Ana içeriğe atla

Muhammed Suresi 18. Ayetin Uyarılarına, Lütfen Kulak Verelim.

 



Bu makalemde sizleri, Muhammed suresi 18. Ayet üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Bu ayette inkârcıların takındığı tavır ve Allah’ın bunlar için söylediği uyarıcı ikazlarından bizler nasıl bir ders almalıyız, gelin hep birlikte bu ayet üzerinde düşünerek kıssadan hissemizi alalım. Önce ayeti yazalım.

Muhammed 18: ONLAR, O (SON) SAAT’İN ANSIZIN KENDİLERİNE GELMESİNDEN BAŞKA NE BEKLİYORLAR Kİ! ELBETTE ONUN ALÂMETLERİ GELMİŞTİR. KENDİLERİNE GELİP ÇATINCA GERÇEĞİ HATIRLAMALARI NEYE YARAR. (Mehmet Okuyan)

Bu ayeti ilk okuduğunuzda aklınıza gelen, dünyada kıyametin kopmasından bahsediliyor diyebiliriz. Bizde ilk önce öyle anlayalım ve ayette geçen, ELBETTE ONUN ALAMETLERİ GELMİŞTİR sözünden Allah neleri kast ediyor olabilir, onu düşünelim. Tabi rivayetler ışığında değil, Allah’ın Nuru Kur’an ışığında. Önce şunu çok net hatırlayalım. Allah kıyametin ansızın geleceğini birçok ayetinde bizlere bildiriyor. Bir örnek verelim.

“SANA KIYAMETİN NE ZAMAN KOPACAĞINI SORUYORLAR. DE Kİ: “ONUN BİLGİSİ RABBİMİN KATINDADIR. RABBİNDEN BAŞKA ONUN VAKTİNİ BİLDİRECEK YOKTUR. O GÖKLERDE VE YERDE BULUNANLARA ÇOK AĞIR GELMEKTEDİR.  O SİZE ANCAK ANSIZIN GELİR.” (Araf 187)

Demek ki kıyamet ansızın gelecekmiş. Onun içinde ansızın gelecek olan kıyametin, vaktini Allah’tan başka daha önceden hiç kimse bilemez, çok öncesinden de açık alametleri olamaz. Olur dersek Allah’ın ansızın kıyamet gelecek hükümlerine ters düşer. Açık olmaz ama bizleri o kıyamete götüren, bazı işaretlerde yok mudur Kur’an’da ona da bakalım. Rivayetlerde anlatılan alametlerin hiç birisine Kur’an onay vermez, onu da söylemek isterim. Bahse konu ayete de, bu düşünce merkezinde bakarak, ayeti anlamaya çalışalım. Ansızın gelecek kıyametinde alameti detaylı şu gün şunlar olacak ve kıyamet kopacak şeklinde elbette olamaz. Ama bu ayetten anlamamız gereken, HER ZAMAN KIYAMETE HAZIRLIKLI OLMAMIZ GEREKTİĞİNİ ÇIKARTABİLİRİZ. Şöyle diyebilirsiniz Kur’an’ın bazı ayetlerinden, kıyametin çok geç olmadığını anlamamız mümkün mü? Elbette bu konuda söyleyecek sözümüz var.  

Kıyamet Alametleri olarak, Hz. Muhammed’in en son Resul, Kur’an’ın en son kitap olarak gönderilmesi ve bir daha Allah uyarıcı Resul ve kitap göndermeyeceği, çok açık bir kıyamet alametidir. Başka kitap ve Resul gelecek olsaydı, O gelene kadar kıyamet kopmayacak diyebilirdik, ama bu durumda bunu söyleyemeyiz. Böyle olunca insanlar her an kıyametin kopabileceğini artık bilmiş oluyorlar. Çünkü Allah kıyametin ansızın geleceğini bildiriyor. Kamer suresi 1. Ayetinde kıyamet günü geldiğinde,  hatırlatırım kıyamet başladığında, ayın yarılacağı örneği verilir. Ayın yarılma ifadesini gerçeklerin ortaya çıkması anlamında, bir deyim olarak da anlayabiliriz. Yani vaat dilen gerçekleşti anlamında. Tekrar etmek isterim, Kıyametin ansızın geleceğinin birçok ayette bildirilmesi çok açık uyarıcı ve her anımızda hazır olmamız gereken bir kıyamet alametidir. Peki kıyameti getirecek, yani bu dünyayı yaşanmaz hale getirecek, düzenin işlemesinin bozulduğu bazı bilgiler vermiyor mu Kur’an, şimdi de ondan bir kaç örnek ayet verelim.

Bakara 205: HÂKİMİYETİ ELE ALDIĞINDA İSE ÜLKEDE BOZGUNCULUK ÇIKARIP ÜRÜNLERİ VE NESİLLERİ YOK ETMEYE ÇALIŞIR. ALLAH BOZGUNCULUĞU SEVMEZ. (Kuran yolu Diyanet işl.)

Enbiya 44: OYSA BİZ ONLARI DA ATALARINI DA NİMETLERİMİZDEN FAYDALANDIRDIK. HATTA BU, ÖMÜRLERİ BOYUNCA SÜRÜP GİTTİ. ŞİMDİ BİZİM YERYÜZÜNÜ ETRAFINDAN NASIL EKSİLTİP DURDUĞUMUZU GÖRMÜYORLAR MI? ŞU HALDE ÜSTÜN GELEN ONLAR MI? (Kuran yolu Diyanet işl.)

Rum 41: İNSANLARIN KENDİ ELLERİYLE YAPIP ETTİKLERİ YÜZÜNDEN KARADA VE DENİZDE DÜZEN BOZULDU; BÖYLECE ALLAH -DÖNÜŞ YAPSINLAR DİYE- İŞLEDİKLERİNİN BİR KISMINI ONLARA TATTIRIYOR. (Kuran yolu Diyanet işl.)

İlk ayette aslında, günümüzde yaşadığımız çok önemli bir konuya dikkat çekiyor. Öyle bir toplumdan bahsediliyor ki, bu insanlar gücü ellerine aldıklarında, ALLAH’IN DÜZENİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞARAK, YANİ DÜZENİNİ BOZARAK BİRŞEYLER YAPTIĞINDAN BAHSEDİLİYOR. Bakın bunlar ürünleri, yani bitkilerin ağaçların genleriyle oynayarak, onları adeta yok ederek dünyada bozgunculuk çıkartırlar diyor. Sizce bu toplum, Yahudilerden başkası olabilir mi? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Enbiya 44. ayet üzerinde lütfen dikkatle düşünelim. Bakın ayette ne diyor Rabbimiz. “YERYÜZÜNÜ ETRAFINDAN NASIL EKSİLTİP DURDUĞUMUZU, GÖRMÜYORLAR MI?” Sizce eksiltilen ne olabilir? Elbette dünyanın düzenini bozacak, kutuplardaki buzulların erimesi değil mi sizce? Buzulların erimesinden insanlığın, çok zarar göreceği anlatılıyor, tabi dünya iklimini bile değiştirecek kadar kötü bir durumla karşı karşıyayız. Rum 41. ayette ise yine, günümüzde yaşadığımız O gerçek anlaşılıyor. İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden, karada ve denizde düzen bozuldu diyor. Karada ve denizde yaşayan insanlar, bu dünyayı o kadar kötü kullandı ve kirletti ki, şimdide hem hava kirliliğinden, hemde denizin kirlenmesinden kimyasal atıklardan adeta kendimizi zehirliyoruz. Denizlerde yiyecek balık bile tutamaz olduk. Yakın gelecekte ise hiç bulamayacağız. SİZCE TÜM BUNLAR, DÜŞÜNEN AKLINI KULLANAN BİR İNSAN İÇİN, KIYAMET ELAMETLERİ DEĞİLDE NEDİR?

Şimdide aynı ayeti farklı yönden düşünelim. Ayette gerçekleri görmek istemeyen inkârcılara, O son saatin yani kıyametin, ansızın kendilerine gelmesinden başka ne bekliyorlar ki diyor ilk cümlede. Aslında onlar diye kast edilenler kıyameti bilip inananlar yani onlara da Kitap ve Resuller gelip uyarılmış toplum ama batılın ve hurafenin takipçileri olduğu anlaşılıyor. Ayetin son cümlesini tekrar hatırlayalım. “KENDİLERİNE GELİP ÇATINCA, GERÇEĞİ HATIRLAMALARI NEYE YARAR!” Bu uyarı kıyamet gelmeden tüm inkârcılara ve iman edenlere bir uyarı mahiyetinde olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Yeri gelmişken şunu söylemek isterim. Bu ayetten şunu çok net anlamalıyız. KÜÇÜK KIYAMET İNSANIN KENDİ ÖLÜMÜ, BÜYÜK KIYAMET KAİNATIN YOK OLMASI VE MAHŞER GÜNÜNÜN GELMESİ. Bu sözlerden Allah kendi kıyametiniz gelmeden, pişman olmak istemiyorsanız, gerçeği hatırlayıp Allah’ın yolundan gidin diye uyarıyor. Tekrar etmek gerekirse, kıyamet dediğimizde iki şeyi anlamalıyız. BİRİNCİSİ HER İNSANIN KENDİ ÖLÜMÜ DE ONUN KIYAMETİDİR. İKİNCİSİ TÜM ÂLEMİN SONA ERDİĞİ KIYAMETİN KOPMASI. Bahse konu ayeti eğer bizler her iki durumda da anlarsak, bence çok daha doğru anlamış oluruz kanısındayım. Bu konuda bir ayet hatırlatmak istiyorum sizlere. 

Ali İmran 185: HER CAN ÖLÜMÜ TADACAKTIR. ANCAK KIYAMET GÜNÜ YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞI SİZE, TASTAMAM VERİLECEKTİR. KİM CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRILIP CENNETE KONURSA O, GERÇEKTEN KURTULUŞA ERMİŞTİR. ZİRA BU DÜNYA HAYATI, ALDATICI BİR ZEVKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR. (Bayraktar Bayraklı)

Bu ayetten de anlıyoruz ki, her canlı ölümü tadacaktır ve Muhammed suresi 18. Ayet de, kıyametiniz kopmadan yani ölmeden, size gelen tüm delil ve kanıtların ışığında gerçeklerle yüzleşin, çünkü hesap gününün tüm alametleri, bilgileri sizlere Kur’an ile ulaşmıştır. O bilgi, delil ve kanıtları görmezden gelmeyin, mahşer günü geri dönüşü olmayan O çetin gün geldiğinde, pişman olursunuz diyor Allah ve bizleri uyarıyor. Bu uyarıyı Kur’an birçok kez yapıyor bir örnek verelim. “ALLAH, HAK OLARAK KİTAB’I VE MİZANI İNDİRENDİR. SEN NEREDEN BİLECEKSİN BELKİ DE O SAAT (KIYAMET) YAKINDIR.” (Şura 17)

Bu ve benzeri birçok ayet, bizleri O çetin gün gelmeden uyarıyor ve hazırlıklı olmamızı sağlıyor ve Allah bu ayette de, hazır mısınız diyor, belki de o saat çok yakındır. PEKİ, O HANGİ SAAT OLABİLİR? SANIRIM İLK DÜŞÜNMEMİZ GEREKEN BİZLERİN KENDİ KIYAMETİMİZ YANİ ÖLÜMÜMÜZ OLSA GEREK. Daha sonra ki kıyameti görebilir miyiz bilmem ama elbette o gün zaten hepimiz sorguya çekileceğiz. Onun için bizler önce kendi kıyametimiz gelmeden, ona hazırlıklı olmalıyız. Bizler öldükten sonra, mahşer günü dirildiğimizde, ne çabuk geçti o vakit geldi mi hesap günü diyeceğimizi Allah, şimdiden bildiriyor. Bu demektir ki bizlerin ölümü küçük kıyamet ile dünyanın kainatın kıyameti arasında, çok fazla zaman yok Allah’ın katında. 

Dilerim bizlere emanet edilen can bu bedenden ayrılmadan, hesaba çekileceğimiz O çetin gün hesabını verebilen azınlık, mutlu Allah’ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...