Ana içeriğe atla

BİZLER SANIRIM, İSLAM VE İMAN ARASINDAKİ BAĞLANTIYI, DOĞRU KURAMIYORUZ.


 

Bizler İslam ve İman dendiğinde ne anlıyoruz? Bu iki kelime birbirinden ayrılabilir mi, yoksa birbiriyle bütünleşmesi gereken bir anlamı mı var. Gelin bu konuyu birlikte, anlamaya çalışalım. Bir arkadaşımız, Ankebut 51. ayetinde Allah ın, “KENDİLERİNE OKUNAN KİTABI, SANA İNDİRMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMEDİ Mİ?” Ayetini kast ederek, bakın bana nasıl bir cevap vermiş.

“AYETTE İSLAM I YAŞAYABİLMEK ADINA DEĞİL, İMAN ETMEK İÇİN KURANIN YETECEĞİNİ SÖYLER.”

Bu sözlerden anlaşılıyor ki, bizler İslam ı ve onu yaşayabilmemiz yani İman edebilmemizin yol ve yöntemini, sanırım doğru anlayamadık, ya da anlamak işimize gelmiyor gibi görünüyor. İMANIMIZI KALBİMİZE İNDİRMEK, ONU YAŞAMAKLA OLUR. YAŞAMADIĞIMIZ HAYATA GEÇİREMEDİĞİMİZ İMAN, SÖZDE KALMIŞ BİR İMANDIR. Siz yazdığım ayetten, Kur’an ın İslam ı yaşayabilmek adına değil de, yalnız sözde iman etmek için mi Kur’an ın yeteceğini, Allah ın söylediğini anladınız? GERÇEK İMAN EDENLERDEN OLMAMIZ İÇİN, İSLAM I HAYATIMIZA GEÇİRECEĞİMİZ TÜM BİLGİLERE DE KUR’AN DA SAHİP OLMALIYIZ Kİ, GERÇEK İMAN EDENLERDEN OLABİLELİM. ÇÜNKÜ KUR’AN ALLAH IN KORUMASINDA. Allah ın korumasında olmayan rivayetlerden, İslam ı yaşayabilmemiz için detaylı bilgileri öğreneceğimize nasıl inanırız. ALLAH IN RESULÜ, BEN YALNIZ KUR’ANA İMAN EDERİM DİYORSA, BİZLERİDE KUR’AN A DAVET EDİYORSA, NASIL OLURDA KUR’AN IN DETAYSIZ, AÇIKLANMAMIŞ OLDUĞUNA İNANIRIZ. İsterseniz önce İslam ve iman kelimelerinden ne anlamalıyız, onu anlamaya çalışalım, çünkü birbirine bağlantılı bir kelime. Eğer birisini eksik yaparsak, diğerini etkiler.

İSLAM TESLİMİYET, YANİ YALNIZ ALLAH A TESLİM OLAN ANLAMINDADIR. Tabi Allah ın dininin ismi de İslam dır. Yalnız Allah a teslim olanlara da Müslüman denir. Din adına Allah dan başkasına da muhtaç oluyorsak, onun sözlerine de teslim oluyorsak, bu durumda yalnız Allah a teslim olmuyoruz demektir. Peki iman etmek dediğimizde, ne anlamalıyız. “İMAN DİNİN ORTAYA KOYDUĞU DOGMALARA İNANMA, DİNSEL İNANIŞ ANLAMINDADIR,” Dogma kelimesi ise, “DOĞRULUĞU DENEYDEN GEÇİRİLMEDEN, SINANMADAN KABUL EDİLEN, OLDUĞU GİBİ BENİMSENEN VE BİR ÖĞRETİNİN YA DA ÜLKÜNÜN DAYANAĞI YAPILAN SAV.” Anlamına gelir. Sizce Allah ın koyduğu dogmaların, hükümlerin dışında, İslam dininde hiç tartışmadan, itiraz etmeden, Allah ın koymadığı beşerin koyduğu dogmalarında dinin emri ya da ayetlerin detayı, açıklanmış hali olabileceğine, nasıl inanırız? EĞER İNANIRSAK, ALLAH IN YANINDA DİNE DOĞMALAR/KANUNLAR KOYABİLECEK, BEŞERİ İLAHLAR EDİNMİŞ, ONLARADA İMAN ETMİŞ OLURUZ. Gerçek İman yalnız, Allah a ve onun kanunlarına uymakla yaşanır.

Gelin şimdi, bu bilgiler ışığında düşünelim arkadaşımızın sözlerini. Allah İslam adı altında bir din gönderiyor ama bu dini yaşayabilmemiz adına gerekli detaylarını göndermiyor, ama gönderdiği Kur’an ın iman için yeteceğini bildiriyor. Bu düşünce, ne akla nede Kur’an a asla uymaz. Allah yalnız kendisine boyun eğmemizi istiyorsa, nasıl olurda gönderdiği İslam ın, dinin yaşanması adına gerekli detaylarını da göndermez. Gerçek iman edebilmemiz için, İslam ı nasıl ve ne şekilde yaşamamız gerektiğinin detaylarını da Allah göndermiş olmalı ki kitabında, O imanı kulları yaşayabilsin. ELBETTE TÜM DETAYLARI, KOLAYLAŞTIRMIŞ BİR ŞEKİLDE GÖNDERDİĞİNİ, BİZLERE KUR AN DA BİLDİRİYOR.

Öyle yanlış bir inancımız var ki, Allah Elçisine Kur’an ı vahyetmiş, detaylarını ve İslam ı nasıl yaşayacağımızı Kur’an da detaylı açıklamamış, bunu Elçisinin açıklamasına bırakmış, ümmetine O öğretmiştir deniyor. Bizlerde yüzlerce yıldır Müslümanlar, birbirinden bu detayı öğreniyor ve yaşıyoruz diye inanılmaktadır. Bu düşünce akla ve mantığa aykırı olduğu gibi, Kur’an ın tamamına da aykırı olduğunu, ancak dikkatle ve anlayarak düşünerek Kur’an ı okuyan anlayabilir. BİR BİLGİNİN HATASIZ, YANLIŞ BİLGİLER KARIŞMADAN, BU YOLLA BİZLERE ULAŞACAĞINA NASIL İNANIRIZ? Bunu yapamıyorsa, batılın ve hurafenin yarattığı bir inancı yaşayarak, Allah ın huzuruna gider. ALLAH SİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM, SAKIN EMİN OLMADIĞIN BİLGİNİN ARDINA DÜŞMEYİN HESABINI SORARIM DİYECEK, DAHA SONRADA İSLAMIN HAYATA GEÇİRLİP, GERÇEK İMAN EDENLER OLMAMIZ İÇİN, BİZLER BU BİLGİLERİ HESABA ÇEKİLECEĞİMİZ KUR’AN DAN DEĞİLDE, DİLDEN DİLE DOLAŞAN RİVAYETLERDEN Mİ ÖĞRENECEĞİZ. ALLAH, AKIL FİKİR VERSİN DEMEKTEN BAŞKA SÖZÜM YOK.

Kur’an ı dikkatle ve anladığı dilden düşünerek okuyan bir Müslüman şunu çok iyi bilir. ALLAH KENDİ KOYDUĞU DOGMALARIN/KANUN VE HÜKÜMLERİN DIŞINA ÇIKMAMIZA İZİN VERMEZ. ÇÜNKÜ YALNIZ ALLAH KENDİ KOYDUĞU KURALLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ EMREDER. BAŞKA DOĞMALARA, KURALLARA UYMAMIZI YASAKLAR. ÇÜNKÜ DİNİN SAHİBİ ALLAH TIR. ALLLAH BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYE BİZLERİ UYARMIŞTIR. KUR’AN IN SINIRLARINI AŞMAYIN DİYE İKAZ EDEN ALLAH, AÇIKLAMADIĞI, DETAY VERMEDİĞİ HÜKÜMLERDEN, NASIL OLURDA HESAP SORAR.

Allah her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle açıkladık, Kur’an ı açıklamak bizim görevimizdir diyecek, ama hükümlerini detaylı açıklamayacak öylemi? Bu uyarıları alan bir Müslüman,  nasıl olurda Kur’an da her bilgi detaylı yoktur der. ALLAH BEDEVİ ARAPLARA KUR’AN DA, İMAN ETTİK DEDİLER AMA İMAN KALPLERİNE YERLEŞMEMİŞ DİYE UYARIR. Bunun nedeni batıl ve hurafeler ile inançlarını yaşamaya devam ettikleri, Allah ın indirdiği vahyi gereği gibi yaşamadıkları için olduğu anlatılır. Çünkü iman Allah ın koyduğu kural ve kanunlarının dışına çıkmamak, yalnız onun vahyine sarılmakla yaşanır. Eğer Kur’an ın sınırlarını aşıyorsanız, O iman kalplerimize yerleşmemiş demektir.

Kur’an ın hiç bir yerinde Allah, Kuran dışı kaynaklara yönlendirmez bizleri. Tam tersine, YALNIZ KURAN IN İPİNE SARILMAMIZI EMREDER. Allah bizlerin Kur’an a sarılmamızı emredip, Kur’an ı açıklamak bizim görevimiz diyorsa, mezheplerin, rivayetlerin ve batıl inançların dine yaptığı ilaveleri Kur’an da göremediğimizde, lütfen Kur’an dinimizi yaşayabilmemiz için yeterli değildir demeyelim. Allah ın huzurunda hesap veremeyiz.

Lütfen şunu asla unutmayalım, GERÇEK İMAN EDENLERDEN OLMAK İSTİYORSAK, ALLAH IN ÖNERDİĞİ GİBİ, YALNIZ KUR’AN A SARILMALIYIZ. İSLAM I ALLAH IN EMRETTİĞİ GİBİ HAYATIMIZA GEÇİRMEK İSTİYORSAK, YİNE ALLAH IN DOGMALARININ/HÜKÜMLERİNİN DIŞINA ÇIKMADAN, ONUN AÇIKLADIĞI VE DETAYLANDIRDIĞI KANUN VE KURALLARI DİN DİYE YAŞAMALIYIZ. KUR’AN IN DIŞINDA DİNE YAPILAN HER İLAVE, DİNİ ZORLAŞTIRIR VE BİZLERİN İSLAM DİNİNDEN YAVAŞ YAVAŞ UZAKLAŞMAMIZA NEDEN OLUR. BUNU LÜTFEN UNUTMAYALIM.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır

SALAT'IN BİR ANLAMININDA, NAMAZ OLMADIĞINI SÖYLEYEN KARDEŞLERİMİZE.

  Bu makalemde sizlerin, üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim konu, Kur’an’da geçen SALAT kelimesi üzerinde olacak. Salat Allah’a dua etmek, toplumun birbirine destek olması ve bizlerin farsça namaz dediğimiz kıyam, rükû ve secde ile yapılan şekilsel bir dua ibadeti anlamlarına gelir. Bu makalemde üzerinde durmak istediğim konu, bazı arkadaşlarımızın kıyam, rükû ve secde ile yaptığımız ibadetin aslında, Kur'an'da geçmediğini iddia ettikleri konusu üzerinde olacak.  Her düşünceye saygılı olurda, hiç bir etki altında kalmadan, derinlemesine Kur’an ayetleri üzerinde düşünürsek, inanıyorum ki en doğru sonuca ulaşabiliriz. Eğer birbirimize saygısız tavırlar içinde olurda, bizim gibi inanmadığı için, karşımızdaki kişiyi dinsizlikle suçlarsak, daha baştan büyük hata yapmış oluruz.  ÖNCE ŞUNU ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE, YAZIMIN BAŞINDA SÖYLEMEK İSTERİM. ŞU AN KILDIĞIMIZ NAMAZIN AYNISINI, DETAYLARINI KUR’AN’DA ARAMAYALIM, BULAMAYIZ. ÇÜNKÜ ALLAH BU ŞEKLİYLE, YANİ DETAYI İLE NAMAZI KUR’A