Ana içeriğe atla

BU HATALARI YAPTIĞIMIZ SÜRECE, ALLAH İLE ALDATILMAKTAN, ASLA KURTULAMAYIZ.


 


Bizlere öğretilen İslam ı, Kur’an ı anlayarak ve düşünerek okuyup, Allah ın emrettiği gibi  akıl ve mantık süzgecinden geçirmediğimiz sürece, Allah ın doğru yolunda olduğumuzdan asla emin olamayız. Hâlbuki Allah Kur’an da, ayetler üzerinde özellikle düşünmemizi emrediyor bizlere. Bunu yapmazsak, Allah ile aldatılmaktan da kurtulmamız, asla mümkün olmayacaktır. Çok yakın zamanda, kendisine Hoca efendi dedikleri zat, adeta göklere yükseltilmiş, Allah ın sevgili kulu veli insan ilan edilmişti. Ama bu şahıs ne yaptı kendisine güvenip inananlara? Din kardeşini bir birine düşürdü ve hatta birbirini öldürmesini isteyerek, hem topluma hem de ülkesine ihanet etti.  BİRİLERİNE SORGUSUZ GÜVENİP İSLAM I YAŞAMAK, İŞTE BU KADAR TEHLİKELİ. Kur’an ı anladığı dilden dikkatle, batıldan uzak düşünerek okuyan, Allah ın bu yolu yasakladığını çok net anlayacaktır.

Ne yazık ki bizlere, sen Kur’an ı anlayamazsın, onu veli insanlar anlar diye öğretildiği için, toplum olarak Kur’an ı anladığımız dilden okuma alışkanlığı edinmedik ve yanlış anlarız diye de korktuk.  Hâlbuki Allah birçok kez yemin ederek, BU KİTABI ANLAYASINIZ VE HİÇ KİMSEYE MUHTAÇ OLMAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIK dediği hale, birileri bunun üstünü örtmek ve toplumun uyanmasını engellemek için, “KUR’AN KOLAYDA NE KADAR KOLAY, KUR’AN AYETLERİNİN HER BİRİNİN BİRÇOK ANLAMI VAR, HANGİ ANLAMDA OLDUĞUNU SEN NEREDEN BİLECEKSİN, ONU ANCAK İLİM TAHSİL ETMİŞLER ANLAR”, diyerek toplum tedirgin edilmiştir. HÂŞÂ ALLAH HESAP SORACAĞI KUR AN I, KULUNA AÇIKLAYIP ANLATAMIYOR MU? Bu düşünceye inanan bir Müslüman Kur’an a değil, Kur’an ı çok iyi anladığına inandığı kişilerin sözlerine inanmış olur. Hiçbir zamanda, doğru yolda olduğundan emin olamaz. Bakın günümüzde bu yanlış inancın etkisiyle neler söyleniyor.

“KURAN’I KERİMİ BİR ALLAH IN TASAVVUFUNDAKİ ALLİMDEN ÖĞRENECEKSİN, O ADA KURAN I ALLAH DAN ÖGRENMİŞDİR.”

“KUR’AN’IN MANASI DA BELAGATI DA MUCİZEDİR.. BAŞKA NE SÖZ NE ŞARKI NE ŞİİR ASIRLARCA CAZİP OLMAZ.. KURANI ANLAMAK BAŞKA, OKUMAK BAŞKADIR..HER SÖZE GÜVENİLMEZ.

Ne kadar yanlış bir düşünce. Kimin Allah ın kontrolünde olan, âlim bir kişi VELİ bir insan olduğunu bileceğiz, bunu hiç kendimize soruyor muyuz? Yazımın başında verdiğim veli kişi ilan edilen Hoca Efendi dedikleri kişiye de binlerce insan inandı ve sonucu ne oldu. Tabi bu örnekten hiç ders almadığımız belli oluyor. Çünkü Allah ile aldatan birinden kurtulduk, ama onun yerini kendilerini VELİ, ALLAH DOSTU ilan eden kendilerini DİN ÂLİMİ sanan, şeyhler cemaat liderleri aldı. Hâlbuki Allah KİMİN EN DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU, YALNIZ BEN BİLİRİM diye Kur’an da uyarıyor ve sakın benden başkasına güvenip kendinize VELİLER edinip ardı sıra gitmeyin diye Allah, Kur’an da bizleri uyarıyordu. Ama Kur’an ile bağımızı kesenler, toplumun bu gerçeklerle buluşmasını engellediler.

Özellikle bu yanlışa inanan kardeşlerime seslenmek istiyorum. Allah her kulunun anlayamayacağı, ayetlerin birçok anlama gelen ve her okuyan tarafından anlaşılması zor bir rehber gönderip, daha sonrada tüm kullarını bu kitaptan sorumlu tutar mı? Elbette tutmaz. Günümüzde yaşanan ve ortalıkta dolaşan farklı tercümeler, lütfen sizleri korkutmasın. Araştırdığınızda, kendinizi bu konu üzerine verdiğinizde, tüm gerçekleri inanın göreceksiniz. Ama önce, kafamızdaki batıl inançlardan kurtulmak şartıyla. LÜTFEN ALLAH IN ADALETİNİ, BU YANLIŞ DÜŞÜNCEYE İNANARAK, KÜÇÜMSER BİR TUTUM TAKINMAYALIM. Allah bizleri toplu olarak değil, birey olarak tek tek Kur’an dan sorumlu olduğumuzu söylüyor.  Allah Hud suresi 1. ayetinde bakın ne diyor Kur’an için. “ALLAH’TAN BAŞKASINA KULLUK ETMEYESİNİZ DİYE, AYRI AYRI AÇIKLANMIŞ BİR KİTAPTIR.” Eğer Allah a inanıyor ve güveniyorsak, günümüzde veli edindiğimiz yaratılmış bir beşere değil, önce Allah a yani Kur’an a güvenelim ve Kur’an ın tercümesini farklı birçok kaynaktan okuyup, Allah ne emrediyor onu anlamaya çalışalım. Allah ın Elçisi de öyle yapmadı mı? Bazı kişiler, Allah ın Elçisinin sözleri/hadisleridir diyerek, toplumu Resulü ile aldatmaya çalışıyorlar. Bu tuzağa lütfen düşmeyelim. ALLAH IN ELÇİSİ, YALNIZ KUR’AN İLE HÜKMETMİŞTİR, ONUDA UNUTMAYALIM.

Kur’an elbette manası da belagati da mucizedir. Yani Allah ın ayetlerinin bizlere neler anlattığı ve bu anlatım şekli, yani belagatı bizleri ikna ve izah yöntemi bir mucizedir, bundan hiç şüphe yok. BÖYLE MUCİZE BİR KİTABIN ANLAŞILMASI İÇİN, BİRİLERİNİN AÇIKLAMASINA İHTİYACININ OLDUĞUNU, NASIL SÖYLERİZ. Yalnız şunu unutmayalım, bu ikna ve anlatım şeklinin, ayetlerinin anlamlarının güçlü olması, Kur an ın Arapça olmasıyla bir ilgisi yoktur. Daha önce ki toplumlara indirilen kitaplar Arapça değil, vahyi anlasınlar diye, kendi toplumlarının dillerindeydi. Demek ki Allah her dile çevrilen ve anlamlarının, ikna gücünün eksilmediği bir rehber göndermiş bizlere. Önce bu gerçeği unutmayalım. Toplumun anladığı dilden okuyup, Kur’an gerçekleri ile buluşmasını istemeyenler, ARAPÇA HER DİLE TAM ÇEVRİLEMEZ, ONUN İÇİN SİZLER KUR’AN TERCÜMESİNDEN OKUMAYIN, YANLIŞA DÜŞERSİNİZ DİYE TOPLUMU KORKUTUYORLAR. AMA KENDİLERİ KUR’AN I TERCÜME ETTİKLERİNDE, EN DOĞRU TERCÜME ETTİKLERİNİDE SÖYLEYEBİLİYORLAR. ÇOK İLGİN DEĞİL Mİ? İŞTE BU ALDATMACAYA, LÜTFEN İNANMAYALIM.

Bir arkadaşımızda zaten, Kur’an tercümeleri üzerinde çekincesini belirtmek için, HER SÖZE GÜVENİLEMEZ demiş. Elbette her söylenene güvenmeyeceğiz ama Kur’an ın bir tercümesi ile yetinmeyip gerekirse onlarca tercümeye/meale bakacağız ve bizler bizzat ayetleri anlayabilmek için çaba harcayacağız. ÇABA VE GAYRET BİZDEN, YARDIM ALLAH DAN.  Arapça olan Yüzlerce, bilim kitabı farklı dillere çevriliyor, ama hiç kimse bu tercüme tam çevrilmemiş demiyor ve bu bilgilerden istifade ediliyor. Ama iş Kur’an a gelince, Kur’an başka dile tam çevrilemez deniyor. Sizce neden toplumun Kur’an ı, bizzat kendisinin okunması istenmiyor olabilir? Aslında bunu anlamak çok zor değil. UYDURDUKLARI KUR’AN DAN UZAK İSLAM’IN, FARK EDİLMESİ, ANLAŞILMASI İSTENMİYOR.

Cemaat ve tarikat liderlerinin, ya da kendilerinin VELİ kişi Âlim ilan eden kişilerinde, Kur’an ayetlerini bizlerin diline çevirmeleri de bir tercümedir. Sormak isterim, onların doğru çevirip bizlere naklettiklerinden, nasıl emin olacağız? Bu topluluklar cemaatlerini kaybetmemek ve kendi çıkarlarına bizleri kullanmaları için, toplum tedirgin ediliyor ve bizim sizlere anlattığımız ayetlerin tercümeleri doğru, diğerleri yanlış diyorlar. YANİ BU ŞAHISLAR BİZLERİ KENDİLERİNE SABİTLEMEK VE BAĞLAMAK İSTİYORLAR, YALNIZ KENDİLERİNE DAVET EDİYORLAR. LÜTFEN BU ALDATMACANIN ARTIK FARINDA OLALIM. KENDİLERİNE DEĞİL, ALLAH A ÇAĞIRANLARA KULAK VERELİM.

Arkadaşımız KUR’AN I OKUMAK BAŞKA, ANLAMAK BAŞKADIR demiş. BU ZİHNİYETİN AMACI, SEN ANLAMINI BİLMESENDE ARAPÇA OKU, ANLAMINI BEN SANA SÖYLERİM DİYORLAR. Bu düşünce Kur’an ın indiriliş amacına aykırı olduğu gibi, çok büyük bir tuzaktır da. Çünkü Allah Kur’an ı nasıl okuyacağımızı bizlere açıklarken, yavaş yavaş dikkatle ve ayetler üzerinde düşünerek okumamızı aracı koymadan, bizzat bizlere emretmiştir. Bu durumda Kur’an ı okumak başka, anlamak başka diyebilir miyiz? Bu sözler toplumu tedirgin ederek, kendilerine bağlama çabalarıdır. Lütfen bu tuzağa düşmeyelim.

KUR’AN IN ANLAMINI BİLMESEN DE SEN ARAPÇASINDAN OKU, ALLAH SEVAP YAZAR DİYORLAR. ÇÜNKÜ BİZLERİN ANLAYARAK, DÜŞÜNEREK KUR’AN I OKUMAMIZI İSTEMİYORLAR.  Çünkü Anlamını da sizlere veli, âlim ilan ettikleri kişilerin açıklayacak, başkalarının açıklamalarına kulak vermeyin diye, topluma ne yazık ki kabul ettirmişlerdir. Hâşâ Allah kullarına, açıklayıp anlatamıyor mu? Kur’an ın tercümesinin farklı kaynaklardan, okunmasını asla istemiyorlar. Eğer okunursa, çevresinde hiç kimsenin kalmayacağını, yanlış bilgilerin öğretildiğini fark edeceklerini biliyorlar.

Değerli din kardeşlerim. Lütfen şunu unutmayalım. Hepimiz bu dünyada kişisel olarak imtihanda olduğumuzu bilelim. Hesap günü, bana bilmem kim efendi böyle öğretti deme bahanemizin olmadığını, lütfen unutmayalım.  İmtihan olduğumuz kaynağında, Kur’an olduğunu söylüyorsa Allah. ALLAH ANLAŞILMASI ZOR, AÇIKLANMAMIŞ BİR REHBER KİTAP GÖNDERİP, DAHA SONRADA KULLARINI, YASAKLADIĞ HALDE, ÇOK AZINLIK VELİ KİŞİLERE ASLA MUHTAÇ BIRAKMAZ.  Eğer bizler Kur’an ı anlayamayacak kapasitede olsaydık, Kur’an dan da sorumlu olamazdık, lütfen bu gerçeği hiç unutmayalım ve Kur’an ı birçok kişinin yaptığı tercümesinden faydalanarak doğrusunu aramaya, anlamaya çalışalım. ALLAH AYNI KONULARI KUR’AN DA, BİRÇOK KEZ TEKRAR ETMİŞTİR. BUNUN NEDENİDE, AYETLERİN ANLAMLARI İLE OYNAYANLARIN FOYASINI, DÜŞÜNEN AKLINI KULLANAN KULLARIM ANLASIN DİYEDİR. Küçük bir örnek. Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı, O günden sakının dediği halde, diğer ayetlerinde bu hükmün tam tersini verip, bazı veli kişilere de şefaat etme yetkisini verir mi? Karar sizlerin.

Allah Nahl suresi 98. ayetinde, yalnız Allah a güvenip dayanarak, kafamızdaki şeytanın ve şeytanlaşmış insanların batıl hurafe vesvesesinden, bilgilerinde kurtulup öyle Kur’an ı okumaya başladığımızda, Kur’an ı anlayacağımızı söylüyor. Çaba gösterip gerçeklerle buluşmak isteyen kullarının da Allah, GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇACAĞINI VE KUR’AN I ANLAMASINA YARDIMCI OLACAĞI MÜJDESİNİ VERİYOR. Hangi yaratılmış beşerin, ya da edindiğiniz veli alim şahısların böyle bir gücü var sizce? Lütfen kendimize gelelim ve Allah ın güneşi ile buluşmak adına, elimizdeki tüm kaynaklardan istifade etmeye çalışalım. İnanın bu çabayı gönülden gösteren,  Allah ın gerçeklerini görecek ve kendi inançları doğrultusunda çıkarları gereği ayetlerde tahrifat yapmaya çalışanlarında, foyasını ortaya çıkaracaksınız.

LÜTFEN UNUTMAYALIM, ALLAH KUR’AN I BEN KORUYORUM DİYOR. ONUN İÇİN HER TOPLUMA, ALLAH IN KULLARINA ŞEFKATİ, MERHAMETİ GEREĞİ, KUR’AN IN ANLADIKLARI DİLE TERCÜMESİNİDE ALLAH IN KORUYACAĞINI, AMA BİZLERİN DOĞRU VE GERÇEKLERLE BULUŞMASI İÇİN, BATILDAN UZAKLAŞIP ÇABA GÖSTERMESİ GEREKTİĞİNİ UNUTMAYALIM. ALLAH CÜMLEMİZİN YARDIMCISI OLSUN. DİLERİM BU ÇABAYI GÖSTEREN VE KUR’AN GERÇEKLERİ İLE BULUŞAN, ALLAH IN AZINLIK HALİS KULLAR ARASINDA OLURUZ.


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız