Ana içeriğe atla

TAHRİM SURESİ 1 VE 3. AYETLERİ, NASIL ANLAMALIYIZ?


 

Bizler İslam ı Kur’an dan öğrenip yaşamadığımız için, Kur’an’ ın değil mezheplerin, cemaatlerin öğretisi etkisinde kalıyoruz. Öyle olunca da Allah’ın muhkem apaçık ayetlerini anladığımız dilden okuduğumuzda, karşımıza batıl inançlarımıza ters düşen ayetler çıktığında, ayetlere teslim olmamız gerekirken, ayetleri inançlarımıza uydurmanın yolunu arıyoruz. Sizlere bu konuda bir örnek ayet hatırlatmak istiyorum.

Tahrim 3: Hani, bir gün NEBİ eşlerinden birini bir hadiseden (dolayı) sırrına ortak etmişti; FAKAT EŞİ BU SIRRI İFŞA EDİP ALLAH DA ONU (NEBİ’YE) BİLDİRİNCE, (Nebi) o hadisenin bir kısmını (diğer eşine) de anlatmış, ama bir kısmından hiç söz etmemişti. Nihayet (Nebî sır tutmayan) eşine yaptığı (yanlışı) bildirince, “BUNU SANA KİM HABER VERDİ?” demişti. (Nebi de), “HER ŞEYİ BİLEN, HER ŞEYDEN HABERDAR OLAN HABER VERDİ” diye cevap vermişti. (Mustafa İslamoğlu meali)

Bu ayet örnek gösterilerek, bakın Allah Resulüne Kur’an dışından da vahiy gönderiyor muş, demek ki yalnız Kur’an ile vahiy sınırlı değilmiş diyerek, inandıkları onca sanı ve rivayete delil yaratılmaya çalışılıyor. Allah Elbette Resulleri ile vahiy dışında konuşur, ama bizlerin sorumlu olduğu vahiy, biraz sonra örneğini vereceğim Kur’an ile sınırlanmış ve Allah sakın Kur’an ın sınırlarını aşmayın diye uyarmıştır. Bu inancın yanlış olduğuna dair Kur’an da yüzlerce kanıt var. Yeterki Kur’an ı, batılın etkisinden kurtulup öyle okuyalım. Bir tanesini hatırlatmak istiyorum. Allah Zuhruf 44. ayetinde bizlere ne diyordu? “DOĞRUSU O KUR’ÂN, SANA VE KAVMİNE BİR ŞEREFTİR. İLERİDE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.” Eğer Allah Resulüne, Kur’an ın dışından da bizlerin sorumlu olacağı vahiy göndermiş olsaydı, sizleri Kur’an dan sorumlu tutacağım diye hükmünü verir miydi? Hatta yalnız Kur’an ın ipine sarılmamızı ister miydi? Zerre kadar zikir ehli olan, Kur’an dışından Resulüne bizlerinde sorumlu olacağı bir ayet indirmediğini bilir.

Peki, Tahrim 3. ayetinde bahsedilenler nedir o zaman diye sorabilirsiniz.  Ayetin ilk cümlesine dikkat ettiyseniz, Ayet NEBİ diye başlıyor ve konuyu anlatıyor. Peki, neden NEBİ diye başlıyor da RESULÜM diye başlamıyor? İşte burası, ayeti anlayabilmemiz için çok önemli.  Kur’an ı dikkatle bir bütün olarak anlayarak ve üzerinde düşünerek okuyan bir Müslüman, şunu çok net anlayacaktır. Allah ayetlerine başlarken RESULÜM diye başlıyorsa, o ayette Resul ALLAH IN VAHYİNİ TEBLİĞ EDİYOR DEMEKTİR VE HER MÜSLÜMAN BUNDAN SORUMLUDUR. Onun için Allah onlarca ayetinde Resulüme uyun, ona uymak bana uymaktır diyor. Çünkü Resul Allah ın mesajını/vahyini iletiyor da ondan.  Eğer ayete NEBİM diye başlıyorsa, O ayet Nebisine ya da eşlerine has bir konuyu iletiyordur.

Bu bilgiler ışığında, şimdi yukarıdaki ayete bakalım. Dikkat ettiyseniz Allah, Nebisinin aile içinde eşleri ile ilgili bir konu hakkında Nebisine gizlice bir bilgi veriyor. Çünkü eşleri Nebi den gizli işler yapıyor ve Nebi bu durumdan rahatsız oluyor. Allah, eşlerinin kendisinden sakladığı konuyu kendisine bildiriyor onu haberdar ediyor. Dikkat ettiyseniz bu bilgiyi sana kim söyledi dediğinde NEBİ, bana bu bilgiyi Allah verdi diyor. TAM BU ESNADA SİZLERE SORMAK İSTİYORUM. ALLAH IN NEBİSİNE GİZLİCE VERDİĞİ BİLGİLER BİZLERİ İLGİLENDİREN, BİZLERİ BAĞLAYICI BİLGİLERMİ? ELBETTE HAYIR. ÇÜNKÜ YALNIZ NEBİSİNİ İLGİLENDİRİYOR.  EĞER BİZLERİ İLGİLENDİRSE BUNU AÇIKÇA DETAYLI BİLDİRİRDİ. DİKKAT ETTİYSENİZ KONUNUN DETAYI BİLE YOK. ÇÜNKÜ KONU BİZLERİ İLGİLENDİRMİYOR, NEBİYİ İLGİLENDİRİYOR VE ALLAH ONA YARDIMCI OLUYOR.

Bu ayetlerin devamına baktığımızda, Allah bu dedikoduyu yapan eşlerine hitaben, yaptıklarınız karşısında Allah a tövbe ediniz, çünkü yaptıklarınız karşısında kalbiniz yanlışa sapmıştır diyor. Nebime karşı birlikte olup ona arka çıkarsanız ona yardımcı olursanız kazanırsınız, çünkü onun dostu Allah dır diyor. Hatta onun devamında ki ayette de, bu yanlışı yapan eşlerine hitaben, Nebim sizi bu yanlışlarınızdan dolayı boşayacak olursa, sizden daha hayırlısını Allah ona verir diye ikaz ediyor. DİKKAT ETTİYSENİZ AYETLERİN TAMAMI ÖZELLİKLE RESULÜNÜ VE AİLESİNİ İLGİLENDİRİYOR, ONUN İÇİNDE BİZLERE DETAYINI BİLDİRMİYOR.

Bu durumda şöyle bir soru sorabilirsiniz. Allah Nebinin madem özel durumu için bu ayeti indirmiş, neden Kur’an a geçmesini istemiş, ayrıca Kur’an a geçmeden uyarabilirdi diyebilirsiniz. İşte bunun için Allah, ayetler üzerinde bizlerin dikkatle düşünmemizi istiyor. Eğer düşünmeden okur geçersek hikaye kitabı okumuş gibi oluruz ve Kur’an dan gereği gibi faydalanamayız. Bu sorumuza cevap alabilmemiz için Tahrim suresinin 1. ayetini önce hatırlayalım. Bakın Allah Nebisini lütfen dikkat, NEBİSİNİ diyorum bakın nasıl uyarmış. “EY NEBİ! EŞLERİNİN RIZASINI GÖZETEREK ALLAH’IN SANA HELÂL KILDIĞI ŞEYİ, NİÇİN KENDİNE HARAM EDİYORSUN? ALLAH ÇOK BAĞIŞLAYAN, ÇOK ESİRGEYENDİR.” Allah özellikle yine aile içinde geçen bir konu ile ilgili, NEBİSİNİ Allah uyarıyor. Dikkat ettiyseniz Nebi kelimesini özellikle kullanıyor, çünkü konu yalnız Onu ilgilendiriyor. Madem konu yalnız Nebiyi ilgilendiriyor, neden Kur’an a geçmesini istiyor olabilir Allah? Neden gizlice bildirmemiş, bence burası çok önemli. Allah geleceği biildiğinden, yapılacak yanlışlara önceden önlem alıyor ve bizleri uyarıyor.

Bu ve benzeri birçok ayetinde Allah, düşünen aklını kullanan kullarına şunu anlatıyor, Kur’an da birçok ayetinde açıkça söylediği gibi. BENİM NEBİMDE SİZLER GİBİ BİR İNSANDIR. ONA VERDİĞİM YETKİ VE SORUMLULUK, ÇOK AÇIK KUR’AN DA BELİRTİLMİŞTİR, KEHF 56. AYETİNDE OLDUĞU GİBİ. “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.  GEÇMİŞ TOPLUMLARIN YAPTIĞI YANLIŞLARI SİZLERDE TEKRAR ETMEYİN VE GÖNDERDİĞİM NEBİLERİME BENİM VERMEDİĞİM YETKİLERİ VERİP, SAKIN İLAHLAŞTIRMAYIN DİYOR. BENİM HELAL DEDİĞİM HELAL, HARAM DEDİĞİM HARAMDIR. BENİM AÇIKÇA HÜKMETTİKLERİME UYUN, BAHSETMEDİKLERİM SİZLERE KARŞI RAHMETİM, KOLAYLIĞIM VE BAĞIŞLAYICILIĞIMDIR, KENDİNİZCE BU KONULARDA HÜKÜMLER VERİP, KOLAYLAŞTIRDIĞIM DİNİ ZORLAŞTIRMAYIN. BEN RESULLERİM DAHİL HİÇ KİMSEYİ, HÜKMÜME ASLA ORTAK ETMEM. GEÇMİŞ TOPLUMLARIN HATALARINI BİZLER TEKRAR ETMEYELİM DİYE ALLAH, AÇIKÇA NEBİSİNİN ÜZERİNDEN KONUYU ANLAMAMIZI SAĞLAYARAK, KUR’AN A DÂHİL EDİYOR BU AYETLERİ.

Daha önce söylediğim gibi, NEBİ kelimesi geçen ayetlerde Allah, özellikle Nebisinin şahsı ya da ailesi ile ilgili hükümlerden bahsediyor. Tüm iman edenlere Allah ın vahyini tebliğ ediyorsa Nebi, işte o zaman Allah özellikle RESULÜM diye başlıyor. Çünkü Nebi vahyi tebliğ ettiğinde Resullük görevini yapıyor, hatta konuyu daha iyi anlayabilmemiz için Allah, Resulüme uyun, itaat edin diye de örnekler veriyor. Çok dikkat çekici bir ayet hatırlatmak istiyorum bu konuda. Ahzab 56. ayetinde Allah ve Meleklerinin desteğinden bahsederken, özellikle bakın ne diyor. “ELBETTE ALLAH VE O’NUN MELEKLERİ, NEBİ’Yİ DESTEKLERLER” Bakın Allah burada özellikle, NEBİ kelimesini kullanıyor. Çünkü direk Nebisinden bahsediliyor ve onun desteklenmesi açıklamasını yapıyor. Hatırlatırım Resulümü desteleyin demiyor. Bu konuyu doğru anlayamadığımız sürece, Kur’an da ki yüzlerce ayeti de doğru anlayamayız. Bu değildirki Resulü desteklenmiyecek, lütfen konuyu saptırmadan doğru anlayalım.

Konumuzla ilgi bir başka ayet örnek vermek istiyorum. Hucurat suresi 2. ayetinde Allah, kullarının Nebiye bakın nasıl davranılmasını istiyor. “SİZ EY İMAN EDENLER! SESLERİNİZ, NEBİ’NİN SESİNDEN DAHA YÜKSEK ÇIKMASIN!” Dikkat ettiyseniz Allah yine Nebi yi korumak ve kollamak adına bizleri uyarırken, özellikle Nebi kelimesini kullanıyor. Ahzab suresi 40. ayetinde de Resul Nebi kelimesini aynı ayette kullanarak, konuyu Allah bizlere açıklıyor. “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, ALLAH’IN RESULÜ VE NEBİLERİN SONUNCUSUDUR. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” Allah Nebilerin sonuncusudur derken, bundan sonra Allah Nebilik makamı vereceğim hiç kimse olmayacak ve Resullük görevinin de sona erdiğini, böylece başka vahiy olmayacağını, son kitabın Kur’an olduğunu bildiriyor.

Lütfen ayetleri Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışalım. Kur’an ı kendi inançlarımıza kanıt yaratmak için değil, Allah bizlere ne emrediyor onu anlamaya çalışalım. Dilerim bu gerçeklerin farkında olan, Allah ın halis kulları arasında oluruz.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nahl Suresi 98. Ayet. Kovulmuş Şeytandan, Allah'a Sığınırım. "Her Müslümanın Dikkatle Okuyup Düşünmesi Gereken Bir Ayet."

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Nahl suresi 98. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, Kur’an okumaya başlarken Allah,  EÛZÜBİLLÂHİMİNEŞŞEYTÂNİRRACÎM” , diye okumaya başlayın, emri veriyor diye anlatılır. Bu ayetin gerçek uyarısını, İslam toplumundan gizledikleri için, ne yazık ki Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Allah’ın ikazını yerine getirmediğimizden her okuyan yanlış anlıyor, neden mi? Her şeyin bir kuralı var, Kur’an’ı okumanın da elbette bir kuralı olmalı değil mi? Makalemi lütfen sonuna kadar okuyunuz. Gelin bu konu üzerinde önce ayeti yazalım, daha sonrada birlikte düşünelim. Nahl 98:   ŞİMDİ KUR’ÂN OKUMAK İSTEDİĞİN ZAMAN, ÖNCE O KOVULMUŞ ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞIN.  (Elmalı meali) Önce ayeti lütfen doğru anlayalım. Sizce Allah bu ayette, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” Yani, kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım, diye başlayarak okuyun emrini mi veriyor? Bizler ne yazı...

Allah’ın Resulüne Verdiği Görev Yetki Ve Sorumluluk.

Bugün sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, İslam toplumunun hala farkında olmadığı ve onun içindir ki, Allah ile aldatanların tuzağına rahatlıkla düşütüğü bir konu üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Sizce Allah Resulüne, nasıl bir görev verip yetkilendirmiştir? Şöyle demiş olabilir mi, Resulüm ben sana Kur'an'da ana başlıkları indiriyorum, detayına girmeden gönderiyorum. Sen kullarıma ayetlerimi açıklayıp, nasıl hayata geçireceklerini anlatırsın diyor olabilir mi? Yada şöylemi diyor. Sana verdiğim görevin tanımını izahını yapıyorum, sakın sana indirdiğimin sınırlarını aşma. Senin görevin sadece tebliğ etmek ve toplumu sana verdiğim ilim ve bilgelikle ikna edip, Kur'an'a davet etmektir mi diyor? Bu konuya geçmeden önce, Allah'ın Resulünün Kur’an'ı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için, bakın Resulüne kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor.    Ali İmran 32:   ŞUNU DA SÖYLE: “ALLAH’A VE RESULE İTAAT EDİN.”EĞ...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...