Ana içeriğe atla

HZ. ADEM’DEN ÖNCE, İNSANLAR YAŞAMIŞ MIYDI?

 



İslam toplumunda çok sorulan bir soruda, HZ. ÂDEM DEN ÖNCE, İNSANLAR YAŞAMIŞ MIYDI. HZ. ADEM İLK İNSANMIYDI? Allah Kur’an da bazı konularda çok açık bilgiler verdiği halde, bazı konularda detaya girmemiş ama bazı ayetler üzerinde dikkatle düşündüğümüzde, almamız gereken bilgileri çok şükür alıyoruz . Tabi bizler çok meraklı oluşumuzdan olsa gerek, bazı konularda detaylı açık bilgimiz olmadığı halde, kendi kafamızdan yada yanlış bilgilerden, ayetlerde geçen kelimelere farklı anlamlar vererek, yorumlar yapabiliyoruz. Lütfen unutmayalım, Allah ın MUHKEM ayetleri üzerinde bizler YORUM YAPAMAYIZ, ancak üzerinde düşünebiliriz. Çünkü muhkem, şüphe duyulmayacak kadar anlamı açık, anlaşılan demektir.

İslam inancı, kesin kanıtlarla yaşanır ve konuşulur. Hatta Yusuf 40. ayette, “ONLAR HAKKINDA ALLAH, HİÇBİR KANIT İNDİRMEMİŞTİR. HÜKÜM YALNIZ ALLAH’IN DIR.” Diyerek, bizleri açıklamadığı konularda konuşmamızı yasaklamıştır. Eğer bir konuda bilgimiz yoksa, Kur’an bahsetmemişse, asla bizler bu konuda yorumlar yapmayıp, fikirler yürütmemeliyiz. Eğer Kur’an da bazı işaretler vermiş ama detaya girmemişse, bizler ancak verilen bilgilerin sınırını aşmadan, konuyu anlamaya çalışmalıyız. Hz. Âdemden önce, başka insanlar ve onlardan çoğalan toplumlar gelmiş midir konusuna gelince. Bu konuda Kur’an da çok fazla detaylı bilgi yoktur. Ancak bizlerin atası, Hz. Âdem ve eşi olduğu ayetlerde çok açık bir şekilde bildirilmiştir.

Tam bu esnada, bir konuya da değinmek istiyorum. Hz. Âdemin eşinden bahsederken, bizler Kur’an tek kelime bahsetmediği halde, HAVVA ismini kullanırız. Peki neden? Sanırım bizlere Kur’an yeterli gelmemiş ve çok fazla meraklı yaratıldığımız için olsa gerek, emin olmadığımız kaynaklardan aldığımız bilgileri, gerçek ve doğruymuş gibi söylemekten çekinmemişiz. Havva ismi Yahudilerin ellerinde bulunan, tahrif edilmiş ve bizlerin şu anda sorumlu olmadığımız, adına Tevrat dedikleri kitapta geçer. Eğer Hz. Âdem in eşinin ismi Allah tarafından söylenmiş olsaydı, bunu Allah Kur’an da bizlere mutlaka bildirirdi. Kur’an Hz. Âdemden bahsederken onun eşi diye bahseder, ismini asla söylemez. 

Çok meraklı oluşumuzdan olsa gerek, Kur’an ın hiç bilgi vermediği konularda, çevremize sorular soruyor ve hoşumuza gidenleri de anlatmaktan, inanmaktan çekinmiyoruz. EĞER ALLAH BİR KONUDA KUR’AN DA BAZI İPUÇLARI, KANITLAR VERMİŞ VE BİZLERİN DÜŞÜNMESİNİ İSTEDİĞİ KONULAR VARSA, ELBETTE ÜZERİNDE DÜŞÜNMELİYİZ, ARAŞTIRMALIYIZ. Sizlere Allah ın bu konudaki bir uyarısını önce hatırlatmak isterim. Daha sonra konumuz hakkında konuşmaya devam ederiz.

Araf 33: De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, HAKKINDA HİÇBİR DELİL İNDİRMEDİĞİ BİR ŞEYİ, Allah’a ortak koşmanızı ve ALLAH HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ SÖYLEMENİZİ HARAM KILMIŞTIR. (Diyanet vakfı meali)

Bakın Allah, hakkında hiçbir bilgi vermediği konularda, konuşmamızı HARAM kıldığını söylüyor. Ama bizler Kur’an ın bahsetmediği, kafamızdaki sorulara cevap bulabilmek adına öyle şeylere inanıyoruz ki, açıkça HARAM suçunu işliyoruz.  Konumuza gelince. Hz. Âdemden önce başka insanlar, Âdemler gelmiş miydi sorusuna bazı ilahiyatçılar, Bakara 30. ayetten yola çıkarak şunları söylüyorlar. Önce ayeti yazalım.

Bakara 30: Rabbin meleklere, “BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM” dediği vakit melekler, “BİZ SENİ ÖVEREK ANARKEN VE YÜCELTİP DURURKEN, ORADA FESAT ÇIKARACAK, KAN DÖKECEK BİRİNİ Mİ YARATACAKSIN?” dediler. Allah, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” diye cevap verdi. (Bayraktar Bayraklı)

Bu ayette melekler Allah a, bozgunculuk yapan ve kan döken birisini mi yaratacaksın dediklerine göre, demek ki Allah daha önce Âdemler ve insanlar yaratmış ki, ondan bunu söylüyor olmalılar. Çünkü melekler geleceği bilemez, ancak yaşanmışı bilir. Çünkü insanları tek tek takip etme ve yaptıklarını kayda alma görevleri var. Ne dersiniz Hz. Ademden önce insana benzer toplumlar yaşamış olabilir mi? Neden olmasın. TÜM KAİNATI YARATAN ALLAH, YALNIZCA DÜNYA ÜZERİNDE İNSANLAR, CANLILAR YARATMASI NORMAL Mİ SİZCE? KİM BİLİR KAİNATTA BİZLERİN BENZERİ BİLMEDİĞİMİZ, ALLAH’IN AÇIKLAMADIĞI AKILLI DAHA NİCE VARLIKLAR VARDIR. BU KONUDA DA KUR’AN DA BAZI BİLGİLER VAR.  Önce şunu tekrar etmek isterim, bugün yaşayan tüm insanların, Âdem soyundan geldiğinin açık kanıtları var Kur’an da. YİNE ALLAH İLK HALİFE OLARAK, HZ. ADEMİ GÖREVLENDİRDİĞİNİ KUR’AN DAN BİLİYORUZ. DEMEK Kİ İLK HALİFE HZ. ADEM İSE ONUNLA BİRLİKE BİRÇOK İNSANLAR VAR Kİ, ALLAH ONLARIN ARASINDAN HZ. ADEME HALİFELİK GÖREVİ VERİYOR. KİMİN YADA KİMLERİN ÖNCE YARATILDIĞINI ALLAH BİLİR.

Daha önce Allah bizlerin benzeri insanlar yaratmış olabilir, bu onun için elbette zor değildir. Hatta büyük bir ihtimalle yaratılmıştır ama bizler emin olmadığımız, Kur’an ın detaylı açıklamadığı, bilgi vermediği konularda sınırı aşarak konuşmamız ve doğruymuş gibi anlatmamız yanlış olur. Daha doğrusu Allah bunu yasaklıyor. Ayette geçen bir kelimeden ya da cümleden yola çıkarak, Kur’an ın bahsetmediği, açıklamadığı bir hükmü çıkarmamız, bizlere çok yanlış bir kapının açılmasını sağlar. ÂDEMDEN ÖNCE BAŞKA TOPLUMLAR, ÂDEMLER YARATILDIĞINI ALLAH DETAYLI BİLGİ VERMEDİĞİ İÇİN, BİZLER KESİN BİLMİYORUZ. Bu konu ile ilgili, Allah ın indirdiği iki ayeti sizlere hatırlatmak ve sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istiyorum.

Ali İmran 33–34: Şüphesiz Allah, ÂDEM’İ, NÛH’U, İBRAHİM AİLESİNİ (SOYUNU) VE İMRAN AİLESİNİ (SOYUNU) BİRBİRİNDEN GELMİŞ BİRER NESİL OLARAK SEÇİP ÂLEMLERE ÜSTÜN KILDI. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Diyanet meali)

“İNSANLAR TEK BİR TOPLUMDU. Allah, onlara müjde veren ve uyarılarda bulunan Nebîler gönderdi; onlarla birlikte, gerçekleri içeren kitap da indirdi[1] ki ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında o kitap hükmetsin.” (Bakara 213)

Bu iki ayet aslında, bahsettiğimiz konuda sizce bizleri düşündürmüyor mu? Ali İmran 33 ve 34. ayetinde  Allah Ademi, Nuh u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçip alemlere üstün kıldık diyor. Dikkat ettiyseniz sayılan kişiler SEÇİLMİŞ. Bulundukları toplumdan seçilmiş anlamında kullanıyor kelimeyi. Nuh, İbrahim ailesi, İmran ailesinin yaşadıkları geniş bir toplumdan/ümmet arasından seçildiklerini hepimiz biliyoruz, bu konuda hiç itiraz eden yok. Peki Hz. Adem i de Allah seçtik dediğine göre, demek ki geniş bir ümmet/toplum içinden seçmiş olması gerekmiyor mu? Bakara 213. ayetinde de, İNSANLAR İLK ÖNCE TEK BİR TOPLUMDU, YANİ TEK BİR ÜMMETTİ diyor. Daha sonra Allah içlerinden uyaran, müjde veren nebiler gönderdi diyor. Bu ayette sizce düşündürücü değil mi? 

Bu durumda bizlere düşen, Allah ın detaylı açıkladığı ve örnekler verdiği konular hakkında konuşmak olmalıdır. Çok net muhkem bir şekilde açıklanmamış, bilgi verilmemiş bir konu hakkında fikirler yürütüp hataya düşmek yerine, Allah bu konularda açık bir bilgi vermemiş, ancak bu kadarını açıklamış demek en doğrusudur. Bizleri yaratan Allah, yaratırken en doğrusunu bilir ve öyle yaratır. Bizler bazı konuları, yetersiz aklımızla değerlendiremeyebiliriz düşüncesiyle, Allah her konuyu detaylı açıklamamış olabilir. Bizlere düşen, açıkça bildirilen örnek verilenler üzerinde düşünmeli ve fikrimizi söylemeliyiz. Emin olamayacağımız bilgilerden yola çıkarak konuşursak, hata yapma riskimiz çok daha büyük olacaktır.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK.

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KABEYİ İLK KİM YAPMIŞTIR?

Biz Müslümanlar her konuda olduğu gibi, Allah’ın emri Hac görevini yerine getirdiğimiz Kâbe nin, ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bile, tam anlaşamıyor, Kur’an açıklamasına rağmen, Kur’an’ın bilgilerine inanacağımıza rivayetlerin etkisinde kalıyoruz. Televizyonlarda izlemişsinizdir, hatta kafanız da karışmıştır. Kâbe yi ilk yapanın, Hz. Âdem olduğu anlatılır. İlginçtir bu bilgilerin tamamı rivayetlerde geçer, sorumlu olduğumuz Kur’an’da tek kelime geçemez. Bakın bu konuda neler söyleniyor, önce bu rivayetlere göz atalım, daha sonra sorumlu olduğumuz Kur’an’dan gerçekleri öğrenelim. “İSLAM’DA GENEL GÖRÜŞ OLARAK KÂBE’NİN, İLK OLARAK HZ. ÂDEM TARAFINDAN YAPILDIĞI SÖYLENİR. ANCAK ONDAN GERİYE, SADECE TEMELLERİNİN KALDIĞI, SONRA HZ. ŞİT PEYGAMBER TARAFINDAN YENİDEN İNŞA EDİLDİĞİ VE NUH TUFANI SIRASINDA KUMLARA GÖMÜLDÜĞÜ ANLATILIR. DAHA SONRASINDA, KUR’AN’DA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE, HZ İBRAHİM’İN ALLAH’IN EMRİ İLE KÂBE’NİN BULUNDUĞU YERE GİTTİĞİ VE KÂBE’NİN TEMELLERİNİ BULARAK, O

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi  ZİYANDAYIZ  yani kaybedenlerdeniz demektir. Allah ayetlerinde bizleri uy

ÖLMÜŞLERİMİZE KUR’AN OKUMAK, KURBAN KESMEK DOĞRU MUDUR?

Sizce Kur’an ölmüşlerimize okunur mu, okunursa faydası olur mu? Bildiğiniz gibi günümüz İslam toplumunda, çok fazla kabul gören ve her ölen yakınlarımızın ardından Kur’an okuruz, ya da okuturuz. Kabir ziyaretlerinde görürsünüz, ölmüş kişinin mezarı başında ona Kur'an okurlar. Bu davranışımız ne kadar doğru. Gelin bu sorumuzu Kur’an'a soralım, bakalım ne cevap verecek. Allah Kur’an'ı neden ve ne amaçla indirdiğini, bakın nasıl açık bir şekilde bizlere bildiriyor. Yasin 70:   DİRİ OLANLARI UYARABİLSİN ve kâfirlere ceza hak olsun diye. ( Bayraktar Bayraklı) Fatır 22:  DİRİLER İLE ÖLÜLER DE BİR OLMAZ. Allah, dilediğine işittirir. SEN, KABİRDE BULUNANLARA İŞİTTİRECEK DEĞİLSİN. (Diyanet meali) Neml 80:  Bil ki SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da DAVETİ DUYURAMAZSIN. ( Diyanet vakfı) Aslında bu ayetleri okuyan ve iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, Kur’an'ın yaşayan bizler için bir tebliğ, uyarı  HAKKIN YOLUNA DAVETİYE  olduğunu anlayacaktır