Ana içeriğe atla

KUR’AN ASILDIR, SÜNNET USULDÜR DİYENLER, KUR’AN’A ŞİRK KOŞUYOR DEMEKTİR.


 

Bizler Kur’an’dan uzak, kendimize öyle bir din yarattık ki, bu yanlış inançla eğer Allah’ın huzuruna çıkarsak, inanın hesabını veremeyenlerin safında buluruz kendimizi. İslam toplumunda Kur’an ne yazık ki devre dışı kaldı. DAHA AÇIKÇASI KUR’AN’IN İSLAM DİNİNDE ADI KALDI, ama Kur’an yani Allah’ın vahyi açıklanmamış, detay sız herkesin anlayamayacağı bir kitap ilan edilip, Kur’an asıldır ama diyerek, bakın Allah’ın kitabına karşı nasıl bir tavır aldık ve Yüce Rabbimizin dinine nasıl bir gözle bakarak, paralel dinler yarattık.

“KUR’AN ASILDIR, SÜNNET USUL. USUL OLMADAN VÜSUL OLMAZ. HZ. PEYGAMBERİ DEVRE DIŞI BIRAKAN, KENDİNİ ONUN YERİNE YERLEŞTİRİR. SONUÇ SAHTE DİNDİR.”

Bu inancı tek cümleyle anlatmak gerekirse, KUR’AN TEK BAŞINA BİR MÜSLÜMANA, HİÇ BİR ŞEY İFADE ETMEZ DİYOR. Sizce bundan daha büyük şirk olur mu? İsterseniz günümüz İslam anlayışının, bu düşünce ve inançtan yola çıkarak, farkında bile olmadıkları şirkin batağına, nasıl battıklarını anlamaya çalışalım. Kur’an asıl olandır diyorlar ama O asıl olan Kur’an’ın, Allah’ın Resulünün sünneti, rivayet hadisleri yani onun USULÜ olmadan, Kur’an’ın anlaşılamayacağı iddia ediliyor. ASIL OLAN ALLAH KATINDAN GELİYORSA, NASIL OLURDA BEŞERİ BİR AÇIKLAMAYA, USULE MUHTAÇ OLUR KUR’AN. ALLAH GÖNDERDİĞİ ASLIN, USULÜNÜDE GÖNDERMEDEN , NASIL KULLARINA MESAJINI, TEBLİĞİNİ ULAŞTIRACAK? HATIRLAYINIZ ALLAH BİZLERİ, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEKTİ. USULÜNÜN AÇIKLANMADIĞI BİR ASIL KİTAP OLURMU? BUNUDA MI AKIL EDEMİYORUZ? BU KADAR MI GÖZLERİMİZİ KÖR OLDU, GÖNÜLLER TAŞ KESTİ. BU DÜŞÜNCE VE İNANÇ, RİVAYET EDİLEN HADİSLER OLMADAN KUR’AN’IN BİR ANLAMI OLMAZ, DEME CESARETİNİ GÖSTERİYOR. Allah bu zihniyete akıl fikir versin. Peki, buradaki USUL kelimesinin anlamı nedir? Usul kelimesi bir amaca erişmek için, izlenen düzenli yol, yöntem anlamındadır. Hani deriz ya, bir işi usulüne göre yapacaksın diye. 

Sizce Allah Kur’an’ı usulüne göre, detaylı ve açık bir anlatımla göndermemiş olabilir mi? Kur’an’ı usulüne göre açıklayan, anlaşılır yaşanacak hale getiren Allah değil de Resulü müydü? Kur’an’ı bir kez anlayarak ve düşünerek okuyan bir Müslüman, Kur’an’a Allah’ın kitabına yapılan bu iftirayı asla kabul etmez. Birde hiç korkmadan, usul olmadan, vusul olmaz diyorlar. Yani usul kelimesiyle önce izlenecek yol yöntemi bileceksiniz ama bu Kur’an’da yoktur, daha sonrada VUSULA ereceksiniz yani doğru sonuca ulaşacaksınız diyebiliyorlar. BİR BAŞKA DEYİŞLE HAŞA ALLAH’IN KİTABI TEK BAŞINA, RESULÜN HADİSLERİ/SÜNNETİ OLMADAN, BİZLERİ VUSULE ERDİREMEZ, YANİ DOĞRU SONUCA ULAŞTIRAMAZ, DEME GAFLETİNE DÜŞÜYORLAR.

BUNLARI SÖYLEMEK, DÜŞÜNMEK KUR’AN’A ŞİRK KOŞMAKTIR, KUR’AN’A YAPILABİLECEK EN BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR. AYRICA ALLAH’IN ELÇİSİNE İFTİRA ATARAK, KENDİ NEFSİMİZCE SAHTE DİNLER YARATMAKTIR. BUGÜN YAŞANAN İSLAM’IN MEZHEPLERE, CEMAATLERE, TARİKATLARA BÖLÜNMESİNİN DE TEK NEDENİ, BU YANLIŞ İNANCIN PEŞİ SIRA GİTMEKTİR.

Allah Kur’an’ı açıklamak, bizim görevimizdir diyor. Yani sizlere indirdiğimiz dinin yol ve yöntemini, hangi usulle İslam’ı yaşamamız gerektiğini ve böylece Vusule ereceğimizi, bizlere her şeyden nice örnekler vererek açıkladığını, birçok ayetinde biz iman eden Müslümanlara iletiyor. Allah İman ettim demekle, her şeyin bitmediğini, bir Müslüman’ın gerçek iman edenlerden olabilmesi için,  batıl ve hurafelerden uzak, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILMASI GEREKTİĞİ UYARISINI YAPIYOR. Tekrar etmek istiyorum, Allah usulünü açıkça bildirmediği rehber bir kitap gönderip, daha sonrada o kitaptan hesap sorar mı kullarına? Bu düşünce ve fikirlere ancak Kur’an’ı anladığı dilden hiç okumamış ve aklını zerre kadar kullanmamış olanlar inanır. Hatırlatırım Allah’ın Resulü ÜMMİYDİ. Yani daha önce dini konularda hiçbir kitap ehline tabi olmadığı için, din adına hiçbir bilgisi de yoktu. DİN ADINA NE ÖĞRENDİYSE, ALLAH’IN KİTABINDAN/VAHYİNDEN ÖĞRENDİ. Bunu da Kur’an’dan çok açık anlıyoruz.

Allah İslam’ın yolunu, usulünü, yöntemini doğru öğrenip, vusule erebilmemiz için, Kur’an’ı okumaya başlamadan önce, yapmamız gereken çok önemli bir konuda, Nahl suresi 98. ayetinde bizleri uyarıyor ve şöyle ikaz ediyor.  KUR’AN’I OKUMAYA BAŞLADAN ÖNCE, KOVULMUŞ ŞEYTANDAN, ONUN BATIL VE HURAFE VESVESELERİNDEN KENDİNİZİ SIYIRIN, UZAKLAŞIN, YALNIZ ALLAH’A ONUN KİTABINA GÜVENEREK, ALLAH’A SIĞINARAK KUR’AN’I DÜŞÜNEREK OKUMAYA BAŞLAYIN DİYOR.

https://hakyolkuran1.blogspot.com/2019/07/nahl-suresi-98-ayet-uzerinde-dikkatle.html

Ama bizlere, öyle uydurulmuş bir dini Allah’ın dini diye öğrettiler ki, şimdide hangisinin HAK, hangisinin BATIL olduğunu anlayamıyoruz.  Çünkü biz Müslümanların Kur’an ile bağını kestiler ve Allah’ın gerçekleri ile buluşmamızı engellediler. Furkan suresi 30. ayetinde Resulün mahşer günü söyleyeceği ne yazık ki gerçek oldu. “Resul der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur’an’ı büsbütün terk ettiler.” ALLAH’IN KANUNLARINI, KENDİ BATIL USULLERİ İLE TOPLUMA ANLATTILAR, ALLAH’IN USULÜNÜ, SÜNNETİNİ BİZDEN GİZLEDİLER. BÖYLE OLUNCADA VUSULE VARMAMIZ, YANİ DOĞRU BİR SONUCA ERİŞMEMİZ, ASLA MÜMKÜN OLAMIYOR. 

DİLERİM BİR GÜN BATIL VE HURAFELERDEN UZAK, ALLAH’IN HAK YOLU İLE BULUŞAN, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILARAK, KUR’AN’IN AÇIKLADIĞI, DETAY VERDİĞİ VE ONUN USULÜNE GÖRE YAŞAYIP, VUSULE EREN, ALLAH’IN AZINLIK HALİS KULLARINDAN OLURUZ. 

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .