Ana içeriğe atla

AHKAF SURESİ 15. AYETİN, GERÇEKLERİ İLE YÜZLEŞEBİLMEK…..


 


Bu makalemin konusu, Ahkaf suresi 15. ayet olacak. Ayette geçen, insan erişkinlik çağına gelip, kırk yaşına ulaşınca şöyle der, cümlesinde geçen kırk yaşına ulaşınca mı insan olgunluk, erişkinlik çağına geliyor şeklinde yanlış bir intiba oluşabiliyor. Gelin onu ve ayetin devamında verilen çok önemli bilgileri, birlikte anlamaya çalışalım. Önce ayeti yazalım.

Ahkaf 15: Biz insana, anne babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi, onu sıkıntı çekerek karnında taşımış ve sıkıntı çekerek doğurmuştur. ONU TAŞIMASI VE SÜTTEN KESMESİ OTUZ AY SÜRMEKTEDİR. İNSAN ERİŞKİNLİK ÇAĞINA GELİP, KIRK YAŞINA ULAŞINCA ŞÖYLE DEDİ: “Ey Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi ameller yapmamı bana nasip et! Benim soyumdan iyi insanlar yetiştir. Ben sana yöneldim ve ben sana teslim olanlardanım.” (Bayraktar Bayraklı)

Ayet çok önemli konulara dikkatimizi çekiyor ve Allah biz insanlara, anne babasına iyi davranmasını emrettik diyor. NE YAZIK Kİ BU GERÇEKLE BİZLER, ÇOK GEÇ BULUŞUYORUZ. ALLAH IN BU İKAZININ FARKINA VARDIĞIMIZDA DA, ÇOK BÜYÜK HATALAR YAPIYORUZ. Ayetin devamında, bu konunun açıklamasını, detayını veriyor Allah. O kısma gelmeden önce, bakın ayet yine dünyaya gelişimizle ilgili özellikle annemizin ne zahmetler çektiğini ve onun hakkını ödeyemeyeceğimizin örneğini nasıl veriyor. Annenin yaklaşık 9 ay evladını sıkıntı çekerek taşıması, dünyaya getirmesi emzirmesi sonucu toplam yaklaşık 30 ay ne zahmetler çektiğinden bahsediyor. Kur’an da her bilgi, detay yazmaz diyenlere hatırlatırım. Allah yeni doğan bir bebeğin, annesinden ne kadar süt emmesinin önemine işaret ederek bizlere bildiriyorsa, sorumlu olduğumuz tüm detayları Kur’an da bildirmeyip, bizlerin rivayet hadislerden öğrenmemizi ister mi? Lütfen aklımızı başımıza Kur’an ile alalım, yoksa pişman olanların safında oluruz.

Gelelim ayetin devamına. Ayette şöyle bir cümle geçiyor. ”İNSAN ERİŞKİNLİK ÇAĞINA GELİP, KIRK YAŞINA ULAŞINCA ŞÖYLE DEDİ” Bu ayette geçen bu cümleyi, bazı kardeşlerimiz yanlış anlayabiliyor ve şöyle bir soru sorabiliyorlar. “İNSANLARIN ERİŞKİNLİK, OLGUNLUK ÇAĞI 40 YAŞINDA MI BAŞLIYOR.” Elbette hayır. Çünkü olgunluğa, erişkinliğe başlama yaşımız kişiden kişiye kadın ve erkek farklı yaşlarda olsa bile yaklaşık 18 yaşlarında oluyor diyebiliriz. Hatırlayınız Nisa suresi 6. ayetinde,  evlendirilecek gençlerin bir nikâh çağından bahseder. Konuya açıklık getirmek içinde, onlarda içinize sinecek bir olgunluk, erginlik gördüğünüzde onları evlendirin uyarısı yapılır. 
 
Ahkaf suresi 15. ayette bahsedilen ise insanın erişkinlik, olgunluk çağına gelip, belirli bir süre bu olgunluğunu pekiştirip, bu olgunluk güçlendiğinde yani tüm gerçekleri artık fark edip gerçeklerle yüzleşecek erginliğe gelmenin, ancak 40 yaşlarında olabileceğinden bahsediyor. Bu ayetin bu kısmını bazı meallerde TAM OLGUNLUĞA ERİŞTİĞİNDE diye tercüme ediyorlar ki bu daha anlaşılır bir tercüme olduğunu söyleyebilirim. 

İnsanların evlenip, çoluk çocuk sahibi olduklarında kırk yaşına gelip, hayatın gerçekleri ile yüzleştiklerinde ancak anne ve babalarının kıymetini bileceğini ve bu olgunluğa eriştiklerinde bakın ne söyleyeceklerinden bahsediyor. 

“EY RABBİM! BANA VE ANNE BABAMA VERDİĞİN NİMETE ŞÜKRETMEMİ VE HOŞNUT OLACAĞIN İYİ AMELLER YAPMAMI BANA NASİP ET! BENİM SOYUMDAN İYİ İNSANLAR YETİŞTİR. BEN SANA YÖNELDİM VE BEN SANA TESLİM OLANLARDANIM.”

Bu ayet aslında üzerinde dikkatle düşündüğümüzde, çok ibretlik bilgiler veriyor.  HİÇBİR EVLAT, BEN NEDEN FAKİR BİR ANNE BABADAN DOĞDUM DEMEMELİ, DOĞDUĞU ORTAMA ŞÜKRETMELİ VE ANNE BABASINI KÜÇÜMSEMEDEN YAŞADIĞI AİLENİN ŞARTLARINA, KOŞULLARINA AYAK UYDURARAK, MÜCADELE ETMELİDİR. Yapması gereken dua çok önemli. Allah ın hoşnut olacağı iyi ameller yapmamızı bize nasip et, soyumdan iyi insanlar yetiştir, sana yöneldim ve teslim oldum dememiz gerçekten çok önemli.

Ne yazık ki bizler tüm bu gerçeklerden uzak, dünyaya geldiğimiz ailemizi bazen küçümser tavırlar içinde oluyor ve anne babamıza saygıda kusurlar ediyoruz.  Doğru yolu bulmak istiyorsak, ayetin sonunda uyardığı gibi rivayet, sanı bilgilerden uzak, bizlerinde yalnız Allah a yönelmemiz, yalnız onun kitabı ile yolumuzu bulmamız ve yalnız Allah a teslim olmamız gerekiyor. Lütfen bu gerçeklerin artık farkında olalım, yoksa bu dünyada da hesap günüde, üzülenlerin safında oluruz.

DİLERİM CÜMLEMİZ, AHKAF SURESİ 15. AYETİN GERÇEKLERİ İLE YÜZLEŞEN, ONU HAYATINA GEÇİREN ANNE, BABA, EŞ VE EVLATLARIMIZLA MUTLU, HUZURLU BİR AİLE OLAN, BİRBİRİMİZE SAYGILI OLAN, ALLAH IN HALİS KULLARI ARASINDA OLURUZ.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK

https://kuranadavet1.wordpress.com/

https://twitter.com/KURANA_DAVET

http://www.hakyolkuran.com/

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/

https://hakyolkuran1.blogspot.com/

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İmtihanımızda, Kaybedenlerden Olmak İstemiyorsak.

  Allah Asr suresinde, iman ettiğini söyleyen kullarım, birbirine Hak olanı,  YANİ YALNIZ ALLAH KATINDAN GELENİ, KUR’AN’I TAVSİYE ETMEDİĞİ SURECE ZİYANDADIR  diyor. Çünkü hak olanın yalnız Allah katından geldiğini yine Kur’an’da bildiriyor. Bizler böylemi yapıyoruz? Rabbimiz iman ettiğini söyleyen kullarını uyarmak için,  “ONLARIN ÇOĞU ALLAH’A, ANCAK ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR”  diyerek, iman ettiğini zannedenlerin, nasıl büyük bir yanılgı içinde oldukları uyarısını yapıyor. Tabi bir başka ayetinde de kendisine  ŞİRK/ORTAK KOŞANIDA AFFETMEYECEĞİ  bilgisini veriyor. Peki, bizler böyle büyük hatalar yapıyor muyuz? İnancımızı Kur’an ile sorguladık mı? Gelin sorgulayalım. Bizler yalnız Allah’ın katından gelen HAK olan Kur’an’a mı iman ediyoruz? Yoksa yalnız Kur’an ile İslam yaşanmaz,  KUR’AN+RESULÜN SÜNNETİ+MEZHEP İMAMLARININ İCHATLARI ile birlikte  mi yaşanır diyoruz.  Eğer bunu söylüyorsak, Allah’ın uyardığı gibi...

Enam Suresi 38. Ayet. “Biz Kitapta Hiç Bir Şeyi Eksik Bırakmadık.”

Bizler Kur’an ayetlerini doğru anlamak istiyorsak, mutlaka yine Kur’an’ın açıklamalarından, verdiği örneklerden yola çıkarak, anlamanın yolunu yöntemini seçmeliyiz. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum, önce ayeti yazalım daha sonra üstünde birlikte düşünelim. Enam 38:  Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler. (Diyanet meali) Bu ayette geçen çok dikkat çekici bir cümle var.  BİZ KİTAP’TA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK . Sizce Allah, hangi kitaptan bahsediyor olabilir? Ne yazık ki geleneksel İslam anlayışı bu ayette geçen, bu cümleden çok rahatsız, onun içinde bu cümleye öyle bir anlam yüklüyorlar ki, ayette geçen bu cümlenin, neredeyse bizlere vermesi gereken anlamını alıp götürüyor. Siz ayeti okuduğunuzda ne anladınız? Yani Allah hangi kitapta, hiçbir eksik bırakmadığından bahsedi...

İslam’ı Sorumlu Olduğumuz Kur’an’dan Öğrenmezsek, Sonucuda İşte Böyle Olur.

  Bizler hiç düşünmeden, sorgulamadan Kur’an’dan uzak öyle bir din yaşıyoruz ki, adeta Allah’ın kitabı Kuran’ı küçümsediğimizin farkında olmadığımız gibi,  yalnız Kur’an ile İslam’ı yaşayamayacağımıza inandırıldık. İman ettik dediğimiz Kur’an, bu düşünceye onay veriyor mu, hiç baktık mı? Elbette hiç bakmadık, hatta bakmaya teşebbüs bile etmemizi engelleyip, sen Kur’an’ı anlayamazsın senin ilmin ne ki, Arapça bir kelimenin bilmem kaç anlamı var, sen hangisinin olduğunu nereden bileceksin diyerek, aklın mantığın kabul etmeyeceği düşünceleri, her nedense kabul etmekte sakınca görmedik. Arapça olan Kur’an’a bunları söyleyenler, her ne hikmetse yine Arapça olan rivayet hadislere, neden bunları söylemediklerini hala fark edemediysek, Allah ile aldatılmaktan da asla kurtulamayız.  İSLAM’I SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DAN ÖĞRENMEZSEK, SONUCUDA İŞTE BÖYLE OLUR . Mezheplerin hatta cemaat ve tarikatların şekillendirdiği İslam inancımızda şu mantık ve Kur’an dışı inancı, her nedense...