Ana içeriğe atla

YOKSA BİZLER FARKINDA OLMADAN, ŞEYTANIN YOLUNDAN GİDİYOR OLMAYALIM?


 

Allah Kur’an da, biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın, emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım dediği halde, bakın bir arkadaşımız bana, nasıl bir cevap vermiş.

”KUR’AN’I KERİM KORUNDUĞU GİBİ, PEYGAMBERİN HADİSLERİ DE KORUNMUŞTUR. KAYNAKLAR BELLİDİR BUHARİ, MÜSLİM, TİRMİZİ. DİNİMİZDE HER ŞEY ŞEFFAF İKEN, HADİSLER UYDURMADIR BEN YANLIZ KUR’AN’A BAKARIM DİYEN AHMAKTIR…ART NİYETLİDİR“

Arkadaşımızın sözlerine geçmeden önce, Allah’ın çok dikkat çekici bir uyarısını hatırlatmak istiyorum. Zuhruf 36. ayetinde Allah, bakın bizleri nasıl uyarıyor. “KİM, RAHMAN’IN ZİKRİ’Nİ GÖRMEZLİKTEN GELİRSE, BİZ ONUN BAŞINA BİR ŞEYTAN SARARIZ. ARTIK O, ONUN AYRILMAZ DOSTUDUR.” Ayette Allah, apaçık Allah’ın vahyini tebliğ aldıktan sonra, atalarının rivayet inançlarını yaşayabilmek adına, Allah ın vahyini görmezden gelip, üstünü örtüp, batıl inancını din diye yaşıyorsa, biz ona şeytan sararız yani onun dostu arkadaşı şeytanlaşmış bir insan olur diyor. Örneğin şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının. Yoksa Allah dan başka şefaat ediciler mi edindiler diye uyardığı halde, bu ayetleri görmezden gelip, Allah ın Resulünün ve veli kişilerinde şefaat hakkı vardır diyorsak, yanı başımızda şeytan ve şeytanlaşmış insanlar asla eksik olmaz. Allah emin olamayacağımız sözlerin ardına düşmemizi, işte böyle yasaklıyor ve bizleri uyarıyor. Kur’an şeytan sözüyle, hem cinlerden hem de şeytanlaşmış insanlardan da bahseder. Örneğin Enam 112. ayetinde,  İNSAN VE CİN ŞEYTANLARI diye geçer. Nas suresinde de yine şeytanlaşmış insanlardan bahsederken, İnsanların göğüslerine vesvese veren, CİNLERDEN VE İNSANLARDAN, ALLAH A SIĞINIRIM diye geçer.  

Gelelim arkadaşımızın sözlerine. Bu arkadaşımın son sözlerindeki saygısız üslubuna kızmıyorum. Çünkü İslam toplumunun genel çoğunluğu, arkadaşımızın anlattığı yanlış bilgiler doğrultusunda İslam ı yaşıyor ve yaşadığını da doğru zannediyor. Ne kadar kötü bir şey. Allah cümlemizi bu yanlıştan korusun. Dikkat ederseniz kendisi gibi düşünmeyenlere karşı sert bir tavrı var. Bunun nedeni, kendi inancından emin değil de ondan. İnancından emin olan, Kur’an’ın emirlerinin farkında olan bir Müslüman, asla farklı düşünce ve inançlara karşı sinirlenmez, hakaret etmez. O bilir ki, herkes kendi inancından sorumludur. Allah Kur’an da bizlere Resulünü örnek gösterir. Peki neden? Çünkü Resulü hangi inançtan olursa olsun, onlara yumuşak davranıyor ve saygılı bir tavırla Kur’an ı tebliğ etmeye çalışıyordu. Bu arkadaşımızın tavrı, üzgünüm ama Allah’ın Resulünü örnek alan bir tavır değil.

Gelelim arkadaşımızın sözlerine. Allah Kur’an ı bizzat kendisinin koruduğunu söylüyor ve BİZLERİ DE KUR’AN DAN İMTİHAN EDECEĞİNE HÜKMEDİYOR. Birçok ayetinde de Allah, sakın emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye de ikaz ediyor. Bu durumda hemen arkadaşımızın, ALLAH IN ELÇİSİNİN, RİVAYET EDİLEN HADİSLERİNİDE, ALLAH KORUMUŞTUR sözleri üzerinde düşünelim. Sizce Allah, emin olmadığınız sözlerin ardına düşmeyin, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın dedikten sonra, Allah’ın Elçisinin rivayet yolla ulaşan sözleri/hadisleri olduğu iddia edilen bilgileri de, Allah korumuş olabilir mi? EĞER KORUMUŞ OLSAYDI, TIPKI KUR’AN I KORUDUĞUNU SÖYLEDİĞİ GİBİ, BEN KUR’AN IN YANINDA, RESULÜMÜN RİVAYETEN KULLARIMA ULAŞAN HADİSLERİNİ/SÖZLERİNİ DE KORUDUM DEMEZ MİYDİ? Lütfen batıl inançlarımızı aklayabilmek için, kendi nefsimizde yalanlar uydurmayalım. UNUTMAYALIM BUNLAR, ALLAH A VE RESULÜNE İFTİRADIR.

Arkadaşımız İslam dininde kaynaklar bellidir diyor ve çok ilginç Allah’ın Resulünün tebliğ ettiği Kur’an dan başka, dinde kaynaklar yaratmak adına, BUHARİ, MÜSLİM, TIRMIZİ DİYEREK, BAŞKA KAYNAKLAR YARATIYOR KENDİSİNE. Lütfen unutmayalım, İslam dininde tek bir kaynak vardır oda Kur’an dır. Onun için Allah, yalnız Kur’an ın ipine sarılın, ondan sorumlusunuz diyor. Dinde kaynak yalnız Kur’an olmasaydı böylemi derdi. ALLAH HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DEDİKTEN SONRA, NASIL OLURDA KUR’AN IN YANINA, BUNLARDA DİNİN KAYNAKLARIDIR DİYE İLAVELER YAPARIZ. Allah görev verdiği Elçisine bile, biz emretmediğimiz halde bize isnat edip bazı sözler söylemiş, dine ilaveler yapmış olsaydı, onun şah damarını keserdik demiyor mu? Bu uyarıları görmezden mi geliyoruz?

Kur’an ın dışında, bizlere ulaşan her söze uydurmadır deyip elbette geçemeyiz. Akıllı bir Müslüman, Allah ın dediği gibi, ÖNCE SÖZÜ DİNLER VE EN DOĞRUSUNA UYAR. Sarrafa altını bozdurmak için gittiğinizde, sarraf gerçek altın olup olmadığı konusunda şüphesi olduğunda, elinde kontrol edeceği cihazlar vardır.  Bizlerinde yapması gereken çok kolay bir yöntem var. Bunlarda Resulün hadisleridir, yada bahsedilen kişilerin sözleridir, bunlarda İslam’ın emridir dedikleri konular varsa, bizlerde bu hadisleri/sözleri mutlaka Kur’an süzgecinden geçirmeli ve Kur’an dan onay alıyorsa, elbette kabul etmeliyiz. Ama Kur’an ın hiç bahsetmediği, onaylamadığı hiçbir söz, zaten Resulün sözü olamaz. Hatta isimleri sayılan kişilerinde Kur’an ın onaylamayacağı bir sözü söyleyemeyeceğini kabul ederek, bu konuya titiz ve dikkatli yaklaşmalıyız.

