Ana içeriğe atla

YUSUF SURESİ 111. AYETE, LÜTFEN KULAK VERELİM. YOKSA PİŞMAN OLANLARIN SAFINDA OLURUZ.


 

Ben Müslüman’ım diyen bir kişi, eğer Kur’an’ın emirleri ile bizzat buluşmayıp, Kur’an ı anladığı dilden Allah’ın emrettiği gibi okumamış ve ayetler üzerinde düşünmemişse, O Müslüman’ın kalbine gerçek iman yerleşmemiş olma ihtimali çok yüksektir. Hucurat 14. ayette Allah bakın nasıl uyarıyor. “BEDEVÎLER, “İNANDIK” DEDİLER. DE Kİ: “SİZ İMAN ETMEDİNİZ, AMA ‘BOYUN EĞDİK’ DEYİNİZ. HENÜZ İMAN KALPLERİNİZE GİRMEDİ.“ Demek önce ayetlere boyun eğip, hayatımıza geçirmemiz gerekiyor. Lütfen unutmayalım, boyun eğilecek tek kitap, bilgi Allah’ın kitabı Kur’an’dır. Eğer bizler Kur’an dışı bilgilere, dinin emri diye boyun eğiyorsak, iman daha kalbimize yerleşmemiş demektir. Yusuf suresi 106. ayetinde Allah bizleri şöyle uyarır. “ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ORTAK KOŞARAK ALLAH’A İMAN EDERLER.” Bu uyarıları Allah boşuna yapmıyor bizlere. Eğer Allah’ın vahyinden habersiz, rivayetlerin ışığında inancımızı yaşıyor da, Kur’an dan habersiz olursak, Allah’ın verdiği örneği bizlerde hayatımıza geçirmiş, Allah a şirk koşan Müslümanlardan oluruz. Bu makalemde sizleri Yusuf suresi 111. ayet üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ayeti yazalım.

 Yusuf 111: ANDOLSUN Kİ, ONLARIN KISSALARINDA AKIL SAHİPLERİ İÇİN İBRET VARDIR. KUR’AN, UYDURULABİLECEK BİR HADİS/SÖZ DEĞİLDİR. FAKAT KENDİNDEN ÖNCEKİLERİ TASDİK EDEN, HER ŞEYİ AYRI AYRI AÇIKLAYAN VE İNANAN BİR TOPLUM İÇİN DE BİR YOL GÖSTERİCİ VE BİR RAHMETTİR. (Diyanet meali)

Allah ayetin ilk cümlesinde, bakın ne diyor ve bizleri nasıl uyarıyor.  Kur’an da bahsettiğimiz ve geçmiş toplumların yaptığı yanlışlardan oluşan kıssalarda,  akıl sahiplerine yani Kur’an ı anladığı dilden okuyup, bu kıssalar üzerinde dikkatle düşünenlere, ibretler vardır diyor. Ayeti eğer anlamadan okuyorsak, ibretlerden de istifade edemeyiz ve KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARI YAPMAYA DEVAM EDERİZ. Ayetin devamında ise Kur’an uydurulacak bir SÖZ yani HADİS değildir diyor. Yani ayetler beşeri sözler/hadisler değil, Allah katından gelen en sağlam bilgilerdir sözler/hadislerdir diyerek, bizlerin uyması gereken sözlerin, Allah katından gelen, koruma altına alınmış vahiy olduğunu, bunun dışında hiçbir söze inanmamamız gerektiği vurgusu yapılıyor. Ayetin orijinalinde Kur’an uydurulabilecek hadis değildir diye geçer. DEMEK Kİ BEŞERİ HADİSLERE/SÖZLERE DİKKATLE YAKLAŞMALIYIZ, ÇÜNKÜ UYDURULMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK DEMEKTİR.

Yine ayetin devamında, Kur’an’ın bir bütünün parçası olduğu ve geçmişte Allah katından gelen kitapları tasdik edip, yapılan yanlışlar konusunda da açıklamalar yapıldığından bahsediyor. Daha da dikkatimizi çekmeye çalışan bir uyarı ile bakın ne diyor. “HER ŞEYİ AYRI AYRI AÇIKLAYAN. ”Demek ki Kur’an geçmişten gelen kitapları tasdik etmekle kalmıyor, bizlerin yaptığı yanlışların farkına varmamız içinde, din adına uymamız gerekenler konusunda, her şeyi ayrı ayrı açıklıyor. Yani Kur’an’ın Allah, kendileri tarafından detaylı izah edildiğini söylüyor. Onun içindir ki Zuhruf 44. ayetinde Allah ne diyordu hatırlayalım. “ŞÜPHESİZ BU KUR’AN, SANA VE KAVMİNE BİR ÖĞÜT VE BİR ŞEREFTİR, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ.”

Bu ve benzeri ayetleri gördüğümüz halde, hala bizler Kur’an’ın açık ve detaylı olmadığını, Resulün hadislerinin Kur’an ı açıkladığını, detaylı hale getirdiğini söylemekte bir kusur görmüyoruz. Çünkü bizlere öyle öğretildi ve Müslümanların bizzat ayetler üzerinde düşünme gücünü ellerinden alarak, sizler Kur’an ı anlayamazsınız, ayetlerde geçen kelimelerin onlarca anlamı vardır, onu âlimler ancak anlar sizler anlayamazsınız, Allah korusun dinden saparsınız diyerek, Kur’an ile Müslümanların bağını kestiler, onların ayetler üzerinde düşünmelerine engel oldular. BİZLERİNDE TÜM BU SÖYLENENLER KOLAYIMIZA GELMİŞ OLMALI Kİ, DOĞRUMU SÖYLÜYORLAR DİYE ARAŞTIRMA GEREĞİ DUYMAMIŞIZ. Hatırlayınız Allah Kıyame 19. ayetinde ne diyordu? “SONRA ONU AÇIKLAMAK DA, SADECE BİZE AİTTİR.” Allah Kur’an ı biz açıkladık diyor, ama bizler tam tersini söylemekte bir sakınca görmüyoruz.

Yine ayetin devamında, her şeyi ayrı ayrı, detaylı açıkladık dedikten sonra, Kur’an ile ilgili çok önemli bir açıklama yapıyor Allah ve bakın ne diyor. “VE İNANAN BİR TOPLUM İÇİN DE, BİR YOL GÖSTERİCİ VE BİR RAHMETTİR.” Allah Kur’an ı biz açıkladık ki, sizlere Kur’an rehber yol gösterici olsun, Sizlere Kur’an ı onun için açıklayarak gönderdik diyor. Daha da dikkat çekici bir kelime kullanıyor Allah ayetin sonunda. Kur’an sizler için RAHMETTİR.

Sizce Allah, Kur’an’ın bizler için RAHMET oluşuyla ilgili, ne anlatmak istiyor olabilir bizlere, burası çok önemli. Rahmet kelimesinin çok geniş bir anlamı vardır. Bağışlanma, affedilme, yardım anlamı olduğu gibi, Allah’ın doğru yola daveti ve onun istediği yolda gitmenin, incelik ve merhametin kuralları anlamlarının olduğunu da söylemek gerekir. Ayette geçen Kur’an’ın bizler için RAHMET olmasını, ALLAH IN BİZLERİ GÜNAHLARIMIZDAN ARINDIRMANIN, BAĞIŞLAMANIN YOL VE YÖNTEMLERİNİ GÖSTEREN, BİZLERİ DOĞRU YOLA İLETEN REHBER BİR KİTAP OLDUĞUNU ANLAMALIYIZ.

Allah katından gelen ve bizler için RAHMET olan bir kitaba bizler, her bilgi detaylı Kur’an da yoktur, Allah’ın Resulünün rivayet hadisleri olmasaydı, Kur’an kapalı kalır anlaşılamazdı dediğimizde, BİZLER ALLAH IN RAHMETİNDEN FAYDALANMAYI DEĞİL, BEŞERİN RAHMETİNE SIĞINMAYI VE DOĞRULUĞUNDAN EMİN OLAMADIĞIMIZ RİVAYETLERİ YOL GÖSTERİCİ, REHBER KABUL EDİP, ONLARA SIĞINMAYI SEÇMİŞ OLUYORUZ. NE KADAR BÜYÜK BİR YANLIŞA DÜŞTÜĞÜMÜZÜN, FARKINDA MISINIZ?

Ne yazık ki bizler buna benzer yüzlerce hatayı yapıyoruz ve Müslüman toplumlar olarak, acının, adaletsizliğin ve kederin ortasında buluyoruz kendimizi. DİLERİM BİR GÜN KUR’AN GERÇEKLERİ İLE BULUŞAN, HAKKI BATILDAN AYIRIP, ALLAH IN RAHMETİNE KENDİSİNİ TESLİM EDEN VE ONU REHBER KABUL EDEN, ALLAH IN AZINLIK HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .