Ana içeriğe atla

RİVAYETLERE GÖRE KUR’AN’I ANLAMAYA ÇALIŞIRSAK.” KADİR GECESİ KONUSU"


 

İslam ı en doğru bir şekilde anlamak ve yaşamak istiyorsak, en garantili yolu seçmeliyiz. Allah Kur’an ın ipine sarılın, size her türlü örneği değişik ifadelerle verdik, açıkladık sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğim diyorsa, gelin Kur’an ı anlamaya çalışırken, rivayetlerin etkisiyle ayetleri anlamak yerine, yardımı bizzat, imtihanımız da sorumlu olduğumuz, FURKAN ın kendisinden alalım.

KUR’AN KENDİSİNİ ANLATAN, AÇIKLAYAN, HATTA GÖNÜL GÖZLERİMİZİ AYDINLATAN, EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR NURDUR. Bu nuru doğru anlamak istiyorsak, hakka batıl asla karıştırmamalıyız. Bu uyarıyı yapan, bizzat Kur’an ın kendisidir. Daha açıkçası, bunlarda Allah katındadır diyerek, Kur’an dışından, önümüze bazı bilgiler sunuyorlarsa, TÜM BU BİLGİLERİ KUR’AN A ARZ EDEREK, MUTLAKA KUR’AN DAN ONAY ALMALIYIZ. DAHA DOĞRUSU DİNDE DOĞRU BİLGİNİN ONAY MAKAMI YALNIZ KUR’AN DIR. Yok, eğer Allah ın ayetlerini, RİVAYETLERİN IŞIĞINDA ANLAMAYA KALKARSAK, asla Kur’an ın nuru, ışığı kalbimizi aydınlatmayacak ve Kur’an ın bizlere vermek istediği, Allah ın gerçeklerini de doğru anlamamız mümkün olmayacaktır. Böyle yapanlarında yolunun, meçhule doğru gideceğini unutmamalıyız. Allah Kur’an ı okumaya başlamadan önce, Nahl suresi 98. ayetin gereğini yerine getirin, öyle okumaya başlayın Kur’an ı diyor. Bu yolu izlemediğimiz de, bakın bizleri nasıl aldatıyorlar.

Allah Kur’an ayetlerinin indirilmeye başlandığı günün, Ramazanın hangi gecesi olduğunu özellikle söylemeden, bir Ramazan ayında KADİR gecesinde indirilmeye başlandığını açıklar bizlere. Peki, bizler günümüzde neler yaparız ve inanırız bu konuda? Gelin bu konuda sizlere Kütüb-i Sitte de ki bazı hadis örneklerden alıntı yaparak, sizleri bu konuda düşünmeye davet etmek istiyorum. İşte günümüz İslam inancının kaynakları.

(867 – İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a Kadir gecesi (Ramazan’ın neresinde?) diye sorulmuştu.
“O, RAMAZAN’IN TAMAMINDA!” diye cevap verdi.”
Ebu Dâvud, Salât, 324, ( 1387).

868 – İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in ashabından bazılarına (radıyallahu anhüm), RÜYALARINDA, KADİR GECESİNİN RAMAZAN’IN SON YEDİSİNDE OLDUĞU GÖSTERİLDİ. Rüyaları kendisine anlatılınca Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm): “Görüyorum ki, rüyanız son yediye tetâbuk etmektedir. Öyleyse, Kadir gecesini aramak İSTEYEN SON YEDİDE ARASIN” BUYURDU.”
Buhârî, Teheccüd 21, Leyletü’l-Kadr 2; Müslim, Sıyâm 205, (1165); Muvatta, İ’tikâf 14, (1, 321); (Tirmizî’de bulunamamıştır).

869 – Buhârî’nin Hz. Aişe’den kaydettiği bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle demiştir: “Kadir gecesini, RAMAZAN’IN SON ONUNDA ARAYIN”.
Buhârî, Leyletü’l-Kadr 3; Tirmizî, Savm 870 – Ebû Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor:

870 – Ebû Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Kadir gecesi bana (bugün rüyamda) gösterildi, (ŞU ANDA HANGİSİ OLDUĞUNU UNUTTUM). O gecenin sabahında kendimi su ve toprak içinde secde eder buldum.” Derken hava bozdu, yağmur başladı. Zaten mescid çardak şeklindeydi (üstü ağaç dallarıyla örtülü idi). Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın burnu (alnı) üzerinde ve burun yumuşaklarında su ve toprak bulaşığını gördüm. O gün Ramazan’ın yirmi birinci sabahıydı.”
Buhârî, Leyletü’l-Kadr 1, 13; Müslim, Sıyâm 215, (1165); Ebu Dâvud, Salat 320, (1382-1383) Veya Ramazan 3; İbnu Mâce Savm, 56, (1766); Muvatta, İ’tikâf 9 (1, 319).

Değerli din kardeşlerim, işte Ramazan ayında Kadir gecesini kutladığımız ve delil gösterilen rivayetler. SİZCE DİN VE İMAN, RİVAYETLERE BIRAKILIR MI? Rivayetlere göre İslam ı yaşamak bu kadar riskli ve tehlikeli. Peygamberimiz aynı konuda, bir birinin zıttı şeyler söyler mi? Rivayet edilen hadislere baktığımızda, birisi diğerinin tersini söylüyor. İLKİNDE RAMAZANIN TAMAMINDA ARAYIN DERKEN, ikincisinde peygamberimizin yakınlarına Kadir gecesinin rüyasında, RAMAZANIN SON YEDİ GÜNÜ İÇİNDE OLDUĞU GÖSTERİLDİĞİNİ RİVAYET EDİLİYOR. Onun devamında verdiğim örnekte, RAMAZANIN SON ON GÜNÜ İÇİNDE OLDUĞUNU HZ. AİŞE’DEN RİVAYET EDİLDİĞİ BELİRTİLMİŞ. Çok daha ilginci, peygamberimizin rüyasında hangi gün olduğunu gördüğünü, AMA KENDİSİNE UNUTTURULDUĞU ANLATILIYOR. Tabi unutturulduğu söylendiği halde, yine illaki o günü öğrenmek isteyenler, oradan da istedikleri bir sonuç çıkartarak, bakın ne söylüyorlar? Ve diyorlar ki, O gün Ramazan’ın yirmi birinci sabahıydı.”

Gerçekten o günü illaki öğrenmek isteyenler, kendi nefislerinin aldatmacası ile amaçlarına ulaşmışlardır. Zaten bizler bu yöntemi her zaman uygulayarak, nefsimizi kandırmıyor muyuz? Ayetleri Kur’an dışından, rivayetler yoluyla anlama çabalarının sonucu. SİZCE HANGİ RİVAYET DOĞRU OLABİLİR? Emin olabilir miyiz? Allah bakın bu konuda nasıl bir açıklama yapmış Kur’an da.

Bakara 185: Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, DOĞRUNUN VE DOĞRUYU EĞRİDEN AYIRMANIN AÇIK DELİLLERİ OLARAK KUR’AN’IN İNDİRİLDİĞİ AYDIR…..

Kadr 1: Biz onu Kadir Gecesi’nde indirdik. 2. Kadir Gecesi’nin niteliğini sana gösteren nedir? 3. KADİR GECESİ BİN AYDAN DAHA HAYIRLIDIR!

Ayetlere baktığımızda, apaçık söylenen, Kur’an ın Ramazan ayında indirilmeye başlandığı gerçeğidir. Dikkat ederseniz, hangi gece olduğunu özellikle belirtmemiştir Allah. Bu gece içinde, çok önemli bir açıklama yaparak, bu gecenin öneminden bahsedip, bin aydan hayırlı olduğu gerçeğini bizlere açıklamıştır. Bu durumda yukarıdaki rivayetleri, Kur’an a arz ettiğimizde, Ramazanın her gecesini Kadir gecesi gibi yaşamamız, Allah ın emri olduğu çok açık anlaşılıyor. Ama bizler işimize öyle geldiği için, yukarıda sizlere yazdığım rivayet örneklerinden, EN ZORUNU DEĞİL, EN KOLAYINI SEÇMİŞ VE KENDİ NEFSİMİZCE EDİNDİĞİMİZ BİR GECEYİ, KADİR GECESİ İLAN ETMİŞİZ. Kur’an onay vermediği halde. Nefis bu, bizlere her şeyi yaptırır. Onun esiri olursanız, sonucuna da katlanırsınız.

Sanırım bu gerçeği gören bazı kolaya kaçanlar, üşengeçler, her zaman yaptıkları gibi emin olmadığımız bilgiler yoluyla, edindikleri O GÜNE SIĞINARAK, KOLAYCA GÜNAHLARINDAN SIYRILACAĞINI ZANNETMİŞLERDİR. Yok öyle yağma, kolaya kaçmak yok. Allah özellikle Ramazan ayının içinde olduğunu söylemiş, ama hangi yılın hangi Ramazanı ve hatta Ramazanın hangi günü olduğunu da özellikle peygamberimize unutturup açıklamamıştır. BUNUN ELBETTE ÇOK ÖNEMLİ BİR NEDENİ VARDIR. BUNU ANLAYAMAYANLARA, NE SÖYLESEK AZDIR.

Bildiğiniz gibi, bizler ibadetlerimizi ay takvimine göre yaparız. Ay takviminde aylar sabit değil, hareketlidir. Bu durumda ömrümüzün 33 yılı boyunca, her zaman Ramazan ayının her gecesini, gerektiği gibi Rabbimize dua ve ibadetle geçirirsek, işte o zaman ömrümüzün bir Ramazan gecesinde, bu eşsiz geceye ulaşabilir ve RABBİMİZİN BU GECEDE BAHŞETTİĞİ BOLLUĞUNDAN, MAĞFİRETİN DEN GEREKTİĞİ GİBİ İSTİFADE EDEBİLİRİZ. İşte Allah aşkı budur. İmanın kalplere yerleşmesi ve hayatına yansıması ancak sabırla ve bıkmadan imtihanımız da çaba göstermekle olur.

DİLERİM RABBİMDEN O EŞSİZ GECEYİ, ÖMRÜMÜZÜN BİR GECESİNDE BİZLERE NASİP ETSİN. VE O GECEYİ DE İNŞALLAH GEREKTİĞİ GİBİ YAŞAYAN, RABBİN HALİS KULLARINDAN OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...