Ana içeriğe atla

KİTAP EHLİNİN ARASINDAKİ ÇEKİŞMELERE, ALLAH’IN CEVABI……


 

İnsanoğlu tarih boyunca, Allah ın indirdiği kitaplar ile yetinmeyip, adeta kendilerince bir din yaratıp Allah ın halis, katıksız, saf inancını, nefislerinin etkisi, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların saptırmaları ile din Allah ın dini omaktan çıkmıştır. İnsanın yapısı gereği tartışmaya meyilli oluşu, imtihanda olduklarının unutulması, daima üzücü sonlar hazırlamıştır kendilerine. Günümüz İslam anlayışını, şöyle bir hatırlayalım. Bizler Müslüman olmayan diğer kitap ehli tüm insanların, hiç ayrım yapmadan cennete giremeyeceğini, hepsinin cehennem ehli olduğunu söyleriz. Peki, bu hükme, kanıya nereden varırız? Kur’an dan dersek bu mümkün değil. Çünkü Rabbimiz böyle bir hüküm vermediği gibi, çok daha farklı açıklamalar yapar. Daha açıkçası Allah, nasıl bir kul olmamızın çok özel şartlarını koyar Kur’an da. 

Bizlerde ne yazık ki Kur’an ile yetinmediğimiz için, bizden kendimizden olmayan herkese, geçmişte yapılan yanlışın aynısını yapıyor ve Allah ın hükmünde ve yetkisinde olan bir değeri, mükâfatı ya da cezayı bizler verip, bizden değilsen cehennemliksin yaftasını yapıştırıyoruz. Sanki Müslüman olup ta, cehenneme gidecek yokmuş gibi, kendi kendimizi temize çıkarıp, asla cehennem azabı görmeyeceğimizi de, söyleme cesaretini gösteriyoruz. Gelin isterseniz Kur’a na bakalım, acaba günümüzde söylenen kitap ehli olup ta, Müslüman olmayanlar, gerçekten hiç sorgusuz ve sualsiz ayrım yapılmadan, hepsi cehenneme mi gidecek diyor Allah? Bu konuda yorum yapmak ve kendimizi temize çıkarmak yerine, bizleri yaratan Allah ın sözlerini/ayetlerini anlamaya çalışmak, sizce de en akıllıca olanı değil mi?

Bakara 62: Şüphesiz iman edenler; yani YAHUDİLERDEN, HIRİSTİYANLARDAN VE SÂBİÎLERDEN ALLAH’A VE AHİ RET GÜNÜNE HAKKIYLA İNANIP SÂLİH AMEL İŞLEYENLER İÇİN, RABLERİ KATINDA MÜKÂFATLAR VARDIR. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.

Maide 69: Şu bir gerçek ki, İMAN EDENLER, YAHUDİLER, SÂBİÎLER VE HIRİSTİYANLARDAN ALLAH’A VE ÂHİ RET GÜNÜNE İNANIP HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK İŞ YAPANLAR İÇİN KORKU YOKTUR. TASALANMAYACAKLARDIR ONLAR.

Hac 17: İMAN EDENLER, YAHUDİLER, SÂBİÎLER, HIRİSTİYANLAR, MECUSÎLER VE ŞİRKE SAPANLAR ARASINDA ALLAH, KIYAMET GÜNÜ AYRIM YAPACAKTIR. Allah, her şey üzerine Şahit’tir, tanıktır.

Yukarıdaki ayetlerde üç önemli nokta dikkat çekiyor. Yüce Rabbimiz iman adına çok önem verdiği, bizlerden istediği, gerçekten dikkatle üzerinde düşünmemiz gereken üç önemli nokta. 

1.) ALLAHIN BİRLİĞİNE İMAN ETMEK.  2.) AHİ RET GÜNÜNE İNANMAK VE İMAN ETMEK. 3.) İYİ AMELLER İŞLEYİP, HAYRA VE BARIŞA YÖNELİK İŞLER YAPMAK. Gerçektende günümüzde çok fazla bahsedilmeyen, ama Allah ın olmazsa olmazı, kulunda aradığı üç önemli özelliği bunlar. Yukarıdaki ayetlere dikkatle baktığımızda, Allah ın kulunda istediği birinci öncelikli özellikler, bunlar olduğunu anlıyoruz. Peki, bizlere günümüzde böylemi anlatılıyor? Hiç sanmıyorum, bizlere iyi bir Müslüman olmak için, öne sürdükleri öncelikleri söylemeye dilim varmıyor. Hatırlayınız Allah Dünyada barışı ve hayrı, yardımlaşmayı ön plana çıkaran bir inancın, istediği dinin ilk şartları olarak sayarken, bizler savaştan, din adına öldürmekten, kendi aramızda bölünmüşlükten bahsederek, nasıl Rabbin sevgili kulu oluruz da, cennetine layık oluruz?

Allah Kur’an da, sizlere gönderdiğim din, İbrahim peygamberden bu yana gönderdiğim dinin aynısıdır der bizlere. Fakat bizler günümüzde tıpkı geçmişte Yahudi ve Hıristiyan toplumlarının yaptığı gibi, nefislerimizin esiri olmaktan kurtulamamışız. Allah ın arı-duru dininden uzaklaşıp, nefsimizin esiri olmuşuz. Kitap ehli mensubu her toplum, aynı yanlışı yaptıkları içinde, birbirlerini suçlamaktan öte gidememiş ve Allah ın en son gönderdiği rehberi, Kur’an ın çevresinde de buluşamamışlardır. Bugün bizler, bizden önceki ehli kitap toplumu için söylediklerimizi, bizim söylediklerimizden hiç farksız, onlar karşısındaki kendisinden olmayan toplumlara söylüyorlardı. Bakın O devirde Yahudiler ve Hıristiyanlar neler söylüyormuş ve Allah da onlara nasıl cevap veriyor?

Maide 18: YAHUDİLER VE HIRİSTİYANLAR DEDİLER Kİ, BİZ ALLAH’IN OĞULLARI VE SEVGİLİLERİYİZ. De ki: “O halde niçin size günahlarınız yüzünden azap ediyor?” Hayır, siz de O’nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğini affeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin, hem yerin hem de bunlar arasındakilerin mülk ve yönetimi Allah’ındır. Dönüş de O’nadır.

Bakara 111: Dediler ki: ‘YAHUDİ VEYA HIRİSTİYAN OLMAYAN HİÇ KİMSE KESİN OLARAK CENNETE GİREMEZ.’ Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: ‘Eğer doğru sözlüyseniz, kesin kanıtınızı getirin.

112: İş onların sandığı gibi değil! KİM GÜZEL DAVRANIŞLAR SERGİLEYEREK YÜZÜNÜ ALLAH’A TESLİM EDERSE, RABBİ KATINDA ÖDÜLÜ VARDIR ONUN. KORKU YOKTUR BÖYLELERİ İÇİN; TASALANMAYACAKLARDIR ONLAR.

113: Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil’i) okumakta oldukları halde Yahudiler: HIRİSTİYANLAR DOĞRU YOLDA DEĞİLLERDİR, DEDİLER. HIRİSTİYANLAR DA: YAHUDİLER DOĞRU YOLDA DEĞİLLERDİR, DEDİLER. KİTABI BİLMEYENLER DE BİRBİRLERİ HAKKINDA TIPKI ONLARIN SÖYLEDİKLERİNİ SÖYLEDİLER. Allah, ihtilâfa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.

Şimdi de yukarıdaki ayetleri düşünelim. Dikkat ederseniz bizim bugün onlar için söylediklerimizi, Yahudi ve Hıristiyanlar hem bize, hem de birbirlerine söylemişler. Yahudi ve Hıristiyan olmayanın cennete giremeyeceğini söylediklerinde, Allah ın onlara cevabı gerçekten dikkat çekici.

“BU, ONLARIN KENDİ KURUNTULARIDIR. DE Kİ: ‘EĞER DOĞRU SÖZLÜYSENİZ, KESİN KANITINIZI GETİRİN.” 

“İŞ ONLARIN SANDIĞI GİBİ DEĞİL! KİM GÜZEL DAVRANIŞLAR SERGİLEYEREK YÜZÜNÜ ALLAH’A TESLİM EDERSE, RABBİ KATINDA ÖDÜLÜ VARDIR ONUN. KORKU YOKTUR BÖYLELERİ İÇİN; TASALANMAYACAKLARDIR ONLAR.”

Aynı soruyu gerçekten bizler, kendimize sormalıyız diye düşünüyorum. Müslüman olmayanlar cennete asla giremez diyenlere, sanırım Rabbimiz aynı cevabı verecektir. Allah ın katındaki büyük ödülün kararını, şartlarını bizler koyarak, Allah ın işine karıştığımızın, farkına varmamız gerekmez mi sizce? İMAN ETMEK SÖZDE DEĞİL, ÖZDE OLUR. ONUN ŞARTLARINIDA ALLAH, GÖNDERİĞİ TÜM KİTAPLARDA AÇIKÇA BİLDİRMİŞTİR. ONA UYAN MAHŞER GÜNÜ, YÜZLERİ GÜLENLERİN SAFINDA OLUR.

112. ayette bahsettiğimiz, Allah ın önem verdiği güzel davranışlarla, hayırda ve barışta yarışarak, yüzünü Allah a teslim edenlerin, Rabbin katında ödülleneceğini ve bunların tasalanmamasını söylüyor bizlere. Bizler tüm bu apaçık Allah ın ayetlerini görmemize rağmen, ne yazık ki beşerin batıl sözlerine inanarak, bakın daha önce düşülen hatanın tıpa tıp aynısını, nasıl tekrar ediyoruz ve hala bunun farkında bile değiliz.

“HEPSİ DE KİTABI (TEVRAT VE İNCİL’İ) OKUMAKTA OLDUKLARI HALDE YAHUDİLER: HIRİSTİYANLAR DOĞRU YOLDA DEĞİLLERDİR, DEDİLER.” 

“HIRİSTİYANLAR DA: YAHUDİLER DOĞRU YOLDA DEĞİLLERDİR, DEDİLER. KİTABI BİLMEYENLER DE BİRBİRLERİ HAKKINDA TIPKI ONLARIN SÖYLEDİKLERİNİ SÖYLEDİLER.”

Bu sözleri birbirine söyleyen Yahudiler ve Hıristiyanlar, karşısındaki inancı suçlayarak, her ikisi de birbirlerinin doğru yolda olmadıklarını söylüyorlar ve kendilerini temize çıkarıyorlar. Hâlbuki ellerindeki kitapları okusaydılar, Allah ın apaçık söylediklerini göreceklerinden bahsediyor. Demek ki bugün Kur’an da yazılanlar, o günde benzerleri ellerindeki kitapta yazılı olduğu halde, görmezden geliniyormuş, tıpkı bugün bizlerin yaptığı gibi. İşte aklını kullanmayan, Kur’an ı rehber almak yerine, beşerin kitaplarını, rivayetlerini rehber alıp, nefsinin esiri olmak bu olsa gerek. Allah affetsin. Yüce Rabbimiz, bakın biz tüm ehlikitap toplumuna, nasıl bir mesaj vererek, nasıl bir yöntem izlememizi öneriyor. Yazacağım ayetler üzerinde, lütfen çok iyi düşünelim.

Bakara 135: “YAHUDİ YAHUT HIRİSTİYAN OLUN Kİ DOĞRUYA KILAVUZLANASINIZ.” DEDİLER. De ki: “Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi.

Ankebut 46: İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap EHLİYLE EN GÜZEL OLAN BİR TARZIN DIŞINDA MÜCADELE ETMEYİN. Ve deyin ki: ‘BİZE VE SİZE İNDİRİLENE İMAN ETTİK; BİZİM İLAHIMIZ DA, SİZİN İLAHINIZ DA BİRDİR VE BİZ O’NA TESLİM OLMUŞUZ.

Bakara 135. ayette, Yahudi ve Hıristiyanların çağrısına, Allah bakın nasıl hükmünü veriyor? Benim isteğim şirk batağına batmadan, hurafelerden uzak, İbrahim in dinine tabi olun, çünkü o şirke bulaşan, hurafelere sapan birisi değildi diyor. Acaba bizler şirk batağına batmadan, imanımızı Allah ın istediği gibi yaşayan kullarından olabildik mi? Ankebut 46. ayet de ise, Allah ın önerisini çok doğru anlamalı ve kendi kendimizi temize çıkarmadan, doğru bir yolla mücadele etmeliyiz. Bu yolunda tarifini yapıyor Allah Kur’an da. BİRBİRİNİZE DİNİ, İSLAM I VE RABBİN YOLUNU ANLATIRKEN, EN GÜZEL YÖNTEMLE MÜCADELE EDİNİZ DİYOR. Bakın Allah bizlere, karşımızdaki ehlikitaba nasıl yaklaşacağımızın yöntemini çok net ve apaçık nasıl söylüyor? “BİZE VE SİZE İNDİRİLENE İMAN ETTİK; BİZİM İLAHIMIZ DA, SİZİN İLAHINIZ DA BİRDİR VE BİZ O’NA TESLİM OLMUŞUZ.”

Bu ayetleri ve günümüzde yaşanan olumsuzlukları düşünün lütfen. Sanırım RAllah ın önerdiği yoldan bizler, o kadar çok uzak olduğumuz, ne kadar açık anlaşılıyor. İslam dini üzerinde oynanan oyunları ancak, gerçek Kur’an ehli olan Müslümanlar bozabilir. BİZLERE DÜŞEN BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK KUR’AN ELİMİZDE, KANMADAN KANDIRMADAN, KORKMADAN KORKUTMADAN, ALLAH IN REHBERİNİ ANLATMAYA ÇALIŞMALIYIZ. Bunu yapabilmek için, önce bizler İslam ı doğru anlamalıyız ki, doğru anlatabilelim. 

İslam toplumunda, aynı RESULE, aynı KİTABA iman eden, farklı mezheplerin bile, birbirine tahammülü yoksa kendi içinde, nasıl olurda diğer ehli kitabı, Kur’an a davet ederiz. Yaşadığımız bölünmüşlüğümüzle, düşmanlıklarımızla mı örnek olacağız diğer toplumlara. İçinde yaşadığımız zaman gerçeklerin, hakkın üstünün örtülmüş, gizlenmiş ve batılın güçlü olduğu bir devirdir. Daha açıkçası Allah ın Resulünün mahşer günü söyleyeceği, benim ümmetim Kur’an ı devre dışı bıraktılar, sözünün gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz.

GELİN DOSTLAR, KUR’AN IN ÇEVRESİNDE TOPLANALIM. ÜZGÜNÜM AMA GEMİ YARA ALMIŞ SU ALIYOR, YARADA ÇOKKKK AMA ÇOK DERİN. TAMİR EDİLECEK GİBİ DE GÖRÜLMÜYOR. GELİN CAN YELEKLERİMİZİ HAZIRLAYALIM, ELİMİZDEN GELENİ YAPARAK BATILI RİVAYETLERİ TERK DİP, YALNIZ ALLAH IN İPİNE SARILARAK, BATAN GEMİDEN KURTULALIM. 

Kurtuluşa erenlerden olmak istiyorsak eğer, Bakara suresi 5. ayetinde Allah ın söylediği gibi, RABBİMİZDEN GELEN HİDAYET, YANİ KUR’AN ÜZERİNDE OLALIM.

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .