Ana içeriğe atla

İSLAM’I YAŞARKEN YAPTIĞIMIZ, İKİ BÜYÜK YANLIŞIMIZ.


 

Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim iki konu var. Lütfen bu iki konu üzerinde Kur’an ı referans alarak, onun ışığında düşünelim. Eğer düşünmeden ve Kur’an ın süzgecinden geçirmeden inanmaya devam edersek, ALLA IN HUZURUNA ŞİRK KOŞAN MÜŞRİKLER OLARAK GİDERİZ. Hangimiz böyle bir durumla karşılaşmak ister?

İslam’ı yaşayabilmemiz için Kur’an ı yeterli görmeyip, inancımızı mezheplerin ve atalarından rivayet yolla intikal eden ve Allah ın Resulüne ait olduğu söylenen bilgileri ışığında yaşayanlardan, çok duyduğumuz bir söz vardır ve bunu hiç düşünmeden söylemekte bir sakınca görmezler. “NE YANİ ALLAH RESULÜNÜ, POSTACI DİYE Mİ GÖNDERDİ?” Kur’an ı dikkatle ve düşünerek, anladığı dilden okuyan bir Müslüman, asla böyle bir söz söylemez. Çünkü bilir ki buna inanmak Allah a, Resulünü şirk koşmakla aynıdır. Gelin bu söylem üzerine birlikte düşünelim.

Bu sözü düşünmeden söyleyen din kardeşlerime sormak isterim. Allah Resulünü, ne maksatla gönderdiğini zannediyorsunuz? Bu konuda Kur’an dan bilginiz mi varda, böyle söylüyorsunuz? Allah Resulünü, dinde hüküm ortağı mı yaptı? Yani İslam Allah ve Resulünün ortaklaşa hazırladığı bir din mi? Çünkü bu söylemden bunlar anlaşılıyor. HÂLBUKİ ALLAH ÇOK AÇIK, BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM, SANA VAHYETTİĞİM KUR’AN İLE KULLARIMA HÜKMET, DEMİYOR MUYDU? İsterseniz önce, Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi diye serzenişte bulunan arkadaşlarımıza, postacı kelimesinin ne anlama geldiğini hatırlatalım. POSTACI ALDIĞI MEKTUBU, PAKETİ VE BENZERİ ŞEYLERİ SAPASAĞLAM SAHİBİNE ULAŞTIRAN ANLAMINDADIR. BİR BAŞKA DEYİŞLE ALLAH, RESULÜ KANALIYLA KULLARINA, MESAJLARINI İLETME GÖREVİ VERMİŞTİ. Peki Allah Resulüne nasıl bir görev yetki vermişti, şimdide ona Kur’an dan bakalım, emin olamayacağımız rivayet ve sanı bilgilerden değil.  

“RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18)

“BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”  (Kehf 56)

“SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40)

“BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.” (Ahkaf 9 )

Gördünüz mü,  bakın Allah Resulünün görev tanımını nasıl yapıyor. “SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” Resule düşen apaçık tebliğdir. Allah ın Resulüne verdiği görevi, yetkiyi beğenmeyenler mi var yoksa aramızda? Sizlere soruyorum, bu dünyada Allah’ın postacısı olmaktan daha şerefli bir görev olabilir mi? ALLAH IN BÜTÜN RESULLERİ, ALLAH IN GÜVEN ELÇİLERİ, POSTACILARIDIR, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM VE ALLAH IN ELÇİLERİNİN GÖREVLERİNİ KÜÇÜMSEMEYELİM. Allah ın Resulü, Cibril den aldığı Allah ın vahyini olduğu gibi, hiç değiştirmeden Allah’ın kullarına tebliğ ediyor. BİZLERİN ANLAYACAĞI DİLDEN TEKRAR SÖYLEMEK GEREKİRSE, ALLAH IN KULLARINA GÖNDERDİĞİ MEKTUBU, BİZLERE OLDUĞU GİBİ ULAŞTIRMA GÖREVİ ALMIŞTIR. BUNDAN DAHA ŞEREFLİ BİR GÖREV Mİ OLUR?

Gelelim İslam ı mezhep ve onun beşeri fıkıh inancının öğretisi olan bilgiler ışığında yaşayan, kardeşlerimizin İslam ı yaşarken yaptığı bir başka büyük yanlışa. Allah ayetinde KUR’AN I AÇIKLAMAK BİZİM GÖREVİMİZ DİYOR VE BİRÇOK AYETİNDE, AYETLERİNİ NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIĞINI SÖYLÜYOR. Enam 115. ayetinde bakın ne diyor. “RABBİNİN KELİMESİ (KUR’AN) DOĞRULUK VE ADALET BAKIMINDAN TAMDIR. ONUN KELİMELERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK YOKTUR.” Yine Enam 149. ayetinde. “De ki: “KESİN DELİL ALLAH’A AİTTİR.” Bu ve benzeri onlarca ayeti örnek gösterebilirim. Hepsinde ana tema, öğreti ve uyarı Allah’ın kitabının, bizlerin sorumlu olduğumuz ayetleri MUHKEM yani şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılır olduğu anlatılıyor.   ALLAH DAN GELEN KESİN DELİL OLAN BİR BİLGİ, NASIL OLURDA DETAYLI OLMAZ AÇIKLANMAMIŞ OLUR, BUNUDA MI AKIL EDEMİYORUZ? Allah hiç kimseye muhtaç olmayalım diye, Kur’an ı bizzat kendisinin açıkladığını onun içinde, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMAMIZ GEREKTİĞİNİ VE BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİ UYARISINI YAPIYOR.

Peki, bunca açık ayetleri gören bazı kardeşlerimiz ne diyorlar? Duyduk, işittik iman ettik mi diyorlar, yoksa apaçık ayetleri tebliğ aldıkları halde, atalarının doğruluğundan asla emin olamayacakları rivayet ve sanı inançlarını yaşayabilmek için, Allah’ın Resulüne vermediği görev ve yetkiyi kendileri vererek ve ne yani Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi demiyorlar mı? Böylece atalarının rivayet inançlarını, Allah ın Resulünün adını kullanarak dine sokuyorlar ve  din Allah ın dini olmaktan çıkıyor. Üzücü olan ise, bunun farkında bile olamayanlar var. BU YANLIŞ BİLGİLER IŞIĞINDA, BUNCA AYETİN ÜSTÜNÜ ÖRTEREK, GÖRMEZDEN GELEREK, ALLAH'IN RESULÜNÜN KUR’AN'I AÇIKLAMA GÖREVİ VARDIR, KUR’AN AÇIK VE ANLAŞILIR DEĞİLDİR. KUR’AN'I HERKES ANLAYAMAZ. ONU RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ İLE ANLIYORUZ VE YAŞIYORUZ. EĞER RESULÜN HADİSLERİ/AÇIKLAMALARI OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI, DEMİYORLAR MI?

Bunları söylemek ve bu söylemlere göre yaşamak, bizleri Allah’ın yolundan uzaklaştırır ve müşriklerin yoluna saptırır. Yoldan sapmış Kitap Ehlide, bunlara benzer yanlış inançları yüzünden yoldan sapmışlar, ALLAH IN RESULLERİNİ ADETA İLAHLAŞTIRIP, ALLAH'IN RESULLERİNE VERMEDİĞİ YETKİLERİ KENDİLERİ VEREREK, DOĞRU YOLDAN SAPMIŞLARDI. LÜTFEN KUR’AN AYETLERİNDE Kİ BAZI KELİMELERİN ANLAMLARI İLE OYNAYIP, KUR’AN’IN DİĞER AYETLERİNE TERS DÜŞEN ANLAMLAR VERİP, BÖYLECE KENDİMİZİ KANDIRIP, ŞEYTANIN YOLUNA SAPMAYALIM. İnanın kendimizi aldatıp, pişman olanların safında buluruz kendimizi. Günümüzde bizlerde, Kitap Ehlinin yaptığı yanlışları yapıyor, Allah’ın Haram dediklerinin yanında, kendi nefislerimizde haramlar yaratarak, bunlarda Allah ın Resulünün haram koyduklarıdır diyerek, onun üzerinden aklamaya çalışıyoruz. Bakın Allah Elçisinin, kitap Ehline bu konuda ne söylemesini istiyor.

ENAM 150: De ki: “HAYDİ, ALLAH ŞUNU HARAM KILDI” DİYE TANIKLIK YAPACAK ŞAHİTLERİNİZİ GETİRİN. ONLAR ŞAHİTLİK ETSELER DE SEN ONLARLA BERABER ŞAHİTLİK ETME. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların arzularına uyma. Onlar Rablerine, başka şeyleri denk tutuyorlar. (Diyanet meali)

Bu ayet, Allah’ın Resulünün yetkisini ve nasıl bir yol üzerinde olduğunun çok açık kanıtıdır. Allah’ın Kur’an da HARAM dediklerinin dışında HARAMLAR yaratanlara karşı, nasıl davranılması gerektiğini, bizlere çok net anlatıyor, hem de Resulü yoluyla. Allah’ın Haramlarının dışında, dinde haramlar edinenlere, bunların HARAM olduğuna dair, şahitleriniz nedir diye sorulması isteniyor. ÇOK İLGİNÇ OLAN İSE, ONLAR KENDİ NEFİSLERİNDEN, ALLAH’I YA DA RESULÜNÜ TANIK GÖSTERSELER BİLE, YANİ BUNLARDA ALLAH’IN YA DA RESULÜNÜN VAHİY DIŞI DİNE KOYDUĞU HARAMLARDIR, HÜKÜMLERDİR DESELER BİLE,  SAKIN ONLARA İNANIP ŞAHİTLİK ETME DİYOR ALLAH. PEKİ NEDEN? ÇÜNKÜ HARAM HÜKMÜNÜ VERECEK YALNIZ ALLAH TIR, ONUDA KAYDA ALDIRIP KORUMASINA ALDIĞI KİTAPLA GÖNDERMİŞTİR. DAHA SONRA KİTAP DIŞINDAN, HÜKÜMLER GÖNDERMEMİŞTİR VE ALLAH RESULÜNEDE, VAHİY DIŞINDAN DİNDE HÜKÜM KOYMA YETKİSİ VERMEMİŞTİR DE ONDAN.

Ömür bir su misali akıp geçiyor. Bu ve benzeri hatalara düşerek, mahşer günü üzülmek istemiyorsak, Allah’ın korumasındaki Kur’an ı dikkatle, anladığımız dilden üzerinde düşünerek okuyalım. Daha sonrada hayatımıza geçirelim. Bizlere din adına anlatılanları,  Kur’an süzgecinden geçirip, Kur’an ı delil-şahit gösterip karşılaştıralım. Bir ayete bile ters düşen, hiçbir bilgiyi-sözü-hadisi inancımıza ilave etmeyelim. İşte o zaman Allah’ın en doğru yolunda gidenlerden oluruz. RABBİMİZ CÜMLEMİZE, BÖYLE BİR YOLDA YÜRÜMEYİ NASİP ETSİN İNŞALLAH.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

  1. “BİZ RESULLERİ, SADECE MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK GÖNDERİRİZ.”
    ALLAH'IN KADROLU MEMURU OLDUĞUMU-
    EŞYA BAZ,ÖLÇÜ ALINDIĞINDA.BÜTÜN DÜĞÜMLER ÇÖZÜLÜR.
    Asıl olan. vakıanın eşyadaki özellikleri ile olan ilişkileridir.
    Yavrucuğum! Bizimle beraber bin,kâfirlerle;Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler ile beraber olma!
    İSLAM ÜMMETİ OLARAK DA BİZİM BAŞIMIZA AYNI ŞEY GELMİŞ :
    KİŞİNİN TAKİP ETMESİ GEREKEN HEDEF.
    https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=pfbid0iHYpm7r2YxTBVTUd6ahXqqTvyQTJXiF8EF7TNnmWQyFxZe5JQPVKui6JnV3U3cSBl&id=100013242319421

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır