Ana içeriğe atla

CENAZE NAMAZI MI, CENAZE DUA TÖRENİ Mİ?

 


Bu makalemde sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Tevbe Suresi 84. Ayet olacaktır. Bu ayet de geçen salat kelimesi, her zaman ki gibi namaz diye çevrilerek, ölen Müslümanların cenaze namazı kılınması gerektiği anlatılmaktadır. Gerçekte de bu ayette geçen salat kelimesi, namaz anlamında mıdır? Çünkü bildiğimiz namaz kıyam, rükû ve secde ile yapılır. Cenaze namazı dediğimiz namazda ise yalnız kıyam vardır, rükû ve secde yoktur. Bu durumda bu ayeti namaz diye çevirmemiz ve ölmüş bir Müslümana yaptığımız bu törene namaz dememiz, sizce ne kadar doğru olabilir? Önce iki farklı mealden bu ayeti yazmak istiyorum. Daha sonra üzerinde birlikte düşünelim.

Tevbe 84: ONLARDAN ÖLEN HİÇBİRİNE ASLA NAMAZ KILMA VE KABRİNİN BAŞINDA DURMA. ÇÜNKÜ ONLAR ALLAH’I VE RESÛLÜNÜ İNKÂR ETTİLER VE FASIK OLARAK ÖLDÜLER. (Diyanet meali)

Tevbe 84: ONLARDAN ÖLMÜŞ OLAN HİÇBİRİNE ASLA SALÂT (DUA) ETME, ONUN KABRİ BAŞINDA DA DURMA! ŞÜPHESİZ Kİ ONLAR, ALLAH’I VE ELÇİSİNİ İNKÂR ETTİLER VE YOLDAN ÇIKANLAR OLARAK ÖLDÜLER. (Mehmet Okuyan meali)

Diyanet meali, salat kelimesini namaz diye çevirmiş. Ama Mehmet Okuyan hocamız, orijinalindeki kelimeyi yazmış ama yanına bu kelimenin Kur’an da geçen diğer anlamı olan, DUA diye de açıklama yapmış. Gerçekte bu ayette geçen Salatın bizlerin kıldığı namazla bir ilgisi olması mümkün görünmüyor. Çünkü namazın şekilsel hareketleri bunda yok. NAMAZ ALLAH’A KARŞI YAPILIR MUHATAP ALLAH’DIR. AMA CENAZE NAMAZINDA MUHATAP CENAZEDİR. Allah Kur’an da yolda yürürken, at sırtında her anımızda salat etmemizi bizlerden ister. Yani Allah’a DUA etmemizin, onu zikretmemiz gerektiği bilgisini verir. Bu ayette de, ölen bir insanın arkasından yapılan DUA törenden bahsediliyor ve bu ayette Allah bir ikazda bulunuyor. Onlardan diye kast edilenler, Allah’ın Resulüne savaş açmış, onları öldürmeye çalışan, Resulüne karşı gelen kâfirlerden bahsediyor. Allah hem Resulüne hem de tüm Müslümanlara, kâfir olduğu apaçık belli olan Müslümanlara karşı mücadele edenleri kastediyor. Önce bu açıklamayı yapmak isterim. Yoksa iman ettiğini söyleyen hiç kimse hakkında, bu insanın cenaze namazı kılınmaz/cenaze dua töreni yapılmaz ya da iman ettiğini söylediği halde farklı inancı olan bir kişiye bunu asla söyleyemeyiz.  Çünkü kimin doğru yolda olduğunu bizler bilemeyiz. Kur’an dan Örnekler  vermek istiyorum ki konu daha iyi anlaşılabilsin.

“AKRABA BİLE OLSALAR, CEHENNEMLİK OLDUKLARI BELLİ OLDUKTAN SONRA MÜŞRİKLER İÇİN ALLAH’TAN AF DİLEMEK, NEBİYE DE MÜMİNLERE DE YAKIŞMAZ.” (Tevbe 113)

“ONLAR İÇİN İSTER AF DİLE, İSTER DİLEME; ONLAR İÇİN YETMİŞ KEZ AF DİLESEN DE ALLAH ONLARI ASLA AFFETMEYECEKTİR.  BU, ONLARIN ALLAH’I VE ELÇİSİNİ İNKÂR ETMELERİNDEN ÖTÜRÜDÜR. ALLAH YOLDAN ÇIKANLAR TOPLULUĞUNU DOĞRU YOLA ULAŞTIRMAZ.” (Tevbe 80)

Taha 135: De ki: “HERKES BEKLEMEKTEDİR; SİZ DE BEKLEYİN! İLERİDE DÜZGÜN YOLDA OLAN HALKI VE DOĞRU YOLA ULAŞANLARIN KİMLER OLDUĞUNU BİLECEKSİNİZ!” (Mehmet okuyan)

İsra 84: De ki: “HERKES KENDİ YAPISINA UYGUN İŞLER GÖRÜR. RABBİNİZ, EN DOĞRU YOLDA OLANI DAHA İYİ BİLİR.” (Diyanet meali)

Bu ayetlerden de şunu çok açık anlıyoruz. Bir insan açıkça sözleri ile inkar ediyorsa, Allah’ın Nebisi bile olsa Allah dan onlar için af dilemenin yanlış olduğunu Allah söylüyor. Bu sözlerden de anlıyoruz ki, Cenaze namazı dediğimiz aslında DUA töreni, yani ölen kişi için bağışlanma isteğidir. İman ettiğini söyleyen kişiler arasında ise, hiç kimse bu kâfir, imansız diyemez yani Tevbe suresi 84. Ayeti delil gösteremez, çünkü kimin en doğru yolda olduğunu yalnız Allah bilir diyor. Bu yanlışı ne yazık ki bizler, kendi aramızda çok yapıyoruz. Hatta onun namazı kılınmaz gibi sözleri çok duyarsınız. Çünkü kendisi gibi iman edip inanmayanlara, bu tarz yakıştırmalar çok yapılıyor. ÇÜNKÜ HERKES KENDİSİNİN, EN DOĞRU YOLDA GİTTİĞİNE İNANIYOR.

Gelelim konumuza. Ölen Müslüman kardeşlerimize yaptığımız SALAT tır ama bu salat farsça deyimiyle namaz değil, ÖLEN KİŞİNİN ARKASINDAN YAPTIĞIMIZ DUADIR, CENAZE TÖRENİDİR. Geleneksel İslam anlayışı mezhepler ve fıkıh bu dua törenine namaz demişler. Fakat Kur’an da kıldığımız namazın tarifi gibi,  bu namazın tarifini bulamayınca, her zamanki gibi devreye mezheplerin FIKIH inancı girmiş ve kendilerince şekillendirmişlerdir. Bayram namazını Kur’an da göremeyince, kendilerinin şekillendirdiği gibi. Yani günümüzde kılınan şekliyle cenaze namazı beşeridir, Allah’ın emri değildir. Çünkü böyle bir namaz tarifi Kur’an da yoktur. Mezhep inançları bu SALAT/DUA TÖRENİNE namaz dedikleri için, bu töreninde abdest alarak yapılması gerektiğine hükmetmişlerdir. HATIRLATMAK İSTERİM, ALLAH ÖLEN MÜSLÜMANLAR İÇİN YAPACAĞIMIZ BU SALATI, YANİ DUA TÖRENİNİ YERİNE GETİRİRKEN, BİZLERİN TIPKI NAMAZ KILARKEN ALDIĞIMIZ ABDESTİ ALMAMIZIN EMRİNİ VERMEMİŞTİR. ÇÜNKÜ NAMAZDA BİZLER ALLAH’IN HUZURUNA DURDUĞUMUZ İÇİN ABDEST ALIYORUZ. ÖLEN BİRİSİNİ YIKAYARAK ABDEST ALDIRARAK CENAZEYİ DEFNETMEK, KUR’AN’DA GEÇMEZ, BUDA MEZHEPLERİN DİNE YAPTIĞI BİR İLAVEDİR.

Tüm bu bilgilerden de anlıyoruz ki, cenaze namazı diye adlandırdığımız aslında DUADIR. Ölmüşlerimize karşı yaptığımız son saygı gösterisidir ve onun günahlarının affı için yaptığımız bir DUA TÖRENİDİR. Bu töreni yaparken de Allah, bizlerin abdest almamızı emretmemiştir, tıpkı Kur’an okumak için Abdest almamız gerekmediği halde, mezhepler ve fıkıh inancının Kur’an okurken bile, abdestli olmamız gerektiğine hükmettikleri gibi. Bizler dini hükümleri yalnız Kur’an dan almaya alışmadığımız için, bu konuda da Kur’an merkezli düşünmek yerine, karşılıklı sitemli atışmalarla yaşayıp gidiyoruz İslam’ı. Cenaze töreninin namaz olduğunu ısrarla iddia eden düşüncenin savunmasından, bir örnek vermek istiyorum.

“CENAZE NAMAZI BİR NAMAZ OLMAKTAN ZİYADE BİR DUADIR, BU NEDENLE ABDESTSİZ DE KILINABİLİR.” DİYENLER VARSA, NAMAZIN BAŞTAN SONUNA KADAR BİR DUA VE ZİKİR OLDUĞUNU ANLAMAYANLARDIR.

Hiç düşünmeden baktığımızda çok doğru, çünkü namazda başından sonuna kadar neredeyse duadır. Peki, cenaze namazı ile aynı mı kılınıyor? Kesinlikle hayır. Namazda Allah’ın Huzuruna duruyoruz ve muhatabımız yüce Rabbimizdir. Namazda kıyam, rükû ve secde var. Ama cenaze namazı/töreninde yalnız kıyam var. ÇOK DAHA İLGİNCİ AYAKLARIMIZDA AYAKKABI VAR, AYAKKABIYLA NAMAZ KILANI GÖRDÜNÜZ MÜ? Müslümanlar her anında Allah’a salat ederler dua ederler, hiç kimsede dua etmeden önce abdest almamız gerekir demez. Allah namaz kılarken açıkça abdest almamızı emrederken, cenaze namazı da bildiğimiz namaz gibi olsaydı, bunu yaparken de abdest alın demez miydi Allah? Hatırlatırım Allah, biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, nice örneklerle açıkladık diyor.  Üzgünüm ama bizler, ne yazık ki haşa Allah’a din öğretir gibi, eksikler tamamlama peşinde oluyoruz. 

Değerli kardeşlerim. Din Allah’ın dinidir ve kurallarını da dinin sahibi koyar. Resulü alır tebliğ eder her Müslüman gibi oda tek kelime ilave etmeden uygular. Bu gerçeği tersine çevirmek isteyenlere, lütfen itibar etmeyelim, yoksa Allah’ın huzurunda hesap veremeyenlerin safında oluruz. CENAZE DUA TÖRENİ GİBİ ÇOK ÖNEMLİ BİR HÜKMÜ YERİNE GETİRİRKEN, BİRÇOK BÖLGEDE, ÜLKEDE BU TÖRENE KADINLARI ALMAZLAR. YA DA BU TÖRENİN ERKEKLER GİBİ, BİR PARÇASI YAPMAZLAR. CANLARINDAN ÇOK SEVDİKLERİ ANNE BABALARININ CENAZE TÖRENLERİNDE BULUNMALARINI, DUA ETMELERİNİ ÇOK GÖREN MEZHEPLERİN BASKISINDAN, LÜTFEN ARTIK KURTULALIM. Din Allah’ındır onun verdiği hükümlere bizler, ne ilave edebiliriz nede eksiltebiliriz. Çünkü Allah çok açık, bizlerin Allah’ın ipine yani Kur’an’a sarılmamızı emretmiş ve bizleri Kur’an dan sorumlu tutacağına hükmetmiştir. Bu durumda Kur’an da bahsedilmeyen bir hükümden, bizlerin sorumlu olacağımızı söylemek, Allah’a ve kitabına yapılacak en büyük saygısızlıktır. Kur’an’ı yetersiz, detay sız görüp ona ilaveler yapmak,  Haşa Allah’ı yetersiz görmektir, lütfen unutmayalım.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız