Ana içeriğe atla

ŞURA 21, ZÜMER SURESİ 11. AYETLERİ LÜTFEN DİKKATLE OKUYALIM. BU AYETLERİ GÖRMEZDEN GELİRSEK, KİTAP EHLİNİN YAPTIĞI YANLIŞLARI, TEKRAR ETMEKTEN ASLA KURTULAMAYIZ.


 

Bugünkü makalemin konusu, Şura suresi 21. ayet olacak. Bu ayette Allah, bizlere öyle bir örnek veriyor ki, Kur’an ı bir kez dikkatle anlayarak ve düşünerek okuyan bir Müslüman ın, günümüzde mezheplerin ve onun dayattığı fıkıh inancını yaşaması, kabul etmesi asla mümkün olamaz. Gelin önce ayeti yazalım.

Şura 21: Yoksa onların, ALLAH'IN İZİN VERMEDİĞİ ŞEYLERİ, KENDİLERİNE DİNÎ BİR HÜKÜM OLARAK BELİRLEYEN, ORTAKLARI MI VAR! Ayırıcı söz olmasaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. ŞÜPHESİZ Kİ ZALİMLERE, ELEM VERİCİ BİR AZAP VARDIR. (Mehmet Okuyan meali)

Bakın ayette Allah, Kitap Ehlinin yaptığı çok önemli bir yanlışa bizlerin dikkatini çekiyor ve bakın ne diyor. “ALLAH’IN İZİN VERMEDİĞİ ŞEYLERİ, KENDİLERİNE DİNÎ BİR HÜKÜM OLARAK BELİRLEYEN, ORTAKLARI MI VAR!” Yani Allah ın indirdiği kitapta hükmünü vermediği, ya da hiç bahsetmediği, yasaklamadığı bir konu hakkında, bunlarda Allah ın emri, dinin gerekleridir diyerek hükümler koyan, Allah ın dinine ilaveler yapan, Allah ın hüküm ortakları mı var diyor.

Bu ayete iman ettiğini söyleyen bir Müslüman, sizce Allah ın kitabı Kur’an da hiç bahsetmediği, hüküm vermediği konularda, Allah ın Elçisinin ya da mezhep imamlarının dinde hükümler koyma yetkisi, helal haram yapma yetkisi var diyebilir mi? Zerre kadar aklını kullanan ve ayetlerden haberdar olan bir Müslüman, bu hataya asla düşmez. Allah ın Elçisinin ya da hiç kimsenin, böyle bir yetkisinin olmadığını söyler. Sizlere sormak istiyorum, günümüzde mezheplerin ve fıkıh inancının topluma dayattığı İslam inancında, nasıl olur da Peygamberimizde dinde Kur’an ın bahsetmediği hükümleri koyar, ona Allah Kur’an ın misi kadar hüküm koyma yetkisi vermiştir deriz? Bunlara karşı çıkanlara da, NE YANİ ALLAH ELÇİSİNİ POSTACI OLARAK MI GÖNDERDİ DİYEREK, NASIL OLUR DA ŞİRK BATAĞINA BOĞAZIMIZA KADAR GİRDİĞİMİZİN FARKINDA OLAMAYIZ. DOĞRUSU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM.

Bu yanlışları Kitap Ehli çok fazla yaptığı için Allah, Kur’an da bizlere örnek veriyor ve sizler aynı yanlışlara düşmeyin diye bizleri de, Kitap Ehlini de uyarıyor. Ne yazık ki geçmişte yapılan yanlışlardan hiç ders almadığımızdan, aynı yanlışları bizler tekrar etmeye devam ediyoruz. Ayetin sonunda, bu yanlışları yapanların sonunun ne olacağı konusunda da uyarıda bulunuyor ve bakın ne diyor. “ŞÜPHESİZ Kİ ZALİMLERE, ELEM VERİCİ BİR AZAP VARDIR” 

Sizce kim bu zalimler? Allah ın indirdiği kitapları yetersiz görüp, Allah ın dininde bölünen, parçalanan ve kendi uydurdukları rivayet ve sanı yalanlarını, Allah ın Elçisinin üzerinden geçerli kılmaya çalışan, edindikleri veli, şeyh, efendilerin sözlerini, onların düşüncelerini verdiği hükümlerini, Allah ın emri gibi gösterip, kendilerine başka bir din yaratanlardan bahsediyor. 

HÂLBUKİ ALLAH KİTAP EHLİNE VE BİZLERE DE SAKIN DİNDE BÖLÜNMEYİN, GÖNDERDİĞİM KİTABA SARILIN, ONUN SINIRLARINI AŞMAYIN, ÇÜNKÜ BEN HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM, BENDEN BAŞKA ŞEFAATÇİ EDİNMEYİN DİYE HÜKÜM VERMİŞTİ. NE YAZIK Kİ KİTAP EHLİ VE GÜNÜMÜZDE MEZHEPLERE BÖLÜNMÜŞ BİZLERDE BU UYARILARI KULAK ARKASI YAPIP, DİNDE BÖLÜNDÜK, YARATTIĞIMIZ BEŞERİ FIKIH İNANCINI ALLAH A VE ELÇİSİNE NİSPET EDİP, KENDİ DİNİMİZİ YARATTIK. ALLAH BÖYLE YAPANLARA ZALİM DİYOR, HATIRLATIRIM.

Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, sizlere Zümer suresi 11. ayeti de hatırlamak istiyorum. Bu ayette de Allah, yaşadığımız inancımızı bakın yalnız kime has yaşamamızı emrediyor ve dikkatimizi çekiyor.

Zümer 11: De ki: “BANA, DİNİ ALLAH’A HAS KILARAK O’NA KULLUK ETMEM EMROLUNDU.” (Bayraktar Bayraklı)

Bakın Allah Elçisinin, bizlere ne söylemesini istiyor. Deki kullarıma diyor Allah, bana şöyle yapmam emredildi. Yaşadığınız dini, benim gönderdiğim kitap Kur’an a göre yaşayın. Yani batıl ve hurafeden uzak, saf arı, duru dini ALLAH A HAS KILARAK, yalnız Allah a kulluk etmem emredildi. Siz bu ayetten, Peygamberimizin Kur’an da hiç bahsedilmeyen konularda da, hükümler koyabileceğini mi anladınız? Yoksa Allah ın Elçisi dini yaşarken, yalnız Allah a has kılarak, Kur’an a tek kelime bile ilave etmeden mi inancını yaşaması gerektiğini anladınız? AYET ÇOK AÇIK, İZAHA GEREK YOK SANIRIM. AMA HER NE HİKMETTENSE, BU VE BENZERİ AYETLERİ GÖRMEZDEN GELMEYE DEVAM EDİYORUZ. Bakın başka bir ayette Allah, yine Elçisini nasıl uyarıyor. 

Zümer 2: Bizim bu kitabı sana gerçek olarak indirdiğimizde şüphe yoktur. O HALDE SEN DE DİNİ, ALLAH’A HAS KILARAK O’NA KULLUK ET. (Bayraktar Bayraklı)

Sizce bunca uyarı ve ikazı alan Allah ın Elçisi, Kur’an ın hiç bahsetmediği konularda da hükümler koyar ve bunlarda dinin emri der mi? Unutmayalım lütfen, Peygamberimiz ÜMMİYDİ, yani daha önce hiçbir kitap Ehline tabi olmadığı için, din adına hiçbir bilgisi yoktu. Ne öğrendiyse Kur’an dan öğrenmişti.  Zümer suresi 3. ayette de Allah bakın ne diyor. “İYİ BİLİN Kİ, HALİS DİN YALNIZ ALLAH’IN DIR.”  (Zümer 3) 

Sizce bizler günümüzde, Allah ın katıksız, saf, halis dinini mi yaşıyoruz, yoksa doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerle şekillenmiş ve Kur’an a tamamen ters düşen sanı bilgilerin harmanlandığı, kendimize bir din mi yarattık? Ne dersiniz? Yorum ve karar sizlerin. Lütfen unutmayalım. Hepimiz bu dünyaya imtihan için geldik ve zaman çok hızlı geçiyor. PİŞMAN OLMAK İSTEMİYORSAK, İMTİHAN VAKTİ DOLMADAN LÜTFEN KENDİMİZE GELELİM. İsteyen imtihanını, en garanti en sağlam ip olan Kur’an a sarılarak yaşar, isteyen Kur’an ın ipini yetersiz görür ve kendilerine başka ipler arar. SONUCUNU HEP BİRLİKTE, MAHŞER GÜNÜ GÖRECEĞİZ.

DİLERİM O ÇETİN GÜN, DOĞRU KARAR VERENLERİN VE YÜZLERİ GÜLENLERİN SAFINDA OLURUZ. RABBİM CÜMLEMİZİN YARDIMCISI OLSUN.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

İSLAM DİNİNİN TEK KAYNAĞI KUR’AN’DIR. “KUR’AN, SÜNNET, İCMA, KIYAS, KONUSU.”

Herhangi bir konuyu daha iyi öğrenmek adına, araştırma yaptığımızda, birçok kaynaktan, kitaptan faydalanırız. Bunun sebebi öğrenmek istediğimiz konu hakkında, daha detaylı bilgi almak, farklı düşünce ve fikirlerden yararlanmaktır amaç. Araştırmalarımız sonucunda, kendimizce bir sonuca ulaşırız ve yine bulduğumuz verilere göre bir karar veririz, değerlendirme yaparız.  DEĞERLENDİRMEMİZDEKİ EN ÖNEMLİ ETKEN, ARAŞTIRDIĞIMIZ KONUNUN DEĞİŞMEZ, SABİT VERİLERİ ÜZERİNE OLUR.  Çünkü bizler bilgi sahibi olmak istediğimiz konunun, önce ana hatlarını öğreniriz. Bu bilgiler üzerine, araştırmalarımız sonucunda kararlarımızı veririz. Bu araştırmayı yaparken, güvenilir bilgi ve kaynaklardan özellikle faydalanırız. Din konusunda da aynı yolu izlememiz, elbette çok normal. Araştırıp, sormalıyız hatta birçok kitaplar okumalı, öğrenmek istediğimiz konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü Allah ayetler üzerinde düşünmemizi, araştırıp sorgulayarak iman etmemizi ister.  Acaba araştırmalarımız