaksın düşüncesi ile Allah’ın Resulünü, Allah’ın dinde hüküm ortağı yaparak, şirk koştuğumuzun hatta Allah’ın Resulüne iftira attığımızın, ne yazık ki farkında bile olamıyoruz. Hatırlayalım Allah’ın Resulü nereye uymuştu?


“DE Kİ: “HANGİ ŞAHİDİN ŞAHİTLİĞİ DAHA GÜVENİLİRDİR?” DE Kİ: “BENİMLE SİZİN ARANIZDA ALLAH ŞAHİTTİR. BU KUR’AN BANA, HEM SİZİ HEM DE ULAŞTIĞI HERKESİ ONUNLA UYARMAM İÇİN VAHYEDİLDİ.” (ENAM 19)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56) 

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) 

Siz bu ve benzeri ayetlerden, Allah’ın Resulünün izlediği sünnetinin, yani izlediği yol ve yöntemin, yalnız Kur’an’ın yani Allah’ın sünnetinden farklı bilgilerde olabileceğini mi anladınız, yoksa Allah’ın Resulü yalnız Allah’ın Kur’an’da emrettiği sünnetine mi uyduğunu ve bizlere tebliğ ettiğini anladınız? Ne dersiniz? Aslında aklını Kur’an ile kullanana her şey çok açık ama bizler, Allah’ın bizim izlememiz gereken yolunun dışına çıktığımız için, önümüz öyle karanlık ki, ŞEYTANIN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN ETKİSİYLE, GÖZLERİMİZ, KALBİMİZ VE KULAKLARIMIZ ADETA MÜHÜRLENMİŞ. BU KARMAŞANIN KARANLIĞIN İÇİNDE, ALLAH’IN NURUNU, GERÇEKLERİNİ FARK EDEMİYOR VE GÖREMİYORUZ. Sanırım gözlerine perde çekerim, kulaklarına ağırlık koyarım, kalplerini mühürlerim hükmü gerçekleşmiş bazılarına. 

HATIRLARIIIRIM ALLAH, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DEDİKTEN SONRA, RESULÜM SİZE BEN SÖYLEMEDİĞİM HALDE, BUNLARDA DİNİN EMRİ DİYEREK BİZE BAZI SÖZLER/HADİSLER İSNAT ETSEYDİ, ONUN ŞAH DAMARINI KESER, CANINI ALIRDIK DİYOR. Tüm bu gerçeklere hala gözlerimizi kapatarak, batılı yaşayarak Allah’ın Resulüne iftira mı atmak istiyorsunuz? Karar sizin.

Dilerim yalnız Allah’ın ipine sarılarak, gerçeklerin farkında olan, Allah’ın azınlık kulları arasında oluruz. Yoksa mahşer günü geri dönmek isteyip, pişmanlıklarını bildirenlerin safında oluruz.


Saygılarımla 

Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...