Ana içeriğe atla

BİZLER ALLAH’A GÜVENMEK YERİNE, EDİNDİĞİMİZ VELİLERE GÜVENDİĞİMİZ İÇİN, ŞİRK BATAKLIĞINA BATIYORUZ.


 

Bizler kendimize öyle bir din yarattık ki, Allah ın indirdiği İslam ve onun kitabı Kur’an ile ne yazık ki hiçbir ilgimiz kalmadı. Anamızdan, babamızdan, atalarımızdan günümüze rivayet, tevatür yolla gelmiş öyle bir inancı, İslam diye bizlere yaşatıyorlar ki, Kur’an ı dikkatle tarafsız, kafasındaki tüm batıldan ÖNYARGILARDAN kurtularak, anladığı dilden Kur’an ı okuyan, ancak Allah ın dini İslam ile buluşabiliyor. Allah, gönderdiği Resullere ve kitaplarına inanan kullarının, bir müddet sonra nasıl bir yanlışın içinde olduklarını bizlere hatırlatarak, bakın nasıl uyarıyor ve bu hataları sakın yapmayın diyor.

Yusuf 106: ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR. (Diyanet meali)

Bu kadar büyük bir yanlış konusunda, Kitap Ehlini ikaz eden ve bizlerinde aynı yanlışı yapmayalım diye, Kur’an da örnek veren Allah ın ikazını günümüzde bizler dinliyor ve acaba bu ikazlardan ders alıyor muyuz? Ne dersiniz? Ne yazık ki aynı yanlışları yapmaya devam ediyoruz. Çünkü geçmiş toplumların yaptığı gibi, Allah ın kitabı yüksek bir yere kaldırıldı, Onu herkes anlayamaz Âlim insanlar anlar, onlarda Resulün rivayet hadisleri ışığında anlar dediler. KENDİMİZ BİZZAT KUR AN A BAKMAMIZ GEREKİRKEN, EDİNDİĞİMİZ VE GÜVENDİĞİMİZ VELİLERE, ŞEYHLERE, EFENDİLERE İNANIYORUZ. Onların sözlerini, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayet hadisleri, adeta Kur’an gibi görüyoruz ve güveniyoruz. Allah güvenilecek ve yardım istenecek veliniz yalnız benim, sakın veliler edinip ardı sıra gitmeyin, yalnız Kur’an ın ipine sarılın çünkü hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye Kur’an ı biz açıkladık, Kur’an ı açıklamak bizim görevimiz dediği halde, kitap ehlinin yanlışlarını bizlerde tekrar ettik. Halbuki Allah, bakın nasıl uyarıyor.

Nisa 44: ALLAH’IN KİTABI’NDAN BİLGİ SAHİBİ OLANLARI GÖRMEDİN Mİ? SAPIKLIĞI SATIN ALIYOR, SİZİN DE YOLDAN ÇIKMANIZI İSTİYORLAR. (Süleymaniye vakfı)

Nisa 45: Düşmanlarınızı en iyi Allah bilir. VELİ OLARAK ALLAH SİZE YETER, YARDIMCI OLARAK DA ALLAH YETER. (Süleymaniye vakfı)

Bakın Kitap Ehlinin yaptığı, günümüzde bizlerinde hala yapmaya devam ettiğimiz bu yanlışı, nasıl anlatılıyor bizlere.  Daha önce, Resuller aracılığıyla gönderdiğim Kitaplardan haberi ve bilgi sahibi olan bazı kişiler, toplumu kendilerine tabi olmaları için aldatarak, Allah ın vahyinin gerçeklerini, kendi menfaatleri için gizleyip değiştirerek yani sapıklığı seçerek hem kendilerini, hem de toplumu Allah ile aldattılar diyor. Ayetin devamın da ise tüm iman edenleri ikaz etmeye devam ediyor Allah ve DÜŞMANLARINI YANİ SİZLERİ KİMLERİN ALLAH İLE ALDATIP ALDATMADIĞINI, KİMİN DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU, KİMLERİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUĞUNU YALNIZ BEN BİLİRİM DİYOR. AYETİN DEVAMINDA, KUŞKU DUYMADAN GÜVENİLECEK, YARDIM İSTENECEK VELİ OLARAK, BİZLERE ALLAH IN YANİ KUR’AN IN YETECEĞİNİ BİLDİRİYOR.

Peki, bizler ne diyoruz bunca ayet varken? “Velisi olmayanın velisi şeytandır.” Ne yazık ki bu düşünce kitap Ehlinin yoldan sapmasına neden olan bir inançtır. Çok daha ilginci bizlerin tek başımıza Kur’an ı anlayamayacağımıza inandırdılar ve sonuç ortada. Bu yanlış düşünceye inanmış bir arkadaşımız, bakın bana nasıl cevap vermişti. “ HALUK BEY KURANI RESULDEN ÖĞRENİYORUZ. BİRAZ AYETLERİ HEVANIZA DEGİL DE RESULDEN ANLASAYDINIZ, AYNI YERDE OLURDUK. KURAN’IN ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ VE HAYATA UYGULANMIŞ HALİNİ YOK SAYIP, SİZİN HEVANIZA MI UYALIM?“ Kişilere şahıslara değil, Allah ın kitabına uymalıyız. Müslümanlar mezheplere bölünüp, âlim ulema dedikleri kişilerin sözlerine inandıkları için bölündüler ve birbirlerine düşman oldular.

Allah ın Elçisi yalnız Kur’an a uydu ve bizlere Kur’an ın yanında, asla Kur’an ı açıkladıklarını iddia ettikleri hiçbir söz/hadis bırakmadı. Günümüzde anlatılan tüm rivayet hadisler, Resulün vefatından 200–250 yıl sonra farklı kişiler tarafından yazıldı. Bizler nasıl olurda, yüzlerce yıl öncesinden rivayet edilen ve Allah ın Resulüne atfedilen sözlere hiç şüphe duymadan kabul edip, onların ışığında nasıl Kur’an ı anlamaya çalışırız? Hatırlayınız lütfen, Allah emin olmadığınız sözlerin ardına sakın düşmeyin, hesabını sorarım dememiş miydi? Hâşâ Allah kuluna, sorumlu tutacağına hükmettiği kitabı açıklayamadı da, bunu birilerimi başardı? DOĞRUSU AKIL DEVRE DIŞI KALINCA, BÖYLE DÜŞÜNCELERE İNANILIYOR. KUR’AN I DA DOĞRU ANLAMAK BÖYLECE MÜMKÜN OLMUYOR. Sizlere, yaptığımız bu büyük yanlışlarımıza dikkat çekici bir örnek daha vermek istiyorum. Batıl inançlarını savunmak ve doğru gibi gösterebilmek adına, bakın nasıl örnekler vermekten, hikâyeler anlatmaktan çekinmiyorlar.

“YAŞLI BİR KADIN FETVA SORMAK İÇİN HOCAYA GİDİNCE HOCA, “ İMAM MALİK TEN Mİ CEVAP VEREYİM, KUR’AN I KERİMDEN Mİ” DİYE SORAR. KADIN” İMAMI MALİK’ TEN” DER.

HOCA: “SEN ONUN SÖZÜNÜ, ALLAH IN SÖZÜNE Mİ TERCİH EDİYORSUN, DİYE SORUNCA KADIN CEVABI VERİR.

“HAYIR, ANCAK BEN İMAM MALİKİ’NİN SENDEN DAHA İYİ KUR’AN I KERİMİ BİLDİĞİNE, ANLADIĞINA İNANIYORUM. ONUN İÇİN ONUN GÖRÜŞÜNÜ SÖYLE. “DER.”

Bu sözlerin ve düşüncenin doğru olduğunu düşünerek örnek verenler, Allah ın kitabını Allah ın açıklamalarının tam tersine hayatına geçirenlerdir.  HÂŞÂ ALLAH KULUNA AÇIKLAYAMIYOR, ONA GÜVENİLMİYOR, AMA HİÇ TANIMADIĞIMIZ YÜZLERCE YIL ÖNCE YAŞAMIŞ YARATILMIŞ BİR BEŞERE GÜVENİLİYOR VE ONUN SÖZLERİNE İNANILIYOR. Sanırım aklın ve mantığın devre dışı kaldığı, bir başka örnek olsa gerek. Yusuf suresi 106. ayetinde Allah ın uyardığı gibi, Allah a iman ettiğini söyleyen çoğunluğun, Allah a şirk koştuğunu söylüyordu Allah. Anlatılan bu rivayetin doğru olup olmadığını elbette Allah bilir ama Müslümanları batıla ve yanlışa götürecek, bir örnek olduğunu söylemek isterim.

Önce hatırlatmak isterim, aklı başında okuma yazma bilen her Müslüman, Kur’an ı bizzat kendisi kendi dilinden okumalıdır. Yani Allah ın sorumlu tutacağına hükmettiği kitabı, en güvenilecek VELİMİZ olan ALLAH IN sözlerinden bizler tebliğ almalıyız, ona güvenmeli ve danışmalıyız. Çünkü Allah FETVAYI YANİ DİN ADINA HER KONUDA HÜKMÜ BEN VERDİM, KUR’AN DA SİZLERE BİLDİRDİM DİYOR. Eğer bizler Allah ın yemin ederek, birçok kez bu kitabı anlayasınız ve hiç kimseye muhtaç olmayasınız diye kolaylaştırdık, nice örneklerle açıkladık, açıklamak bizim görevimizdir dediği halde, Allah a güvenmeyip edindiğimiz veli kişilerden Allah ın fetvasını öğrenmeye çalışırsak, Allah a şirk koşarak iman ediyoruz demektir.

Yukarıdaki hikâye de anlatılan, kadının Allah ın kitabına değil de, İmam Malikinin sözlerine güvenerek onu seçmesi ve bu seçimin doğru gibi gösterilmesi, İSLAM İNANCIMIZIN NE DERECE BATAKLIĞA BATTIĞINA, GÜZEL BİR ÖRNEKTİR. Bizler ne yazık ki hiç tanımadığımız, görmediğimiz yüzlerce yıl önce yaşadıkları iddia edilen, âlim dedikleri kişilere ait olduğunu söyledikleri sözlere inanıyoruz ve güveniyoruz. HANGİMİZ BU SÖZLERİN BAHSEDİLEN KİŞİYE AİT OLDUĞUNU BİLİYOR. EMİN OLANINIZ, BUNA ŞAHİTLİK EDECEK KİMSE VAR MI? İşin daha da kötüsü, anlatılan bu hikâyenin örnek verilip, ALLAH IN KİTABININ ANLAŞILMASI ZOR, HERKESİN ANLAYAMAYACAĞI, DETAYSIZ BİR KİTAP İLAN EDİLİP, YARATILMIŞ BİR BEŞERİN AYETLERİ DAHA İYİ AÇIKLAYABİLECEĞİ ÖRNEĞİNİN VERİLMESİDİR.

Hâşâ Allah, kuluna Kur’an ı okuduğunda anlatamıyor, açıklayamıyor ama çok güvendiği VELİ gördüğü kişi, daha doğru açıkladığına inanılıyor öylemi? NE YAZIK Kİ BİZLERİN ALLAH A DEĞİL, ÇOK ÖZEL VELİ KİŞİLERE, ONLARIN SÖZLERİNE, AÇIKLAMALARINA GÜVENMEMİZ, ÖZELLİKLE TOPLUMA KABUL ETTİRİLDİ. BUNUN ACISINI, YAKIN GEÇMİŞTE ÇOK ÇEKTİK. ÜLKEMİZ O DİN TACİRİNİN, İHANETİNİN ACISINI HALA ÇEKİYOR. ACABA DERS ALDIK MI? SANMIYORUM.

Değerli kardeşlerim. Allah ın Resulü, Rabbimizden gelen Kur’an a güvendi ve bizlerinde yalnız Kur’an ın ipine sarılarak, Allah a güvenmemizi yani Allah ın Kur’an da verdiği Fetvaları hayatımıza geçirmemizi tebliğ etti. LÜTFEN UNUTMAYALIM, ALLAH IN RESULÜ BİZLERE YALNIZ KUR’AN I BIRAKTI VE ALLAH DA ZATEN BİZLERİ KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİNE HÜKMEDİYOR KUR’AN DA. GÜVENİLECEK VELİNİZ ALLAH YALNIZ BENİM DİYORDA, SİZLERE YOL GÖSTERİCİ OLARAK KUR’AN I GÖNDERDİM VE YEMİN OLSUN Kİ ANLAYASINIZ DİYE KOLAYLAŞTIRDIM DİYORSA, GELİN EDİNDİĞİMİZ VELİLERE DEĞİL, EN EMİN VELİMİZ OLAN ALLAH A GÜVENELİM.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

                          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .