Ana içeriğe atla

KUR’AN DAKİ RESUL İLE MEZHEPLERİN ANLATTIĞI RESUL ARASINDAKİ FARKLAR.

 



Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, KUR’AN DAKİ RESUL konusu üzerine olacak. Birçok yazıma cevap veren arkadaşımız, siz Peygamber siz bir din yaşamak istiyorsunuz diyerek, sitemlerini bildiriyorlar. Sizce Kur’an’a iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Allah’ın Resulünü görmezden gelebilir mi? Bu mümkün değil. Çünkü Allah görev verdiği Resulünü bizlere örnek göstermiştir. Madem Allah’ın Resulü bizler için örnek, onu devre dışı bırakıp görmezden gelirsek, nasıl olur Allah’ın Resulünün örnek alırız. Acaba bu sloganı, atalarının batıl inançlarına perde yapmak isteyenler mi kullanıyor, gelin onu anlamaya çalışalım. Ama önce bizler şunu düşünmeliyiz. Allah’ın Resulünün örnekliğini, sizce bizler nereden öğreneceğiz? Kur’an’dan mı, yoksa Rivayet edilen bizlere ulaşmış sözlerden/hadislerden mi, ne dersiniz? 

Sizler Allah’ın Resulünü devre dışı bırakıyorsunuz söyleminde bulunanlar, acaba bu sloganı ne maksatla ve hangi konular öne sürülerek söyledikleri üzerinde, isterseniz önce duralım. Bizler eğer Kur’an’da ki Resul kavramını, Resulün görev yetki ve sorumluluklarını doğru anlayamadıysak, SİZ PEYGAMBERİMİZİ DEVRE DIŞI BIRAKIYORSUNUZ, PEYGAMBERSİZ BİR DİN YAŞAMAK İSTİYORSUNUZ, İTHAMINI’DA DOĞRU ANLAMAMIZ MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Hiçbir Müslüman Allah’ın Resulünü devre dışı bırakarak İslam’ı yaşayamaz. Çünkü O örnek insan sayesinde, bizler bugün Kur’an’ı tebliğ aldık ve ondan faydalanıyoruz. HATTA BİZLERE TEBLİĞ ETTİĞİ KUR’AN’DAN KENDİSİNİ TANIMA ŞEREFİNE NAİL OLDUK. Bu sloganı dillerinden düşürmeyenleri araştırdığımızda, Allah’ın Resulüne ait olması asla mümkün olmayacak sözleri/hadisleri hiç düşünmeden, Kur’an süzgecinden geçirmeden kabul edenlerin, karşı düşüncede olanlara hitaben söyledikleri asılsız bir iddiadır bu sözler. 

Peki, karşısındaki Müslümanlar ne diyorlar da, onların deyimiyle Peygamber siz bir din istiyor bunlar diyorlar. Kur’an’ı inançlarının merkezine koyan ve onun onayından geçmeyen hiçbir sözü/hadisi Allah’ın Resulü asla söylememiştir diyerek, inançlarında çok titiz davranan ve Allah’ın Kur’an da emrettiği gibi, yalnız Kur’an’ı delil, Kanıt gösteren onun sınırlarını aşmayan, BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILAN MÜSLÜMANLAR BUNLAR. Hatırlatırım Allah’ın Resulü, batıl ve hurafelerle yaşanan hiç bir kitap Ehline tabi olmamıştı. Resulünden alacağımız ilk ders, batıl ve rivayetlerle yaşanan bir inanca tabi olmaktansa, gerçeklerin arayışında olmak, Allah katında en makbul davranıştır.

Peygamber siz bir din yaşamak istiyorsunuz diyerek karşı çıkanlar, mezheplerin yarattığı ama Kur’an’ın asla onay vermediği hiç bahsetmediği, açıklamadığı onca itikadı kabul edenlerdir. Hatta rivayet hadisler olmasaydı, Kur’an kapalı kalır anlaşılmazdı diyerek, bu rivayet bilgileri adeta Kur’an’ın önüne geçirenler, bu sözü ne yazık ki kendilerine kalkan yapmışlardır. Bu bir şirktir. Allah haşa kullarına açıklamadığı, izah etmediği bir şeyden nasıl hesap sorar diye, zerre kadar düşünen yok mu? Örneğin Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin kabul edilmediği o günden sakının diye Allah hüküm verdiği halde, Allah’ın Resulü, din ulemaları veli kişilerde şefaatçidir diyerek, Allah ın hükümlerinin tam tersi itikada sahip olanlar, ŞEFAAT TÜMDEN ALLAH’A AİT OLDUĞUNA İMAN EDENLERE, SİZLER ALLAH’IN RESULÜNÜ DEVRE DIŞI BIRAKIYORSUN DİYORLAR. FARKINDA DEĞİLLER AMA ALLAH’IN RESULÜNÜ, ALLAH IN DİN ORTAĞI YAPARAK ŞİRK KOŞTUKLARINI GÖREMİYORLAR.  

Allah birçok ayetinde Oku, düşün, aklını kullan der biz kullarına. Eğer Kur’an’ı birkaç kez anladığımız dilden okuyup üzerinde düşünmüş olsaydık, Allah’tan başka dinde hüküm koyacak hiç kimsenin olmadığını görebilirdik. Allah hükmüme hiç kimseyi ortak etmem dediği halde, kendisi gibi düşünmeyenlere, SİZ PEYGAMBERSİZ BİR DİN YARATMAK İSTİYORSUNUZ İFTİRASINI ATANLAR, ALLAH RESULÜNE DE TIPKI KUR’AN GİBİ DİNDE HÜKÜMLER KOYMA, HELAL HARAM YAPMA YERKİSİNİ VERMİŞTİR DİYENLERDİR. Allah Helal ve haramı koyan,  yalnız Allah’tır diye birçok ayetinde hüküm verdiği halde, bu yanlış inanca sahip olanlar, aslında karşısındaki kişileri Peygamber siz bir din yaşamakla suçlarken, kendilerinin Allah a ve onun kitabına şirk koşacak bir inanç yaşadıklarını ne yazık ki fark edemiyorlar. Çünkü bu kardeşlerimiz Kur’an dan, Allah’ın Resulünün yetki ve sorumluluklarını ya tebliğ almamış, yada aldıkları halde batıl inançlarını yaşayabilmek için, ayetleri görmezden gelmektedirler. BU DURUMDA ALLAH’IN RESULÜNÜ DEVRE DIŞI BIRAKMADIĞINI İDDİA EDENLER, FARKINDA OLMADAN ALLAH’IN RESULÜNÜ, ALLAH’A ŞİRK KOŞTUKLARINI FARK EDEMİYORLAR.

Allah’ın Resulü, O örnek insan yalnız Kur’an’a uymuş ve yalnız Kur’an’ı ümmetine tebliğ etmiştir. BİZLERDE ALLAH’IN RESULÜNÜN ÖRNEKLİĞİNİ KUR’AN DAN ÖĞRENİYORUZ VE ONUN GİBİ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ. Yazacağım ayetleri ve uyarıları lütfen göz ardı ederek, Allah’ın Resulünü kalkan yaparak, Allah’ın ayetlerinin tam tersi bir inancı kendimize yol edinmeyelim, yoksa hesap günü pişman olanların safında buluruz kendimizi. Allah Resulümde sizler için güzel bir örnek vardır diyor.  Bizlere düşen O güzel örnekliği, rivayet ve sanı bilgilerden değil, Allah’ın kitabı Kur’an’dan öğrenelim.

Araf 203: Onlara bir ayet getirmediğin zaman, “SEN BİR TANE DERLESEYDİN YA!” DERLER. De ki: “BEN ANCAK RABBİM TARAFINDAN BANA VAHYOLUNANA UYARIM. Bu kitap, Rabbinizden gelen göz açıcı belgeler olup, inanmış bir topluma rehber ve rahmettir.” (Bayraktar Bayraklı)

“BU KURAN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 ) 

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56) 

Allah’ın Resulüne verdiği yetki ve sorumluluğu Kur’an’da görmezden gelip, mezheplerin dine yaptığı ilaveleri Kur’an da göremediklerinde telaşe düşenler, Allah’ın Resulüne vermediği yetkilerle O’nu donatıp, bunları kabul etmeyenlere karşı, SİZ PEYGAMBERİ DEVRE DIŞI BIRAKIP, PEYGAMBERSİZ DİN YAŞAMAK İSTİYORSUN DİYEREK, KENDİLERİNİ HAKLI ÇIKARMAYA VE KENDİ BATIL İNANÇLARINA KALKAN YAPMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR.

Hâlbuki Allah Resulünü örnek göstermiş ve bu örnekliği nasıl açıklamıştı hatırlayalım. ALLAH RESULÜNÜN HAYATA BAKIŞI, YARDIM SEVER OLUŞU, ŞEFKATLİ, GERÇEKLERİN VE DOĞRUNUN ARAYIŞINDA OLMASI. İNSANLARA KARŞI DAVRANIŞI, TOPLUM İÇİNDE GÜVENİLİR VE AHLAKLI OLUŞUNU ÖRNEK GÖSTERİYOR. İnancı konusunda da çok önemli konulara değiniyor ve batılı ve rivayetleri asla din edinmediğinden, ne Yahudi topluma nede Hristiyan toplumuna, asla tabi olmamış ama gerçeklerin arayışında, güvenilir doğru dürüst bir insan olmuştur. Hatırlayınız Allah, SEN YÜCE BİR AHLAK ÜZERİNDESİN diyerek, Resulünün en önemli örnek özelliğini bizlere bildirmiştir. Günümüzde bizler bolca namaz kılıp, oruç tutan, ama adaletten, ahlaktan uzak Müslümanlar olduk, çünkü Kur’an’da anlatılan Allah’ın Resulünü örnek almadık. Batılın ve rivayetlerin anlattığı Resulü örnek aldık.

Lütfen unutmayalım, Allah katında örnek bir kul olmak istiyorsak, ibadetlerimizden önce bizlerinde Allah’ın Resulünün olduğu gibi, AHLAKLI, DOĞRU, DÜRÜST, GÜVENİLİR, YARDIM SEVER, GERÇEKLERİN, DOĞRUNUN ARAYIŞINDA bir insan olmalıyız. Allah’ın Resulü gerçeklerin arayışı esnasında, Kitap Ehlinin batıl inançlarına tabi olmadığı halde Allah, ona yardım etmiş ve gerçeklerle buluşturmuş, ONU ONURLANDIRARAK RESUL OLARAK SEÇMİŞTİR. Allah bu çabasından önce Resulünün, bakın nasıl bir konumda olduğunu söylüyor. Şura suresi 52. ayetinde, Resulünün Ümmi oluşunun anlamını bizlere anlatmak için ne demişti hatırlayalım. “SEN DAHA ÖNCE KİTAP NEDİR, İMAN NEDİR BİLMEZDİN” der. Seni doğru yola biz ilettik diye bilgi verir. Peki, Allah böyle bir insanı neden Elçi/Resul olarak seçmiş olabilir? Bunda alacağımız bir ders, GÜZEL BİR ÖRNEKLİK YOKMU SİZCE? Bu gerçeği anlatmayı örnek almayı bırakın, üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu gerçek Müslümanlar tarafından fark edilirse, ne mezhepler ne cemaat ve nede tarikatlar artık hükümsüz kalır.

Bizler batıl ve hurafe inançlarımızı kanıtlamak için, Allah’ın Resulünün adını öyle kullanıyor ve ona ait olması mümkün olmayan sözlere/hadislere öyle inanıyoruz ki, ONUN ÖRNEK OLUŞUNDAN HİÇ FAYDALANAMIYORUZ. DAHA DOĞRUSU GERÇEKLERLE BULUŞMAMIZIN ÖNÜNE, BATILLA SET ÇEKİYORLAR. Dilerim bu seti yıkarak, batıl ve hurafe inançlarımızı Kur’an ile temizleriz ve Allah’ın Resulünü örnek alan azınlık halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız