Ana içeriğe atla

ALLAH’IN HARAM DEMEDİĞİNE HARAM DEMEYELİM. DOĞRULARI, GERÇEKLERİ ARAŞTIRALIM.

 


Bu makalemde sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, İslam toplumunda NEYİN HELAL NEYİN HARAM olduğu konusu ile ilgili olacak. Çünkü Allah haram ve helal konusunu bizlere Kur’an’da anlatırken, en ince detaylarına kadar anlatmış örnekler vermiştir. Ama bizler Kur’an’dan habersiz olduğumuz için Kur’an’ın değil, mezheplerin ve rivayet hadislerinin etkisinde helal haram konusunu anlıyoruz, onun içinde emin olamayacağımız batılın etkisiyle, İslam’ı yanlış yaşıyoruz. Gelin önce helal ve haram konusunda Allah, özet olarak neler söylemiş Kur’an’da ona bakalım ve onun ışığında bu konuyu birlikte düşünelim ve anlamaya çalışalım.

Mümin suresi 56. Ayetinde Allah, çok önemli bir konuda dikkatimizi çekerek, KENDİLERİNE GELMİŞ KESİN BİR DELİL OLMADAN, ALLAH’IN AYETLERİ HAKKINDA MÜNAKAŞA EDENLER ANCAK, KENDİLERİNİ YÜCELTMEK VE BÜYÜKLÜK TASLAMAK İSTEYENLERDİR DİYOR. Kendileri gelmiş kesin bir delil ne olabilir? Elbette Allah’ın vahyi. Maide suresi 87. Ayette de yine çok önemli bir uyarı yapıyor ve bakın ne diyor. “EY İMAN EDENLER! ALLAH’IN SİZE HELAL KILDIĞI TEMİZ ŞEYLERİ HARAM KILMAYIN VE AŞIRI GİTMEYİN!  ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH AŞIRILARI SEVMEZ.” Hatırlatırım Allah bu ayette, neyi helal kıldığını saymıyor çünkü buna gerek yok, haram kıldıklarını sayıyor ve Allah, haram demediğim TEMİZ ŞEYLERİ, sakın kendinize haram kılmayın diye uyarıyor. Bu konuda Allah’ın haram demediği şeylere, bunlarda haramdır diyerek, aşırıya gitmeyin diyor. DEMEK Kİ HARAM DEMEDİKLERİ ŞEYLERDE ARANAN KIRİTER, ÖZELLİKLE TEMİZ VE SAĞLIKLI OLMASI. Çünkü helal olan bir şey kirli, mikroplu, sağlığa zararlıysa, bunu da yemeyin diye uyarıyor. Konumuz yavaş yavaş çok daha netleşiyor. Tekrar etmek istiyorum. Allah’ın haram demediği öyle hayvanlar vardır ki, hastalıklıdır yaşadığı ortam gereği insan yediğinde zarar verme ihtimali vardır diyebiliriz, onların yenmeyeceğini çok açık anlıyoruz.

Kur’an’ın helal ve haram konusunda, başka nasıl detaylar verdiğine bakmaya devam edelim. Yunus suresi 59. Ayetinde Allah, deki kullarıma diyerek, Allah’ın Resulü biz ümmetini, bu konuda bakın nasıl uyarıyor. Lütfen inançlarımızı, bu uyarı ışığında tekrar değerlendirelim. “NE OLDU SİZE DE, ALLAH’IN SİZE RIZIK OLARAK İNDİRDİĞİ ŞEYLERDEN, BİR HARAM BİR DE HELÂL YAPTINIZ?” DE Kİ: “ALLAH’MI SİZE İZİN VERDİ, YOKSA ALLAH’A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ?” Demek ki helal ve haram hükmünü verecek, yalnız Allah’mış onu çok açık öğrendik. Eğer bizler Allah’ın haram demediği zararsız TEMİZ OLAN şeylere, mezheplerin inancı doğrultusunda HARAM dersek, Allah’a iftira atmış olacağımızı lütfen unutmayalım. Şimdide açıkça, Allah’ın HARAM dediklerine bakalım.

Enam 145: De ki: “BANA VAHYOLUNAN KUR’AN’DA BİR KİMSENİN YİYECEKLERİ ARASINDA LEŞ, AKITILMIŞ KAN, DOMUZ ETİ -Kİ O ŞÜPHESİZ NECİSTİR- YA DA ALLAH’TAN BAŞKASI ADINA KESİLMİŞ BİR (MURDAR) HAYVANDAN BAŞKA, HARAM KILINMIŞ BİR ŞEY BULAMIYORUM. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir.” Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir. (Diyanet meali)

Sizler yukarıdaki ayeti okuduğunuzda, Allah’ın Resulünün ümmetine tebliğ ettiği ve saydıklarının dışında, sizlere HARAM edilmiş bir şey bulamıyorum dediği halde, bizlerin Yahudi inançlarında olan, uzun bir HARAM listesine inanmamız doğru olur mu? Bunları da Allah’ın Resulü haram kıldı, nasıl deriz? Elbette çok büyük bir hata, ama Allah’ın haram demediklerini Resulünün haram ettiğine inanıyoruz. Peki, neden inanıyoruz? İşte bunu kendimize önce sormalıyız. İsterseniz bu konuyu, bazı soruları kendimize sorarak anlamaya çalışalım. Sizce Allah haşa haram listesini yaparken, eksik bırakmış olabilir mi? Bu soruya sanırım, bu mümkün değil diyeceksiniz. Peki, elimizdeki onca uzun haram listesini, Allah’ın Resulü yapmış ve ümmetine tebliğ ederek, Oda haramlar koymuş olacağına nasıl inanıyoruz? Buna inanıyorsak, bizler Allah’ın Resulünü, Allah’ın dinine ortak etmiş oluruz ki, bu düşünce Kur’an’ın tamamına ters düşer. Demek ki bunları da Allah’ın Resulü haram kıldı demek, Resule iftiradır. Allah bir ayetinde ne diyordu? Resulüm biz söylemediğimiz halde, bunlarda dinin emridir, haramdır, helaldir gibi şeyler söyleyip bize isnat etmiş olsaydı, ONUN ŞAH DAMARINI KESERDİK DİYORDU. Bu durumda Allah’ın haram demediği hiçbir şeye, Resulünün haram demesi mümkün değildir.

Helal ve haram konusunu düşünmeye devam edelim. Bu konu açıldığında, mezheplerin ve batıl inançlarının çok fazla etkisinde kalanlardan, şöyle sorularla karşılaşıyoruz. İyide AT ETİ, EŞŞEK ETİ, KÖPEK ETİ, FARE ETİ, AHTAPOT, İSTAKOZ, MİDYE YEMEK HELALMİ, BUNLARIDA MI YİYECEĞİZ, diyenleri duyarsınız. Allah boşuna aklınızı kullanın, düşünün öyle hareket edin diye uyarmıyor bizleri. Hatta aklını kullanmayanları pislik ve rezillik içinde bırakırım dediği ayeti lütfen hatırlayınız. Bu sorular karşısında, Allah’ın bu konudaki ayetleri ışığında, nasıl cevap vermeliyiz? Eğer bu saydıkları, bizlerin yediğinde sağlımızı zarar vermiyorsa, yememizde Allah katında bir sakınca yoktur diye cevap vermeliyiz önce. Böyle dediğimde, köpek eti yani helal mı diyenleri duyar gibiyim. BİZLERİN YİYECEK KÜLTÜRÜMÜZDE BU SAYDIKLARIMIN OLMAMASI, YERKEN TİKSİNMESİ VE İĞRENMESİ, ONUN HARAM OLDUĞUNU GÖSTERMEZ. HER HANGİ BİR ŞEYİN, HARAM OLDUĞUNA HÜKMEDECEK YALNIZ ALLAH TIR, LÜTFEN BU GERÇEĞİ GÖZ ARDI ETMEYELİM, HATA EDERİZ.  Örneğin fare, lağımdan tutulmuşsa zaten pislikle beslenmiştir, temiz ve sağlıklı değildir yenmesi de mümkün değildir. Unutmayalım Allah asla unutucu değildir, onu eksiklikle nispet edemeyeceğimizi, lütfen unutmayalım. Ahtapot, ıstakoz, midye gibi yiyecekleri toplumumuz, yaklaşık 40-50 yıl önce haram diye yemiyorlardı. Çok faydalı ve sağlıklı olduğunu öğrendiklerinde, büyük bir çoğunluk yemeye başladı. Peki ne oldu da yemeye başladılar? Vahiy gelmediğine göre. Demek ki bizler Allah’ın vahyinin dışında, beşerin koyduğu kanun ve hükümlerin etkisiyle helal ve haram konusunu anlıyoruz ve yaşıyoruz. Zamanla da bu inancımızı esneterek değiştirmekte sakınca görmüyoruz. İşte bizler İslam’ı böyle yaşıyoruz. Unuttuğumuz çok önemli konu, Allah’ın bir daha uyarıcı NE ELÇİ, NEDE KİTAP göndermeyeceği gerçeğidir. ALLAH GELECEĞİ BİLİR VE ONA GÖRE AYETLERİNİ İNDİRİR, HELAL VE HARAM HÜKÜMLERİNİ ONA GÖRE KOYAR. 

Hangimiz biliyoruz, bundan 10-15 sene sonra bazı ülkelerde olan kıtlıklar, Ülkemizde ve Dünyanın her tarafında olacak ve insanlar yiyecek konusunda çok fazla sıkıntı yaşayacak. İşte o zaman anlarız nelerin yenip, nelerin yenmeyeceğini. Allah’ın neden saydıklarının dışında her temiz şey sizler için helaldir demesinin maksadını, o zaman daha iyi anlarız. Çok fakir ülkelerde, tarladan yakaladıkları fareleri yiyenleri televizyondan görmüşsünüzdür.  Kur’an’ı bu konuda eksiklikle niteleyeceğimize, bu gerçeğin farkında olmak için çaba harcayalım. Tabi bu kıtlık ve yokluk gelmeden önce, gerçekleri anlayan, ALLAH’A İFTİRA ETMEDEN İMANINI YAŞAR, BUNU UNUTMAYALIM. At ve eşek etinin, bundan belki de yüz yıl öncesine kadar, yük taşımak hatta binek olarak çok kullanılıyor olmasından dolayı, batıl inançların etkisiyle, mezhepler tarafından haramlaştırıldığı biliniyor. Köpek ve benzeri hayvanlara gelince. Bunların hepsi toplumların gelenekleri, yiyecek kültürü ve yaşam şartları ile ilgili bir konudur. Birlikte yaşadıkları ve evlerinde besledikleri hayvanları hiç kimse yemeyi düşünmez, hatta aklından bile geçirmez. Yeter ki Allah kıtlıkla, yoklukla imtihan etmesin. Lütfen bu gerçeği göz önünde tutalım ve şunu unutmayalım ALLAH HARAM DEMEDİYSE, BİR SEBEBİ VARDIR. ONUN SEBEBİNİ KUR’AN’IN SINIRLARINI AŞMADAN, KUR’AN’I DETAYSIZ GÖRMEDEN, ANLAMAYA ÇALIŞALIM.

Halen dünyada çok kalabalık ve çok yoksul ülkeleri televizyonlardan izliyoruz. İzlerken ve onların yediği yemekleri gördüğümüzde, adeta hayret ediyor ve izleyemiyoruz. Çünkü bizlerin damak tadına uymadığı gibi, geleneklerimizde, kültürümüzde de yok. Çok şükür yiyecek konusunda sıkıntımız çok fazla yok, her türlü imkanımızda var. Ama O toplumlar, bizlerin tiksindiğimiz o yiyecekler sayesinde şu anda yaşamlarını sürdürüyorlar, bunu biliyor musunuz? ALLAH O YEDİKLERİNEDE YASAK, HARAM DESEYDİ, ONLARIN DURUMU NASIL OLURDU SİZCE? İşte bizler bunları hiç düşünmeden, kendimize öyle helal ve haramlar ediniyoruz ve Allah’a iftira ediyoruz ki, gerçeklerin farkında bile değiliz.  MÜSLÜMAN OLMAYAN TOPLUMLARIDA BÖYLECE, İSLAM’A DAVET EDEMİYORUZ, ADETA BİZDEN KAÇIYORLAR. BÖYLE GİDERSE, İSLAM TOPLUMLARINI ALLAH ÖYLE BİR KITLIK VE YOKLUKLA İMTİHAN EDER VE O HARAM DEDİKLERİNİ BİLE BULAMAZ HALE GETİRİR Kİ, İŞTE O ZAMAN HATAMIZI ANLARIZ. AMA İŞ İŞTEN GEÇMİŞ OLUR. 

Değerli kardeşlerim, lütfen İslam’ı batılın ve mezheplerin dine yaptığı ilavelerle anlamaya çalışarak, adeta Kur’an’ı eksik görüp, ALLAH’A İFTİRA EDEREK YAŞAMAYALIM, BUNUN HESABINI VEREMEYİZ. Ömür bir su gibi akıp geçiyor. Çevrenize şöyle bir bakın. Dün yanı başınızda olan sevdikleriniz, dostlarınız, bu gün yanınızda yok. Bizlerde her an bu dünyadan göçebiliriz. Onun için işimizi garantiye alalım ve batılın değil, ALLAH’IN İPİ KUR’AN’A SARILALIM. Dilerim en garantili en sağlam bilginin ardından giden, Allah’ın halis kullarından oluruz. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...