Değerli kardeşlerim, Allah bizleri birçok ayetinde, düşünmeye ve aklımızı kullanmaya davet eder. Hatta aklını kullanmayanları pislik içinde bırakacağı uyarısını da yapar. Gelin bu konu üzerinde, farklı bir yol izleyerek düşünelim. Diyelim ki arkadaşımızın söylediği gibi, dinde kaynak yalnız Kur’an değil, Resulün rivayet hadisleri, Buhari nin, Müslim in, Tırmızi nin günümüze rivayet yollarla ulaşan hadisleri de, dinin kaynakları arasında olduğunu bir an kabul edelim. Bildiğiniz gibi mahşer günü Allah ın Resulleri bizler üzerine şahit olarak ortaya çağrılacaklar. Hesap günü Allah ın Resulü şahit olarak çağrıldı ve diyelim ki, ben sizlere Kur’an dışından asla hiç bir şey bırakmadım, çünkü Allah bu konuda beni, sizleri uyarmış ve sizlere şu ayeti tebliğ etmiştim dediğinde halimiz nice olur? “BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU Kİ, ONUNLA SİZİ VE ULAŞTIĞI HERKESİ UYARAYIM.” (Enam 19) “ALLAH’TAN VE O’NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?” (casiye 6) Bu ve benzeri ayetlere iman ettiğini söyleyen bir Müslüman nasıl olurda Allah ın Resulünün, Kur’an dışından dine başka bilgiler ilave edip, başka kaynaklar yaratacağına inanır. Sizler, Kur’an a iman edeceğinize şeytanın ve şeytanlaşmış insanların vesvesenin etkisinde kalmış, batıl yolcusu olmuşsunuz derse mahşer günü Allah ın Resulü, ne yaparız o zaman dostlar. Mahşer günü Allah yine örnek verdikleri Buhari, Müslim, Tırmızi kullarına da şöyle bir soru sorsa. Sizler mi kullarımı yanıltınız, sizler mi dinin kaynağı olarak kendi sözlerinizi yazıp topluma yön verdiniz diye sorduğunda, onlarda şöyle bir cevap verdiklerini düşünelim. RABBİMİZ BİZLER, BİZE İSNAT EDİLEN SÖZLERİ ASLA SÖYLEMEDİK. BİZLERİN ADINI KULLANARAK TOPLUMU ALDATMIŞLAR. ZATEN SEN BUNLARI BİLİYORSUN DERSELER, BU DURUMDA BU RİVAYETLERE İNANANLARIN HALİ NE OLUR? DOĞRUSU DÜŞÜNMEK BİLE İSTEMİYORUM. EMİN OLAMAYACAĞIMIZ BİLGİLERİN ARDINA DÜŞMEK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ.

Hac suresi 3. ayetinde, Allah hakkında kesin bir bilgimiz olmadığı halde, her söylenene inanan kulları için bakın nasıl uyarıyor. “İNSANLARDAN KİMİ VARDIR Kİ, HİÇBİR BİLGİSİ OLMADIĞI HÂLDE, ALLAH HAKKINDA TARTIŞMAYA GİRER VE HER AZGIN ŞEYTANIN ARDINA DÜŞER.” Hatırlatmak isterim burada bahsedilenler, şeytanlaşmış insanlardan bahsediyor. Yoksa görmediğimiz bir şeytanın nasıl ardına düşeriz. Allah bu ayetinde gönderdiğim Kur’an da açıklamadığım, bilgi vermediğim rivayetlerin ve sanı bilgilerin ardına düşenleri, şeytanı takip edenler olarak kabul ediyor. Bu konuya Kur’an dan örnekler vermeye devam edelim. Araf suresi 30. ayetinde Allah bakın kendisinin dışında veliler edinip, onların rivayet sözlerinin ardı sıra gidenler için bakın ne diyor. “ALLAH, BİR GRUBU DOĞRU YOLA İLETTİ, BİR GRUBA DA SAPIKLIK MÜSTEHAK OLDU. ÇÜNKÜ ONLAR ALLAH’I BIRAKIP, ŞEYTANLARI KENDİLERİNE VELİLER EDİNDİLER. BÖYLE İKEN, KENDİLERİNİN DOĞRU YOLDA OLDUKLARINI SANIYORLAR.” Bu ayette de şeytanı kendilerine Veliler edindiler sözüyle, şeytanlaşmış Allah ın yolundan sapmış insanların ardına düşenlerden bahsediyor. Çünkü Allah yalnız kendisinin veli edinilmesini ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmamızı emrediyor.

 Allah ın dışında veliler edinip onların rivayet hadislerine, sözlerine inananlara, bakın Allah KEHF SURESİ 102 VE 103. AYETLERİNDE, nasıl kâfir oldular diyerek uyarıyor. “KÂFİR OLANLAR, BENİM PEŞİM SIRA KULLARIMI DOSTLAR/VELİLER EDİNECEKLERİNİ Mİ SANDILAR! BİZ CEHENNEMİ KÂFİRLERE BİR KONAK OLARAK HAZIRLADIK. DE Kİ: “(YAPTIKLARI) İŞLER BAKIMINDAN EN ÇOK KAYBEDENLERİ SİZE BİLDİRELİM Mİ?” Bu ayetin devamında ise ne yazık ki günümüzde de yapılan çok büyük yanlışımız konusunda uyarıda bulunuyor ve iman ettiklerini zanneden bazı Müslümanların sonları hakkında nasıl bir bilgi veriyor Allah, Kehf 104. ayetinde. “ONLAR, İYİ İŞLER YAPTIKLARINI SANDIKLARI HALDE, DÜNYA HAYATINDA ÇABALARI BOŞA GİDEN KİMSELERDİR.“ Hatırlatırım Allah Kur’an ın dışında emin olamayacakları, Allah ın hiç bahsetmediği şeylerin din diye ardına düşüp, Allah ın yanı sıra kendilerine VELİLER edinerek, iman edenlerden bahsediyor. EN ACI VE KORKUNÇ OLANI İSE BÖYLE İNSANLAR, KENDİLERİNİ EN DOĞRU YOLDA OLDUKLARINI ZANNETTİKLERİ İÇİN, HATALARINI DÜZELTME İHTİYACI DUYMAMALARIDIR.

Kur’an ı birkaç kez düşünerek anladığı dilden okuyan bir Müslüman, bu arkadaşımızın söylediklerine asla inanmaz. Çünkü Allah Kur’an ın tamamında, Kitap Ehlinin yaptığı bu yanlışları sakın sizlerde yapmayın, onların sapkın yolundan gitmeyin diye uyardığını anlayacaktır. ALLAH ÖZELLİKLE VELİLER, EFENDİLER EDİNMEDEN, YALNIZ ALLAHA GÜVENİP, YALNIZ ALLAH I VELİ EDİNEREK, EN EMİN KAYNAK KUR’AN IN İPİNE SARILARAK İMANIMIZI YAŞAMAMIZI EMREDER. AMA ŞEYTANIN YOLUNA DAVET EDENLER, VELİSİ OLMAYANIN VELİSİ ŞEYTANDIR DİYEREK, ADETA MÜSLÜMANLARI, ŞEYTANIN YOLUNA DAVET EDERLER, AMA BUNUN FARKINDA BİLE OLMAZLAR. ÇÜNKÜ SORGULAMA VE ARAŞTIRMA GÜÇLERİNİ TERK ETMİŞLERDİRDE ONDAN.

LÜTFEN AKLIN VE MANTIĞIN KABUL ETMEDİĞİ YANLIŞ İNANÇLARDAN KENDİMİZİ KURTARALIM. BUNU YAPABİLMEMİZ İÇİNDE, KUR’AN I ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE, NAHL SURES 98. AYETİN HÜKMÜNÜ YERİNE GETİRELİM. YANİ BİZLERE ÖĞRETİLEN TÜM BATIL HURAFE BİLGİLERDEN ŞEYTAN VE ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARIN DÜŞÜNCE VE SÖZLERİNDEN SIYRILIP, YALNIZ ALLAH’A GÜVENİP DAYANARAK KUR’AN I OKUMAYA BAŞLARSAK, İŞTE O ZAMAN ALLAH BİZLERİN GÖNÜL GÖZLERİNİ AÇACAK VE KUR’AN IŞIĞIYLA AYDINLATACAKTIR.

DİLERİM FURKANIN NURUYLA AYDINLANAN, ALLAH IN HALİS AZINLIK KULLARINDAN OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız