Ana içeriğe atla

SOSYAL BİR TOPLUM OLMAKTAN UZAKLAŞINCA……


 

Her Cuma günü, toplantı salâtına yani Cuma namazına giderken, içimde buruk bir duygu olur. Burukluğum un nedeni, Cuma namazına Allah ın hiç bir ayrım yapmadan, kadın erkek tüm iman edenleri bu toplantıya davet etmesine rağmen, edindiğimiz yanlış itikatların, apaçık ayetlerin önüne geçerek, üstünü örterek bizlere yön vermesi, beni ziyadesi ile üzmektedir. Bu yanlış toplumu, sosyal açıdan kötü yönde etkilemektedir.

Tüm Ehli kitaba baktığımızda, hepsinde Allah ın emriyle haftada bir gün, toplantı günü ilan edilmiştir. Bu günde Kadın, çocuk, erkek ayrımı asla yapmadan birlikte ibadet ederler. Allah bizlere de Kur’an da aynı ibadeti, hiç ayrım yapmadan, EY İMAN EDENLER, CUMA SALÂTINA ÇAĞRILDIĞINIZDA, İŞİ GÜCÜ BIRAKARAK ÇAĞRIYA UYUN DİYE EMRETTİĞİ HALDE, bizler bu emrin özünü-amacını doğru anlayamayıp nefislerimizin ve batıl inançlarımızın etkisinde kalıp, yalnız erkeklere çağrının yapıldığına inandırılmışız. Elbette bu yanlışı yaptığımız içinde, toplum olarak SOSYAL değil, A SOSYAL toplum olmuşuz. Allah toplantı salâtından bahsederken bizlere, çok önemli bir şeyin dikkatini çekiyor.

Cuma 9: EY İMAN EDENLER, cuma günü SALATA/namaza çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. EĞER BİLİRSENİZ, BU SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR.

Yüce Rabbimiz bu toplantı Salatının öneminden bahsederek, bilesiniz ki bu sizin için daha hayırlıdır diyor. İşte bizler bu hayrın, güzelliğin, toplumda birlikte yaşamanın öğretisi ve düzenin asli unsurundan, kadınlarımızı soyutladığımız için, gerekli eğitimi, dersi alamıyor ve toplum olarak BİZLER İÇİN HAYIRLI OLANDAN UZAK KALIYORUZ. Üzücü olan ise salat kelimesinin O zengin anlamını bizler, yalnız namaza indirgediğimiz içindir ki, namaz kılan ama birbirine yardımda bulunmayan, komşusundan haversiz yaşayan, kendisi tok iken komşusu aç yatan, Müslümanlar olduk.

Peygamberimiz devrinde Cuma namazlarını bırakın, vakit namazlarında bile kadınların, mescitlerde namaz kıldıklarını biliyoruz. Peygamberimizin vefatından sonra, ne yazık cuma salatının önemi unutulmuş görmezden gelinmiş, ya da nefsini eğitmekten aciz, batılın etkisinde kalan insanların sayesinde, kadınlar camilerden/mescitlerden hatta sosyal yaşamdan uzaklaştırılmıştır. Amaçlarını gerçekleştirmek içinde, uydurulan hadisler sayesinde toplum, sosyal bir toplum olmaktan uzaklaştırılmıştır. Sizlere konunun daha iyi anlaşılması için, ders alabileceğimiz, bu konuyla ilgili rivayet bir hadis örneği vermek istiyorum. İşte rivayetler toplumu böyle etkiliyor ve yoldan saptırıyor.

5478 – İbnu Ömer radıyallahu anhüma, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’ın: “BİRİNİZİN HANIMI MESCİDE GİTMEK İÇİN İZİN TALEP EDERSE ONA MANİ OLMASIN (izin versin)” dediğini haber vermişti. Bilâl İbnu Abdillah:
“ALLAH’A YEMİN OLSUN, BİZ ONLARA MANİ OLACAĞIZ!” dedi. Bunun üzerine Abdullah radıyallahu anh, ona yaklaşıp öyle hakâretâmiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi:
“Ben sana Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm’dan haber veriyorum; sen ise durmuş, “Vallahi mani olacağız” diyorsun!”
Buhari, Cum’a 12, Ezân 162, 166, Nikâh 116; Müslim, Salât 134, (442); Muvatta, Kıble 12, (1, 197); Ebu Dâvud, Salat 53, (566, 567, 568); Tirmizi, Salât 400, (570).

Peygamberimizin ölümünden sonra, ne yazık ki toplum bakın neler söyler olmuş. TABİ BU ZİHNİYET KUR’AN DAN UZAKLAŞTIKLARI İÇİN, HER GEÇEN GÜN GÜÇ KAZANMIŞ VE GÜNÜMÜZE KADAR GÜÇLENEREK GELMİŞTİR. Cuma SALATINI/namazını Allah bizlere, hiç ayrım yapmadan kadın, erkek birlikte ibadet yapmamızı istemesinin, elbette çok önemli bir nedeni vardı. Ama bizler bunu anlayamadık.

Toplantı namazının asıl amacı, hep birlikte Allah a dua etmek, ondan yardım istemektir. Hep birlikte Rabbimizin önünde kıyam ve rükû edip, secde ederek ona bağlılığımızı bildiririz. Toplantı yani Cuma namazında yine, toplumun çok önemli sorunlarına çareler aranır. Toplum her konuda bilgilendirilir ki, yanlış kaynaklardan bilgi alıp aldatılmasın. Zor durumda olan komşularımızı tespit ederek, onlara destek olmanın yollarını ararız. KADIN VE ERKEK BİRLİKTE YAN YANA MÜCADELE ETMENİN VE BİRLİKTE BİR DEĞER YARATMANIN MUTLULUĞU İLE BİR BİRİNE SAYGI DUYMANIN HAZINI YAŞAMAKTIR CUMA SALATININ BİR BAŞKA FAYDASI. Bugün bu söylediklerimden hangisi yapılıyor? Sizce Cuma salâtının/namazının asıl amacından, eser var mı günümüzde? Bu toplantı ibadetlerinde, erkek ve kadın aynı çatı altında, dostça kardeşçe, bir birine art niyet beslemeden yaşayabilmenin bilincini kazanır. NE KADIN ERKEĞE, NE ERKEK KADINA ASLA ART NİYETLE BAKMAMA NIN BİLİNCİNİ, EĞİTİMİNİ, ALIŞKANLIĞINI EDİNİR CAMİDE/ MESCİTTE. ÇÜNKÜ MÜSLÜMAN MÜSLÜMANIN KARDEŞİDİR. PEKİ GÜNÜMÜZDE BU BİLİNÇ, TOPLUMA YERLEŞTİRİLDİ Mİ? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM.

İşte bizler bu eğitimden uzak bir nesil yetiştirmenin, ne yazık ki acısını çekiyoruz. Sizlere bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Dini konularda eğitim almış ve yüksek mevkilerde de görev yapmış, dini anlatttığını söyleyen bir kişinin televizyon programın da, erkek kayın validesinin elini öpmeli midir sorusuna verdiği cevabı, bizlere ibret olması adına sizlere nakletmek istiyorum.

“KAYIN VALİDE YAŞLIYSA SORUN YOK, GENÇ OLURSA DAMADIN NİYETİNE BAĞLI. GENCECİK KAYIN VALİDELER VAR. DAMAT, GENÇ KAYIN VALİDENİN ELİNİ ÖPERKEN ŞEHVET HİSSİNE KAPILMAMALI, GÖNLÜNE HÂKİM OLMALI.”

Değerli din kardeşlerim, bizler nefislerimizi gerektiği gibi eğitemediğimiz gibii, Kur’an ın rehberliğinden de habersiz yaşayıp gidiyoruz. Kur’an dan haberi olan bir insan, eşinin annesinin kendi annesi ve kız kardeşi gibi sayılıp, Kur’an ın evlenme yasakları arasında olduğunu bilir. BUNU BİLEN BİR MÜSLÜMAN IN AKLINDAN, BÖYLE ŞEYLER GEÇER Mİ? RABBİM SEN BİZLERE AKIL, FİKİR İHSAN EYLE. Kur’an dan haberdar olan bir topluma, böyle bir söz söyleniyorsa, bu söz söylenen topluma büyük bir saygısızlıktır, hakarettir. Ama Kur’an a iman ettiğini zanneden ve Kur’an dan uzak yaşayan bir toplum yetişmişse, bu sözler hakkında gerçekleri konuşanda faydası olmayacaktır. Evli bir erkek, eşinin annesinin elini öperken, şehvet hissine kapılır mı? Bu satırları yazarken bile üzüntü duyuyor utanıyorum. Ama bu sözleri de yabana atmamalıyız. Çünkü böyle düşünenler var ki, bu tür düşünceler/sözler çekinmeden söylenebiliyor.

Ne yazık ki İslam toplumu olarak, sosyal olmaktan çok uzaklaştık. Kadın ve erkek kamplara ayrıldık. Adeta birbirine hasım cinsler olarak yetiştirildik. Hâlbuki Allah kadını ve erkeği, birlikte bir bütün olarak yaratmıştır. Ayrıca imtihanımızın da çok önemli bir unsurudur birlikte yaşamak. Allah birbirimizle bizleri her an imtihan etmektedir. Bu imtihandan korkarak, ya da kaçarak kadını yakınımızdan uzaklaştırmakla, kendimizi kurtaramayız. BUNU YAPARAK ANCAK, TOPLUMUN DÜZENİNİ BOZARIZ. Cuma salâtının da özü ve amacı, kadını ve erkeği, sosyal bir ortamda yaşanır, birbirleri ile bütünleşmenin, birlikte yaşamanın sağlandığı toplumlar haline getirmesidir. Böylece her iki cinsin birlikte nasıl yaşaması gerektiğinin bilinci verilir, bu toplantı salâtında. Bizler kadını Cuma salâtından uzak tuttuğumuz içinde, bu bilinci toplum olarak ne yazık ki alamadık. KADINI BİZ ERKEKLER, CİNSEL BİR OBJE OLARAK GÖRDÜK. BİR BİREY OLARAK NE YAZIK Kİ GÖREMEDİK.

Biz Müslümanlar, Allah ın bu çok önemli emrini yerine getirmediğimiz içindir ki, kadını yanımızda görmeye alışık olmadığımız dan, onları hayallerimizde yaşattık. Kadında erkeği yakınında görmeye alışmadığı, onu gerektiği gibi tanımadığı için, aynı yanlışı onlarda yaptı. Sonuç ortada. Söylenenlerden, bu sapkın düşüncelerden utanmamak elde değil. Toplum olarak bizler, inanılmaz uç noktalarda yaşıyoruz. Konuşulması örnek verilmesi, söylenmesi bile tiksindirici bir olayı, eğer bizler sanki normal bir şeymiş gibi söyleyebiliyorsak, Kur’an ın zerre kadar terbiyesini almadığımızın kanıtı olduğu gibi, bu toplumun ahlak anlayışını da sorgulamaya açmamız gerektiğini düşünüyorum.

Kadını ve erkek birlikte yaşamasını öğrenmeye çalışmak yerine hala kadını, sosyal toplumdan soyutlamaya devam edersek, buna benzer kişilerin aklın, mantığın ve Kur’an ın kabul etmediği, adeta sapkınlık mertebesindeki bu düşüncelerin gündeme geldiğine, daha çok şahit oluruz. Hala aramızda kadının çalışmaması gerektiğini söylüyor da, onun yeri evidir, görevi çocuk doğurmaktır diyorsak, kadını biz erkekler kendimizle eşit görmek istemiyoruz demektir. Lütfen unutmayalım, Allah Bakara 187. ayetinde, kadın ve erkek bir birilerinin elbisesidir diyorsa, kadın erkeği, erkekte kadını koruma ve kollama görevi almış demektir. Üstünlük güçte ve kuvvette değil, TAKVADADIR. Yine Hucurat suresi 13. ayetinde bakın Allah ne diyor bu konuda. “DOĞRUSU BİZ SİZİ BİR ERKEK VE BİR KADINDAN YARATTIK VE BİRBİRİNİZİ TANIYIP KAYNAŞASINIZ DİYE, sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.” Demek ki Allah kadın ve erkeğin bir biriyle tanışmasını, sosyal bir hayat kurmasını ve birbirimizle kaynaşmamızı özellikle emrediyor. Bunun nedeni bizler araştırmak yerine, birbirimizden uzaklaşarak ne yazık ki kafamızda farklı düşünceler oluşmasına neden olduk.

Neye layıksak Allah onu verecektir. Onun içindir ki huzur ve mutluluğu yakalamak istiyorsak, elde Kur’an onun rehberliğinde yaşanacak, sosyal bir toplum yaratmanın çabasında olmalıyız. Bunu beceremeyen toplumlar, sonucuna da katlanmasını bilmelidir.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HACER ÜL ESVED TAŞI VE GERÇEKLER.

Bugünkü yazımın konusu, Kâbe yi tavaf ederken elle selamlanan ve kutsallığına inanılan, Hacer’ül Esved taşı hakkında olacaktır. Gelin önce geleneksel İslam’ın, bu konuda kabul ettiği rivayetlere ve inançlarına bakalım kısaca. Bakalım da batıla inandığımızda, bizleri nasıl aklın mantığın ötesinde akıl almaz şeylere nasıl inandırıldığımızı da farkında olalım. Konuyla ilgili erişebildiğim tüm rivayetleri yazıyorum. Ders alabilene ne mutlu. Allah onun için, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin, hesabını sorarım diye boşuna uyarmıyor. “RİVAYETE GÖRE, HZ. İBRAHİM, KÂBE’NİN İNŞASINI BİTİRDİKTEN SONRA, OĞLU İSMAİL İLE TAVAFA BAŞLANGIÇ SIRASINI BİLDİRMEK İÇİN: “İSMAİL, BANA BİR TAŞ GETİR DE TAVAFIN NEREDEN BAŞLAYACAĞINI İŞARET EDEYİM” DEDİ. HZ. İSMAİL DE CEBEL-İ KUBEYS’TEN BİR TAŞ ALIP BABASINA VERDİ. O DA TAVAFIN BAŞLAYACAĞI BUGÜNKÜ KÂBE’NİN KÖŞESİNE TAŞI KOYDU.” “RİVAYETE GÖRE İBRAHİM PEYGAMBERİMİZ, BU TAŞI KÂBE NİN KÖŞESİNE YERLEŞTİRMİŞTİR. EBU DAVUD’UN RİVAYET ETTİĞİ BİR HADİSE GÖRE,

İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR?

Değerli din kardeşlerim, bizler Kur’an ayetlerini eğer, Allah’ın örnek verdiği diğer ayetlerinden yardım alarak anlamaya çalışmaz da geleneğin, rivayetlerin ve Mezheplerin dayattığı beşeri fıkıh inancının etkisiyle anlamaya çalışırsak, Allah’ın istediğini değil, kendi nefislerimizde yarattığımız dini yaşamış oluruz. Bugünkü makalemin konusu  İSLAM DİNİNDE, HAREMLİK SELAMLIK VAR MIDIR  ve bir kadın evli olmadığı bir erkeklerle beraber aynı ortamda oturamaz mı, bu konuda sizleri Kur’an’ı rehber alarak, düşünmeye davet etmek istiyorum.  Günümüz Mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretisine baktığımızda, bir kadın evli olmadığı başka bir erkekle aynı ortamda oturamaz, ya da toplu halde bulunamaz şeklinde anlatılır. Bunun detayına girmek istemiyorum, çünkü bizler için beşeri fikirler değil, Allah’ın bizleri sorumlu tutacağına hükmettiği Kur’an önemlidir. Bu konudaki Kur’an ayetlerine bakmadan önce, genel anlamda düşünelim.  Bir kadının yalnız başına dışarı çıkamayacağına dair, bir hüküm v

BATIL VE RİVAYETLERDEN UZAK, KUR’AN’IN EMRETTİĞİ SALATIN, ÖZÜNÜ ANLAYABİLMEK….

  Salat/Namaz konusu İslam toplumunda, en çok konuşulan ama çok fazla fikirlerin, düşünce ve inancın ortaya atıldığı bir konudur. Bildiğiniz gibi günümüzde bizlerin namaz dediğimiz konu, aslında bu isimle Kur’an’da geçmez.  SALAT  diye geçer ama bu kelimenin öyle farklı anlamları da vardır ki, bu gerçek ne yazık ki İslam toplumunda hiç konuşulmaz, hatta her ayette geçen  SALAT  kelimesine, namaz adını verip gerçek anlamından saptırılarak yanlış anlaşılmıştır. Bu konu İslam toplumu tarafından çok fazla tahrif edilmiş ve farklı anlamlara çekilerek topluma anlatılmıştır. Onun için makalem biraz uzun oldu. Sabırla lütfen okuyunuz. Kur’an’da geçen  SALAT  kelimesine direk namaz anlamını verirsek, namazın detaylarını ve bu konudaki emirleri Kur’an’ın başında değil, daha sonra ki ayetlerde indirildiğini görürüz. Kur’an’ın indiriliş, nüzul sırası konusunu da araştırdığınızda net ve güvenilir bir bilgiye ulaşamazsınız. Çünkü farklı sure sıralamaları görürsünüz.  BAKIN SURE DİYORUM, AYET DEĞİL .