Ana içeriğe atla

SİZCE BİZLER, YALNIZ KUR’AN DİYENLERLE Mİ MÜCADELE ETMELİYİZ, YOKSA…….?


 

Bir Müslüman İslam inancını yaşarken, YALNIZ KUR’AN DİYENLERLE MÜCADELE ETMELİYİZ diyebilir mi? Çünkü günümüz İslam anlayışının genel çoğunluğu, bunu savunuyor. Gelin bu sorunun cevabını Kur’an’dan arayalım. Vereceğim ayet örneği, aslında bizlerin inancımızı yaşayabilmek adına, yalnız Allah’ın yani onun gönderdiği Kur’an’ın yeteceğini, yani yalnız Kur’an demesi gerektiğini sizce açıkça bildirmiyor mu? “EY NEBİ! SANA VE SANA UYAN MÜMİNLERE ALLAH YETER.”(Enfal 64) Sizce Kur’an’a ve bu ayete iman eden bir Müslüman, bize Allah’ın vahyi Kur’an yetmez diyebilir mi? Çünkü biz bu ayetten anlıyoruz ki, Allah’ın Resulüne yalnız Allah yani onun vahyi Kur’an yetmiş. Bizlere nasıl yetmez. Yine Bakara suresi 147. Ayetinde Allah, gerçek HAK OLANIN nereden geldiğini söylüyordu.  “GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR. O HALDE KUŞKULANANLARDAN OLMA!” Bu ayete iman eden bir Müslüman, kendisine İslam’ı yaşarken, başka dinde HAK olanları arar mı? Allah biz kullarını uyarıyor ve diyor ki, din adına gerçek yani HAK olan, Rabbinden gelendir diyor. Bu ayette iman eden bir Müslüman, yalnız Kur’an diyenlerle mi mücadele eder, yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz, Kur’an da her bilgi detaylı yoktur diyenlerle mi mücadele eder. Ne dersiniz?

Şimdide yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz diyerek kendilerine Kur’an’ın yanında atalarının zan içeren yani doğruluğu şüpheli rivayet ve sanı inançlarını din diye yaşayanlara, Allah bakın ne diyor ona bakalım. “ONLARIN ÇOĞU, ZANDAN BAŞKA BİR ŞEYE UYMAZ. ŞÜPHESİZ ZAN, HAKTAN HİÇBİR ŞEYİN YERİNİ TUTMAZ. ALLAH, ONLARIN YAPMAKTA OLDUKLARINI ÇOK İYİ BİLENDİR.”(Yunus 36) Aklını zerre kadar kullanana Allah, çok şeyler anlatıyor. Ama düşünmeden inancını birilerine teslim edenleri Allah, pislik içinde bırakacağı örneğini boşuna vermiyor. Zan, zannetmek anlamında bir kelimedir, buda emin olunamama halidir. Tıpkı RİVAYET kelimesinde olduğu gibi. Rivayette söylenti anlamındadır, bu kelimede doğruluğundan emin olunamayan bilgi anlamına gelir.

Şöyle düşünün lütfen Zuhruf suresi 44. Ayetinde Allah, bizleri Kur’an’dan sorumlu tutacağına hükmediyorsa, SİZCE İSLAM’I YAŞARKEN BİR MÜSLÜMAN YALNIZ KUR’AN DİYORSA, ALLAH’IN EMRİNİMİ YERİNE GETİRMİŞ OLUR, YOKSA ALLAH’IN YOLUNDAN MI SAPMIŞ OLUR? Eğer bizler bu sorunun doğru cevabını hala Kur’an’dan öğrenemediysek ve hala yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz demeye devam ediyorsak, bizlerin Allah’ın istediği yoldan gitmediğimiz çok açıktır. Kimin yolundan gittiklerini de bunu söyleyenler düşünsün. Biz Resulün yolundan gidiyoruz diyorlarsa, bakın Allah’ın Resulü nasıl bir yol izliyormuş onu da bu arkadaşlarımıza, Kur’an’dan hatırlatalım.

“BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

“SONRA SENİ DE DİN KONUSUNDA BİR ŞERİAT SAHİBİ KILDIK, ONA UY. BİLMEYENLERİN HEVESLERİNE UYMA.” (Casiye 18 )

“İŞTE BU KUR’AN, BİZİM İNDİRDİĞİMİZ MÜBAREK BİR KİTAPTIR. BUNA UYUN VE ALLAH’TAN KORKUN Kİ SİZE MERHAMET EDİLSİN.” (Enam 155)

Bakın Allah’ın Resulü nasıl bir görev almış. Bu Kur’an bana vahyolundu ki, onunla yani Kur’an ile ulaştığı herkesi uyarayım diyor. Hatırlayınız Allah Nebisine ne diyordu? Sana ve sana uyan Müminlere Allah, yani Kur’an yeter diyordu. Siz bu uyarılardan, yalnız Kur’an ile İslam dini yaşanmaz diye mi anladınız, yoksa yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşamalıyız, çünkü Allah’ın Resulü de yalnız Kur’an ile yaşamış diye mi anladınız? Allah devamındaki ayette Resulüne hitaben çok dikkat çekici bir uyarıda bulunuyor ve diyor ki, seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, yani sana şeriatımızı izlenecek yol ve yöntemimizi Kur’an ile indirdik, ona uy emrini veriyor. Yoldan sapmışların sanı ve rivayetlerine, onların heveslerine uyma diye ikaz ediyor. Devamındaki ayette de, indirdiğim mübarek kitaba uyun emrini açıkça veriyor. Hatırlatırım Allah YALNIZ KUR’AN DİYOR. Bizler bunca açık ayetleri tebliğ alıp, iman ettik diye Allah’a söz verdiğimiz halde, hatta Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem diye uyardığı halde, bizler YALNIZ KUR’AN İLE YANİ ALLAH’IN ŞERİATIYLA İSLAM YAŞANMAZ, RESULÜN SÜNNETİ, ONUN DİNE KOYDUĞU HÜKÜMLERİYLE İSLAM YAŞANIR. YALNIZ KUR’AN DİYENLER DE MÜCADE EDERİZ DİYORUZ. Sizce bizler Allah’ın doğru yolunda gidiyor olabilir miyiz? Çünkü bu söylem ve inançla bizler,  Allah’ın Resulünü dinde Allah’ın hüküm ortağı yapmış oluyoruz. Hâlbuki Allah Resulüne, nasıl bir yetki vermişti hatırlayalım.

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56) 

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) 

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.”(Ahkaf 9) 

BU DURUMDA ŞUNU ÇOK AÇIK ANLIYORUZ. YALNIZ KUR’AN DİYENLERLE MÜCADELEMİZ ASLA OLAMAZ, ÇÜNKÜ ONLAR ALLAH’IN DOĞRU YOLUNDA DEMEKTİR. MÜCADELEMİZ, ALLAH’IN KİTABINI YETERLİ GÖRMEYİP, YALNIZ ONUN İPİNE SARILMAK YERİNE, ONUN YANINA KOYDUKLARI KİTAP İLE KUR’AN’A ŞİRK KOŞANLARLADIR MÜCADELEMİZ. 

Allah’ın Resulüne verdiği yetki ve sorumlulukların da sizler, Resulüm sende benim gibi dinde hükümler koyabilirsin sende şeriatını, sünnetini oluşturabilir ve kullarıma tebliğ edebilirsin mi diyor, yoksa senin görevin yalnız tebliğ etmek ve topluma benim mesajlarımın ulaşmasını mı sağlamaktır diyor, ne dersiniz? Allah Nisa 87. ayetinde, “SÖZ BAKIMINDAN ALLAH’TAN DAHA DOĞRU KİM VARDIR!” Diye bizleri, Resulünü ve tüm iman edenleri uyarıyor Allah, ama bizler inatla atalarımızdan intikal eden sanı ve rivayetleri yaşayabilmek adına, Allah’ım senin sözlerin/hadislerin gibi doğru, güvenilir Resulünün de rivayetle bizlere ulaşmış sözleri/Hadisleri ‘de var. Biz onlara da sana güvendiğimiz gibi güvenip inanıyoruz, diye cevap veriyoruz. Bunu yapan bizler, sizce Kur’an’ın ve Resulün yolundan gidiyor olabilir miyiz? NE YAZIK Kİ KUR’AN’IN AKLIN VE MANTIĞIN KABUL ETMEDİĞİ, ÇELİŞKİLERLE DOLU BİR İNANÇ YARATTIK KENDİMİZE, AMA FARKINDA BİLE DEĞİLİZ.

Allah Araf suresi 3. Ayetinde, RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN, O’NUN BERİSİNDEN BİRTAKIM VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN. SİZ NE KADAR DA AZ ÖĞÜT ALIYORSUNUZ!” Dediği halde, bizler hala batılı aklayabilmek adına, Kur’an’da Allah Resulüme uyun, ona uymak bana uymak gibidir ayetlerine, Kur’an’ın asla onay vermediği öyle anlamlar yüklüyoruz ki, Allah’ın Resulünü Allah’ın din ortağı yapıyoruz. Hâlbuki Allah Resulüme uyun, çünkü O sizi yalnız Kur’an ile uyarma görevi almıştır diye onlarca ayetinde açıklama yapıyor. Ama bizlerin gözlerinde perde olunca, bu gerçekleri ne yazık ki göremiyoruz, ayetlerin üstünü örtüyoruz. Allah Enbiya 10. Ayetinde ne diyordu hatırlayalım. “AND OLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ, BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ ONDADIR. HÂLÂ AKILLANMAYACAK MISINIZ?” 

Günümüzde öyle bir İslam yaşanıyor ki, Allah’ın size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır sözlerine inat, Kur’an’ı herkes anlayamaz, Kur’an özet bilgiler verir detaylı değildir. Kur’an’ı Resulün rivayet hadisleri olmasaydı anlayamazdık, Kur’an kapalı kalırdı diyecek kadar Kur’an’dan uzaklaştık. Acısını da elbette toplum olarak çekiyoruz. ÖNÜNE GELEN BU TOPLUMU, ALLAH İLE ALDATMAYA DEVAM EDİYOR. Hâlbuki Allah bizim nereye sarılmamızı istiyordu? “HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE SARILIN VE AYRILIĞA DÜŞMEYİN.” (ALİ İMRAN 103) Eğer Allah isteseydi, indirdiğim Kur’an’a ve Resulün hadislerine de uyun diyebilirdi. Ama tam tersine, hem Resulünün hem de bizlerin, yalnız indirdiği Allah’ın ipi Kur’an’a sarılmamızı emrediyor. BURADANDA ÇOK AÇIK ANLAŞILIYOR Kİ, İSLAM’I YAŞARKEN YALNIZ KUR’AN DİYENLER, ALLAH’IN ÖNERDİĞİ YOLDA GİDİYOR, KUR’AN’IN YANINA DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZ RİVAYETLERİDE KOYANLAR, ALLAH’IN YOLUNDAN SAPMIŞ, ONA ŞİRK KOŞUYOR DEMEKTİR.

Yaşadığımız İslam’ın Allah’ın emrettiği İslam olmadığına ve yaşanan İslam’ın adeta Yahudileştirilmiş hale dönüştürüldüğünü inşallah toplum olarak, emanetimizi teslim etmeden fark ederiz. Kur’an’ı dikkatle anlayarak ve ayetler üzerinde düşünerek okuyan, tüm gerçekleri fark edecektir. Bakın Allah bizlerin nereye, kime uymamız gerektiğini söylüyor. Dilerim Kur’an’ın emrettiği gerçeklerle buluşan, Allah’ın azınlık halis kulları arasında oluruz. 

Şura 47: ALLAH’TAN GERİ ÇEVRİLMESİ İMKÂNSIZ BİR GÜN GELMEZDEN ÖNCE, RABBİNİZE UYUNUZ! ÇÜNKÜ O GÜN, HİÇBİRİNİZ SIĞINACAK YER BULAMAZSINIZ, İTİRAZ DA EDEMEZSİNİZ.

NİSA 174: EY İNSANLAR! ŞÜPHESİZ SİZE RABBİNİZDEN KESİN BİR DELİL GELDİ VE SİZE APAÇIK BİR NUR İNDİRDİK. 

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...